Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
feelings
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
"feelings"
teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 6 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
feelings
i.
gönül
2
Genel
feelings
i.
his dünyası
3
Genel
feelings
i.
iç alemi
4
Genel
feelings
i.
hissiyat
5
Genel
feelings
i.
duygusal duyarlılık
6
Genel
feelings
i.
anlayış
"feelings"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 151 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
one's feelings
i.
hatır
2
Genel
guilt feelings
i.
suçluluk duygusu
3
Genel
national feelings
i.
milli duygular
4
Genel
expression of feelings
i.
hislerin ifadesi
5
Genel
momentary feelings
i.
anlık duygular
6
Genel
momentary feelings
i.
anlık hisler
7
Genel
guilt feelings
i.
suçluluk psikolojisi
8
Genel
some feelings
i.
bazı duygular
9
Genel
negative feelings
i.
olumsuz duygular
10
Genel
negative feelings
i.
negatif duygular
11
Genel
cordial feelings
i.
samimi duygular
12
Genel
indescribable feelings
i.
tarifi olmayan duygular
13
Genel
indescribable feelings
i.
tarifsiz duygular
14
Genel
true feelings
i.
gerçek duygular
15
Genel
suppressed feelings
i.
bastırılmış duygular
16
Genel
be carried away by one's feelings
f.
hislerine kapılmak
17
Genel
offend somebody's feelings
f.
ağır gelmek
18
Genel
hurt somebody's feelings
f.
horlamak
19
Genel
hurt somebody's feelings
f.
hor görmek
20
Genel
be captive of one's feelings
f.
duygularına boyun eğmek
21
Genel
hurt somebody's feelings
f.
rencide etmek
22
Genel
hurt the feelings of
f.
gücendirmek
23
Genel
hurt somebody's feelings being sarcastic
f.
iğnelemek
24
Genel
hurt the feelings of
f.
hatırını kırmak
25
Genel
pour out one's feelings
f.
deşarj olmak
26
Genel
offend somebody's feelings
f.
gücüne gitmek
27
Genel
be enslaved by one's feelings
f.
duygularının esiri olmak
28
Genel
hurt feelings
f.
horlamak
29
Genel
hurt one's feelings
f.
hatırını kırmak
30
Genel
hurt one's feelings
f.
gücendirmek
31
Genel
relieve one's feelings
f.
içini boşaltmak
32
Genel
hurt feelings
f.
hor görmek
33
Genel
be captive of one's feelings
f.
duygularının esiri olmak
34
Genel
ruffle somebody's feelings
f.
kırmak
35
Genel
hurt the feelings
f.
gönül kırmak
36
Genel
not consider the feelings of others
f.
hatır gönül tanımamak
37
Genel
not consider the feelings of others
f.
hatır gönül bilmemek
38
Genel
not consider the feelings of others
f.
hatır gönül saymamak
39
Genel
tell someone (about) one's feelings
f.
duygularını anlatmak
40
Genel
share the feelings
f.
duyguları paylaşmak
41
Genel
express one's feelings
f.
duygularını ifade etmek
42
Genel
relate someone (about) one's feelings
f.
duygularını anlatmak
43
Genel
express the feelings
f.
duyguları anlatmak
44
Genel
keep one's true thoughts and feelings to oneself
f.
rengini belli etmemek
45
Genel
keep one's true thoughts and feelings to oneself
f.
renk vermemek
46
Genel
trust feelings
f.
hislere güvenmek
47
Genel
toy with one's feelings
f.
hisleriyle oynamak
48
Genel
play with one's feelings
f.
hisleriyle oynamak
49
Genel
toy with one's feelings
f.
duygularıyla oynamak
50
Genel
play with one's feelings
f.
duygularıyla oynamak
51
Genel
hide one's feelings
f.
hislerini gizlemek
52
Genel
harbor deep feelings towards someone
f.
birine derin duygular beslemek
53
Genel
hide one's feelings
f.
duygularını gizlemek
54
Genel
have deep feelings for someone
f.
birisine derin duygular beslemek
55
Genel
harbor deep feelings for someone
f.
birine derin duygular beslemek
56
Genel
have deep feelings for someone
f.
birine derin duygular beslemek
57
Genel
harbor deep feelings towards someone
f.
birisine derin duygular beslemek
58
Genel
harbor deep feelings for someone
f.
birisine derin duygular beslemek
59
Genel
wound one's feelings
f.
yüreği dağlamak
60
Genel
control one's feelings
f.
hislerine sahip olmak
61
Genel
control one's feelings
f.
hislerini kontrol etmek
62
Genel
have feelings for someone
f.
birine karşı hisleri olmak
63
Genel
have feelings for someone
f.
birine karşı bir şeyler hissetmek
64
Genel
hide your feelings
f.
duygularını gizlemek
65
Genel
hurt someone's feelings
f.
birini incitmek
66
Genel
articulate your feelings
f.
duygularına tercüman olmak
67
Genel
articulate your feelings
f.
tercüman olmak
68
Genel
devoid of feelings
s.
duygusuz
69
Genel
devoid of feelings
s.
hissiz
Colloquial
70
Konuşma Dili
spare someone's feelings
f.
üzmekten kaçınmak
Idioms
71
Deyim
hard feelings
i.
kızgınlık
72
Deyim
hard feelings
i.
husumet
73
Deyim
hard feelings
i.
küskünlük
74
Deyim
bad feelings
i.
kin
75
Deyim
bad feelings
i.
nefret
76
Deyim
bad feelings
i.
düşmanlık
77
Deyim
bad feelings
i.
öfke
78
Deyim
bad feelings
i.
kızgınlık
79
Deyim
bad feelings
i.
anlaşmazlık
80
Deyim
ill feelings
i.
kin
81
Deyim
ill feelings
i.
nefret
82
Deyim
ill feelings
i.
düşmanlık
83
Deyim
ill feelings
i.
