|
Category |
Turkish |
English |
|
Common Usage |
|
1 |
Common Usage |
bazı kutsal kişilerin başı etrafında gösterilen ışık çemberi |
halo n.
|
|
General |
|
2 |
General |
isteyerek gösterilen çaba |
voluntary effort n.
|
|
3 |
General |
manyetik pusulanın iğnesince gösterilen yön |
magnetic north pole n.
|
|
4 |
General |
film (sinemada gösterilen) |
movie n.
|
|
5 |
General |
saygı (hükümdara vb'ne gösterilen) |
homage n.
|
|
6 |
General |
halka gösterilen yabani hayvanlar (sirkte vb) |
menagerie n.
|
|
7 |
General |
sinemada gösterilen film |
motion picture n.
|
|
8 |
General |
şahsa gösterilen aşırı saygı |
personality cult n.
|
|
9 |
General |
referans gösterilen kimse |
referee n.
|
|
10 |
General |
borca karşı gösterilen ve bir mülk senet vb'ne dayalı teminat |
collateral security n.
|
|
11 |
General |
teminat (borca karşı gösterilen ve bir mülk, tahvil, senet vb'ne dayalı) |
collateral n.
|
|
12 |
General |
ölü bedene karşı gösterilen cinsel istek |
necrofetishism n.
|
|
|
13 |
General |
düşünmeden gösterilen tepki |
knee-jerk reaction n.
|
|
14 |
General |
(kurallara gösterilen) titizlik |
pedantry n.
|
|
15 |
General |
televizyonda gösterilen şiddet |
violence shown on television n.
|
|
16 |
General |
bir işi yapmak için gösterilen gayret |
a can–do attitude n.
|
|
17 |
General |
gösterilen ilgide/vurguda azalma |
de-emphasis n.
|
|
18 |
General |
bir beceri ya da uğraşta usta ya da örnek gösterilen kişi |
cher maître n.
|
|
19 |
General |
kendine gösterilen şiddete direnmek için güç kullanmayan kimse |
nonresistant n.
|
|
20 |
General |
(hareket çekerken gösterilen) orta parmak |
the finger [usa] n.
|
|
21 |
General |
özen gösterilen yer |
lap n.
|
|
22 |
General |
teminat olarak gösterilen kredi tutarı ile piyasa değeri arasındaki fark |
margent n.
|
|
23 |
General |
zorluklara karşı gösterilen büyük çaba |
hardscrabble n.
|
|
24 |
General |
(bir şeyi) hatırlamak için gösterilen özel çaba |
mental note n.
|
|
25 |
General |
küçük parçalara veya farklara gösterilen dikkat |
micrology n.
|
|
26 |
General |
yunancada iki işaretle gösterilen soluklu okumanın varlığı veya yokluğu |
breathing n.
|
|
27 |
General |
misafire gösterilen saygı ve nezaket |
honor n.
|
|
28 |
General |
tarihi önemi sebebiyle saygı gösterilen şey |
monument n.
|
|
29 |
General |
bir kimseye diğerlerinin aksine gösterilen özen |
lookout n.
|
|
30 |
General |
bir kimseye diğerlerinin aksine gösterilen özen |
look-out n.
|
|
31 |
General |
örnek gösterilen hakim |
daniels n.
|
|
32 |
General |
örnek gösterilen yargıç |
daniels n.
|
|
|
33 |
General |
işleri idare ederken gösterilen incelik |
diplomacy n.
|
|
34 |
General |
bir milyon ile gösterilen numerik büyüklük |
million n.
|
|
35 |
General |
rütbe veya makam farklılıklarını geçici olarak yok sayarak aşağı seviyedekilere gösterilen nezaket |
condescendingness n.
|
|
36 |
General |
kalp monitöründe gösterilen ritmik pik değerlerin yok olması |
flatline n.
|
|
37 |
General |
arpalık veren kurumun aday gösterilen bir papazın atanması için başvurma yetkisi |
presentation n.
|
|
38 |
General |
arpalık için aday gösterilen din adamı |
presentee n.
|
|
39 |
General |
gösterilen şey |
significate n.
|
|
40 |
General |
resimlerle gösterilen |
illustrated adj.
|
|
41 |
General |
resimle gösterilen |
illustrated adj.
|
|
42 |
General |
fazla özen gösterilen |
overdone adj.
|
|
43 |
General |
grafikle gösterilen |
graphic adj.
|
|
44 |
General |
aşkın gösterilen |
transcendental signified adj.
|
|
45 |
General |
saygı gösterilen |
venerated adj.
