liver - Turkish English Dictionary
History

liver

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Meanings of "liver" in Turkish English Dictionary : 18 result(s)

English Turkish
Common Usage
liver n. karaciğer
General
liver n. ciğer
liver n. karaciğer rengi
liver n. karaciğer hastalığı
liver n. tabiat
liver n. mizaç
liver n. ikamet eden
liver n. oturan
liver n. (bir yerde/bölgede) sakin
liver n. belirli bir biçimde yaşayan kişi
liver v. (boya, yapışkan) jelleşmek
liver v. (boya, yapışkan) kalınlaşıp lastik gibi olmak
liver adj. karaciğer
liver adj. karaciğer rengi
liver adj. koyu kestane rengi
Technical
liver n. emaye dalgası
Medical
liver n. karaciğer
Anatomy
liver n. karaciğer

Meanings of "liver" with other terms in English Turkish Dictionary : 206 result(s)

English Turkish
General
seller of liver n. ciğerci
minced liver wrapped in lamb's fat n. ciğer sarması
liver sausage n. sosis
liver chestnut n. kestane
goose liver n. kaz ciğeri
fried liver n. arnavutciğeri
liver spotted dalmatian n. benekli dalmaçyalı
cod liver oil n. balıkyağı
cod-liver oil n. morino balığı karaciğeryağı
liver bird n. liverpool kulübünün arması
liver bird n. yarı karabatak yarı kartal olan mitolojik bir kuş
calves' liver n. dana ciğer
halibut-liver oil n. pisibalığı yağı
high liver n. lüks hayat süren kimse
loose liver n. ahlaksız yaşayan kimse
loose liver n. uçarı hayat yaşayan kimse
fast liver n. hızlı yaşayan
shark-liver oil n. köpekbalığı yağı
shark-liver oil n. köpekbalığı karaciğeri yağı
free liver n. keyfine düşkün kimse
free liver n. yiyip içip keyfine bakan tip
free-liver n. keyfine düşkün kimse
free-liver n. yiyip içip keyfine bakan tip
wear out the liver v. karaciğeri yormak
liver-colored adj. kırmızımsı kahverengi renkte
liver-grown adj. karaciğeri büyümüş
Idioms
more something than carter has liver pills expr. çok sayıda/sürüsüne bereket
more (something) than carter has (liver) pills [old-fashioned] expr. çok sayıda
more (something) than carter has (liver) pills [old-fashioned] expr. sürüsüne bereket
more (something) than carter has (liver) pills [old-fashioned] expr. sayısız
more (something) than carter has (liver) pills [old-fashioned] expr. sayılamayacak kadar çok
more (something) than carter has (liver) pills [old-fashioned] expr. saymakla bitmez
more (something) than carter's (liver) pills [old-fashioned] expr. çok sayıda
more (something) than carter's (liver) pills [old-fashioned] expr. sürüsüne bereket
more (something) than carter's (liver) pills [old-fashioned] expr. sayısız
more (something) than carter's (liver) pills [old-fashioned] expr. sayılamayacak kadar çok
more (something) than carter's (liver) pills [old-fashioned] expr. saymakla bitmez
Speaking
ataturk died of cirrhosis of the liver n. atatürk siroz hastalığında ölmüştür
ataturk died of cirrhosis of the liver expr. atatürk siroz hastalığında öldü
what am i, chopped liver? expr. bizim başımız kel mi?
what am i, chopped liver? expr. biz neciyiz/ne güne duruyoruz burada?
Technical
cod-liver oil n. balıkyağı
liver of sulphur n. kükürt karaciğeri
Mining
liver opal n. kırmızımsı kahverengi bir tür opal
Medical
cancer of the liver n. karaciğer kanseri
liver function tests n. araciğer fonksiyon testleri
abnormal liver test results n. anormal karaciğer testi sonuçları
acute liver failure n. akut karaciğer yetersizliği
acute liver failure n. akut karaciğer yetmezliği
alcoholic liver disease n. alkolik karaciğer hastalığı
non-alcoholic fatty liver disease n. alkolik olmayan yağlı karaciğer hastalığı
partial liver transplantation from living donors n. canlı vericilerden karaciğer transplantasyonu
partial liver transplantation from living donors n. canlıdan parsiyel karaciğer transplantasyonu
living donor liver transplantation n. canlı donör karaciğer transplantasyonu
decompensated liver cirrhotic patient n. dekompanse karaciğer sirozlu hasta
pre-existing liver disease n. daha önceden varolan karaciğer hastalığı
experimental liver cirrhosis n. deneysel karaciğer sirozu
patient with decompansated liver cirrhosis n. dekompanse karaciğer sirozlu hasta
experimental liver injury n. deneysel karaciğer hasarı
giant liver hemangioma n. dev karaciğer hemanjiomu
liver fluke distomatosis n. distomatoz
diabetes mellitus and fatty liver n. diyabet ve karaciğer yağlanması
adult-type polycystic liver disease n. erişkin tip polikistik karaciğer hastalığı
acute fatty liver of pregnancy n. gebeliğin akut yağlı karaciğeri
fulminant liver failure n. fulminan karaciğer yetmezliği
