climax - Turkish English Dictionary
History

climax

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Meanings of "climax" in Turkish English Dictionary : 30 result(s)

English Turkish
Common Usage
climax n. doruk
General
climax n. doruk
climax n. düğüm
climax n. zirve
climax n. orgazm
climax n. doruk noktası
climax n. boşalma
climax n. dönüm noktası
climax n. yüksek derecede
climax n. hastalığın en şiddetli dönemi
climax v. en yüksek dereceye varmak
climax v. doruğa ulaşmak
climax v. doruğa ulaştırmak
climax v. zirveye ulaşmak
climax v. orgazma ulaşmak
climax v. giderek artmak
Architecture
climax n. sanatsal yapıtın odak merkezi
Psychology
climax n. klimaks
Physiology
climax n. klimakteryum
climax n. adetten kesilme
climax n. menopoz
Astronomy
climax n. güneşin en tepede olduğu nokta
Linguistics
climax n. cümlelerin artan kuvvet sırasına göre düzenlenmesi
climax n. anadiploz
climax n. son-baş tekrarı
Environment
climax n. klimaks toplum
Geography
climax n. minnesota eyaletinde şehir
climax n. kansas eyaletinde şehir
climax n. georgia eyaletinde şehir
Theatre
climax n. (eserde) belirleyici an

Meanings of "climax" with other terms in English Turkish Dictionary : 26 result(s)

English Turkish
General
anti-climax n. kötü sonuç
anti-climax n. kötü sonuçlanma
anti-climax n. düş kırıklığı
anti-climax n. zayıf biçimde sonuçlandırma
come to its climax v. (kriz vb) doruk noktasına çıkmak
reach its climax v. (kriz vb) doruk noktasına çıkmak
Colloquial
come to a climax v. doruğa erişmek
bring to a climax v. havayı gerginleştirmek
bring to a climax v. havayı elektriklendirmek
bring to a climax v. ortamı kızıştırmak
come to a climax v. son noktasına gelmek
come to a climax v. şahikaya yükselmek
come to a climax v. zirveye tırmanmak
Idioms
cap the climax v. diğer her şeyi gölgede bırakmak
cap the climax v. beklenenin sınırını aşmak
bring something to a climax v. bir şeyi sonlandırmak
bring something to a climax v. bir şeye son vermek
bring (something) to a climax v. (bir şeyi) doruk noktasına çıkarmak
bring (something) to a climax v. (bir şeyi) zirveye tırmandırmak
bring (something) to a climax v. (bir şeyi) alevlendirmek/kızıştırmak
Trade/Economic
selling climax n. düşen bir borsanın son günlerinde yaşanan büyük satış furyası
Medical
premature climax n. erken boşalma
rapid climax n. erken boşalma
Physiology
sexual climax n. (özellikle kadınlarda) orgazm
Biology
climax community n. klimaks toplum
Geography
climax springs n. missouri eyaletinde yerleşim yeri