Turkish - English
Turkish - English
German - English
French - English
Spanish - English
English Synonyms
Synonyms
About Us
Tools
Resources
Contact
Login / Register
Turn off the lights
Türkçe
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonyms
Tools
About Us
Resources
Contact
Login / Register
EN-TR
Turkish - English
German - English
Spanish - English
French - English
English Synonyms
Turkish - English
French - English
Spanish - English
German - English
History
flank
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
Meanings of
"flank"
in Turkish English Dictionary : 45 result(s)
Category
English
Turkish
General
1
General
flank
n.
cenah
2
General
flank
n.
kara kullanım
3
General
flank
n.
böğür
4
General
flank
n.
yan taraf
5
General
flank
n.
yan
6
General
flank
n.
kanat
7
General
flank
v.
yan taarruzu yapmak
8
General
flank
v.
yan tarafı korumak
9
General
flank
v.
yan saldırısı yapmak
10
General
flank
v.
yanmak
11
General
flank
v.
yanında olmak
12
General
flank
v.
yandan kuşatmak
13
General
flank
v.
kanattan saldırmak
14
General
flank
v.
yandan desteklemek
15
General
flank
v.
her iki yanında olacak şekilde iki koldan eşlik etmek
16
General
flank
v.
yanlamak
17
General
flank
v.
yan tarafa yerleştirilmek
18
General
flank
v.
yan tarafta hareket etmek
19
General
flank
v.
yana doğru ilerlemek
20
General
flank
v.
yanında ilerlemek
21
General
flank
v.
yanında konumlanmak
22
General
flank
v.
(bir şeyin) yanında durmak
23
General
flank
v.
iki taraftan çevrelemek
24
General
flank
v.
her iki tarafına da yerleştirmek
25
General
flank
adj.
bitişik
Industry
26
Industry
flank
n.
hayvanın kanadı veya karnından elde edilen deri
Technical
27
Technical
flank
n.
yanak
28
Technical
flank
n.
çark dişinin alt kısmının profili
29
Technical
flank
n.
çark dişinin alt kısmı ile diş açıklığı dairesi arasında kalan bölüm
30
Technical
flank
n.
vida dişinin temas eden yüzü
31
Technical
flank
n.
kesici aletlerde keskin yan kısımla kesişen kenar
Mechanic
32
Mechanic
flank
n.
dış yanı
33
Mechanic
flank
n.
serbest yüzey
Construction
34
Construction
flank
n.
hatil
Automotive
35
Automotive
flank
n.
açma/kapama yanı
36
Automotive
flank
n.
diş yanı
Marine
37
Marine
flank
n.
cenah
38
Marine
flank
n.
kanat
39
Marine
flank
n.
tabya koltuğu
Anatomy
40
Anatomy
flank
n.
insan ve hayvanlarda en alttaki kaburga ile kalça arasındaki etli kısım
Gastronomy
41
Gastronomy
flank
n.
böğür
42
Gastronomy
flank
n.
pençata
43
Gastronomy
flank
n.
hayvanın böğründen kesilmiş et
Geology
44
Geology
flank
n.
antiklinal ve senkinallerde kanatlar
Military
45
Military
flank
n.
kanat
Meanings of
"flank"
with other terms in English Turkish Dictionary : 69 result(s)
Category
English
Turkish
General
1
General
flank attack
n.
kanat taarruzu
2
General
flank [obsolete]
v.
kaçmak
3
General
flank [obsolete]
v.
paçayı kurtarmak
Phrasals
4
Phrasals
flank on
n.
yanına/yanında konumlandırmak
5
Phrasals
flank upon (someone or something)
v.
(birinin/bir şeyin) yanına/yanında konumlandırmak
6
Phrasals
flank on (someone or something)
v.
