Turkish - English
Turkish - English
German - English
French - English
Spanish - English
English Synonyms
Synonyms
About Us
Tools
Resources
Contact
Login / Register
Turn off the lights
Türkçe
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonyms
Tools
About Us
Resources
Contact
Login / Register
EN-TR
Turkish - English
German - English
Spanish - English
French - English
English Synonyms
Turkish - English
French - English
Spanish - English
German - English
History
hanging
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
Meanings of
"hanging"
in Turkish English Dictionary : 45 result(s)
Category
English
Turkish
Common Usage
1
Common Usage
hanging
n.
asma
General
2
General
hanging
n.
duvar kağıdı
3
General
hanging
n.
asılma
4
General
hanging
n.
ipe çekme
5
General
hanging
n.
sarkma
6
General
hanging
n.
duvar kumaşı
7
General
hanging
n.
idam
8
General
hanging
n.
duvara asılan eşya
9
General
hanging
n.
aşağı doğru eğim
10
General
hanging
n.
askı
11
General
hanging
n.
perde
12
General
hanging
n.
asma şekli
13
General
hanging
n.
asma düzeni
14
General
hanging
n.
asılış
15
General
hanging
adj.
sarkık
16
General
hanging
adj.
sarkan
17
General
hanging
adj.
askıda
18
General
hanging
adj.
asık
19
General
hanging
adj.
asılı
20
General
hanging
adj.
asılı kalmış
21
General
hanging
adj.
kararsız
22
General
hanging
adj.
muallak
23
General
hanging
adj.
(bir şeyi) asmaya uygun
24
General
hanging
adj.
duvara dayalı
25
General
hanging
adj.
başarısız (atış)
26
General
hanging
adj.
nesneleri asmaya yarayan
Colloquial
27
Colloquial
hanging
adj.
nahoş
28
Colloquial
hanging
adj.
hoş olmayan
Law
29
Law
hanging
n.
asarak idam etme
30
Law
hanging
n.
asma
31
Law
hanging
adj.
asılmayı hak eden
32
Law
hanging
adj.
asılarak ölmeyi hak eden
33
Law
hanging
adj.
ağır cezaya çarptırılmayı hak eden
Technical
34
Technical
hanging
n.
asılma
35
Technical
hanging
n.
sarkma
Computer
36
Computer
hanging
adj.
asılı
Textile
37
Textile
hanging
n.
resimli örtü
38
Textile
hanging
n.
duvar halısı
39
Textile
hanging
n.
dekoratif perde
Baseball
40
Baseball
hanging
adj.
başarısız olan (atış)
Chess
41
Chess
hanging
n.
askıda piyon
42
Chess
hanging
adj.
askıda (piyon)
Printery
43
Printery
hanging
adj.
asılı girintiye ilişkin
44
Printery
hanging
adj.
asılı girintiye ait
Slang
45
Slang
hanging
n.
alkol,uyuşturucu kullanılan gecenin sabahındaki his
Meanings of
"hanging"
with other terms in English Turkish Dictionary : 273 result(s)
Category
English
Turkish
General
1
General
hanging garden
n.
asmabahçe
2
General
hanging wall
n.
serbest kanat
3
General
hanging scaffold
n.
asma iskele
4
General
hanging gardens of babylon
n.
babilin asma bahçeleri
5
General
hanging balcony
n.
asma balkon
6
General
hanging garden
n.
asma bahçe
7
General
hanging buttress
n.
asma destek
8
General
hanging buttress
n.
uçan iskele
9
General
hanging belly
n.
sarkan göbek
10
General
hanging out with friends
n.
arkadaşlarla takılma
11
General
hanging light
n.
sarkan lamba
12
General
hanging light
n.
askı aydınlatma
13
General
hanging light
n.
asılı lamba
14
General
hanging light
n.
sarkıt lamba
15
General
hanging light
n.
askı lamba
16
General
hanging light
n.
askı tipi aydınlatma
17
General
hanging stockings by the fire
n.