|
|
46 |
General |
saygı gösterilen |
reverenced adj.
|
|
47 |
General |
yukarıda gösterilen |
the preceding adj.
|
|
48 |
General |
saygı gösterilen |
revered adj.
|
|
49 |
General |
üstte gösterilen |
above-mentioned adj.
|
|
50 |
General |
örnek gösterilen |
exemplary adj.
|
|
51 |
General |
örnek olarak gösterilen |
exemplary adj.
|
|
52 |
General |
uygulamalı olarak/uygulanarak gösterilen/kanıtlanan |
demonstrated in practice adj.
|
|
53 |
General |
parmakla gösterilen |
pointed at adj.
|
|
54 |
General |
kaynak gösterilen |
referenced adj.
|
|
55 |
General |
hürmet gösterilen |
blessed adj.
|
|
56 |
General |
saygı gösterilen |
blessed adj.
|
|
57 |
General |
muhasebe sistemiyle gösterilen |
book adj.
|
|
58 |
General |
yalandan saygı gösterilen |
mishallowed adj.
|
|
59 |
General |
kaburga ile gösterilen |
ribby adj.
|
|
60 |
General |
sinemada gösterilen |
onscreen adj.
|
|
61 |
General |
televizyonda gösterilen |
onscreen adj.
|
|
62 |
General |
sinemada gösterilen |
on-screen adj.
|
|
63 |
General |
televizyonda gösterilen |
on-screen adj.
|
|
64 |
General |
anlayışlı bir şekilde gösterilen |
rounded adj.
|
|
65 |
General |
grafikle gösterilen |
diagrammatical adj.
|
|
66 |
General |
şemayla gösterilen |
diagrammatical adj.
|
|
67 |
General |
diyagramla gösterilen |
diagrammatical adj.
|
|
68 |
General |
eğri çizgiyle gösterilen |
curvilineal adj.
|
|
69 |
General |
atalara veya geleneğe gösterilen ölçüsüz hürmete ait |
filiopietistic adj.
|
|
70 |
General |
atalara veya geleneğe gösterilen ölçüsüz hürmet ile ilişkili |
filiopietistic adj.
|
|
71 |
General |
önem gösterilen |
finespun adj.
|
|
72 |
General |
prefigürasyon ile gösterilen |
prefigurative adj.
|
|
|
73 |
General |
öngörü ile gösterilen |
prefigurative adj.
|
|
74 |
General |
nadiren gösterilen |
seldshewn adj.
|
|
75 |
General |
nadiren gösterilen |
seldshown [obsolete] adj.
|
|
Phrasals |
|
76 |
Phrasals |
söylenilen veya gösterilen şeyleri not almak |
copy something down v.
|
|
Phrases |
|
77 |
Phrases |
detaylara gösterilen özen |
attention to detail n.
|
|
Colloquial |
|
78 |
Colloquial |
sporda art arda gösterilen üst düzey performans dizisi |
hot streak n.
|
|
79 |
Colloquial |
doğruluğu şüpheli bilgilerin kaynağı olarak gösterilen muğlak otorite |
anonymous authority n.
|
|
80 |
Colloquial |
doğruluğu şüpheli bilgilerin kaynağı olarak gösterilen sözde otorite |
weasel v.
|
|
Idioms |
|
81 |
Idioms |
(geçici) heves gösterilen parlak/süslü şey |
bright shiny object n.
|
|
82 |
Idioms |
(televizyon vb gösterilen) şiddet |
blood and guts n.
|
|
83 |
Idioms |
olduğundan daha iyi, düzgün ve sorunsuz gösterilen hesap |
padded account n.
|
|
84 |
Idioms |
aba altından gösterilen sopa |
long knife n.
|
|
85 |
Idioms |
son anda gösterilen gayret |
last-gasp effort n.
|
|
86 |
Idioms |
polis ateşinin savunma için açıldığının bir kanıtı olarak gösterilen ruhsatsız/kayıtsız silah |
throwdown gun [us] n.
|
|
Speaking |
|
87 |
Speaking |
gösterilen ilgi |
the interest shown expr.
|
|
88 |
Speaking |
altın au sembolü ile gösterilen atom numarası 79 olan bir elementtir |
gold is an element with atomic number 79, denoted by the symbol au expr.
|
|
Trade/Economic |
|
89 |
Trade/Economic |
bilançoda gösterilen yedekler |
disclosed reserves n.
|
|
90 |
Trade/Economic |
eldekiyük miktarı ile konşimentoda gösterilen miktar arasındaki fark |
over short and damaged n.
