History

fiziksel olarak

Meanings of "fiziksel olarak" in English Turkish Dictionary : 5 result(s)

	Category	Turkish	English
General
1	General	fiziksel olarak	physically adv.
2	General	fiziksel olarak	concretely adv.
3	General	fiziksel olarak	corporally adv.
4	General	fiziksel olarak	corporeally adv.
Slang
5	Slang	fiziksel olarak	in the trouser department expr.

Meanings of "fiziksel olarak" with other terms in English Turkish Dictionary : 122 result(s)

	Category	Turkish	English
General
1	General	katılık (fiziksel olarak)	hardness n.
2	General	gelişememe (fiziksel olarak)	failure to thrive n.
3	General	fiziksel veya duygusal olarak doyurma	nurturance n.
4	General	(fiziksel olarak) etkisiz hale getirme eğitimi	physical restraint training n.
5	General	sözle veya fiziksel olarak yapılan öldürücü vuruş	recumbentibus n.
6	General	fiziksel olarak güçlü olma	thew n.
7	General	fiziksel olarak güçlü olma	brawn n.
8	General	fiziksel olarak güçlü olma	might n.
9	General	fiziksel olarak güçlü olma	muscle n.
10	General	fiziksel olarak güçlü olma	potence n.
11	General	fiziksel olarak güçlü olma	potency n.
12	General	fiziksel olarak güçlü olma	puissance n.
13	General	fiziksel olarak güçlü olma	sinew n.
14	General	fiziksel veya zihinsel olarak geri kalmış kimse	titman n.
15	General	rızaya bağlı olarak fiziksel şiddet ve baskının kullanıldığı cinsel ilişki şekli	bdsm n.
16	General	fiziksel olarak güçsüz olma	weakliness n.
17	General	eşini fiziksel olarak istismar eden erkek	wifebeater n.
18	General	fiziksel olarak hulk karakterine benzeyen kimse	hulk n.
19	General	fiziksel olarak çok çekici erkek	god n.
20	General	iki veya daha fazla şeyin fiziksel olarak bir araya gelmesi	impinging n.
21	General	(bir şeyi) fiziksel olarak kavrama	comprehension [obsolete] n.
22	General	fiziksel ve duygusal olarak tükenmek	be physically and emotionally spent v.
23	General	fiziksel olarak zayıf/güçsüz görünmek	appear physically weak v.
24	General	fiziksel olarak aynı hizaya getirmek	line v.
25	General	fiziksel olarak temsil etmek	imbody v.
26	General	(fiziksel olarak) saldırmak	impugn [obsolete] v.
27	General	fiziksel olarak biçimlendirmek	inform [obsolete] v.
28	General	fiziksel olarak cezalandırmak	discipline v.
29	General	fiziksel olarak çekici	well-stacked adj.
30	General	fiziksel olarak imkansız	physically impossible adj.
31	General	fiziksel ya da zihinsel olarak zorlayıcı	taxing adj.
32	General	fiziksel veya sözlü olarak kötü muamele görmemiş	unabused adj.
33	General	fiziksel veya sözlü olarak kötü muamelede bulunmayan	unabusive adj.
34	General	(fiziksel olarak) rahatsız olmamış	unruffled adj.
35	General	fiziksel olarak iyi durumda	gradely [dialect] adj.
36	General	fiziksel olarak çekici	gradely [dialect] adj.
37	General	fiziksel olarak açıklanamayan	parapsychological adj.
38	General	(fiziksel olarak) zarif	coordinated adj.
39	General	(fiziksel olarak) yetenekli	coordinated adj.
40	General	(fiziksel olarak) becerikli	coordinated adj.
41	General	fiziksel ya da zihinsel olarak yönünü belirleyen	orientating adj.
42	General	fiziksel ya da zihinsel olarak yönünü belirleyen	orienting adj.
Phrasals
43	Phrasals	fiziksel olarak kötü muamelede bulunmak	bash about v.
44	Phrasals	(bir spor takımını) (fiziksel olarak) maça hazırlamak	warm someone up v.
45	Phrasals	(fiziksel olarak) bir yerden geçmek	go through v.
46	Phrasals	(birine) fiziksel olarak saldırmak	lay into (someone) v.
47	Phrasals	birini birinden fiziksel olarak ayırmak	pry off v.
48	Phrasals	birini birinden fiziksel olarak ayırmak	pry (someone or something) off of (someone or something) v.
49	Phrasals	(birine) (fiziksel/sözlü olarak) saldırmak	strike out at (one) v.