şömine üzerine çorap asma
18
General
hanging tree
n.
darağacı
19
General
hangin (hanging)
n.
asma
20
General
hanging temple
n.
asılı tapınak
21
General
hanging monastery
n.
asılı manastır
22
General
hanging chad
n.
oy pusulasına takılı kalmış karton parçası
23
General
hanging rail
n.
askı rayı
24
General
execute by hanging
v.
asarak idam etmek
25
General
be executed by hanging
v.
asılarak idam edilmek
26
General
be hanging
v.
asılı kalmak
27
General
hanging down
adj.
dökük
28
General
cliff-hanging
adj.
merak uyandıran
29
General
cliff-hanging
adj.
meraklandıran
Phrasals
30
Phrasals
die by hanging
v.
asılarak ölmek
Colloquial
31
Colloquial
hanging judge
n.
hüküm giymiş kişileri asarak ölüme mahkum etme veya olağandışı derecede sert cezalara çarptırmakla ün salmış hakim
32
Colloquial
my life is hanging by a thread
expr.
hayatım pamuk ipliğine bağlı
33
Colloquial
how they hanging?
exclam.
ne haber?
34
Colloquial
how they hanging?
exclam.
nasıl gidiyor?
35
Colloquial
how they hanging?
exclam.
ne var ne yok?
36
Colloquial
how they hanging?
exclam.
her şey yolunda mı?
37
Colloquial
how're they hanging?
exclam.
ne haber?
38
Colloquial
how're they hanging?
exclam.
nasıl gidiyor?
39
Colloquial
how're they hanging?
exclam.
ne var ne yok?
40
Colloquial
how're they hanging?
exclam.
her şey yolunda mı?
41
Colloquial
how's it hanging?
exclam.
ne haber?
42
Colloquial
how's it hanging?
exclam.
nasıl gidiyor?
43
Colloquial
how's it hanging?
exclam.
ne var ne yok?
44
Colloquial
how's it hanging?
exclam.
her şey yolunda mı?
Idioms
45
Idioms
hanging offense
n.
adamı ipe götürecek suç/hata/yersizlik
46
Idioms
a hanging offence
n.
adamı ipe götürecek suç/hata/yersizlik
47
Idioms
there’s a question mark (hanging) over somebody/something
n.
bir kişi/şey hakkında soru işaretinin olması
48
Idioms
hanging offense
n.
idam cezası gerektiren hata/suç/yersizlik
49
Idioms
a hanging offence
n.
idam cezası gerektiren hata/suç/yersizlik
50
Idioms
there’s a question mark (hanging) over somebody/something
n.
akılda şüpheler olması
51
Idioms
an axe hanging over (someone or something)
n.
işini kaybetme tehdidi/tehlikesi
52
Idioms
an axe hanging over (someone or something)
n.
kovulma tehdidi/tehlikesi
53
Idioms
an axe hanging over (someone or something)
n.
bitme tehdidi/tehlikesi
54
Idioms
an axe hanging over (someone or something)
n.
yerle bir olma tehdidi/tehlikesi
55
Idioms
an axe hanging over (someone or something)
n.
suya düşme tehdidi/tehlikesi
56
Idioms
an ax hanging over (someone or something)
n.
işini kaybetme tehdidi/tehlikesi
57
Idioms
an ax hanging over (someone or something)
n.
kovulma tehdidi/tehlikesi
58
Idioms
an ax hanging over (someone or something)
n.
bitme tehdidi/tehlikesi
59
Idioms
an ax hanging over (someone or something)
n.
yerle bir olma tehdidi/tehlikesi
60
Idioms
an ax hanging over (someone or something)
n.
suya düşme tehdidi/tehlikesi
61
Idioms
an axe hanging over someone
n.
işini kaybetme tehdidi/tehlikesi altında
62
Idioms
an axe hanging over someone
n.
kovulma tehdidi/tehlikesi altında
63
Idioms
an axe hanging over something
n.
bitme tehdidi/tehlikesi
64
Idioms
an axe hanging over something
n.
yerle bir olma tehdidi/tehlikesi
65
Idioms
an axe hanging over something
n.
suya düşme tehdidi/tehlikesi
66
Idioms
an ax hanging over something
n.
bitme tehdidi/tehlikesi
67
Idioms
an ax hanging over something
n.
