kaynaklanan - Turkish English Dictionary
History

kaynaklanan



Meanings of "kaynaklanan" in English Turkish Dictionary : 6 result(s)

Turkish English
General
kaynaklanan of prep.
Law
kaynaklanan generating adj.
kaynaklanan inflicted adj.
kaynaklanan arising adj.
kaynaklanan inflicting adj.
Archaic
kaynaklanan originant adj.

Meanings of "kaynaklanan" with other terms in English Turkish Dictionary : 500 result(s)

Turkish English
Common Usage
öfke (büyük bir haksızlıktan/hakaretten kaynaklanan) outrage n.
General
araba yolculuğundan kaynaklanan mide bulantısı carsickness n.
saygıdan kaynaklanan itaat deference n.
salgın (hastalıktan/haşarattan kaynaklanan) plague n.
sözleşmeden kaynaklanan yükümlülükler contractual obligations n.
aslen başka bir kayıptan kaynaklanan kayıp consequential loss n.
saat dilimlerini çok hızlı geçmekten kaynaklanan bedensel ritim bozukluğu jet lag n.
her türden taşıtın hareketinden kaynaklanan mide bulantısı motion sickness n.
güneşe fazla maruz kalmaktan kaynaklanan hastalık ve halsizlik hissi touch of the sun n.
gıdasızlıktan kaynaklanan bitkinlik inanition n.
güneşe fazla maruz kalmaktan kaynaklanan ani bayılma ya da halsizlik sunstroke n.
-den kaynaklanan anlaşmazlık disagreement arising from n.
yüksek ısıya fazla maruz kalmaktan kaynaklanan ateşli hastalık heat-stroke n.
işten-kaynaklanan sakatlık work-related disability n.
hastalıktan kaynaklanan ölümler deaths resulting from disease n.
özellikle maratoncuların yarışın sonuna doğru hissettikleri aşırı endorfin salgılanmasından kaynaklanan coşku hali runner's high n.
işten kaynaklanan refah work-related wellbeing n.
genç insanların etkisinden veya eyleminden kaynaklanan önemli kültürel, siyasi veya sosyal değişim youthquake n.
ırklar arası nefretten kaynaklanan kavga race riot n.
darbeden kaynaklanan yüksek ses thwap n.
kendi etrafında dönmekten kaynaklanan baş dönmesi turngiddy n.
etnik kökenden kaynaklanan önyargı ethnicism n.
saplamadan kaynaklanan yara jook n.
saplamadan kaynaklanan yara chook n.
sarkma ve kırışma ile kendini gösterip genellikle parazitlerin köke saldırmasından kaynaklanan bitki hastalığı wilts n.
darboğazdan kaynaklanan tıkanıklık bottleneck n.
sözcüklerin veya eylemlerin genellikle kasıtlı olarak yanlış diziliminden kaynaklanan bir tür yanlış yorumlama misconstrual n.
iyileştirme çabasından kaynaklanan kusur misimprovement n.
bacak veya ayak sakatlığından kaynaklanan yürüme güçlüğü gameness n.
anlayamamaktan kaynaklanan karışıklık obfuscation n.
kriptografik yok etmeden kaynaklanan yeni dizi decimation n.
yüksek değerlerden yoksun olmadan kaynaklanan değersizlik despicability n.
gizemlilik ve korkutuculuktan kaynaklanan tuhaflık ghostliness n.
özellikle aksilik ve kazalardan kaynaklanan zorluk ve sıkıntı grief n.
olayların baskısından kaynaklanan gerginlik heat n.
(özellikle değerli metallerden kaynaklanan) zenginliğin oluşumunun incelenmesi chrysology n.
ahlaki veya manevi bir mükafattan kaynaklanan duygu compensation n.
yıldızların etkisinden kaynaklanan huy influence [obsolete] n.
yeni ve canlandırıcı faktörlere karşı oluşan dirençten kaynaklanan çürüme ve dağılma dry rot n.
(elde, ciltte) ip sürtünmesinden kaynaklanan aşınma rope burn n.
(elde, ciltte) ip sürtünmesinden kaynaklanan sıyrık rope burn n.
havadaki hızlı geçişten kaynaklanan ıslık sesi ile hareket etmek whistle v.
dikkatsizlikten kaynaklanan inadvertent adj.
intihar etme isteğinden kaynaklanan suicidal adj.
boş inançtan kaynaklanan superstitious adj.
iyilikten kaynaklanan kindly adj.
sinirlilikten kaynaklanan testy adj.
intikam isteğinden kaynaklanan vengeful adj.
bataklıktan kaynaklanan paludal adj.
kaynaklanan (bir nedenden vb) caused by adj.
dış nedenlerden kaynaklanan advenient adj.
pişmanlıktan kaynaklanan contrite adj.
-den kaynaklanan stemming from adj.
trafikten kaynaklanan traffic-induced adj.
reglden kaynaklanan catamenial adj.
yansımadan kaynaklanan reflexed [obsolete] adj.
alkolden kaynaklanan alcoholic adj.
aşktan kaynaklanan amoristic adj.
'-den kaynaklanan emanant adj.
kaygıdan kaynaklanan kedogenous adj.
araçtan kaynaklanan vehicular adj.
