feelings - Turkish English Dictionary
History

feelings

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Meanings of "feelings" in Turkish English Dictionary : 6 result(s)

English Turkish
General
feelings n. gönül
feelings n. his dünyası
feelings n. iç alemi
feelings n. hissiyat
feelings n. duygusal duyarlılık
feelings n. anlayış

Meanings of "feelings" with other terms in English Turkish Dictionary : 151 result(s)

English Turkish
General
one's feelings n. hatır
guilt feelings n. suçluluk duygusu
national feelings n. milli duygular
expression of feelings n. hislerin ifadesi
momentary feelings n. anlık duygular
momentary feelings n. anlık hisler
guilt feelings n. suçluluk psikolojisi
some feelings n. bazı duygular
negative feelings n. olumsuz duygular
negative feelings n. negatif duygular
cordial feelings n. samimi duygular
indescribable feelings n. tarifi olmayan duygular
indescribable feelings n. tarifsiz duygular
true feelings n. gerçek duygular
suppressed feelings n. bastırılmış duygular
be carried away by one's feelings v. hislerine kapılmak
offend somebody's feelings v. ağır gelmek
hurt somebody's feelings v. horlamak
hurt somebody's feelings v. hor görmek
be captive of one's feelings v. duygularına boyun eğmek
hurt somebody's feelings v. rencide etmek
hurt the feelings of v. gücendirmek
hurt somebody's feelings being sarcastic v. iğnelemek
hurt the feelings of v. hatırını kırmak
pour out one's feelings v. deşarj olmak
offend somebody's feelings v. gücüne gitmek
be enslaved by one's feelings v. duygularının esiri olmak
hurt feelings v. horlamak
hurt one's feelings v. hatırını kırmak
hurt one's feelings v. gücendirmek
relieve one's feelings v. içini boşaltmak
hurt feelings v. hor görmek
be captive of one's feelings v. duygularının esiri olmak
ruffle somebody's feelings v. kırmak
hurt the feelings v. gönül kırmak
not consider the feelings of others v. hatır gönül tanımamak
not consider the feelings of others v. hatır gönül bilmemek
not consider the feelings of others v. hatır gönül saymamak
tell someone (about) one's feelings v. duygularını anlatmak
share the feelings v. duyguları paylaşmak
express one's feelings v. duygularını ifade etmek
relate someone (about) one's feelings v. duygularını anlatmak
express the feelings v. duyguları anlatmak
keep one's true thoughts and feelings to oneself v. rengini belli etmemek
keep one's true thoughts and feelings to oneself v. renk vermemek
trust feelings v. hislere güvenmek
toy with one's feelings v. hisleriyle oynamak
play with one's feelings v. hisleriyle oynamak
toy with one's feelings v. duygularıyla oynamak
play with one's feelings v. duygularıyla oynamak
hide one's feelings v. hislerini gizlemek
harbor deep feelings towards someone v. birine derin duygular beslemek
hide one's feelings v. duygularını gizlemek
have deep feelings for someone v. birisine derin duygular beslemek
harbor deep feelings for someone v. birine derin duygular beslemek
have deep feelings for someone v. birine derin duygular beslemek
harbor deep feelings towards someone v. birisine derin duygular beslemek
harbor deep feelings for someone v. birisine derin duygular beslemek
wound one's feelings v. yüreği dağlamak
control one's feelings v. hislerine sahip olmak
control one's feelings v. hislerini kontrol etmek
have feelings for someone v. birine karşı hisleri olmak
have feelings for someone v. birine karşı bir şeyler hissetmek
hide your feelings v. duygularını gizlemek
hurt someone's feelings v. birini incitmek
articulate your feelings v. duygularına tercüman olmak
articulate your feelings v. tercüman olmak
devoid of feelings adj. duygusuz
devoid of feelings adj. hissiz
Colloquial
spare someone's feelings v. üzmekten kaçınmak
Idioms
hard feelings n. kızgınlık
hard feelings n. husumet
hard feelings n. küskünlük
bad feelings n. kin
bad feelings n. nefret