yerle bir olma tehdidi/tehlikesi
68
Idioms
an ax hanging over something
n.
suya düşme tehdidi/tehlikesi
69
Idioms
hanging offense
n.
adamı ipe götürecek suç/hata/yanlışlık
70
Idioms
hanging offense
n.
idam cezası gerektiren suç/hata/yanlışlık
71
Idioms
a question mark hanging over somebody/something
n.
biri/bir şey hakkında akıllardaki şüphe
72
Idioms
a question mark hanging over somebody/something
n.
biri/bir şey hakkında soru işareti
73
Idioms
a question mark hanging over somebody/something
n.
biri/bir şey hakkında bir şüphe/kuşku
74
Idioms
a hanging offence
n.
adamı ipe götürecek suç/hata
75
Idioms
a hanging offence
n.
idam cezası gerektiren hata/suç
76
Idioms
low-hanging fruit
n.
kolay ulaşılabilir hedef
77
Idioms
paper hanging
n.
karşılıksız çek yazma
78
Idioms
paper hanging
n.
sahte çek düzenleme
79
Idioms
leave hanging
v.
askıda bırakmak
80
Idioms
be left hanging in the air
v.
askıda olmak
81
Idioms
be left hanging in midair
v.
askıda olmak
82
Idioms
like a sword of damocles hanging over the head
v.
başında demokles'in kılıcı gibi sallanmak
83
Idioms
leave something hanging
v.
bir şeyi askıya/beklemeye almak
84
Idioms
have something hanging over one's head
v.
canını sıkan birşey olmak
85
Idioms
leave someone hanging in midair
v.
iki arada bir derede bırakmak
86
Idioms
keep someone hanging in midair
v.
iki arada bir derede bırakmak
87
Idioms
have something hanging over one's head
v.
kafasını kurcalayan birşey olmak
88
Idioms
stand there with one's bare face hanging out
v.
orta yerde kalakalmak
89
Idioms
leave someone hanging in midair
v.
sürüncemede bırakmak
90
Idioms
keep someone hanging in midair
v.
sürüncemede bırakmak
91
Idioms
stand there with one's bare face hanging out
v.
sap gibi kalmak
92
Idioms
be left hanging in the air
v.
(sorun vb) çözülmemiş olmak
93
Idioms
be left hanging in midair
v.
(sorun vb) çözülmemiş olmak
94
Idioms
be hanging over (one)
v.
canını sıkmak
95
Idioms
be hanging over (one)
v.
(endişeden, üzüntüden) uyutmamak
96
Idioms
be hanging over (one)
v.
endişelendirmek
97
Idioms
be hanging on by (one's) fingertips
v.
parmak ucuyla tutunmak
98
Idioms
be hanging on by (one's) fingertips
v.
zar zor tutunmak
99
Idioms
be hanging on by (one's) fingertips
v.
dişiyle tırnağıyla tutunmak
100
Idioms
be hanging on by (one's) fingertips
v.
ucu ucuna dayanmak
101
Idioms
be hanging on by (one's) fingertips
v.
zar zor dayanmak
102
Idioms
be hanging on by your fingertips
v.
dişiyle tırnağıyla tutunmak
103
Idioms
be hanging on by your fingertips
v.
ucu ucuna dayanmak
104
Idioms
be hanging on by your fingertips
v.
zar zor dayanmak/tutunmak
105
Idioms
be hanging on by your fingernails
v.
dişiyle tırnağıyla tutunmak
106
Idioms
be hanging on by your fingernails
v.
ucu ucuna dayanmak
107
Idioms
be hanging on by your fingernails
v.
zar zor dayanmak/tutunmak
108
Idioms
be hanging over (one's) head
v.
canını sıkmak
109
Idioms
be hanging over (one's) head
v.
endişelendirmek
110
Idioms
be hanging over (one's) head
v.
başına bela olmak
111
Idioms
be hanging over your head
v.
canını sıkmak
112
Idioms
be hanging over your head
v.
endişelendirmek
113
Idioms
be hanging over your head
v.
başına bela olmak
114
Idioms
be hanging over you
v.
canını sıkmak
115
Idioms
be hanging over you
v.
endişelendirmek
116
Idioms
be hanging over you
v.
başına bela olmak
117
Idioms
be left hanging (in the air)
v.
askıda olmak/kalmak
118
Idioms
be left hanging (in the air)
v.
havada kalmak
119
Idioms
be left hanging (in the air)
v.