öfke
84
Deyim
ill feelings
i.
kızgınlık
85
Deyim
ill feelings
i.
anlaşmazlık
86
Deyim
hurt feelings
i.
incinmiş duygular
87
Deyim
hurt feelings
i.
mutsuzluk
88
Deyim
hurt feelings
i.
üzüntü
89
Deyim
mixed feelings
i.
karmaşık duygular
90
Deyim
mixed feelings
i.
karmaşık hisler
91
Deyim
mixed feelings
i.
karışık duygular/hisler
92
Deyim
mixed feelings
i.
birbiriyle çelişen duygular/hisler
93
Deyim
mixed feelings
i.
aynı anda hem olumlu hem olumsuz duygular/hisler
94
Deyim
have (any/no) feelings about (someone or something)
f.
(biri veya bir şey hakkında) bir fikri/düşüncesi/kanaati olmak
95
Deyim
have (any/no) feelings about (someone or something)
f.
(biri veya bir şey hakkında) bir fikri/düşüncesi/kanaati olmak
96
Deyim
have no hard feelings
f.
birine dargın olmamak
97
Deyim
hurt someone's feelings
f.
birinin hislerini incetmek
98
Deyim
have not any hard feelings
f.
birisine darılmamak
99
Deyim
get mixed feelings about
f.
birisine karışık duygular taşımak/hissetmek
100
Deyim
give someone hard feelings
f.
birine kızmak/darılmak
101
Deyim
have not any hard feelings
f.
birisine kızgın olmamak
102
Deyim
hurt someone's feelings
f.
birinin duygularını incitmek
103
Deyim
have feelings about someone
f.
birine karşı bir şeyler hissetmek
104
Deyim
have no hard feelings
f.
birisine kızgın olmamak
105
Deyim
have no hard feelings
f.
birisine darılmamak
106
Deyim
hurt someone's feelings
f.
birinin hislerini incitmek
107
Deyim
give vent to one's feelings
f.
hislerini/duygularını açığa vurmak/serbest bırakmak
108
Deyim
get mixed feelings about something
f.
karışık duygular içinde olmak
109
Deyim
have mixed feelings about something
f.
karışık duygular içinde olmak
110
Deyim
in mixed feelings
f.
karışık duygular içinde olmak
111
Deyim
have feelings about someone
f.
(birine karşı) (aşk vb gibi) duygular beslemek
112
Deyim
bottle up feelings
f.
duygularını bastırmak
113
Deyim
bottle up feelings
f.
kendini tutmak
114
Deyim
bottle up feelings
f.
duygularını gizlemek
115
Deyim
bottle up feelings
f.
duygularını içine atmak
116
Deyim
bottle up feelings
f.
duygularını dışarıya vurmamak
117
Deyim
have feelings about
f.
hakkında bir fikri/düşüncesi/kanaati olmak
118
Deyim
have feelings about
f.
'-e karşı bir şeyler hissetmek
119
Deyim
have mixed feelings
f.
karışık duygular içinde olmak
120
Deyim
have mixed feelings (about somebody/something)
f.
(biri/bir şey hakkında) karışık duygular içinde olmak
121
Deyim
relieve your feelings
f.
içini boşaltmak
122
Deyim
not any hard feelings
expr.
husumet yok
123
Deyim
not any hard feelings
expr.
kötü niyet yok
124
Deyim
not any hard feelings
expr.
kızgınlık yok
125
Deyim
not any hard feelings
expr.
dargınlık yok
126
Deyim
not any hard feelings
expr.
gücenme yok
Speaking
127
Konuşma
no hard feelings
expr.
alınmaca gücenmece yok
128
Konuşma
that wouldn't hurt my feelings
expr.
buna bozulmam
129
Konuşma
no hard feelings
expr.
bozulmaca yok
130
Konuşma
no hard feelings
expr.
bozulmak yok
131
Konuşma
how did you overcome those feelings?
expr.
bu hislerin üstesinden gelmeyi nasıl başardın?
132
Konuşma
there's no hard feelings on this
expr.
bunda darılmaca gücenmece olmaz
133
Konuşma
that wouldn't hurt my feelings
expr.
bu benim duygularımı incitmez
134
Konuşma
I have feelings for you too
expr.
benim de sana karşı hislerim var
135
Konuşma
no hard feelings
expr.
darılmak yok ama
136
Konuşma
no hard feelings
expr.
darılmadım
137
Konuşma
hide your feelings
expr.
duygularını gizle
138
Konuşma
I haven't talked about my feelings for a long time
expr.
duygularım hakkında uzun zamandır konuşmadım
139
Konuşma
no hard feelings
expr.
gücenmedim
140
Konuşma
write your feelings
expr.
hislerini yaz
141
Konuşma
any hard feelings?
expr.
küs müsün bana?
142
Konuşma
don't hurt my feelings
expr.
kırma beni
143
Konuşma
any hard feelings?
expr.
küs müyüz?
144
Konuşma
don't let them hurt your feelings
expr.
seni incitmelerine izin verme
145
Konuşma
no hard feelings
expr.
üzülmece, darılmaca yok
Psychology
146
Psikoloji
ambivalent feelings
i.
çelişkili duygular
147
Psikoloji
inferiority feelings
i.
aşağılık duyguları
148
Psikoloji
guilt feelings
i.
suçluluk duyguları
149
Psikoloji
superiority feelings
i.
üstünlük duyguları
Modern Slang
150
Modern Argo
all up in his feelings
s.
bir durumla duygusal bağ kurduğu için mantıklı karar veremeyen
151
Modern Argo
all up in his feelings
s.
duygularıyla hareket eden/karar veren
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of feelings
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy