halsiz - Turkish English Dictionary
History

halsiz



Meanings of "halsiz" in English Turkish Dictionary : 47 result(s)

Turkish English
Common Usage
halsiz weak adj.
halsiz sluggish adj.
General
halsiz tired out adj.
halsiz washy adj.
halsiz weakly adj.
halsiz effete adj.
halsiz faint adj.
halsiz languid adj.
halsiz weary adj.
halsiz languorous adj.
halsiz prostrate adj.
halsiz droopy adj.
halsiz infirm adj.
halsiz groggy adj.
halsiz exhausted adj.
halsiz drooping adj.
halsiz listless adj.
halsiz very tired adj.
halsiz run-down adj.
halsiz doddering adj.
halsiz feeble adj.
halsiz thieveless [scottish] adj.
halsiz languorous adj.
halsiz healthless adj.
halsiz limpsy adj.
halsiz rickety adj.
halsiz off-colour [uk] adj.
halsiz rotten adj.
halsiz donsie [dialect] adj.
halsiz donsy [dialect] adj.
halsiz doncy [dialect] adj.
halsiz dowf [scotland] adj.
halsiz dowff [scotland] adj.
halsiz fatigate [obsolete] adj.
halsiz dawney [ireland] adj.
halsiz forwaked adj.
halsiz forweary [obsolete] adj.
halsiz sluggy adj.
halsiz stanck adj.
halsiz subvitalized adj.
halsiz sulky adj.
Colloquial
halsiz out of curl [uk] adj.
Medical
halsiz tabetic adj.
Archaic
halsiz rickly adj.
Slang
halsiz flaked out adj.
halsiz freaked adj.
halsiz freaked (out) adj.

Meanings of "halsiz" with other terms in English Turkish Dictionary : 42 result(s)

Turkish English
General
halsiz olma weakliness n.
halsiz düşmeye yatkınlık fatigability n.
hemen halsiz düşme fatigableness n.
halsiz düşmek decay v.
halsiz bırakmak enfeeble v.
halsiz düşmek fall loosely v.
halsiz bırakmak prostrate v.
halsiz olmak be weak v.
halsiz etmek make someone weak v.
halsiz bırakmak leave someone weak v.
halsiz hissetmek feel weak v.
kendini halsiz hissetmek feel weak v.
halsiz bırakmak enfeeblish v.
halsiz bırakmak imbecilitate v.
halsiz hissetmek drag v.
halsiz düşürmek fatigate [obsolete] v.
halsiz düşmüş decayed adj.
en halsiz olanı droopiest adj.
daha halsiz droopier adj.
halsiz (yaşlı) senile adj.
görünüş olarak dağınık ve halsiz raddled adj.
halsiz olmayan unexhausted adj.
halsiz düşen fatigable adj.
aşırı halsiz bir şekilde lethargically adv.
halsiz halsiz droopingly adv.
halsiz bir şekilde droopily adv.
halsiz bir şekilde sluggishly adv.
halsiz bir şekilde infirmly adv.
aşırı halsiz bir şekilde unenergetically adv.
Phrasals
halsiz bırakmak pull down v.
Colloquial
birine kendini halsiz hissettirmek knock the stuffing out of somebody v.
halsiz hale getirmek shatter v.
Idioms
fazla çalışmaktan zayıf ve halsiz düşmek be worn to a shadow v.
kendini zayıf/güçsüz/halsiz hissetmek be/feel light-headed v.
kendini halsiz hissetmek be under the weather v.
kendini halsiz hissetmek feel under the weather v.
kendini zayıf/güçsüz/halsiz hissetmek be light-headed v.
Speaking
halsiz hissetmek feel run-down v.
Medical
sağlık nedeniyle çabuk halsiz düşen fatigable n.
aşırı halsiz lethargic adj.
Psychology
halsiz kalma korkusu asthenophobia n.
Archaic
halsiz bırakmak infeeble v.