öngörüden kaynaklanan visioned adj.
eyerle binmekten kaynaklanan saddle adj.
unutkanlıktan kaynaklanan letheed adj.
yıldırımdan kaynaklanan blitz adj.
tamamen fiziksel değişim içeren bir süreçten kaynaklanan mechanical adj.
hafızadan kaynaklanan memorial adj.
meteortaşlarından kaynaklanan meteoritical adj.
göktaşlarından kaynaklanan meteoritical adj.
miazmadan kaynaklanan miasmic adj.
yakınlardaki bir nesnenin titreşiminden kaynaklanan titreşimle ilgili harmonic adj.
kişinin bedensel sağlığı ve ruhsal durumu arasındaki karşılıklı ilişkiden kaynaklanan mind-body adj.
kaçıştan kaynaklanan breakaway adj.
insan deneyimlerinden kaynaklanan human adj.
kara sevdadan kaynaklanan love-sick adj.
kişinin tefekkür veya tasavvur ederek veya içrek ışığı sayesinde tanrı'yı doğrudan veya yakından bilmesinden veya tanrı ile birlik içinde olmasından kaynaklanan mystical adj.
belirli bir mesleğe ilişkin koşullardan kaynaklanan occupational adj.
toplumun tabanından kaynaklanan grassroot adj.
toplumun yerel düzeyinden kaynaklanan grassroot adj.
toplumun tabanından kaynaklanan grassroots adj.
toplumun yerel düzeyinden kaynaklanan grassroots adj.
suçluluk hissinden kaynaklanan guilty adj.
bilgisizlikten kaynaklanan ignorant adj.
bilinçsizlikten kaynaklanan ignorant adj.
makamdan kaynaklanan officiary adj.
dün akşamdan kaynaklanan overnight adj.
etkiden kaynaklanan impactive adj.
ihmalden kaynaklanan omissive adj.
tiksintiden kaynaklanan disgustful adj.
bıkkınlıktan kaynaklanan disgustful adj.
dürtüden kaynaklanan instinctual adj.
içgüdüden kaynaklanan instinctual adj.
güdüden kaynaklanan instinctual adj.
duygulardan kaynaklanan affectual adj.
kombinasyondan kaynaklanan combination adj.
zorlamadan kaynaklanan compulsatory adj.
pişmanlıktan kaynaklanan compunctious adj.
kozmik ışınların etkisinden kaynaklanan cosmogenic adj.
aptallıktan kaynaklanan dumb adj.
halktan kaynaklanan folk adj.
yabancı maddeden kaynaklanan foreign adj.
yeryüzünden kaynaklanan geal adj.
organlardan kaynaklanan organific adj.
korkudan kaynaklanan scare adj.
panikten kaynaklanan scare adj.
kendinden kaynaklanan self-born adj.
önceki oluşumdan kaynaklanan self-born adj.
yanmadan kaynaklanan pyric adj.
ateşten kaynaklanan pyrogenous adj.
ısıdan kaynaklanan pyrogenous adj.
simbiyoz durumdan kaynaklanan symbiotical adj.
ortak yaşamdan kaynaklanan symbiotical adj.
kaynaklanan (bir nedenden) arising from prep.
-den kaynaklanan arising out of prep.
-den kaynaklanan arising from prep.
hangisinden kaynaklanan whose pron.
tek bir nedenden kaynaklanan anlamı veren ön ek mon- pref.
-den kaynaklanan anlamı veren son ek -genous suf.
belirli bir şeyden kaynaklanan hastalık anlamı veren son ek -itis suf.
Phrases
benden kaynaklanan bir hataydı it was a mistake on my part expr.
Colloquial
alkol tüketiminden kaynaklanan yüzdeki veya burundaki kızarıklık toddy blossom n.
romatizmal bir hastalık veya bozukluktan kaynaklanan ağrılara verilen ad rheumatic n.
romatizmal bir hastalık veya bozukluktan kaynaklanan ağrılara verilen ad rheumatics n.
anabolik steroidlerin kullanımından kaynaklanan öfke ve şiddet eğilimi roid rage n.
Idioms
yaşlılıktan kaynaklanan unutkanlık (genelde şaka yollu söylenir) senior moment n.
damar tıkanıklığı veya hasarından kaynaklanan kalp krizi widow maker n.
halkın kolektif iradesinden kaynaklanan politik güç, baskı people power n.
birisini yaptığı/yanlıştan kaynaklanan sonuçlarla baş başa bırakmak let somebody stew v.
birisini yaptığı/yanlıştan kaynaklanan sonuçlarla baş başa bırakmak leave somebody to stew v.
hatalardan kaynaklanan olumsuz sonuçları kabul etmek face the music v.
(birini) yaptığı yanlıştan kaynaklanan sonuçlarla baş başa bırakmak leave (one) to stew v.
(birini) yaptığı yanlıştan kaynaklanan sonuçlarla baş başa bırakmak let (one) stew v.
(birini) yaptığı yanlıştan kaynaklanan sonuçlarla baş başa bırakmak let (one) stew in (one's) own juice v.
(birini) yaptığı yanlıştan kaynaklanan sonuçlarla baş başa bırakmak let (one) stew in (one's) own juices v.
(birini) yaptığı yanlıştan kaynaklanan sonuçlarla baş başa bırakmak let someone stew in their own juice v.
(birini) yaptığı yanlıştan kaynaklanan sonuçlarla baş başa bırakmak let someone stew v.
iyi niyetinden kaynaklanan(içinden geldigi gibi) out of the goodness of one's heart expr.
sorun sıcaklık değil nem (nemden kaynaklanan sıcaklık) it's not the heat, it's the humidity expr.
iyi niyetinden kaynaklanan (içinden geldiği gibi) out of the goodness of heart expr.
iyi niyetinden kaynaklanan (içinden geldiği gibi/için) out of the goodness of your heart expr.
iyi niyetinden kaynaklanan (içinden geldiği gibi/için) out the goodness of (one's) heart expr.
Trade/Economic
bozulmadan kaynaklanan kayıplar impairment losses n.
denetimden kaynaklanan arbitraj regulatory arbitrage n.
çürüme yanma gibi tabiatından kaynaklanan bozulma inherent vice n.
dövizin çevrilmesinden kaynaklanan gerçekleşmeyen kambiyo karları/zararları unrealized exchange gains/losses resulting from translation of foreign currencies n.
döviz kuru kar/kayıpları (döviz kuru farkından kaynaklanan kar/zarar) exchange rate gain loss n.
dönen varlıkların tasfiyesinden kaynaklanan kazançlar gains on realization of current assets n.
dönen varlıkların tasfiyesinden kaynaklanan zararlar losses on realization of current assets n.
firma dışından kaynaklanan işçi başarısını etkileyen koşullar macro motivation n.
gayri maddi duran varlıkların yeniden değerlendirilmesinden kaynaklanan fazlalık surplus arising on revaluation of intangible fixed assets n.
ihmalden kaynaklanan iflas negligent bankruptcy n.
kardan kaynaklanan ve ortaklar tarafından çekilebilen yedek akçe revenue reserves n.
karların tahsisinden kaynaklanan ödenecek miktarlar amounts payable resulting from appropriation of profits n.
kurumun ve faaliyetlerin doğasından kaynaklanan riskler inherent risks n.
malların demode olmasından kaynaklanan amortisman depreciation arising from obsolescence n.
maddi duran varlıkların yeniden değerlendirilmesinden kaynaklanan fazlalık surplus arising on revaluation of tangible fixed assets n.
mali duran varlıkların yeniden değerlendirilmesinden kaynaklanan fazlalık surplus arising on revaluation of financial fixed assets n.
maddi duran varlıkların işin normal seyrinde kullanımından kaynaklanan zararlar losses on disposal of tangible fixed assets in the ordinary course of business n.
maddi olmayan mallardan kaynaklanan ek değer goodwill n.
maliyetlerden kaynaklanan nakit çıkışları cash outflows due to costs n.
önyargıların etkisinde kalmaktan kaynaklanan hata ihtimali halo n.
sabit varlıkların satışından kaynaklanan karlar ve zararlar profits and losses on sales of fixed assets n.
sözleşmeden kaynaklanan yükümlülük contractual obligation n.
stokların yeniden değerlendirilmesinden kaynaklanan fazlalık surplus arising on revaluation of stocks n.
ticari borçluların tasfiyesinden kaynaklanan kazançlar gains on realization of trade debtors n.
ticari borçluların tasfiyesinden kaynaklanan zararlar losses on realization of trade debtors n.
varlıkların elden çıkarılmasından kaynaklanan net tahsilatlar net disposal proceeds n.
enerji kaynaklarının teminindeki azalma ve fiyat artışından kaynaklanan ekonomik problem energy crisis n.
akitten kaynaklanan conventional adj.
ekonomik etkinliklerin hızla arttığı bir dönemden kaynaklanan boom adj.
ulaşım veya imalat işlemlerinden kaynaklanan operating adj.
Law
avukatın müvekkili ile olan mesleki ilişkisinden kaynaklanan bilgi ve belgelerin gizliliği ilkesi legal professional privilege n.
alıkoymadan kaynaklanan zararlar damages for detention n.
arazi dağıtımından kaynaklanan suç agrarian crime n.
arazinin sahibi olmaktan kaynaklanan mülkiyet hakkı property by reason of ownership of the soil n.
arazinin sahibi olmaktan kaynaklanan mülkiyet hakkı property ratione soil n.
bir fiil sonuçlarından kaynaklanan hasıl olan zararlar consequential damages n.
mülkiyet hakkından kaynaklanan sorumluluklar duties originating from right of ownership n.
zarardan kaynaklanan kısıtlama impeachment of waste n.
sözleşmeden kaynaklanan contractual adj.
arazi mülkiyetinden kaynaklanan praedial adj.
Politics
güvenli denizler ve gemilerden kaynaklanan kirliliğin önlenmesi komitesi committee on safe seas and prevention of pollution from ships n.
yönetim yetkilerine sahip olmaktan kaynaklanan yaptırım gücü administering power n.
bir ülkenin istihbarat servisinin başka ülkede yaydığı yanlış bilgilerin dolaşımından kaynaklanan yanlış bilgi blowback n.
Institutes
gemilerden kaynaklanan kirliliğin önlenmesi uluslararası sözleşmesi international convention for the prevention of pollution from ships n.
Insurance
hasara bağlı olarak işin gecikmesinden kaynaklanan kar kaybını teminat altına alan sigorta delayed completion coverage n.
hasara bağlı olarak işin gecikmesinden kaynaklanan kar kaybını teminat altına alan sigorta advance loss of profit (alop) insurance n.
sigortacı sigortalının üçüncü şahıslardan kaynaklanan zararlarının tazmini sonrasında, bunu zarara neden olan o üçüncü şahısa rücu etme hakkından feragat etmesi bunu poliçede göstermesi waiver of subrogation n.
uzaya fırlatılma aşamasında meydana gelebilecek veya programlanan fonksiyonlarını yerine getirememelerinden kaynaklanan maddi hasarları temin eden kapsamlı poliçe launch insurance n.
üçüncü kişilerin kazara yaralanması veya ölümü ya da mallarının zarar görmesinden kaynaklanan sorumluluklara karşı koruma sağlayan (sigorta) third party adj.
Technical
bir kanalda yayılan fanlardan kaynaklanan ses gücü sound power radiated into a duct by fans n.
çevre zorlamalarından kaynaklanan çatlamalara karşı dayanıklılık resistance to environmental stress cracking n.
hava akışının yüzeye sürtünmesinden kaynaklanan sıcaklık stagnation temperature n.
kendi yükünden kaynaklanan şekil bozukluğu self-loaded deformation n.
kaynaklanan metal base metal n.
kendi ağırlığından kaynaklanan şekil bozukluğu self-loaded deformation n.
makine tarafından yayılan ışımadan kaynaklanan risk risk arising from radiation emitted by machine n.
yük taşıyıcılardan kaynaklanan yaralanmalara karşı koruma protection against injuries by load carriers n.
ağartmadan kaynaklanan beyazlık derecesi bleach n.
açısal momentumlarının birbirlerine göre olan konumlarından kaynaklanan ve genellikle enerji bakımından yakın olan birkaç kuantum durumu multiplet n.
multiplet kuantum durumuna geçişlerden kaynaklanan spektral frekans grubu multiplet n.
kuantum hallerinden veya bu hale geçişlerden kaynaklanan bir çift spektral ışık frekansı doublet n.
pişirme kabı içerisinde sık kullanımdan kaynaklanan ve yüzeyi yapışmaz hale getiren yanmış is tabakası seasoning n.