(birinin/bir şeyin) yanına/yanında konumlandırmak
Technical
7
Technical
flank wall
n.
alın duvarı
8
Technical
convex cam flank
n.
dışbükey sağrı
9
Technical
tooth flank
n.
diş yanağı
10
Technical
tooth flank
n.
diş yanı
11
Technical
concave cam flank
n.
içbükey kam sağrı
12
Technical
cam flank
n.
kam sağrısı
13
Technical
tangential cam flank
n.
konveks sağrı
14
Technical
flank joint
n.
kuşatma kaynak
15
Technical
flank wear
n.
yan aşınması
16
Technical
flank wear
n.
yanak aşınması
17
Technical
flank wall
n.
yan duvar
Mechanic
18
Mechanic
modified flank infeed
n.
iyileştirilmiş eğik ilerleme
19
Mechanic
flank wear
n.
serbest yüzey aşınması
Construction
20
Construction
flank front
n.
yan cephe
21
Construction
flank front
n.
yanyüz
Automotive
22
Automotive
leading flank
n.
açma yanı
23
Automotive
tooth flank
n.
diş yanı
24
Automotive
hollow flank
n.
iç bükey rampa
25
Automotive
trailing flank
n.
kapama yanı
Medical
26
Medical
flank pain
n.
böğür ağrısı
27
Medical
flank pain
n.
yan ağrısı
Veterinary
28
Veterinary
flank tendon
n.
böğür kirişi
Gastronomy
29
Gastronomy
flank steak
n.
pançeta
30
Gastronomy
flank steak
n.
sığırın böğründen kesilmiş et
Physics
31
Physics
flank face
n.
yan yüzey
Environment
32
Environment
flank eruption
n.
kanat püskürmesi
Military
33
Military
exposed flank
n.
açık yan
34
Military
unsupported flank
n.
açık yan
35
Military
open flank
n.
açık yan
36
Military
supported flank
n.
desteklenmiş yan
37
Military
unsupported flank
n.
desteklenmemiş yan
38
Military
supported flank
n.
kapalı yan
39
Military
flank attack
n.
kanat taarruzu
40
Military
flank zone
n.
kanatlar bölgesi
41
Military
flank unit
n.
kanat birliği
42
Military
left flank
n.
sol yan
43
Military
flank wind
n.
yan rüzgar
44
Military
flank spotting
n.
yan gözetleme
45
Military
flank protective fire
n.
yan koruma ateşi
46
Military
flank attack
n.
yan saldırısı
47
Military
flank guard
n.
yan koruyucu
48
Military
flank attack
n.
yandan kuşatma
49
Military
flank observation
n.
yan gözetleme
50
Military
flank attack
n.
yan taarruzu
51
Military
flank guard
n.
yancı
52
Military
flank patrol
n.
yan keşif kolu
53
Military
flank observer
n.
yan gözetleyici
54
Military
flank security
n.
yan emniyeti
55
Military
oblique flank
n.
perdede karşı burcun ateşinin görülebileceği bölüm
56
Military
flank attack
n.
ordu veya birliklerin kanadına yapılan saldırı
57
Military
flank company
n.
taburun sağına veya soluna sıralanmış belirli sayıdaki birlik
58
Military
flank defense
n.
yapıyı düşmanın doğrudan ateşine karşı korumak için diğer yapılardan açılan ateşlerle savunma
59
Military
flank en potence
n.
sağ veya sol kanadın safın dışına taşan bölümlerine verilen ad
60
Military
flank files
n.
bölük veya taburun sağındaki ilk asker ile solundaki son asker
61
Military
flank guard
n.
hareket halindeki veya duran bir kuvvetin kanadını düşmandan koruyan unsur
62
Military
flank guard
n.
ilerleyen bir kuvvetin kanadının korunmasından sorumlu müfreze
63
Military
flank march
n.
düşman birliklerini döndürmek veya düşmana yandan saldırmak için düşman konumuna paralel veya dik şekilde yapılan ilerleme
64
Military
flank movement
n.
düşmanın kanadının döndürülmesi veya ordunun yeni bir pozisyon alması için ilerlemede yapılan değişiklik
65
Military
flank patrol
n.
ordunun ilerlediği sıradan bağımsız hareket edip kanatlarda devriye gezen müfrezeler
66
Military
envelop a flank
v.
kenardan kuşatmak
Sport
67
Sport
flank circle
n.
çevirme hareketi
68
Sport
flank speed
n.
son sürat
69
Sport
flank attack
n.
yan hücum
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of flank
×
Term Options
Correct / Suggest
French English Dictionary
Spanish English Dictionary
German English Dictionary
English Synonyms Dictionary
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy