English | Turkish | |||
---|---|---|---|---|
Common Usage | ||||
Common Usage | divorce n. | boşanma | ||
Their marriage also ended up with a divorce. Evlilikleri de boşanmayla sonuçlandı. More Sentences |
||||
Common Usage | divorce v. | boşanmak | ||
We divorced two years ago. Biz iki yıl önce boşandık. More Sentences |
||||
Common Usage | divorce v. | boşamak | ||
Tom divorced Mary after the children graduated from college. Tom çocuklar üniversiteden mezun olduktan sonra Mary'yi boşadı. More Sentences |
||||
Common Usage | divorce v. | ayrılmak | ||
John divorced himself from the charity. John hayır kurumundan ayrıldı. More Sentences |
||||
General | ||||
General | divorce n. | ayrılık | ||
The article is about the divorce between theory and practicality. Makale, teori ve pratik arasındaki ayrılık üzerinedir. More Sentences |
||||
General | divorce v. | ayırmak | ||
It can be a challenge for soldiers to divorce the casual life from the life in the army. Askerler için gündelik yaşam ile ordudaki yaşamı birbirinden ayırmak zor olabiliyor. More Sentences |
||||
General | divorce v. | boşamak | ||
Tom divorced Mary and married Alice. Tom Mary'yi boşadı ve Alice ile evlendi. More Sentences |
||||
Law | ||||
Law | divorce n. | boşanma | ||
Her crime is to have given birth to a child after her divorce. Suçu, boşandıktan sonra bir çocuk doğurmuş olmaktır. More Sentences |
||||
Law | divorce n. | boşanma kararı | ||
Sami and Layla decided to divorce. Sami ve Layla boşanmaya karar verdiler. More Sentences |
||||
Common Usage | ||||
Common Usage | divorce n. | boşama | ||
General | ||||
General | divorce n. | talak | ||
General | divorce n. | ayrılma | ||
General | divorce n. | (19. yüzyılda) britanya'da çiftlerin boşanmayıp ayrı yaşamaları kararının verildiği dava | ||
General | divorce v. | kocasından ayrılmak | ||
General | divorce v. | eşinden ayrılmak | ||
General | divorce v. | karısından ayrılmak | ||
General | divorce v. | ilgi kesmek | ||
General | divorce v. | boşanmak | ||
General | divorce v. | eşten boşanmak | ||
Law | ||||
Law | divorce n. | ayrılma | ||
Law | divorce n. | divors | ||
Law | divorce n. | evliliğin iptali kararı | ||
Law | divorce v. | boşanmak | ||
Archaic | ||||
Archaic | divorce v. | ortadan kaldırmak | ||
Archaic | divorce v. | kaldırmak | ||
Archaic | divorce v. | uzaklaştırmak | ||
Archaic | divorce v. | kovmak |