ısıdan kaynaklanan thermic adj.
sürtünmeden kaynaklanan friction-related adj.
sürtünmeden kaynaklanan resulting from friction adj.
sürtünmeden kaynaklanan friction-induced adj.
sürtünmeden kaynaklanan caused by friction adj.
magmatik kayaç veya magmada katılaşırken meydana gelen metasomatik değişikliklerden kaynaklanan deuteric adj.
Computer
yanlış algoritma seçiminden kaynaklanan hata algorithm error n.
Telecom
komşu kablolardan kaynaklanan indüksiyon etkisini veya paraziti ortadan kaldırmak için (telleri) aralıklarla kesmek transpose v.
Electric
güç kaynağına yük bağlandığında dahili direnç veya empedanstan kaynaklanan voltaj değişimi regulation n.
elektronik sistemlerde iletken materyallerin ısı üretmesinden kaynaklanan gürültü thermal noise n.
elektronik sistemlerde iletken materyallerin ısı üretmesinden kaynaklanan gürültü johnson noise n.
ses reprodüksiyonunun perdesinde kayıt veya çoğaltma cihazının hızındaki değişikliklerden kaynaklanan yavaş değişiklik wow n.
termoelektrikten kaynaklanan thermoelectrical adj.
termoelektrikten kaynaklanan thermoelectric adj.
Mechanic
yanal basınçtan kaynaklanan çatlamaya karşı direnç lateral strength n.
Textile
çözgü veya dolgu ipliklerinin kırılmasından kaynaklanan kumaş hatası trap n.
eğirme sırasında ipliğe takılan veya yanlışlıkla kumaşa dokunan atık liflerden kaynaklanan kumaş kusuru gout n.
çözgü veya atkı ipliklerinin kopmasından kaynaklanan kumaş defolarını onaran kimse smash fixer n.
çözgü veya atkı ipliklerinin kopmasından kaynaklanan kumaş defolarını onaran kimse smash hand n.
çözgü veya atkı ipliklerinin kopmasından kaynaklanan kumaş defolarını onaran kimse smash piecer n.
Architecture
farklı dönemlere ait farklı mimari üsluplardaki binaların birbirine yakın olmasından kaynaklanan karışım etkisi bricolage n.
farklı mimari üsluplardaki binaların birbirine yakın olmasından kaynaklanan karışım etkisinin yeni yapılarda bilerek yaratılması bricolage n.
Woodworking
dokuların aşırı ve düzensiz büyümesinden kaynaklanan bir ahşap kusuru plethora n.
Automotive
çivili lastikten kaynaklanan aşınma abrasion by studded tyre n.
çivili lastiklerden kaynaklanan aşınmaya karşı direnç resistance to wear by abrasion from studded tyres n.
fren disklerinin ve kampanalarının aşırı ısınımasından kaynaklanan fren etkisindeki azalma fading n.
sıkıştırma ateşlemeli motorlardan kaynaklanan egzoz gazı duman koyuluğu ölçümü measurement of opacity of exhaust gas from compression ignition engines n.
Aeronautic
hava akışının yüzeye sürtünmesinden kaynaklanan ısı stagnation temperature n.
uçaktan kaynaklanan emisyon emission from aeroplane n.
jet uçaklarında özellikle uçuş sırasında gerçekleşen ve motorun ateşleme ünitesinde alevin sönmesinden kaynaklanan arıza flameout n.
gaz veya sıvı içerisinde hareket eden bir cismin toplam sürüklenmesinin cismin yüzeyine dik açıda basınç yapan bileşenlerden kaynaklanan kısmı pressure drag n.
Marine
ayın fazlarından kaynaklanan gel-git akıntılarındaki değişim phase inequality n.
faydan kaynaklanan yer değiştirme fault displacement n.
gel-git’den kaynaklanan taşkın deltası flood tide delta n.
sıcaklık ve tuzluluk farkından kaynaklanan devridaim thermohaline convection n.
yoğunluk farkından kaynaklanan akıntı density current n.
yorulmadan kaynaklanan göçme fatigue failure n.
Medical
travma ya da cerrahi kesiğe tepki olarak aşırı doku tamirinden kaynaklanan kabarık, kırmızı lifli doku oluşumu cheloid n.
travma ya da cerrahi kesiğe tepki olarak aşırı doku tamirinden kaynaklanan kabarık, kırmızı lifli doku oluşumu keloid n.
dalgınlık hali veya sersemlikten kaynaklanan bir rahatsızlık nervous fever n.
ısıdan kaynaklanan acı thermalgesia n.
stafilokokla ilişkilendirilen ciddi akut (bazen ölümcül) enfeksiyondan kaynaklanan bir sendrom toxic shock n.
normalde ağrıya neden olmayan hafif bir uyarandan kaynaklanan ağrı allodynia n.
aşırı derecede evden kacma isteginden kaynaklanan rahatsızlık drapetomania n.
atmosfer basıncı değişikliğinden kaynaklanan rahatsızlık barotrauma n.
burundan kaynaklanan tümörler nose tumors n.
bilgisayardan kaynaklanan göz yorgunluğu computer eye fatigue n.
beyin dokusunun kaybı ya da atrofisinden kaynaklanan hidrosefali hydrocephalus ex vacuo n.
böbreküstü bezinden kaynaklanan bir tümör pheochromocytoma n.
böbrekten kaynaklanan habis bir tümör hypernephroma n.
damardan kaynaklanan bir tümör angioma n.
derinin melonosit hücrelerinden kaynaklanan habis bir tümörü melanoma n.
doğum sonrasında oluşan aşırı kanamadan kaynaklanan beyindeki hipofiz bezine giden kanın azalması sonucu hipofiz bezinde doku kaybının oluşması sheehan's syndrome n.
dişe ait dokulardan kaynaklanan tümör odontogenic tumor n.
doğum sonrasında oluşan aşırı kanamadan kaynaklanan beyindeki hipofiz bezine giden kanın azalması sonucu hipofiz bezinde doku kaybının oluşması postpartum pituitary necrosis n.