50	Phrasals	sözlü/fiziksel olarak üstüne gitmek	work over v.
51	Phrasals	(birini) fiziksel olarak olumsuz etkilemek/rahatsız etmek	disagree with (someone) v.
52	Phrasals	(birine/bir şeye) sözlü veya fiziksel olarak saldırmak	lash into (someone or something) v.
53	Phrasals	mecliste fiziksel olarak bulunmaksızın meclis arazisi içerisinde oy kullanmak	nod through v.
54	Phrasals	(birinin/bir şeyin) altında çalışmak (fiziksel olarak)	work beneath (someone or something) v.
55	Phrasals	(birinin/bir şeyin) altında çalışmak (fiziksel olarak)	work under (someone or something) v.
Colloquial
56	Colloquial	(birini/bir şeyi) fiziksel olarak (birine/bir şeye) uygun bulmak	think (someone or something) is fit for (someone or something) v.
57	Colloquial	(birinin/bir şeyin) fiziksel olarak (birini/bir şeyi) kaldırabileceğini düşünmek	think (someone or something) is fit for (someone or something) v.
58	Colloquial	(birinin/bir şeyin) fiziksel olarak (biriyle/bir şeyle) başa çıkabileceğini düşünmek	think (someone or something) is fit for (someone or something) v.
59	Colloquial	birine kendini ruhsal veya fiziksel olarak zayıf hissettirmek	knock the stuffing out of somebody v.
60	Colloquial	(fiziksel olarak) saldırmak	have a go [uk] v.
61	Colloquial	(fiziksel olarak) saldırmak	have-a-go [uk] v.
62	Colloquial	fiziksel olarak zarar vermek	bust up v.
Idioms
63	Idioms	fiziksel olarak iyi (fit) durumda olmak	be in fighting trim v.
64	Idioms	fiziksel olarak kendini zorlamak	break a sweat v.
65	Idioms	fiziksel olarak hazır durumda olmak	be in fighting trim v.
66	Idioms	kendini fiziksel ve zihinsel olarak zor bir göreve/aktiviteye hazırlamak	eat (one's) wheaties v.
67	Idioms	zihinsel veya fiziksel olarak kendini zorlamak	dig deep v.
68	Idioms	fiziksel veya zihinsel olarak gayret sarf etmek	dig deep v.
69	Idioms	fiziksel veya zihinsel olarak güç sarf etmek	dig deep v.
70	Idioms	(birini) sözlü veya fiziksel olarak cezalandırmak	give it to (one) v.
71	Idioms	gidilip fiziksel olarak alışveriş yapılabilecek	bricks and mortar adj.
72	Idioms	gidilip fiziksel olarak görüşülebilecek	bricks and mortar adj.
73	Idioms	şirketin fiziksel olarak ulaşılabilecek adresi olan	bricks and mortar adj.
74	Idioms	fiziksel olarak/duygusal olarak/zihnen yorgun	ridden hard and put away wet [us] adj.
75	Idioms	fiziksel olarak/duygusal olarak/zihnen hırpalanmış	ridden hard and put away wet [us] adj.
76	Idioms	fiziksel olarak/duygusal olarak/zihnen kötü muamele görmüş	ridden hard and put away wet [us] adj.
77	Idioms	fiziksel olarak/duygusal olarak/zihnen yorgun	ridden hard and put up wet [us] adj.
78	Idioms	fiziksel olarak/duygusal olarak/zihnen hırpalanmış	ridden hard and put up wet [us] adj.
79	Idioms	fiziksel olarak/duygusal olarak/zihnen kötü muamele görmüş	ridden hard and put up wet [us] adj.
80	Idioms	fiziksel olarak/duygusal olarak/zihnen yorgun	rode hard and put away wet adj.
81	Idioms	fiziksel olarak/duygusal olarak/zihnen hırpalanmış	rode hard and put away wet adj.
82	Idioms	fiziksel olarak/duygusal olarak/zihnen kötü muamele görmüş	rode hard and put away wet adj.
83	Idioms	fiziksel olarak/duygusal olarak/zihnen yorgun	rode hard and put up wet [us] adj.
84	Idioms	fiziksel olarak/duygusal olarak/zihnen hırpalanmış	rode hard and put up wet [us] adj.
85	Idioms	fiziksel olarak/duygusal olarak/zihnen kötü muamele görmüş	rode hard and put up wet [us] adj.
86	Idioms	fiziksel olarak formda	in training adv.
87	Idioms	fiziksel olarak hissedilebilecek/dokunulabilecek yakınlıkta	at the end of (one's) fingertips expr.
88	Idioms	fiziksel olarak erişilebilir mesafede	at the end of (one's) fingertips expr.
Technical
