doors - Turkish English Dictionary
History

doors

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Meanings of "doors" in Turkish English Dictionary : 3 result(s)

English Turkish
General
doors n. kapılar
Computer
doors n. kapaklar (dolap vb)
Music
doors n. abd'li bir müzik grubu

Meanings of "doors" with other terms in English Turkish Dictionary : 135 result(s)

English Turkish
General
bidirectional doors n. iki tarafa açılır kapı
french doors n. camlı ve çift kanatlı kapının kanatları
wooden doors n. ahşap kapılar
watertight doors n. su geçirmez kapılar
steel doors n. çelik kapılar
automatic doors n. otomatik kapılar
beat jack out of doors n. bir kağıt oyunu
beat your neighbour out of doors n. bir kağıt oyunu
out-of-doors n. açık hava
open one's doors v. kapılarını açmak
close one's doors v. kapılarını kapatmak
out-of-doors adj. açık hava
three doors off adv. üç ev ötede
out of doors adv. açık havada
out of doors adv. dışarıya
behind closed doors adv. kapalı kapılar ardında
in doors adv. evde
within doors adv. evde
out of doors adv. dışarıda
within doors adv. içeride
in doors adv. içerde
within doors adv. içerde
out-of-doors adv. dışarıda
out-of-doors adv. açık havada
Phrases
out of doors n. açık hava
out of doors adv. açık havada
kindness opens all the doors expr. tatlı dil yılanı deliğinden çıkarır
Colloquial
nicky nicky nine doors n. zile basıp kaçma oyunu
house of many doors n. hapishane
house of many doors n. cezaevi
house of many doors n. hapis
behind closed doors expr. gizli
behind closed doors expr. kapalı kapılar ardında
Idioms
blow the doors off (something) v. (bir şeyi) sollamak
blow the doors off (something) v. geride bırakmak
blow the doors off (something) v. solda sıfır bırakmak
blow the doors off v. (bir şeyi) sollamak
blow the doors off v. geride bırakmak
blow the doors off v. solda sıfır bırakmak
close its doors v. kapılarını kapamak
close its doors v. kepenklerini indirmek
close its doors v. kapısına kilit vurmak
open some doors for someone v. birisi için/birine birkaç kapı açmak
open doors for somebody v. fırsat kapıları açmak
open doors to somebody v. fırsatlar sunmak
open doors for somebody v. fırsatlar sunmak
open doors to somebody v. fırsat kapıları açmak
open new doors v. fırsat kapıları açmak
open doors to somebody v. kapılarını açmak
close the doors v. kapıyı yüzüne kapatmak
open doors for somebody v. kapılarını açmak
doors open up v. (fırsat anlamında) kapılar açılmak
close the doors v. umut olmadığını açıklamak
open a few doors for someone v. (birisi için) bazı kapıları açmak
open a few doors for someone v. (birinin) işini kolaylaştırmak
open some doors for someone v. (birinin) işini kolaylaştırmak
open some doors for someone v. (birisi için) bazı kapıları açmak
open new doors v. yeni kapılar açmak
open new doors v. yeni fırsatlar sunmak
open a few doors v. bazı kapıları açmak
open a few doors v. iş/kariyer fırsatı yaratmak
open a few doors v. işini kolaylaştırmak
open a few doors v. (birine) fırsat kapıları açmak
open a few doors v. (birine) fırsatlar sunmak
open a few doors for (one) v. (biri) için bazı kapıları açmak
open a few doors for (one) v. (birinin) işini kolaylaştırmak
open a few doors for (one) v. (birine) iş/kariyer fırsatı yaratmak
open a few doors for (one) v. (birine) fırsat kapıları açmak
open a few doors for (one) v. (birine) fırsatlar sunmak
open doors v. kapıları açmak
open doors v. iş/kariyer fırsatları yaratmak
open doors v. fırsat kapıları açmak
open doors v. fırsatlar sunmak
open some doors v. bazı kapıları açmak
open some doors v. işini kolaylaştırmak
open some doors v. iş/kariyer fırsatı yaratmak
open some doors v. fırsat kapıları açmak
open some doors v. fırsatlar sunmak
Speaking
money opens all doors n. altın anahtar her kapıyı açar
when the doors open expr. kapılar açıldığında
money opens all doors expr. para her kapıyı açar
Law
breaking doors n. bir eve zorla girme amacıyla evin kapısının açılması
Technical
double-wing doors n. çift kanatlı kapı
oven doors n. fırın kapakları
doors in a closed position n. kapalı konumdaki kapılar
resistance to soft and heavy body impact of doors n. kapıların yumuşak ve ağır cisim ile çarpışma dayanımı
furnace doors n. külhan kapakları
combination doors n. milli kapı
hinged and pivoted doors n. menteşeli ve döner kapılar
fabrication of windows and doors n. pencere ve kapı imalatı
fabrication of windows and doors n. pencere ve kapıların imalatı
performance of windows, doors and shutters n. pencere, kapı ve pancurların ısıl performansı
thermal performance of windows and doors n. pencereler ve kapıların ısıl performansı
tower doors n. şahta kapakları
inject doors n. takma kapıları
lavatory doors n. tuvalet kapıları
crankcase doors n. üst karter kapakları
fire doors and shutters n. yangın kapıları ve kepenkleri
Computer
back doors n. arka kapılar
number of doors n. kapı sayısı
Architecture
wooden doors n. ahşap kapılar
french doors [us] [canada] n. dış mekana açılan kapı görevi gören kanatlı pencere çifti
Construction
french doors n. çift kanatlı camlı kapı
landing doors fire resistance test n. çıkış kapılarında yangın dayanım deneyi
curtain walling doors n. giydirme cepheler
doors in closed position n. kapalı durumdaki kapılar
thermal performance of windows/doors and shutters n. pencere/kapı ve panjurların ısıl performansı
watertightness of windows and doors n. pencere ve kapıların su geçirimsizliği
retaining panel placed in front of the doors n. tavana sürgülü iç kapı
completely assembled windows and doors n. yerine tam olarak monte edilmiş pencereler ve kapılar
Automotive
rear deck lid, truck back doors, tailgate and liftgate n. arka bagaj kapağı, komyonet arka kapakları, arka kapaklar ve yukarı açılan paneller
rear side doors n. arka yan kapılar
scissor doors n. makas kapı
doors of motor vehicles and their trailers n. motorlu araçların ve römorklarının kapıları
front side doors n. ön yan kapılar
soft close doors n. vakumlu kapılar/otomatik kapanan kapılar
applied decorative trim-side doors n. yan kapı giydirme
storage access doors n. yük bölmesi erişim kapıları
Railway
coach with side doors n. dıştan kompartıman kapılı yolcu vagonu
Marine
hopper barge with bottom doors n. alttan kapaklı tarayıcı duba
watertight doors n. kapatıldığında gemiyi bir dizi ayrı kompartımana bölen ağır kapılar
Agriculture
operating space, access to the driving position and the doors and windows of wheeled agricultural or forestry tractors n. tekerlekli tarım veya orman traktörlerinin çalıştırma alanı, sürüş konumuna geçişi, kapıları ve pencereleri
Military
doors and hatches n. giriş yeri ve kapaklar
Football
be played behind closed doors v. seyircisiz oynanmak
Music
the doors n. efsane rock grubu (kaliforniya, 1965)
Photography
barn doors n. ışık kaynaklarının üzerinde ışık huzmesinin yönünü ve genişliğini ayarlamakta kullanılan kapakçıklar
Slang
blow (one's) doors off v. bir aracı çok hızlı bir şekilde sollamak
blow (one's) doors off v. tamponun tozunu almak
blow (one's) doors off v. yenmek
blow (one's) doors off v. açık ara farkla yenmek
blow someone’s doors off v. yenmek
blow someone’s doors off v. açık ara farkla yenmek
blow someone's doors off v. (araba) çok yakından hızla geçmek
British Slang
early doors expr. erken
early doors expr. zamanından önce