kite - Turkish English Dictionary
History

kite

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Meanings of "kite" in Turkish English Dictionary : 43 result(s)

English Turkish
Common Usage
kite n. çaylak
kite n. uçurtma
General
kite n. uçurtma
kite n. kasnaklı
kite v. aniden yükselmek
kite v. birden fırlamak
kite v. (fiyatı/oranı) yükseltmek
kite v. uçar gibi gitmek
kite v. yüksekten uçmak
kite v. süzülmek
kite v. çaylak (kuş) gibi uçmak
Colloquial
kite v. karşılıksız çek yazmak
kite v. çek üzerindeki rakamı yükseltmek
kite v. çekte sahtecilik yapmak
Trade/Economic
kite n. hatır senedi
kite n. karşılıksız çek
kite n. sahte bono
kite v. karşılıksız çek ile para almak
kite v. karşılıksız çek ile kredi çekmek
Marine
kite n. flok yelken
kite n. hafif yelken
Geometry
kite n. bitişik iki uzun ve iki kısa eş kenarı bulunan dörtkenar
Geography
kite n. georgia eyaletinde yerleşim yeri
Military
kite n. mayın uçurtması
Archaic
kite n. başkalarını yağmalayan kimse
Ornithology
kite n. atmacagiller familyasından uzun sivri kanatları ve genelde çatallı kuyrukları olan kuş
kite n. çaylak
Slang
kite n. mektup
kite n. haraççı tip
kite n. beleşçi tip
kite n. mahkumlar arasında gizlice ve izinsizce gönderilen not/mektup
kite n. mahkumlara gizlice/usulsüzce iletilen not/mektup
kite n. mahkumlardan gizlice/usulsüzce iletilen not/mektup
kite v. çek sahtekarlığı yapmak
kite v. çek üzerinde oynama yapmak
kite v. online/çevrimiçi savaş oyunlarında, düşmana tuzak kurarken bir düşmanı otomatik saldırı mesafesinde tutmak
kite v. rakip şampiyondan kaçarken ona hasar verme ve kendine yaklaşmasına engel olma durumu
kite v. pilot (uyuşturucu kullanımından dolayı)
kite v. kafası sürekli yüksek/dumanlı kimse
kite v. uçmuş kimse
kite v. leyla gibi kimse
British Slang
kite n. sahte/çalıntı çek işine bulaşmış tip
kite v. sahte/çalıntı çek vermek

Meanings of "kite" with other terms in English Turkish Dictionary : 131 result(s)

