delinquent - Turkish English Dictionary
History

delinquent

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Meanings of "delinquent" in Turkish English Dictionary : 27 result(s)

English Turkish
General
delinquent n. ihmalcilik
delinquent n. suç işleyen (çocuk)
delinquent n. çocuk suçlu
delinquent n. kabahatli kimse
delinquent n. ihmalkar kimse
delinquent n. zamanında yapılmayan ödeme
delinquent adj. suçlu
delinquent adj. hatalı
delinquent adj. ödenmemiş (hesap/vergi/borç)
delinquent adj. ihmali olan
delinquent adj. mücrim
delinquent adj. görevini yerine getirmeyen
delinquent adj. borçlarını ödememiş
delinquent adj. kabahatli
delinquent adj. ihmalci
delinquent adj. geciktirilmiş
delinquent adj. suça eğilimli
Trade/Economic
delinquent adj. mütemerrü
delinquent adj. vadesinde ödenmemiş
Law
delinquent n. ihmalkar
delinquent n. suçlu
delinquent n. çocuk suçlu
delinquent n. kanunları ihlal eden kimse
delinquent adj. borcunu ödemeyen
delinquent adj. kabahatli
Technical
delinquent adj. görevi yerine getirmeyen
delinquent adj. suçlu

Meanings of "delinquent" with other terms in English Turkish Dictionary : 11 result(s)

English Turkish
General
juvenile delinquent n. çocuk suçlu
juvenile delinquent n. suçlu çocuk
Trade/Economic
delinquent account n. açık hesap
delinquent tax n. geciktirilmiş vergi
delinquent tax n. ödemesi gecikmiş vergi
delinquent tax n. vadesinde ödenmemiş vergi
delinquent receivables n. zamanında ödenmeyen alacaklar
Law
juvenile delinquent n. çocuk suçlu
delinquent child n. suçlu çocuk
delinquent minor n. 17 yaşından önce suç işlemiş genç
Military
delinquent account n. gecikmiş cari hesap