English | Turkish | |||
---|---|---|---|---|
Common Usage | ||||
Common Usage | infect v. | (hastalık) bulaştırmak | ||
The number of people infected with the virus is on the rise. Virüsün bulaştırıldığı kişi sayısı artıyor. More Sentences |
||||
General | ||||
General | infect v. | bulaşmak | ||
They are warning about possible attempts of viruses infecting the USB flash drive with the program. Programın USB flash sürücüye bulaşması olası virüs saldırıları konusunda uyarıda bulunuyorlar. More Sentences |
||||
General | infect v. | enfekte etmek | ||
A fungus disease infected all vegetables in the garden. Bir mantar hastalığı bahçedeki tüm sebzeleri enfekte etmiş. More Sentences |
||||
General | infect v. | (hastalık) bulaştırmak | ||
Fear infects and corrupts everything it touches. Korku dokunduğu her şeye bulaşır ve bozar. More Sentences |
||||
General | infect v. | etkilemek | ||
Gary's willingness infected his team. Gary'nin istekliliği ekibini de etkiledi. More Sentences |
||||
Common Usage | ||||
Common Usage | infect v. | bulaştırmak | ||
General | ||||
General | infect v. | bozmak | ||
General | infect v. | bulaşmak (hastalık vb) | ||
General | infect v. | geçirmek | ||
General | infect v. | aşılamak | ||
General | infect v. | iletmek | ||
General | infect v. | (zehirli veya tehlikeli madde ile) zehirlemek | ||
General | infect v. | (zehirli veya tehlikeli madde ile) bozmak | ||
General | infect v. | nüfuz etmek | ||
General | infect v. | sempati yaratmaya çalışmak | ||
General | infect v. | destek için uğraşmak | ||
General | infect v. | istila etmek | ||
General | infect v. | etrafı sarmak | ||
General | infect v. | çevrelemek | ||
General | infect v. | hasta olmak | ||
General | infect v. | kirletmek | ||
General | infect v. | kontamine etmek | ||
General | infect v. | ahlakını bozmak | ||
General | infect v. | kötü yola sevk etmek | ||
General | infect v. | yozlaştırmak | ||
General | infect v. | doğru yoldan ayırmak | ||
Law | ||||
Law | infect v. | (birinin kargosuna kaçakçılık nedeniyle) hak kaybı yaşatmak | ||
Law | infect v. | (birinin kargosunu kaçakçılık nedeniyle) elinden almak | ||
Law | infect v. | (birinin malını kaçakçılık nedeniyle) elinden almak | ||
Law | infect v. | suçlamak | ||
Law | infect v. | cezalandırmak | ||
Law | infect v. | ceza uygulamak | ||
Law | infect v. | hak kaybettirmek | ||
Law | infect v. | haklarını elinden almak | ||
Computer | ||||
Computer | infect v. | (bilgisayar virüsü) kapmak | ||
Computer | infect v. | (bilgisayar virüsü) geçmek | ||
Computer | infect v. | (bilgisayar virüsü) gönderilmek | ||
Medical | ||||
Medical | infect n. | enfekt | ||
Pathology | ||||
Pathology | infect v. | enfeksiyona yol açmak | ||
Pathology | infect v. | enfeksiyon yaratmak | ||
Pathology | infect v. | (organizma, yara) patojenik mikroorganizma ile kontamine etmek | ||
Apiculture | ||||
Apiculture | infect v. | enfekte olmak | ||
Linguistics | ||||
Linguistics | infect v. | (yan hecenin sesini) değiştirmek | ||
Linguistics | infect v. | (yan hecenin sesini) etkilemek | ||
Archaic | ||||
Archaic | infect adj. | enfekte | ||
Archaic | infect adj. | bulaşmış |
English | Turkish | |
---|---|---|
General | ||
General | infect [obsolete] v. | boyamak |
General | infect [obsolete] v. | lekelemek |
Phrasals | ||
Phrasals | infect with v. | (bir şey, hastalık) bulaştırmak |
Phrasals | infect with v. | kafasına (bir fikir) sokmak |
Phrasals | infect with v. | (bir fikir) aşılamak |
Phrasals | infect with v. | ile enfekte etmek |
Idioms | ||
Idioms | infect someone with something v. | birinin kafasına bir fikir sokmak |
Idioms | infect someone with something v. | birine bir fikir aşılamak |
Idioms | infect someone with something v. | birine bir şey (hastalık vs.) bulaştırmak |
Medical | ||
Medical | infect the respiratory tract v. | solunum yolunu enfekte etmek |