filled - Turkish English Dictionary
History

filled

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Meanings of "filled" in Turkish English Dictionary : 9 result(s)

English Turkish
General
filled adj. dolu (içerik)
filled adj. dolmuş
filled adj. dolu
filled adj. tok
filled adj. dolgun
filled adj. doldurulmuş
filled adj. doldurulmuş
filled adj. doldurulmuş sipariş formuna ait
filled adj. dolan (zaman)

Meanings of "filled" with other terms in English Turkish Dictionary : 254 result(s)

English Turkish
Common Usage
being filled n. doldurulma
filled with v. ile dolu olmak
General
helium filled lamp n. helyum lambası
triangles of pastry filled with cheese n. muskaböreği
filled soil n. dolgu zemin
cream-filled pastry n. babatatlısı
gas-filled lamp n. gazlı lamba
cigar-shaped fried pastry filled with cheese n. sigaraböreği
stress-filled life n. stres dolu hayat
stress-filled life n. stres dolu hayat/yaşam
filled land n. dolgu zemin
filled land n. dolgu arazi
red spirit filled thermometer n. ispirtolu termometre
being filled n. doldurulma
smoke-filled room n. duman altında kalmış oda
smoke-filled room n. duman ile dolmuş oda
smoke-filled room n. duman altı oda
be filled with admiration v. hayran kalmak
be filled in v. aydınlanmak
be filled with v. dolu olmak
be filled up v. doldurulmak
be filled with longing v. özlemle dolu olmak
be filled with anxiety v. meraktan çatlamak
be filled with sadness v. üzüntü basmak
be filled with apprehension v. tedirginlik duymak
be filled with hate v. nefret duymak
be filled with air v. şişirilmek
be filled with compassion v. şefkat dolu olmak
have a tooth filled v. dolgu yaptırmak
be filled with admiration v. hayranlık duymak
be filled with admiration v. hayranlık beslemek
be filled with joy v. sevinçle dolmak
be filled with joy v. sevinç dolu olmak
be filled with hate v. nefret dolu olmak
be filled with cement v. çimentoyla doldurulmak
be smoke-filled v. duman altı olmak
be filled with anxiety v. kaygı ile dolmak
filled up adj. doldurulmuş
filled with water adj. su dolu
filled with ground meat adj. kıymalı
filled with adj. dolu (ile dolu olmak)
gas-filled adj. gazlı
smoke-filled adj. dumanlı
smoke-filled adj. dumanla kaplanmış
stress-filled adj. stres dolu
smoke-filled adj. duman kaplı
stress-filled adj. stresli
fun-filled adj. eğlence dolu
rubble-filled adj. moloz dolgulu
water-filled adj. suyla dolu
water-filled adj. içi su dolu
water-filled adj. su ile dolu
water-filled adj. su dolu
laugh-filled adj. kahkaha dolu
smoke-filled adj. duman altı
smoke-filled adj. dumanaltı
adrenaline-filled adj. bol adrenalinli
adrenaline-filled adj. adrenalin yüklü
adrenaline-filled adj. adrenalin dolu
filled with emotion adj. duygu dolu
filled with emotion adj. duygu yüklü
gem-filled adj. mücevher dolu
gem-filled adj. mücevherlerle dolu
air-filled adj. havayla dolu
air-filled adj. hava dolu
egg-filled adj. yumurta dolu
egg-filled adj. yumurtayla dolu
half-filled adj. yarı dolu
blood-filled adj. kanlı
hay-filled adj. saman dolu
pre-filled adj. önceden doldurulmuş
hate-filled adj. nefret dolu
sperm-filled adj. sperm dolu
sun-filled adj. güneşten gelen ışıkla dolu
-filled suf. belirtilen obje ile doldurulmuş anlamını veren bir son ek
Colloquial
filled with school children adj. öğrencilerle dolu
Idioms
smoke-filled room n. az sayıda insanın toplanıp önemli kararlar aldığı toplantı odası
filled to the brim n. ağzına kadar dolu
smoke-filled room n. gizli toplantı odası
smoke-filled room n. kapalı kapılar ardında gerçekleşen siyasi toplantı
get (one's) prescription filled v. eczaneden ilaç almak
get (one's) prescription filled v. ilaç almak üzere reçete ile eczaneye başvurmak
get (one's) prescription filled v. reçeteyle verilen ilaçları eczaneden almak
get (one's) prescription filled v. eczaneden ilaçlarını almak
get (one's) prescription filled v. yazılan ilaçları eczaneden almak
get (one's) prescription filled v. reçete edilen ilaçları eczaneden almak
filled to the brim adj. tıka basa dolu
filled to the brim adj. tamamen dolu