doğum sonrasında oluşan aşırı kanamadan kaynaklanan beyindeki hipofiz bezine giden kanın azalması sonucu hipofiz bezinde doku kaybının oluşması postpartum hypopituitarism n.
doğum sonrasında oluşan aşırı kanamadan kaynaklanan beyindeki hipofiz bezine giden kanın azalması sonucu hipofiz bezinde doku kaybının oluşması sheehan syndrome n.
fetüsün nöroektoderm yaprağından kaynaklanan kötü differansiye embriyonal tümörler neuroectodermal tumors n.
gonatlardan kaynaklanan bir tümör gonadoblastoma n.
glial hücrelerden veya prekürsörlerinden kaynaklanan tümör neuroepithelial tumor n.
gözdeki meibom bezlerinden kaynaklanan kanser meibomian gland carcinoma n.
göz kuruluğundan kaynaklanan bir rahatsızlık xerophthalmic n.
gonatlardan kaynaklanan stromal tümörler gonadal stromal tumors n.
hipofarinksin priform fossa bölgesinden kaynaklanan kanseri pyriform fossa carcinoma n.
hipofarenksten kaynaklanan sinovyal sarkom synovial sarcoma arising from the hypopharynx n.
klivusdan kaynaklanan kordoma clivus chordoma n.
kulakçıklarda bir ya da daha fazla hızlı dolaşımdan kaynaklanan bir aritmi atrial flutter n.
kolondaki divertiküllerin zayıf noktalara doğru dışa baskı yapmasından kaynaklanan rahatsızlık diverticulosis n.
lenfatik sistemden kaynaklanan habis yumuşak doku tümörü lymphangiosarcoma n.
nazal septumdan kaynaklanan koanal polip choanal polyp originating from the nasal septum n.
nazal septumdan kaynaklanan skuamöz hücreli karsinom squamous cell carcinoma originating from nasal septum n.
pineal bezden kaynaklanan bir tümör pinealoma n.
plevradan kaynaklanan ağrı pleuritic n.
plevradan kaynaklanan bir tümör pleural mesothelioma n.
sinir sisteminden kaynaklanan eklem hastalıkları arthropathy n.
schwann hücrelerinden kaynaklanan benign tümörler benign tumors originating from schwann cells n.
sudan kaynaklanan bulaşıcı bağırsak hastalığı cholera n.
stresden kaynaklanan rahatsızlık stress disorder n.
stromadan kaynaklanan tümörler stromal tumors n.
trişin kurdundan kaynaklanan hastalık trichiniasis n.
trişin kurdundan kaynaklanan hastalık trichinelliasis n.
titreşimden kaynaklanan beyaz parmak vibration white finger n.
ultraviyoleden kaynaklanan dna hasarı ultraviolet-induced dna damage n.
yaşlılıktan kaynaklanan beden ve bilinç zayıflığı senility n.
orta kulak kemiklerindeki sorunlardan kaynaklanan işitme kaybı middle-ear deafness n.
çocuklarda hipofiz hormonlarının eksikliğinden kaynaklanan bir hastalık hypopituitarism n.
kurşundan kaynaklanan zehirlenme molybdosis n.
kan akışının engellenmesinden kaynaklanan şok obstructive shock n.
ölü veya hasarlı dokulardan kaynaklanan organik atık debris n.
aşırı yeme-içmeden kaynaklanan rahatsızlık crapula n.
gözün güneşe maruz kalmasından kaynaklanan retina hasarı photoretinitis n.
boyundaki omurga, sinir veya kaslardan kaynaklanan cervicogenic adj.
bakterilerden kaynaklanan bacteriogenic adj.
böbrek zehirlenmesinden kaynaklanan nephrotoxic adj.
organdan kaynaklanan organogenic adj.
kafatası bölgesinin ortasından kaynaklanan mesethmoid adj.
peynirden kaynaklanan tyrogenous adj.
sinüs düğümü haricindeki bir kalp bölgesinden kaynaklanan ectopic adj.
endomorfizmadan kaynaklanan endomorphic adj.
hastalık getiren virüsten kaynaklanan enthetic adj.
vibrio cinsinden olan bakterilerden kaynaklanan vibrionic adj.
menengokokustan kaynaklanan meningococcal adj.
karaciğerden kaynaklanan hepatogenic adj.
karaciğerden kaynaklanan hepatogenous adj.
bronşlardan kaynaklanan bronchogenic adj.
hipertansiyondan kaynaklanan hypertensive adj.
beyin çıkarmadan kaynaklanan decerebrate adj.
vücudun veya bir organın çeşitli kısımlarından kaynaklanan multicentric adj.
kolostrumdan kaynaklanan colostrous adj.
kolostrumdan kaynaklanan colostric adj.
kolostrumdan kaynaklanan colostral adj.
vücudun içinden kaynaklanan intrinsic adj.
kasılmadan kaynaklanan contractional adj.
intervertebral diskten kaynaklanan diskogenic [us] adj.
intervertebral diskten kaynaklanan discogenic [uk] adj.
fibröz dokunun kalsifikasyonundan kaynaklanan fibrocalcific adj.
sivri sinek gibi böceklerin ısırıklarıyla omurgalılara bulaşıp hastalıklara yol açabilen çeşitli ipliksi nematodlardan kaynaklanan filarial adj.
gripten kaynaklanan fluey adj.
vücudun belirli bir bölümüne fazla kan akışından kaynaklanan fluxionary adj.
işitme sinirlerinin hasar görmesinden kaynaklanan (sağırlık) sensorineural adj.
ateşten kaynaklanan pyrogenetic adj.
çürümeden kaynaklanan pythogenic [obsolete] adj.
pislikten kaynaklanan pythogenic [obsolete] adj.
Anatomy
karaciğerden kaynaklanan intrahepatic adj.
folikülden kaynaklanan follicular adj.
ön beyinden kaynaklanan prosencephalic adj.