English Turkish
General
box kite n. kuyruksuz uçurtma
black kite n. kara çaylak
red kite n. kızıl çaylak
kite tail n. uçurtma kuyruğu
black-shouldered kite n. ak çaylak
flying a kite n. uçurtma uçurma
kite-flying n. uçurtma uçurma
kite festival n. uçurtma festivali
kite building n. uçurtma yapımı
eddy kite n. eddy uçurtması
kite fighting n. uçurtma savaşı
kite fighting n. (malezya'da) rakiplerin birbirlerinin uçurtmalarını kendi uçurtma ipleriyle keserek düşürmeye çalıştıkları bir oyun
hell-kite n. çok şiddetli savaşan kimse
hell-kite n. çok zalim kimse
hell-kite n. çok gaddar kimse
cellular kite n. hargrave uçurtması
hargrave kite n. hargrave uçurtması
tetrahedral kite n. hargrave uçurtması
sport kite n. iki ipli delta uçurtma
stunt kite n. iki ipli delta uçurtma
fly a kite v. uçurtma uçurtmak
fly a kite v. zarf atmak
fly a kite v. uçurtma uçurmak
make a kite v. uçurtma yapmak
kite-like adj. uçurtmaya benzer
Colloquial
fly a kite v. ağız aramak
fly a kite v. ortaya yem atmak
go fly a kite! expr. defol git ve beni rahatsız etme!
go fly a kite! expr. çek arabanı!
go fly a kite! expr. yaylan!
Idioms
kite-flying n. ağız yoklama
kite-flying n. ağız arama
kite-flying n. ortamı yoklama
kite flying n. ağız arama
kite flying n. ağız yoklama
kite flying n. ortamı yoklama
kite flying n. nabız yoklama
fly a kite v. defolup gitmek
fly one's kite v. defolup gitmek
fly a kite v. rahat bırakmak
fly one's kite v. rahat bırakmak
fly a kite v. nabız yoklamak
fly a kite v. ortaya yem atmak
be higher than a kite v. uçmuş durumda olmak
be higher than a kite v. kafası dumanlı olmak
be higher than a kite v. pilot gibi olmak
be higher than a kite v. leyla gibi olmak
be higher than a kite v. bulut gibi olmak
be higher than a kite v. alkol veya uyuşturucudan sarhoş olmak
be higher than a kite v. havalara uçmak
be higher than a kite v. ayağı yerden kesilmek
be flying a kite v. öneride bulunuyor olmak
be flying a kite v. ortaya bir fikir atmak
be flying a kite v. nabız ölçmek
be flying a kite v. nabız yoklamak
be flying a kite v. ilgiyi/tepkiyi ölçme amaçlı bir fikir sunmak
be flying a kite v. karar vermeden önce fikrini değerlendirmeye sunmak
be flying a kite v. karar vermeden önce insanların tepkisini ölçmek
be as high as a kite v. çok sevinçli/mutlu olmak
be as high as a kite v. sevinçten havalara uçmak
high as a kite adj. kafası güzel olmuş
higher than a kite adj. uçmuş
higher than a kite adj. kafası dumanlı
higher than a kite adj. kafası kıyak
higher than a kite adj. sarhoş
higher than a kite adj. pilot olmuş
higher than a kite adj. leyla olmuş
higher than a kite adj. bulut olmuş
higher than a kite adj. havalara uçmuş
higher than a kite adj. ayağı yerden kesilmiş
higher than gilderoy's kite adj. aşırı yüksek
higher than gilderoy's kite adj. neredeyse görünmeyecek kadar yüksek
higher than gilderoy's kite adj. fazlasıyla yüksek
higher than gilderoy's kite adj. çok yukarıda
high as a kite expr. çok yükseğe/yüksek
as high as a kite expr. çok sevinçli veya mutlu
as high as a kite expr. dağ kadar yüksek
as high as a kite expr. pilot gibi (sarhoş/kafası güzel)
as high as a kite expr. sevinçten havalara uçmuş
high as a kite expr. zil zurna sarhoş
Speaking
do you have a kite? expr. uçurtman var mı?
Trade/Economic
kite cheque n. karşılıksız çek
kite flying n. sahte bono düzenleme
fly a kite v. hatır senedi vermek
fly a kite v. karşılıksız çek vermek
fly a kite v. sahte bono vermek
fly a kite v. sahte bono çıkarmak
kite-flying v. sahte bono veya senet ile para toplamak
Law
kite flying n. karşılıksız çek verme
kite check n. karşılıksız çek
kite flying n. sahte bono düzenleme
kite flying n. sahte bonoyla para gönderme
Technical
kite of programs n. program çiftleri
kite of programs n. program eşleri
Aeronautic
traction kite n. halat vasıtasıyla kontrol edilen kanat
power kite n. halat vasıtasıyla kontrol edilen kanat
kite balloon n. loblarının bir uçta olmasıyla burnu rüzgara çevrili olan baraj balonu
Zoology
black-winged kite n. ak çaylak
black shouldered kite n. ak çaylak
african swallow-tailed kite n. çatal kuyruklu çaylak
scissor-tailed kite n. çatal kuyruklu çaylak
whistling kite (haliastur sphenurus) n. ıslıkçı çaylak
black kite n. kara çaylak
black kite n. karaçaylak
red kite n. kızıl çaylak
snail kite n. salyangoz çaylağı
black kite n. siyah çaylak
Meteorology
kite station n. uçurtma istasyonları
kite observation n. uçurtma gözlemleri
finbat kite n. meteorolojik ölçümlerde kullanılan bir çeşit kuyruksuz dörtgen uçurtma
eddy kite n. meteorolojik ölçümlerde kullanılan bir çeşit kuyruksuz dörtgen uçurtma
Sport
kite surfing n. uçurtma sörfü
kite landboarding n. tekerlekli bir tahtanın üzerinde yapılan bir tür uçurtma sörfü
Ornithology
swallow-tailed kite (elanoides forficatus) n. kırlangıç kuyruklu çaylak
white-tailed kite (elanus leucurus) n. ak kuyruklu çaylak
kite falcon n. afrika'ya özgü avicida cinsine mensup çaylağa benzer doğan
black kite n. genellikle leşle beslenen koyu renkli bir çaylak kuşu
honey kite n. arı şahini
pariah kite n. hindistan'da yaşayan ve leşle beslenen bir çaylak
pariah kite n. hindistan'da yaşayan ve leşle beslenen milvus cinsi bir çaylak alt türü
Slang
kite [uk] n. uçak
be as high as a kite v. uçmuş olmak
be as high as a kite v. kafası güzel olmak
be as high as a kite v. pilot gibi olmak
be as high as a kite v. zil zurna sarhoş olmak
be as high as a kite v. körkütük sarhoş olmak
go fly a kite v. defolup gitmek
go fly a kite v. kaybolmak
go fly a kite v. basıp gitmek
go fly a kite! expr. defol git!
go fly a kite! expr. git başımdan!