filled to the brim adj. hiç yer kalmamış
filled to the brim adj. tıklım tıklım dolu
filled to the brim adj. tepeleme dolu
filled to the brim adj. dopdolu
filled to the brim adj. silme dolu
filled to the brim adj. hınca hınç dolu
filled to the brim adj. bir hisle dolmuş
filled to the brim adj. bir hissi çok yoğun yaşayan
filled to the brim expr. dopdolu
in a smoke-filled room expr. gizli bir odada
in a smoke-filled room expr. halka açık olmayan bir şekilde
in a smoke-filled room expr. gözlerden uzak bir yerde/şekilde
in a smoke-filled room expr. kapalı kapılar ardında
in a smoke-filled room expr. şeffaf olmayan bir şekilde
in a smoke-filled room expr. demokratik olmayan bir şekilde
in a smoke-filled room expr. küçük bir grup içerisinde
Speaking
he filled out a form expr. bir form doldurdu
the team is filled up now expr. ekip şu anda tam
Trade/Economic
filled transport package n. doldurulmuş taşıma ambalajı
Technical
percent voids filled with asphalt n. asfaltla dolu boşluk yüzdesi
filled glass paper n. cam dolgulu kağıt
iron-filled epoxy patterns n. demir yüklü epoksi modeller
filled transport package n. destek dolgu nakliye ambalajı
filled band n. dolu bant
filled metallic gaskets n. dolgu metal contalar
filling compounds for filled cables n. dolgulu kablolar için dolgu bileşikleri
filled cable n. dolgulu kablo
filled electron shells n. dolu elektron kabukları
air filled wheel n. dolgu teker
filled transport packages n. doldurulmuş taşıma ambalajları
friction coefficient of filled sack n. dolu torbaların sürtünme katsayısı
filled products n. doldurulmuş mamuller
filled cavity n. dolu kovuk
filled transport package n. doldurulmuş taşıma ambalajı
non-filled synthetic turf n. dolgulu olmayan sentetik torf
filled wheel n. dolgu teker
filled transport package n. doldurulmuş taşıma paketi
filled thermoplastics n. doldurulmuş ısılplastikler
filled metallic gasket n. dolgulu metal conta
filled paper sack n. dolu kağıt torba
foam filled wheel n. dolgu teker
gas-filled tube n. gaz doldurulmuş tüp
gas-filled counter n. gazlı sayaç
gas-filled relay n. gazlı röle
gas-filled rectifier n. gazla dolu redresör
gas-filled compartment n. gaz doldurulmuş bölme
gas-filled microwave switching device n. gaz dolu mikrodalga anahtarlama cihazı
gas-filled ionization chamber n. gaz doldurulmuş iyonizasyon odası
gas-filled cable n. gazla dolu kablo
gas-filled photocell n. gazlı fotosel
gas-filled lamp n. gazla dolu lamba
gas filled tube n. gazlı tüp
gas-filled photo-tube n. gazlı fototüp
helium filled lamp n. helyum lambası
jelly filled cable n. jel dolgulu kablo
elastic tube filled with an incompressible inviscid fluid n. içi sıkışmaz viskoz olmayan akışkanla dolu elastik tüp
coated of filled products n. kaplanmış veya dolgu maddesi katkılı ürünler
filled gold n. kaplama altın
foam-filled tube n. köpük doldurulmuş tüp
insulating foam-filled tube n. köpük dolu yalıtkan boru
filled weld n. köşe kaynağı
mineral oil-filled electrical device n. mineral yalıtım yağı doldurulmuş elektrikli cihaz
mica-filled phenolics n. mika dolgulu fenolikler
wood flour filled phenolics n. odun talaşı dolgulu fenolikler
spray-filled water cooling tower n. püskürtmeli soğutma kulesi
liquid-filled transformer n. sıvı dolgulu transformatör
liquid-filled transformer n. sıvı doldurulmuş transformatör
filled in by orderer n. siparişi veren dolduracak
ceramic-filled polymers n. seramik dolgulu çoğuzlar
fluid-filled cracks n. sıvı dolu çatlaklar
liquid filled transformers n. sıvı ile doldurulmuş transformatör
liquid filled pressure gauge n. sıvı doldurulmuş basınç göstergesi
liquid-filled transformer n. sıvı ile doldurulmuş transformatör
fluid-filled sac n. sıvı dolu kese
water-filled n. su dolu
water-filled n. su ile dolu
complete filled transport packages n. tam doldurulmuş taşıma ambalajları
filled cavity n. tıkalı kovuk
fully enclosed askarel-filled electrical equipment n. tamamen kapalı askarel ile doldurulmuş elektrik donanımı
stone filled sand asphalt n. taş dolgulu kum asfaltı