Psychology
teknoloji ile çok fazla iç içe olmaktan kaynaklanan stres technostress n.
zihinsel enerjinin sonuna kadar kullanılmasından kaynaklanan psikolojik bozukluk cerebropathy n.
cıva zehirlenmesinden kaynaklanan kişilik bozukluğu erethism n.
kişinin kendini içgüdüsel ihtiyaçlardan kaynaklanan gerilimden kurtarma dürtüsü wish fulfillment n.
kişinin kendini içgüdüsel ihtiyaçlardan kaynaklanan gerilimden kurtarma dürtüsü wish fulfilment n.
kendinden kaynaklanan autogenous adj.
oedipus kompleksinden kaynaklanan oedipal adj.
oedipus kompleksinden kaynaklanan oedipus adj.
bilinçaltının gelişimsel veya yüce idealler arayışından kaynaklanan oneiric adj.
fiziksel değişiklikten kaynaklanan organic adj.
rorschach testinden kaynaklanan rorschach adj.
bastırılmış libidinal dürtülerden kaynaklanan freudian adj.
Mental Health
skopofiliden kaynaklanan scopophilic adj.
Physiology
ağrı uyaranlarının sinirsel olarak işlenmesinden kaynaklanan ağrı algısı nociception n.
genellikle dokulardaki sıvı kaybından kaynaklanan kandaki hücre ve katı konsantrasyonu artışı hemoconcentration n.
refleksten kaynaklanan reflexogenic adj.
ağrı uyarımından kaynaklanan nociceptive adj.
vücudun dış yüzeyinden kaynaklanan epiperipheral adj.
ketozisten kaynaklanan ketotic adj.
cıva kullanımının fizyolojik etkisinden kaynaklanan mercurial adj.
beyin zarının işlevi veya durumundan kaynaklanan cortical adj.
Pathology
vertigo, kulak ağrısı, yüz felci ve bazen işitme kaybı ile kendini gösteren, herpes virüsünün neden olduğu enfeksiyondan kaynaklanan rahatsızlık ramsay hunt syndrome n.
ani kanamadan kaynaklanan nöbet raptus hemorrhagicus n.
akciğerde gaz değişiminin düşmesinden kaynaklanan, kan asitliğinin çok arttığı asidoz carbon dioxide acidosis n.
sıçan (fare) ısırığından kaynaklanan akut bulaşıcı ateşli bir hastalık ratbite fever n.
sıçan (fare) ısırığından kaynaklanan akut bulaşıcı ateşli bir hastalık ratbite disease n.
sıçan (fare) ısırığından kaynaklanan akut bulaşıcı ateşli bir hastalık rat-bite fever n.
vajinanın yapısında bulunan bakterilerin aşırı çoğalarak doğal dengeyi bozmasından kaynaklanan vajinal inflamasyon bacterial vaginosis n.
belsoğukluğu mikrobu dışındaki bulaşıcı bir etkenden kaynaklanan idrar yolu iltihabı nongonococcal urethritis n.
bakteri veya ilaçların neden olduğu, kılcal damarlardaki bir kusurdan kaynaklanan mor deri döküntüsü nonthrombocytopenic purpura n.
genellikle zehirli veya tiksindirici maddelerin tetiklediği mide bulantısından kaynaklanan his kaybı nausea anesthesia n.
sekizinci kranial sinirin yaralanmasından kaynaklanan nöral işitme kaybı neural hearing loss n.
öğrenme engeli, dikkat eksikliği, hiperaktivite bozukluğu, otizm, zihinsel engellilik gibi sinir sistemi bozukluklarından kaynaklanan sağlık sorunlarına verilen genel ad neurodevelopmental disorder n.
sinir yatıştırıcı ilaçların kullanımından kaynaklanan bir sendrom neuroleptic malignant syndrome n.
şakak kemiği ve alt çeneye ait eklemin hatalı artikülasyonundan kaynaklanan bozukluk temporomandibular joint syndrome n.
hemoglobinin hatalı olarak sentezlenmesinden kaynaklanan kalıtsal anemi hastalığı thalassaemia n.
hemoglobinin hatalı olarak sentezlenmesinden kaynaklanan kalıtsal anemi hastalığı thalassemia n.
hemoglobinin hatalı olarak sentezlenmesinden kaynaklanan kalıtsal anemi hastalığı mediterranean anaemia n.
homozigot talaseminin ölümcül bir formu olan, hemoglobinin hatalı olarak sentezlenmesinden kaynaklanan kalıtsal anemi hastalığı thalassaemia major n.
ortamda stafilokok varlığı ile ilişkilendirilen ciddi akut (bazen ölümcül) olabilen bir enfeksiyondan kaynaklanan sendrom toxic shock n.
serebral korteksin dışındaki broca veya wernicke bölgesinin dışındaki lezyonlardan kaynaklanan afazi transcortical aphasia n.
parazitimsi birgözelilerden kaynaklanan enfeksiyonun neden olduğu köpüklü bir akıntı ile karakterize edilen vajina iltihabı trichomoniasis n.
trofik sinirlerin kusurlu çalışmasından kaynaklanan bir bozukluk trophoneurosis n.
niasin eksikliğinden kaynaklanan bir hastalık alpine scurvy n.
niasin eksikliğinden kaynaklanan bir hastalık saint ignatius' itch n.
niasin eksikliğinden kaynaklanan bir hastalık mayidism n.
niasin eksikliğinden kaynaklanan bir hastalık mal rosso n.
niasin eksikliğinden kaynaklanan bir hastalık mal de la rosa n.
niasin eksikliğinden kaynaklanan bir hastalık maidism n.
b vitamini eksikliğinden kaynaklanan bir hastalık beriberi n.
ektopik tiroid dokusundan kaynaklanan tirotoksikoz thyrotoxicosis from ectopic thyroid tissue n.
kancalı kurtlardan kaynaklanan bir bağırsak hastalığı anchylostomiasis n.
kancalı kurtlardan kaynaklanan bir bağırsak hastalığı ancylostomiasis n.