89	Technical	iki madeni cismin fiziksel olarak bağlanması	binding n.
90	Technical	fiziksel olarak baskı yapmak	clamp down on v.
91	Technical	konforlu ve fiziksel olarak rahat tasarım	ergonomic adj.
92	Technical	fiziksel olarak bina dışında bulunan bir telefonda sonlanan tuşlu telefon sistemi veya özel telefon santrali istasyonu	ops (off-premises station) abrev.
Computer
93	Computer	birimin yerini fiziksel olarak değiştirmeden evvel sabit diskteki okuma/yazma kafasını ana konumuna geri çekmek	park v.
94	Computer	fiziksel olarak kesimlenmiş	hard sectored adj.
95	Computer	sanal olarak indekslenmiş fiziksel etiketlenmiş	virtually indexed physically tagged adj.
Medical
96	Medical	anne adayının doğuma narkoz kullanılmadan, egzersizle psikolojik ve fiziksel olarak hazırlandığı bir doğum yöntemi	lamaze method n.
97	Medical	anne adayının doğuma narkoz kullanılmadan, egzersizle psikolojik ve fiziksel olarak hazırlandığı bir doğum yöntemi	lamaze method of childbirth n.
98	Medical	anne adayının doğuma narkoz kullanılmadan, egzersizle psikolojik ve fiziksel olarak hazırlandığı bir doğum yöntemi	lamaze technique n.
99	Medical	anne adayının doğuma narkoz kullanılmadan psikolojik ve fiziksel olarak hazırlandığı doğum yöntemine uygun	lamaze adj.
100	Medical	fiziksel olarak aktif	physically active adj.
Psychology
101	Psychology	fiziksel bir olayın gerçek nedeni değil etkeni olarak kabul edilen zihinsel durum	occasional cause n.
102	Psychology	zihinsel durumun nedeni olarak kabul edilen fiziksel olay	occasional cause n.
Physiology
103	Physiology	uyarılmaya yanıt olarak sinir lifi boyunca oluşan fiziksel ve kimyasal uyarma dalgası	nerve impulse n.
104	Physiology	fiziksel veya zihinsel baskıya tepki olarak adrenal meduladan salgılanan bir hormon	epinephrin n.
105	Physiology	fiziksel veya zihinsel baskıya tepki olarak adrenal meduladan salgılanan bir hormon	epinephrine n.
Pathology
106	Pathology	hastaların normal zekada olup fiziksel olarak iyi gelişemediği bir infantilizm türü	ateleiosis n.
107	Pathology	hastaların normal zekada olup fiziksel olarak iyi gelişemediği bir infantilizm türü	ateliosis n.
108	Pathology	hastaların normal zekada olup fiziksel olarak iyi gelişemediği infantilizme ait veya ilgili	ateleiotic adj.
Physics
109	Physics	doğal yasalara tabi düzenli bir sistem olarak kabul edilen fiziksel evren	natural order n.
110	Physics	fiziksel olarak soğurulmuş	physisorbed adj.
Philosophy
111	Philosophy	akıl ve bedenin, ne zihinsel ne de fiziksel olarak sınıflandırılamayan, aynı esaslara ait yapılar olduğu ortaya koyan bir felsefi doktrin	neutral monism n.
112	Philosophy	doğaya ve yaşama dair süreçlerin fiziksel olarak belirlendiğini ve bu süreçlerin fizik ve kimya kanunlarıyla tamamen açıklanabileceğini öne süren felsefi görüş	mechanism n.
Geology
113	Geology	kimyasal olarak kalsit ile özdeş olup temel fiziksel özellikleri farklılık gösteren bir karbonat minerali	aragonite n.
114	Geology	kimyasal olarak kalsit ile özdeş olup temel fiziksel özellikleri farklılık gösteren bir karbonat minerali	arragonite n.
Military
115	Military	istihbarat mesajında ya da belgesinde bilgi kategorilerini fiziksel olarak ayıran çizgi	tear line n.
Archaic
116	Archaic	fiziksel olarak zayıflatmak	craze v.
Slang
117	Slang	fiziksel ve duygusal olarak erkeksi olan kadın	bull bitch n.
118	Slang	genç, çekici, genellikle narin veya fiziksel olarak alımlı eşcinsel erkek	twink n.
119	Slang	fiziksel olarak çekici olmayan kadın	hellpig n.
120	Slang	birisini fiziksel olarak sıkıştırmak	bail up v.
121	Slang	birisini fiziksel olarak sıkıştırmak	bail somebody up v.
122	Slang	zihinsel ve fiziksel olarak çok iyi durumda	finer than frog hair expr.