|
|
91 |
Trade/Economic |
faturada gösterilen dara |
invoice tare n.
|
|
92 |
Trade/Economic |
gümrük tarife anlaşmalarında gösterilen oranlar |
bound rates n.
|
|
93 |
Trade/Economic |
vergi açısından gösterilen ikametgah |
fiscal domicile n.
|
|
94 |
Trade/Economic |
uluslararası ticarette bazı ülkelere gösterilen yasal imtiyaz |
preference n.
|
|
Law |
|
95 |
Law |
yargıç tarafından aday gösterilen tanığın yeminine ilişkin ilk soruşturma |
voir dire n.
|
|
96 |
Law |
yargıç tarafından aday gösterilen tanığın ettiği yemin |
voir dire n.
|
|
97 |
Law |
ön duruşma aşamasında karşı tarafa gösterilen materyal |
discovery n.
|
|
98 |
Law |
örnek resmi gösterilen mülkün teslim edilmesi durumu |
symbolical delivery n.
|
|
Politics |
|
99 |
Politics |
anayasada gösterilen sınırlar |
constitution limitations n.
|
|
100 |
Politics |
hükümetin bir projesini finanse etmek için başka bir projenin gideriymiş gibi gösterilen para |
black money n.
|
|
101 |
Politics |
atamaya veya seçime aday gösterilen grup |
slate n.
|
|
Tourism |
|
102 |
Tourism |
önemli bir ziyaretçi veya yolcuya gösterilen ayrıcalıklı muamele |
red carpet n.
|
|
103 |
Tourism |
taşıyıcı tarifelerinde gösterilen fiyatlar |
published fare n.
|
|
Media |
|
104 |
Media |
gerçek haber gibi gösterilen uydurulmuş haber |
fake news n.
|
|
105 |
Media |
tam ekran gösterilen videonun ortasında açılan küçük video penceresi |
pip (picture-in-picture) abrev.
|
|
Advertising |
|
106 |
Advertising |
(bir gazeteden/dergiden kesilerek alınan ve müşteriye reklamın yayınlandığını kanıtlamak için gösterilen) numune reklam sayfası |
tear sheet n.
|
|
107 |
Advertising |
(bir gazeteden/dergiden kesilerek alınan ve müşteriye reklamın yayınlandığını kanıtlamak için gösterilen) numune reklam sayfası |
tearsheet n.
|
|
Technical |
|
108 |
Technical |
gösterilen odalar |
rooms shown n.
|
|
109 |
Technical |
suyun nüfuz etmesine karşı gösterilen direnç |
resistance to penetration by water n.
|
|
Computer |
|
110 |
Computer |
gösterilen sonuç |
displayed result n.
|
|
111 |
Computer |
gösterilen sütunlar |
columns shown n.
|
|
112 |
Computer |
gösterilen oda sayısı |
rooms shown n.
|
|
113 |
Computer |
gösterilen kullanıcı sayısı |
users shown n.
|
|
114 |
Computer |
yapay zekayla yapılan ve biri gerçekten o videoda varmış gibi gösterilen video |
deepfake n.
|
|
115 |
Computer |
elektronik mantık devresinde bir ile sıfır arasında gösterilen gerilim düzeyi |
logic level n.
|
|
116 |
Computer |
içerik sayfasından önce gösterilen ve genellikle reklam içeren bir internet sayfası |
interstitial n.
|
|
117 |
Computer |
(dijital görüntü) grinin tonları şeklinde gösterilen |
greyscale adj.
|
|
118 |
Computer |
önceden/yukarıda kaynak gösterilen |
aforereferenced adj.
|
|
Informatics |
|
119 |
Informatics |
gösterilen dosya |
display file n.
|
|
120 |
Informatics |
gösterilen imge |
display image n.
|
|
Television |
|
121 |
Television |
televizyonun en çok izlendiği saatlerde gösterilen program |
prime time n.
|
|
122 |
Television |
en işlek saatlerde gösterilen |
primeur n.
|
|
123 |
Television |
(gösteri veya filmde) kapanış sırasında gösterilen klip |
stinger n.
|
|
124 |
Television |
televizyonda gösterilen |
televisual adj.
|
|
Transportation |
|
125 |
Transportation |
haritalarda yeşil renkle gösterilen metro, tren, tramvay ve otobüs hatları |
green line n.
|
|
Aeronautic |
|
126 |
Aeronautic |
gösterilen hava hızı |
indicated airspeed n.