bad feelings n. düşmanlık
bad feelings n. öfke
bad feelings n. kızgınlık
bad feelings n. anlaşmazlık
ill feelings n. kin
ill feelings n. nefret
ill feelings n. düşmanlık
ill feelings n. öfke
ill feelings n. kızgınlık
ill feelings n. anlaşmazlık
hurt feelings n. incinmiş duygular
hurt feelings n. mutsuzluk
hurt feelings n. üzüntü
mixed feelings n. karmaşık duygular
mixed feelings n. karmaşık hisler
mixed feelings n. karışık duygular/hisler
mixed feelings n. birbiriyle çelişen duygular/hisler
mixed feelings n. aynı anda hem olumlu hem olumsuz duygular/hisler
have (any/no) feelings about (someone or something) v. (biri veya bir şey hakkında) bir fikri/düşüncesi/kanaati olmak
have (any/no) feelings about (someone or something) v. (biri veya bir şey hakkında) bir fikri/düşüncesi/kanaati olmak
have no hard feelings v. birine dargın olmamak
hurt someone's feelings v. birinin hislerini incetmek
have not any hard feelings v. birisine darılmamak
get mixed feelings about v. birisine karışık duygular taşımak/hissetmek
give someone hard feelings v. birine kızmak/darılmak
have not any hard feelings v. birisine kızgın olmamak
hurt someone's feelings v. birinin duygularını incitmek
have feelings about someone v. birine karşı bir şeyler hissetmek
have no hard feelings v. birisine kızgın olmamak
have no hard feelings v. birisine darılmamak
hurt someone's feelings v. birinin hislerini incitmek
give vent to one's feelings v. hislerini/duygularını açığa vurmak/serbest bırakmak
get mixed feelings about something v. karışık duygular içinde olmak
have mixed feelings about something v. karışık duygular içinde olmak
in mixed feelings v. karışık duygular içinde olmak
have feelings about someone v. (birine karşı) (aşk vb gibi) duygular beslemek
bottle up feelings v. duygularını bastırmak
bottle up feelings v. kendini tutmak
bottle up feelings v. duygularını gizlemek
bottle up feelings v. duygularını içine atmak
bottle up feelings v. duygularını dışarıya vurmamak
have feelings about v. hakkında bir fikri/düşüncesi/kanaati olmak
have feelings about v. '-e karşı bir şeyler hissetmek
have mixed feelings v. karışık duygular içinde olmak
have mixed feelings (about somebody/something) v. (biri/bir şey hakkında) karışık duygular içinde olmak
relieve your feelings v. içini boşaltmak
not any hard feelings expr. husumet yok
not any hard feelings expr. kötü niyet yok
not any hard feelings expr. kızgınlık yok
not any hard feelings expr. dargınlık yok
not any hard feelings expr. gücenme yok
Speaking
no hard feelings expr. alınmaca gücenmece yok
that wouldn't hurt my feelings expr. buna bozulmam
no hard feelings expr. bozulmaca yok
no hard feelings expr. bozulmak yok
how did you overcome those feelings? expr. bu hislerin üstesinden gelmeyi nasıl başardın?
there's no hard feelings on this expr. bunda darılmaca gücenmece olmaz
that wouldn't hurt my feelings expr. bu benim duygularımı incitmez
I have feelings for you too expr. benim de sana karşı hislerim var
no hard feelings expr. darılmak yok ama
no hard feelings expr. darılmadım
hide your feelings expr. duygularını gizle
I haven't talked about my feelings for a long time expr. duygularım hakkında uzun zamandır konuşmadım
no hard feelings expr. gücenmedim
write your feelings expr. hislerini yaz
any hard feelings? expr. küs müsün bana?
don't hurt my feelings expr. kırma beni
any hard feelings? expr. küs müyüz?
don't let them hurt your feelings expr. seni incitmelerine izin verme
no hard feelings expr. üzülmece, darılmaca yok
Psychology
ambivalent feelings n. çelişkili duygular
inferiority feelings n. aşağılık duyguları
guilt feelings n. suçluluk duyguları
superiority feelings n. üstünlük duyguları
Modern Slang
all up in his feelings adj. bir durumla duygusal bağ kurduğu için mantıklı karar veremeyen
all up in his feelings adj. duygularıyla hareket eden/karar veren