çözümlenmemiş olmak
120
Idioms
be left hanging (in the air)
v.
değinilmemiş olmak
121
Idioms
be left hanging (in the air)
v.
çözümsüz kalmak
122
Idioms
be left hanging (in midair)
v.
askıda olmak/kalmak
123
Idioms
be left hanging (in midair)
v.
havada kalmak
124
Idioms
be left hanging (in midair)
v.
çözümlenmemiş olmak
125
Idioms
be left hanging (in midair)
v.
değinilmemiş olmak
126
Idioms
be left hanging (in midair)
v.
çözümsüz kalmak
127
Idioms
have hanging over head
v.
canını sıkan bir şey olmak
128
Idioms
have hanging over head
v.
kafasını kurcalayan bir şey olmak
129
Idioms
keep (one) hanging (in midair)
v.
(birini) doğru dürüst haberdar etmemek
130
Idioms
keep (one) hanging (in midair)
v.
(birini) merakta bırakmak/koymak
131
Idioms
keep (one) hanging (in midair)
v.
(birini) meraklandırmak
132
Idioms
keep (one) hanging (in midair)
v.
(birini) sürüncemede bırakmak
133
Idioms
keep (one) hanging (in midair)
v.
(birini) havada/askıda bırakmak
134
Idioms
keep (one) hanging (in midair)
v.
(birinin) işini/durumunu yarım bırakmak
135
Idioms
keep (one) hanging (in midair)
v.
(birinin) işini/durumunu belirsiz bırakmak
136
Idioms
keep (one) hanging (in midair)
v.
(birinin) işini/durumunu sonuçsuz bırakmak
137
Idioms
leave (one) hanging
v.
(birini) habersiz bırakmak
138
Idioms
leave (one) hanging
v.
(birini) merakta bırakmak
139
Idioms
leave (one) hanging
v.
(birini) ortada bırakmak
140
Idioms
leave (one) hanging
v.
(birini) yarı yolda bırakmak
141
Idioms
leave (one) hanging
v.
(birini) havada bırakmak
142
Idioms
leave (one) hanging in midair
v.
(birini) habersiz bırakmak
143
Idioms
leave (one) hanging in midair
v.
(birini) merakta bırakmak
144
Idioms
leave (one) hanging in midair
v.
(birini) ortada bırakmak
145
Idioms
leave (one) hanging in midair
v.
(birini) yarı yolda bırakmak
146
Idioms
leave (one) hanging in midair
v.
(birini) havada bırakmak
147
Idioms
hanging fire
adj.
rötarlı
148
Idioms
hanging fire
adj.
geciktirilmiş
149
Idioms
hanging fire
adj.
gecikmeli
150
Idioms
hanging fire
adj.
muallak
151
Idioms
hanging fire
adj.
sallantıda
152
Idioms
hanging fire
adj.
askıda
153
Idioms
hanging in chains
adj.
tutsak
154
Idioms
hanging in chains
adj.
mahkum
155
Idioms
hanging in chains
adj.
zincire vurulmuş
156
Idioms
(one's) tongue is hanging out
expr.
dili damağı kurumuş
157
Idioms
someone's tongue is hanging out
expr.
canının çekmesi
158
Idioms
(one's) tongue is hanging out
expr.
dili damağına yapışmış
159
Idioms
someone's tongue is hanging out
expr.
ağzının suyunun akması
160
Idioms
low-hanging fruit
expr.
çocuk oyuncağı
161
Idioms
the noose is hanging
expr.
hazırlıklar tamam
162
Idioms
the noose is hanging
expr.
tüm hazırlıklar tamam
163
Idioms
the noose is hanging
expr.
her şey tamam
164
Idioms
the noose is hanging
expr.
her şey hazır
165
Idioms
with (one's) bare face hanging out
expr.
sap gibi kalmış
166
Idioms
with (one's) bare face hanging out
expr.
boş boş bakakalmış
167
Idioms
with (one's) bare face hanging out
expr.
mal gibi kalakalmış
Speaking
168
Speaking
are we hanging out tonight?
expr.
akşam takılıyor muyuz?
169
Speaking
not too bad just hanging in there
expr.
iyidir nasıl olsun işte yuvarlanıp gidiyoruz
170
Speaking
I'm hanging in there
expr.
idare ediyorum
171
Speaking
stop hanging out with them
expr.
onlarla takılmaktan vazgeç
172
Speaking
stop hanging out with them
expr.
onlarla takılmayı bırak
173
Speaking
it's so nice to see you hanging around again
expr.
seni yeniden buralarda takılırken görmek çok güzel
174
Speaking
I'm hanging up the phone
expr.
telefonu kapatıyorum
175
Speaking
I'm hanging in there
expr.
yuvarlanıp gidiyorum işte
Trade/Economic
176
Trade/Economic
low-hanging fruit
n.
satın alımı yatırım fırsatı sunan firma
177
Trade/Economic
low-hanging fruit
n.
avantaj firması
Law
178
Law
palestinian hanging
n.
filistin askısı
Technical
179
Technical
hanging fuse
n.
asma sigortası
180
Technical
hanging furnace
n.
asılı fırın
181
Technical
hanging load
n.
asılma ağırlığı
182
Technical
hanging guide
n.
askı yolluğu
183
Technical
hanging post truss
n.
asma babalı makas
184
Technical
hanging bearing
n.
asma yatak
185
Technical
hanging fuse
n.
süspansiyon sigorta
186
Technical
hanging furnace
n.
tıkanık fırın
187
Technical
hanging furnace
n.
yüklenti inişi gecikmiş fırın
188
Technical
hanging of burden
n.
yüklenti asılması
189
Technical
hanging compass
n.
asılı pusula
Computer
190
Computer
hanging indentation
n.
asıl paragraf
191
Computer
hanging indent
n.
asılı girinti
192
Computer
hanging indent
n.
girintili içerleklik
193
Computer
both hanging
adj.
her iki yanda asılı
194
Computer
decrease hanging indent
expr.
asılı girintiyi azalt
195
Computer
increase hanging indent
expr.
asılı girintiyi artır
196
Computer
hanging up
expr.
bağlantı kapatıyor
197
Computer
hanging up
expr.
kapatılıyor
198
Computer
left hanging
expr.
solda asılı
199
Computer
right hanging
expr.
sağda asılı
Informatics
200
Informatics
hanging indent
n.
asılı girinti
201
Informatics
hanging indent
n.
ters içerlek
202
Informatics
hanging indentation
n.
ters içerleklik
Textile
203
Textile
hanging pocket
n.
torbalı cep
204
Textile
hanging sleeves
n.
ispanyol kol
205
Textile
hanging sleeves
adj.
ispanyol kollu
Architecture
206
Architecture
hanging stairs
n.
asma merdiven
207
Architecture
hanging rail
n.
menteşe rayı
208
Architecture
hanging rail
n.
menteşe sereni
209
Architecture
hanging stile
n.
kapı asma dikmesi
Construction
210
Construction
tile hanging
n.
dik bir yüzeye fayans döşeme
211
Construction
hanging toilet bowl
n.
asma klozet
212
Construction
hanging stairs
n.
asma merdiven
213
Construction
hanging support
n.
asma mesnet
214
Construction
hanging shingling
n.
düşey düz kiremit kaplama
215
Construction
hanging post
n.
kapı asma dikmesi
216
Construction
hanging stairs
n.
konsol merdiven
217
Construction
hanging stile
n.
menteşe sereni
218
Construction
hanging stair
v.
asma basamak
219
Construction
wallpaper hanging
v.
kağıt kaplamak
220
Construction
hanging stair
v.
konsol basamak
Automotive
221
Automotive
hanging pit jack
n.
askılı tip kanal krikosu
Transportation
222
Transportation
strap-hanging
adj.
ayakta seyahat eden
223
Transportation
strap-hanging
adj.