complete-filled transport package n. tam doldurulmuş taşıma ambalajı
oil filled cable n. yağlı kablo
oil-filled cable n. yağlı kablo
oil filled transformer n. yağ soğutmalı trafo
synthetic-fibre-filled alkyds n. yapay lif dolgulu alkidler
oil-filled cable n. yağ dolgulu kablo
oil filled transformer n. yağlı trafo
oil-filled electrical equipment n. yağlı elektrikli ekipman
filled gold n. üstü bağlanık altın tabakası ile kaplı nispeten ucuz pirinç benzeri metal
fluid-filled adj. akışkan dolgulu
gold filled adj. altın kaplı
not filled adj. dolmamış
filled with hydrogen fuel adj. hidrojen yakıtıyla dolu
gas-filled adj. gazla dolu
gas-filled adj. gaz doldurulmuş
gas-filled adj. gaz dolu
gold-filled adj. metalin altın kaplanmasıyla yapılmış
water-filled adj. su dolmuş
oil-filled adj. yağ dolgulu
Computer
filled freeform n. dolu serbest form
filled ellipse n. dolu elips
filled arc n. dolu yay
filled box n. dolu kutu
filled band n. dolu bant
filled circle n. dolu daire
filled oval n. dolu oval
filled diamond n. dolu baklava
filled rect n. dolu dikdörtgen
filled rectangle n. dolu dikdörtgen
filled grid n. doldurulmuş kılavuz
filled shadow n. doldurulmuş gölge
filled polygon n. dolu çokgen
gas filled tube n. gazlı tüp
filled-in information n. önceden doldurulmuş bilgi
oil filled cable n. yağlı kablo
this field must be filled expr. bu alanın doldurulması zorunludur
Telecom
jelly filled cable n. jel maddeli kablo
jelly filled cable n. jel dolgulu kablo
Electric
gas-filled tube n. içi gaz dolu tüp/ampul
oil-filled cable n. yağ dolgulu kablo
Mechanic
weld filled lining n. kaynak dolgulu astar
Textile
fabric filled phenolics n. kumaş dolgulu fenolikler
fabric filled melamines n. kumaş dolgulu melaminler
quilt filled with feather n. kuş tüyü ile doldurulmuş yorgan
filled with feathers adj. kuş tüyü ile doldurulmuş
filled with feather adj. kuştüyü ile doldurulmuş
Construction
concrete filled pipe pile n. beton dolgulu kazık boru
filled wall n. dolu duvar
filled stuffed n. dolma duvar
narrow sand-filled joints n. küçük açıklıklı kum dolgu derzleri
Lighting
gas-filled lamp n. gaz dolu lamba
coiled filament gas-filled lamp n. içi gaz dolu kıvrımlı telli lamba
Automotive
gas-filled shock absorber n. gazlı amortisör
Aeronautic
filled flight plan n. doldurulmuş uçuş planı
Marine
filled-in ground n. doldurulmuş zemin
Mining
mineral filled thermoset n. mineral dolgulu ısılsertleşenler
Medical
non-filled detector n. boş blister
gel filled breast implant n. jel dolu meme protezi
pre-filled pen n. kullanıma hazır dolu enjeksiyon kalemi
pre-filled syringe n. kullanıma hazır dolu enjektör
water-filled fallopian tube n. su dolu fallop tüpü
urine-filled adj. idrar dolu
Psychology
filled pause n. dolgulu duraksama
Food Engineering
filled cheese n. yağsız sütten yapılarak sonradan yağlandırılmış düşük kaliteli peynir
filled milk n. hayvansal yağı alınıp bitkisel yağ eklenen süt
Gastronomy
a general name for filled pastries in various shapes n. börek
pastry filled with spinach n. ıspanaklı börek
fist sized burghull balls filled with seasond minced meat n. içli köfte
pocket of pide filled with seasmed minced meat n. kapalı kıymalı pide
danish style filled flaky pastry n. kete
meat filled dumplings boiled in stock n. kulak çorbası
yeast pastries filled with filling n. peynirli pide
savoury pastry filled with cheese n. peynirli börek
small rolls of pastry filled with meat n. sigara böreği
Chemistry
filled polyurethane compounds n. doldurulmuş poliüretan bileşikler
quartz-filled epoxy resinous compounds n. kuartz dolgulu epoksi reçineli bileşikler
cellulose filled melamine n. selüloz dolgulu melamin
Agriculture
filled seed n. dolu tohum
Geography
ice-filled adj. buzla dolu
ice-filled adj. buz dolu
Geology
gypsum-filled adj. alçıtaşı dolgulu
gypsum-filled adj. jips dolgulu
Military
temporarily filled military post n. geçici olarak doldurulmuş askeri kadro
explosive filled mine n. patlayıcı ihtiva eden mayın
exercise filled mine n. talim mayını
Ottoman Turkish
jam-packed filled to the brim expr. lebaleb