|
|
127 |
Aeronautic |
uçuş sırasında yolculara gösterilen film |
in-flight movie n.
|
|
Medical |
|
128 |
Medical |
uyarıcılara gösterilen anormal hassasiyet |
heteropathy n.
|
|
Psychology |
|
129 |
Psychology |
fiziksel veya ruhsal bir eksikliği gidermek için gösterilen çaba |
overcompensation n.
|
|
130 |
Psychology |
sözcüklere gösterilen yoğun ilgi |
logolatry n.
|
|
Pathology |
|
131 |
Pathology |
antijene yeniden maruziyet üzerine gösterilen reaksiyonu güçlü bir şekilde artırmak |
hypersensitize v.
|
|
132 |
Pathology |
antijene yeniden maruziyet üzerine gösterilen reaksiyonu güçlü bir şekilde artırmak |
hypersensitise v.
|
|
Pharmaceutics |
|
133 |
Pharmaceutics |
ilaçlara gösterilen tepki ve genetik yapının bu durum ile olan ilişkisini inceleyen bir bilim dalı |
pharmacogenetics n.
|
|
Optics |
|
134 |
Optics |
dioptride gösterilen odak gücü |
dioptry n.
|
|
Math |
|
135 |
Math |
1'in yanında 66 sıfırla gösterilen sayı |
undecillion [brit] n.
|
|
136 |
Math |
1'in yanında 36 sıfırla gösterilen sayı |
undecillion [us] n.
|
|
137 |
Math |
sabit nokta notasyonunda gösterilen sayı |
fixed-point number n.
|
|
138 |
Math |
kayan nokta ile gösterilen sayı |
floating-point number n.
|
|
139 |
Math |
(abd'de) on üzeri elli dört şeklinde gösterilen sayma sayısı |
septendecillion n.
|
|
140 |
Math |
(büyük britanya'da) on üzeri yüz iki şeklinde gösterilen sayma sayısı |
septendecillion n.
|
|
141 |
Math |
(abd'de) on üzeri yirmi dört şeklinde gösterilen sayma sayısı |
septillion n.
|
|
142 |
Math |
(büyük britanya'da) on üzeri kırk iki şeklinde gösterilen sayma sayısı |
septillion n.
|
|
143 |
Math |
ikiye tam bölünebilir bir sayı ile gösterilen |
even adj.
|
|
144 |
Math |
ondalık kesirle gösterilen |
decimal adj.
|
|
145 |
Math |
(matematiksel ifade) kayan nokta ile gösterilen |
floating-point adj.
|
|
Logic |
|
146 |
Logic |
kurucu önermelerin nicelik ve niteliğine göre sınıflandırılıp a, e, ı ve o harfleriyle gösterilen bir kıyas biçimi |
mode n.
|
|
Statistics |
|
147 |
Statistics |
sigmoid fonksiyonu ile gösterilen |
sigmoidal adj.
|
|
Physics |
|
148 |
Physics |
vektörün okla gösterilen uç noktası |
terminus n.
|
|
149 |
Physics |
ohm ile gösterilen direnç |
ohmage n.
|
|
150 |
Physics |
formül veya modellerde gösterilen atom dizilimi |
cycle n.
|
|
151 |
Physics |
reaumur sıcaklık ölçeğinde gösterilen (derece) |
réaumur adj.
|
|
Chemistry |
|
152 |
Chemistry |
kompleks üç bazlı organik asit ile gösterilen |
tricarballylic adj.
|
|
Astronomy |
|
153 |
Astronomy |
devasa bir galaksi kümesi olduğu düşünülen ve pek çok galaksinin uzaydaki belirli bir noktaya doğru hareket ettiği gerçeğine delil olarak gösterilen büyük kitle |
great attractor n.
|
|
Tobacco |
|
154 |
Tobacco |
bir sigarada 17,5 ml/sn lik hava akımına karşı gösterilen direnç |
puff resistance n.
|
|
Social Sciences |
|
155 |
Social Sciences |
yabancılara gösterilen misafirperverlik |
xenia n.
|
|
156 |
Social Sciences |
ispanyol kültürü ve geleneklerine gösterilen aşırı saygı |
hispanism n.
|
|
Linguistics |
|
157 |
Linguistics |
ŋ sembolüyle gösterilen ses |
agma n.
|
|
158 |
Linguistics |
işaretle gösterilen kavram |
signified n.
|
|
159 |
Linguistics |
digama harfiyle gösterilen |
digammate adj.
|
|
History |
|
160 |
History |
yabancılara gösterilen misafirperverlik |
xenodochy n.
|
|
161 |
History |
(arma figürü) gözlerinden ve ağzından ateş çıkar şekilde gösterilen |
incensed adj.
|
|
Religious |
|
162 |
Religious |
üç merdiven üzerinde gösterilen haç |
cross of Calvary n.
|
|
163 |
Religious |
üç merdiven üzerinde gösterilen haç |
calvary cross n.
|
|
164 |
Religious |
meşru papaya muhalif olarak gösterilen rakip papa |
antipope n.
|
|
165 |
Religious |
tirthankara olarak saygı gösterilen kimse |
jina n.
|
|
166 |
Religious |
bir gerçeğin şahidi olarak gösterilen kimse |
witness n.
|
|
167 |
Religious |
kefil olarak gösterilen kimse |
witness n.
|
|
168 |
Religious |
dini bilgisi veya alimliği sebebiyle saygı gösterilen müslüman erkek |
maulana n.
|
|
169 |
Religious |
yaratıcıya gösterilen saygı ifadesi |
love n.
|
|
170 |
Religious |
(yaratıcıya gösterilen) bağlılık hareketi |
love n.
|
|
171 |
Religious |
roma katolik ve doğu kiliselerinde azizlere gösterilen hürmet |
dulia n.
|
|
172 |
Religious |
tanrıya, hz. meryem'e, azizlere ve sembollerine gösterilen hürmet |
cult n.
|
|
173 |
Religious |
tanrıya, hz. meryem'e, azizlere ve sembollerine gösterilen hürmet |
cultus n.
|
|
Military |
|
174 |
Military |
atıcılıkta gösterilen ustalık |
marksmanship n.
|
|
175 |
Military |
haritada gösterilen askeri harekat sahası |
military practice area n.
|
|
176 |
Military |
kurtarma operasyonlarında belirli birinin varlığını belirtmek için gösterilen gizli işaret |
load signal n.
|
|
177 |
Military |
müzakere talep etmek veya teslim olmak için düşmana gösterilen beyaz bayrak |
flag of truce n.
|
|
178 |
Military |
müzakere talep etmek veya teslim olmak için düşmana gösterilen beyaz bayrak |
flag of truse n.
|
|
Basketball |
|
179 |
Basketball |
el ve parmaklarla gösterilen işaretler |
hand signals n.
|
|
Football |
|
180 |
Football |
oyuncunun faul yaptığını belirtmek için gösterilen bir kart |
yellow-card n.
|
|
Card |
|
181 |
Card |
(faro oyununda) oyun başlamadan önce gösterilen kart |
soda n.
|
|
Art |
|
182 |
Art |
eserleri çağdaşlarınınki arasında ayrışan, tarz veya kalitesi ile ön plana çıkmış parmakla gösterilen anonim sanatçı |
master n.
|
|
183 |
Art |
(aile üyeleri) geleneksel iç veya dış ortamlarında gösterilen bir grup figürün resmi |
conversation picture n.
|
|
Cinema |
|
184 |
Cinema |
filmin sonunda gösterilen çekim hataları bölümü |
boner n.
|
|
185 |
Cinema |
filmin sonunda gösterilen çekim hataları bölümü |
gag reel n.
|
|
186 |
Cinema |
filmin sonunda gösterilen çekim hataları bölümü |
blooper n.
|
|
187 |
Cinema |
filmin sonunda gösterilen çekim hataları bölümü |
outtake n.
|
|
188 |
Cinema |
(bir kerede gösterilen) iki film |
double bill n.
|
|
189 |
Cinema |
(tek seferde gösterilen) iki film |
double bill n.
|
|
190 |
Cinema |
(bir kerede gösterilen) iki film |
double feature n.
|
|
191 |
Cinema |
(tek seferde gösterilen) iki film |
double feature n.
|
|
192 |
Cinema |
yeniden gösterilen film |
rerun n.
|
|
193 |
Cinema |
sinemada gösterilen film |
photoplay n.
|
|
194 |
Cinema |
sinemaskop formatında gösterilen |
letterboxed adj.
|
|
Slang |
|
195 |
Slang |
herhangi bir olaya karşı gösterilen aşırı hassasiyet |
butthurt n.
|
|
196 |
Slang |
aptal gibi gösterilen kimse |
monkey n.
|
|
197 |
Slang |
göt meme gösterilen (sahne) |
beaver adj.
|
|
British Slang |
|
198 |
British Slang |
bilerek olduğu halde kazara gibi gösterilen |
accidentally-on-purpose expr.
|
|