ayakta giden yolcular ile ilgili
Aeronautic
224
Aeronautic
hanging glider
n.
asılı planör
Marine
225
Marine
hanging scaffold
n.
asma iskele
226
Marine
hanging rope
n.
kaldırma halatı
227
Marine
hanging culture
n.
kültür balığının su yüzeyinde avlanma tesisleri
228
Marine
hanging scaffold
n.
salıncak iskele
229
Marine
hanging rope
n.
tutunma halatı
Mining
230
Mining
hanging wall
n.
tavan taşı
231
Mining
hanging side
n.
eğimli maden damarının çıkıntılı kısmı
Medical
232
Medical
hanging drop technique
n.
asılı damla tekniği
Food Engineering
233
Food Engineering
hanging-drop technique
n.
asılı damla yöntemi
234
Food Engineering
hanging drop technique
n.
asılı damla yöntemi
Botanic
235
Botanic
hanging geranium
n.
sakız sardunya
236
Botanic
low-hanging fruit
n.
yere yakın yetişen meyve
237
Botanic
low-hanging fruit
n.
ulaşılabilir alçaklıkta bulunan meyve
Geography
238
Geography
hanging valley
n.
asılı vadi
239
Geography
hanging glacier
n.
asılı buzul
240
Geography
hanging valley
n.
asılı koyak
241
Geography
hanging rock
n.
ohio eyaletinde yerleşim yeri
Geology
242
Geology
hanging valley
n.
asılı vadi
243
Geology
hanging glacial valley
n.
asılı buzul vadisi
244
Geology
hanging-wall side of the fault
n.
fayın tavan bloğu
245
Geology
hanging wall
n.
fay sistemlerinde tavan blok
246
Geology
hanging wall
n.
tavan blok
Sport
247
Sport
hanging ten
n.
sörfte sörfçünün sörf tahtasının ucuna doğru yaptığı manevra hareketi
Chess
248
Chess
hanging pawn
n.
askıda piyon
Theatre
249
Theatre
hanging-iron
n.
asılı çubuk
250
Theatre
hanging-ligth
n.
asılı ışıldak dizisi
Printery
251
Printery
hanging indentation
n.
asılı girintileme
252
Printery
hanging indention
n.
asılı girinti
Entomology
253
Entomology
hanging fly
n.
asılı sinek
254
Entomology
hanging fly
n.
bittacidae familyasına ait sinek
Slang
255
Slang
low hanging fruit
n.
kolay lokma
256
Slang
low hanging fruit
n.
kolay hedef
257
Slang
be hanging in limbo
v.
sürüncemede kalmak
258
Slang
hanging in there like a hair in a biscuit
adj.
(istenmediği halde) sürüp giden
259
Slang
hanging in there like a hair in a biscuit
adj.
takılıp kalmış
260
Slang
hanging on like a hair in a biscuit
adj.
(istenmediği halde) sürüp giden
261
Slang
hanging on like a hair in a biscuit
adj.
takılıp kalmış
262
Slang
hanging in there like a hair in a biscuit
expr.
eh işte idare eder
263
Slang
how's it hanging?
expr.
ne haber?
264
Slang
hanging in there like a hair in a biscuit
expr.
fena değil, iyiyim
265
Slang
hanging in there like a hair in a biscuit
expr.
idare eder, yuvarlanıp gidiyorum
266
Slang
hanging on like a hair in a biscuit
expr.
fena değil, iyiyim
267
Slang
hanging on like a hair in a biscuit
expr.
idare eder, yuvarlanıp gidiyorum
268
Slang
how they hanging?
expr.
ne haber?
269
Slang
how they hanging?
expr.
nasıl gidiyor?
270
Slang
how they hanging?
expr.
ne var ne yok?
British Slang
271
British Slang
how's it hanging?
expr.
ne var ne yok?
272
British Slang
how's it hanging?
expr.
nasıl gidiyor?
Star Wars
273
Star Wars
hanging gardens
n.
asmabahçeler
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of hanging
×
Term Options
Correct / Suggest
French English Dictionary
Spanish English Dictionary
German English Dictionary
English Synonyms Dictionary
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy