farklı bir şekilde - Turkish English Dictionary
History

farklı bir şekilde



Meanings of "farklı bir şekilde" in English Turkish Dictionary : 6 result(s)

Turkish English
General
farklı bir şekilde disparately adv.
farklı bir şekilde divergently adv.
farklı bir şekilde as distinct from adv.
farklı bir şekilde otherwise adv.
farklı bir şekilde uncustomarily adv.
farklı bir şekilde different adv.

Meanings of "farklı bir şekilde" with other terms in English Turkish Dictionary : 46 result(s)

Turkish English
General
olunan zaman veya mekandan farklı bir zamanı ve mekanı işleyen bir eser karşısında anlatılan yerde veya zamanda olunmadığının bilinmesine rağmen okurun istemli bir şekilde kendisini orada ve o anda imiş gibi hissederek eseri anlamaya çalışması the willing suspension of disbelief n.
yanlış duyulması sonucunda farklı şekilde anlaşılan bir şarkı sözü veya şiir mısrasındaki kelime veya kelime öbeği mondegreen n.
farklı bir şekilde çizen kimse redrawer n.
farklı bir şekilde karalayan kimse redrawer n.
a harfinin farklı bir şekilde söylenişi aw [scottish] n.
birçok farklı şekilde yorumlanabilecek bir mesaj, işaret mixed message n.
bir konuda farklı şekilde aydınlandıklarını iddia eden insanlar illuminati n.
farklı içerikleri güzel şekilde bir araya getiren eser dish n.
farklı bir şekilde tanımlamak redefine v.
farklı bir şekilde çizmek redraw v.
farklı bir şekilde karalamak redraw v.
farklı bir şekilde değerlendirmek re-evaluate v.
farklı bir şekilde ifade etmek re-express v.
farklı bir şekilde belirtmek re-express v.
(farklı ögeleri) anlamlı bütün oluşturacak şekilde bir araya getirmek braid v.
gerçek modelden farklı bir şekilde kalıp veya döküm olarak yeniden yapılmış ectypal adj.
Phrasals
farklı/belli bir şekilde göstermek recast in (something) v.
farklı/bell, bir şekilde resmetmek recast in (something) v.
farklı bir şekilde hayal/tasavvur etmek recast in (something) v.
farklı/belli bir şekilde tasvir etmek recast in (something) v.
farklı/belli bir şekilde tanımlamak recast in (something) v.
farklı/belli bir şekilde göstermek recast in v.
farklı/belli bir şekilde resmetmek recast in v.
farklı bir şekilde hayal/tasavvur etmek recast in v.
farklı/belli bir şekilde tanımlamak recast in v.
(bir şeyi farklı bir şekilde) ifade etmek translate (something) to (something) v.
Phrases
bir tecrübeye her insan farklı şekilde tepki gösterir the same fire that melts the butter hardens the egg expr.
Idioms
bir şeyi o ana kadar kabul edildiğinden çok farklı bir şekilde sunmak stand something on its head v.
bir şeyi o ana kadar kabul edildiğinden çok farklı bir şekilde sunmak turn something on its head v.
birçok farklı şekilde yorumlanabilecek bir mesaj vermek send a mixed message v.
birçok farklı şekilde yorumlanabilecek bir işaret vermek send a mixed signal v.
farklı parçaları birkaç farklı şekilde eşleştirmek/bir araya getirmek mix and match v.
Trade/Economic
farklı gruplara eşit şekilde davranıldığı görüntüsü veren tarafsız uygulamaların, gerçekte bir grubu diğerine karşı kayıran veya diğer gruba nazaran mağdur eden etkiler doğurması ve bu olumsuz etkilerin işletme gerekleri ile açıklanamaması disparate impact n.
Technical
odak mesafesi farklı üç dalga boyu için aynı olacak şekilde yapılmış bir bileşik mercek apochromat lens n.
her biri farklı bir yöne bakacak şekilde yerleştirilmiş birden fazla megafon tarafından aynı anda üretilen sesi yükseltilmiş sis işareti megafog n.
(çan farklı sesler çıkaracak şekilde çalınırken) tek bir çanın sabit tutulduğu çalma sırası değişikliği single n.
her puntonun farklı büyüklükteki puntolara oransal olarak uyacak şekilde değiştirildiği bir sistem point system of type bodies n.
Optics
iki farklı ancak ilişkili uyarıcının uzay ve/veya zamanda birbirine yakın bir şekilde gösterildiğinde gerçekte olduklarından daha farklı algılanmaları contrast n.
Botanic
orta damarının bir tarafındaki parçası diğer taraftakinden farklı boyut veya şekilde olan (yaprak) oblique adj.
History
bir dizi farklı parçadan oluşup çeşitli manzaralar oluşturacak şekilde yeniden düzenlenebilen resim myriorama n.
Religious
baba, oğul ve kutsal ruh'un üç ayrı varlık olmak yerine üç farklı şekilde sergilendiğini belirten bir hristiyan doktrini modalism n.
Music
(kilisede vb.) farklı tonlardaki çanların peş peşe ahenkli bir şekilde çalınması change ringing n.
(kilisede vb.) farklı tonlardaki çanların peş peşe ahenkli bir şekilde çalınması change-ringing n.
(kilisede) farklı tondaki çanların peş peşe ve ahenkli bir şekilde çalınması treble bob n.
belirli bestelerin çalınmasını kolaylaştırmak için telli çalgının olağandan farklı bir şekilde akort edilmesi scordatura n.
Printery
her puntonun farklı büyüklükteki puntolara oransal olarak uyacak şekilde değiştirildiği bir sistem point system of type n.