kancalı kurtlardan kaynaklanan bir bağırsak hastalığı ankylostomiasis n.
hemoglobin yoğunluğunun azalmasından kaynaklanan oksijensizlik anemic anoxia n.
hemoglobin yoğunluğunun azalmasından kaynaklanan oksijen yetmezliği anemic hypoxia n.
akciğerlerdeki kanın hatalı oksijenlenmesinden kaynaklanan kanda oksijen azlığı anoxic anoxia n.
kömür tozu solumaktan kaynaklanan bir akciğer hastalığı anthracosis n.
kömür tozu solumaktan kaynaklanan bir akciğer hastalığı coal miner's lung n.
kömür tozu solumaktan kaynaklanan bir akciğer hastalığı black lung disease n.
kömür tozu solumaktan kaynaklanan bir akciğer hastalığı black lung n.
kemik iliği yetmezliğinden kaynaklanan anemi aplastic anaemia n.
kemik iliği yetmezliğinden kaynaklanan anemi aplastic anemia n.
riboflavin eksikliğinden kaynaklanan bir sağlık sorunu ariboflavinosis n.
asbest partiküllerinin devamlı solunmasından kaynaklanan bir akciğer iltihabı asbestosis n.
endokrin sistemdeki bozukluktan kaynaklanan hastalık endocrinopathy n.
endometriyozisten kaynaklanan over kisti endometrioma n.
retina hastalıkları ve bazı beyinsel bozukluklardan kaynaklanan, görüş alanındaki her şeyi olduğundan daha büyük görme durumu macropsia n.
kandaki protozoalardan kaynaklanan, kuş ve memelilerde görülen birbirine benzer çeşitli hastalıklar malaria n.
virüsten kaynaklanan rahatsızlık veya hastalık virus n.
doku bozulmasından kaynaklanan ve genellikle akciğerde meydana gelen iltihaplı kavite vomica n.
vücudun glikojeni parçalayamamasından kaynaklanan bir hastalık von gierke disease n.
anormal veya kontrolsüz hücre bölünmesinden kaynaklanan, lenf sistemi veya kan dolaşımı ile vücudun diğer bölümlerine yayılabilen kötü huylu büyüme veya tümör malignant neoplastic disease n.
özellikle yaylak sığırlarında belirli aralıklarla görülen, birtakım iltihap oluşturan bakterilerden kaynaklanan ve ölümcül olabilen kronik ve ilerleyici bir mastitis summer mastitis n.
karaciğer veya safra kesesi hastalığından kaynaklanan mide rahatsızlığı biliousness n.
tropheryma whippelli bakterisinden kaynaklanan özellikle bağırsakları etkileyen bir çeşit emilim sendromu whipple's disease n.
tropheryma whippelli bakterisinden kaynaklanan özellikle bağırsakları etkileyen bir çeşit emilim sendromu intestinal lipodystrophy n.
alındaki frontal sütürlerin kapanmamasından kaynaklanan doğuştan bir şekil bozukluğu metopism n.
hastalık veya stresten kaynaklanan toksinler miasmas n.
(açlık veya hastalıktan kaynaklanan) aşırı zayıflık boniness n.
(açlık veya hastalıktan kaynaklanan) aşırı zayıflık bonyness n.
(açlık veya hastalıktan kaynaklanan) aşırı zayıflık gauntness n.
(açlık veya hastalıktan kaynaklanan) aşırı zayıflık maceration n.
konjenital faktör viii eksikliğinden kaynaklanan ve genellikle erkeklerde görülen bir hemofili hastalığı hemophilia a n.
konjenital faktör ix eksikliğinden kaynaklanan bir pıhtılaşma bozukluğu hemophilia b n.
beyindeki bir kan damarının yırtılmasından kaynaklanan inme hemorrhagic stroke n.
retrovirüsten veya retrovirüs benzeri ajandan kaynaklanan bir karaciğer hastalığı hepatitis non-a, non-b n.
semptomsuz veya sinirlilik, baş dönmesi ve baş ağrısıyla görülen hipertansiyondan kaynaklanan sistemik bir hastalık hypertension n.
akciğerdeki kanın yetersiz oksijenlenmesinden kaynaklanan hipoksi hypoxic hypoxia n.
tek bir gen çiftinden kaynaklanan kalıtsal hastalık monogenic disorder n.
(difteri hastalıklarından kaynaklanan) boğa boynu bull neck n.
(difteri hastalıklarından kaynaklanan) boğa boynu bullneck n.
tiroid hormonunun fazla salgılanmasından kaynaklanan otoimmün bir bozukluk graves' disease n.
tiroid hormonunun fazla salgılanmasından kaynaklanan otoimmün bir bozukluk grave's disease n.
kandaki asetoasteik (diasetik) asit varlığından kaynaklanan bir asidoz şekli diacetemia n.
(yetersiz beslenmeden kaynaklanan) zafiyet inanitiation n.
genetik etkenlerden kaynaklanan ve ışığa karşı aşırı duyarlılığa yol açan bir bozukluk porphyria n.
sarcoptes cinsi böceklerden kaynaklanan uyuz hastalığı sarcoptic mange n.
sarcoptes cinsi böceklerden kaynaklanan uyuz hastalığı barn itch n.
yiyeceklerin sindirilememesinden kaynaklanan kronik ishal coeliac flux n.
glandüler dokudan kaynaklanan kötü huylu tümör fibroadenoma n.
zehirli veya kirlenmiş gıda tüketiminden kaynaklanan hastalık gastrointestinal disorder n.
omurların eşit büyümemesinden kaynaklanan ve kifoza sebep olan bir hastalık schaumann's disease n.
kanda bakteri oluşumundan kaynaklanan bacteraemic adj.
kanda bakteri oluşumundan kaynaklanan bacteremic adj.
tetanostan kaynaklanan tetanal adj.
tüberkül basilinden kaynaklanan tuberculous adj.
damar tıkanıklığından kaynaklanan atherosclerotic adj.
astımdan kaynaklanan asthmatic adj.
astımdan kaynaklanan asthmatical adj.
hastalıklı organizmanın yapısı ve özelliklerinden kaynaklanan autopathic adj.
embolustan kaynaklanan embolic adj.
hipotansiyondan kaynaklanan hypotensive adj.
müköz membran iltihabından kaynaklanan rheumatic adj.
miksovirüsten kaynaklanan myxoviral adj.
diskraziden kaynaklanan dyscrasic adj.
diskraziden kaynaklanan dyscratic adj.
Dermatology
iskorbüt hastalığından kaynaklanan cilt lezyonu veya vezikül morphew n.
toksikodendron cinsi bitkilerle temastan kaynaklanan kontakt dermatit rhus dermatitis n.
Parasitology
karaciğer kelebeği larvasından kaynaklanan cercarial adj.
sarcoptidae familyasındaki böceklerden kaynaklanan sarcoptic adj.
sarcoptidae familyasındaki böceklerden kaynaklanan sarcoptid adj.
Optics
gece karanlığında yansıyan ışınların polarizasyonundaki değişikliklerden kaynaklanan ve yön bulma açılarında hatalar ortaya çıkaran etki night effect n.
lensten kaynaklanan lenticular adj.
Veterinary
tek hücreli bir sığır parazitinden kaynaklanan büyükbaş hayvan hastalığı red water n.
dokuların birgözeli hayvanlarca istila edilmesinden kaynaklanan bir balık hastalığı twist disease n.
bir tür korona virüsten kaynaklanan iştahsızlık ve kilo kaybına neden olan akut bir evcil hindi bulaşıcı hastalığı x–disease n.
bir tür korona virüsten kaynaklanan iştahsızlık ve kilo kaybına neden olan akut bir evcil hindi bulaşıcı hastalığı blue comb n.
bir tür korona virüsten kaynaklanan iştahsızlık ve kilo kaybına neden olan akut bir evcil hindi bulaşıcı hastalığı blue comb disease n.
bir tür korona virüsten kaynaklanan, iştahsızlık ve kilo kaybına neden olan bulaşıcı bir evcil hindi hastalığı avian monocytosis n.
bir tür korona virüsten kaynaklanan, iştahsızlık ve kilo kaybına neden olan bulaşıcı bir evcil hindi hastalığı blue comb n.
bir tür korona virüsten kaynaklanan, iştahsızlık ve kilo kaybına neden olan bulaşıcı bir evcil hindi hastalığı blue comb disease n.
bir tür korona virüsten kaynaklanan, iştahsızlık ve kilo kaybına neden olan bulaşıcı bir evcil hindi hastalığı mud fever n.
çoğunlukla çiftlik domuzlarında görülen, etteki tenya larvalarından kaynaklanan bir hastalık measles n.
yalnızca buğday kepeği yiyen atlarda kandaki fosfor miktarının düşük olmasından kaynaklanan osteofibroz hastalığı miller's disease n.
otçul evcil hayvanlarda sarı kantaron tüketiminden kaynaklanan ışık duyarlılığının neden olduğu şiddetli bir dermatit hypericism n.
kobalt eksikliğinden kaynaklanan bir hayvan hastalığı bush sickness [new zealand/australia] n.
Printing
elektrotip yapma işleminden kaynaklanan electrotypic adj.
Food Engineering
donmadan kaynaklanan hasar freeze damage n.
bazı bakteri türlerinin kontaminasyonundan kaynaklanan iplik iplik sütümsü olma ropiness n.
Logic
döngüsel nedensellikten kaynaklanan safsata logical fallacy n.
döngüsel nedensellikten kaynaklanan safsata begging the question n.
döngüsel nedensellikten kaynaklanan safsata petitio principii n.
tersevirmeden kaynaklanan önerme contrapositive n.
Physics
ısıdan kaynaklanan manyetizma thermomagnetism n.
bir cismin kütlesinden kaynaklanan enerjisi mass energy n.
bir cismin kütlesinden kaynaklanan enerjisi mass-to-energy n.
atmosferik karışıklıklardan kaynaklanan 1 ila 30 kilohertz aralığındaki çok düşük frekanslı elektromanyetik dalga whistler n.
termonastiden kaynaklanan thermonastic adj.
sesten kaynaklanan audiogenic adj.
elektrokapilariteden kaynaklanan electro-capillary adj.
bir cismin kütlesinden kaynaklanan enerjisine dair mass-to-energy adj.
Chemistry
kristal örgüsündeki fazla atomdan kaynaklanan kristal kusuru interstitial n.
kimyasal etkiden kaynaklanan chemogenic adj.
bozulan yiyecekte bulunan zehirden kaynaklanan ptomainic adj.
Biology
farklı bitki veya hayvanların dış görünüşünde, davranışında veya organlarında ortak ata yerine benzer çevre koşullarından kaynaklanan benzerlik homoplasmy n.
parçalar veya organlar arasında evrimsel yakınsaklıktan kaynaklanan benzeşmeler homoplasy n.
bazı mantar misellerinin büyümesinden kaynaklanan meşe odunu yeşili green oak n.
istiridyelerin yeşil deniz algleri yemesinden kaynaklanan yeşil görünüm greening n.
genellikle mikroorganizmalardan kaynaklanan, ürünün niteliğini bozan değişim disease n.
belirli aydınlatma koşullarına maruz kalmaktan kaynaklanan tonik durum phototonus n.
genetik unsurlardan ziyade gıda veya yem koşullarından kaynaklanan trophogenic adj.
arbovirüsten kaynaklanan arboviral adj.
canlı organizmalardaki elektriksel olaylardan kaynaklanan electro-vital adj.
laşmanyalardan kaynaklanan leishmanial adj.
aynı jerm tabakasından kaynaklanan homodermic adj.
candida cinsinden olan bir mantardan kaynaklanan monilial adj.
genlerden kaynaklanan genetic adj.
bezelerden kaynaklanan glandular adj.
bez hücrelerinden kaynaklanan glandular adj.
bezlerin anormal çalışmasından kaynaklanan glandular adj.