pregnancy-specific liver disorders n. gebeliğe özgü karaciğer hastalıkları
mild chronic liver insufficiency n. hafif kronik karaciğer yetersizliği
life-threatening liver disease n. hayatı tehdit eden karaciğer hastalığı
human fetal liver n. insan fetus karaciğeri
drug-induced liver disease n. ilaçlara bağlı karaciğer hastalığı
drug-induced liver disorders n. ilaca bağlı karaciğer hastalıkları
drug induced liver diseases n. ilaca bağlı karaciğer hastalıkları
elevation of liver enzyme n. karaciğer enzim yüksekliği
liver metastases n. karaciğer metastazı
liver mass n. karaciğer kitlesi
liver perfusion studies n. karaciğer perfüzyon çalışmaları
liver diseases n. karaciğer hastalıkları
liver tumor n. karaciğer tümörü
treatment of liver tumors n. karaciğer tümörlerinin tedavisi
liver transplant n. karaciğer nakli
liver enzymes n. karaciğer enzimleri
elevated liver enzymes n. karaciğer enzim yüksekliği
subcapsular liver hematoma n. karaciğerde subkapsüler hematom
liver recipient n. karaciğer alıcısı
liver function test n. karaciğer fonksiyon testi
liver hemangioma n. karaciğer hemanjiomu
cirrhosis of the liver n. karaciğer sirozu
diagnosis based on liver biopsy n. karaciğer biyopsisi ile tanı
liver phosphorylase deficiency n. karaciğer fosforilaz eksikliği
liver transaminases n. karaciğer transaminaz
liver fibrosis n. karaciğer fibrozu
disruption of venous drainage of the liver from various reasons n. karaciğerin venöz drenajının çeşitli nedenlerle bozulması
liver brown n. karaciğer rengi
fatty liver syndrome n. karaciğer yağlanması
liver transplant n. karaciğer aktarımı
liver steatosis n. karaciğer yağlanması
liver cancer n. karaciğer kanseri
patients awaiting a liver transplant n. karaciğer nakli bekleyen hastalar
liver cirrhosis n. karaciğer sirozu
liver first pass n. karaciğer ilk geçişi
liver transplantation n. karaciğer nakli
nodule formation in the liver n. karaciğerde nodül oluşumu
liver function tests n. karaciğer fonksiyon testleri
undifferentiated liver sarcoma n. karaciğerin indiferansiye sarkomu
liver disease n. karaciğer hastalığı
angiomyolipoma of liver n. karaciğer anjiyomiyolipomu
undifferentiated embryonal sarcoma of the liver n. karaciğerin indiferansiye embriyonel sarkomu
liver parenchyma n. karaciğer parankimi
patient with liver cirrhosis n. karaciğer sirozlu hasta
liver maroon n. karaciğer rengi
liver metastasis n. karaciğer metastazı
liver transplantation n. karaciğer transplantasyonu
reperfusion period of liver transplantation n. karaciğer transplantasyonunun reperfüzyon dönemi
liver failure n. karaciğer yetmezliği
liver phosphorylase system defect n. karaciğer fosforilaz sistemi bozukluğu
altered liver functions n. karaciğer fonksiyonlarında değişme
patients with persistently abnormal liver test results n. karaciğer test sonuçları sürekli anormal çıkan hastalar
epithelioid angiomyolipoma of the liver n. karaciğerde epiteloid anjiyomiyolipoma
increase in the liver function tests n. karaciğer fonksiyon testlerinde yükselme
liver and kidney tissues n. karaciğer ve böbrek dokuları
liver histopathology n. karaciğer histopatolojisi
liver neoplasms n. karaciğer tümörleri
fatty liver n. karaciğer yağlanması
liver fattening n. karaciğer yağlanması
liver hydatid cyst n. karaciğer hidatik kisti
involvement of liver n. karaciğer tutulumu
liver trauma n. karaciğer travması
fatty liver n. karaciğer hücrelerinde yağ çoğalması
liver biopsy n. karaciğer biyopsisi
liver fluke n. karaciğer paraziti
liver insufficiency n. karaciğer tembelliği
liver fluke n. karaciğer kelebeği
patient with liver hydatidosis n. karaciğer hidatidozisli hasta
liver extract n. karaciğer özü
liver monoamine oxidases n. karaciğer monoamin oksidazları
liver cell lines n. karaciğer hücre dizileri
liver tissue samples n. karaciğer doku örnekleri
liver and kidney toxicity n. karaciğer ve böbrek toksisitesi
liver injury n. karaciğer hasarı
cystic fibrosis related liver disease n. kistik fibrozis karaciğer hastalığı
liver-rot n. kelebek hastalığı
cataract and liver enzymes n. katarakt ve karaciğer enzimleri
liver rot n. kelebek hastalığı
combined liver and kidney transplantation n. kombine karaciğer-böbrek transplantasyonu
patient with chronic liver disease n. kronik karaciğer hastası
chronic liver failure n. kronik karaciğer yetmezliği
chronic liver disease n. kronik karaciğer hastalığı
metabolic liver diseases n. metabolik karaciğer hastalıkları
metastatic liver cancer n. metastatik karaciğer kanseri
mean liver damage score n. ortalama karaciğer hasar skoru
primary and metastatic liver tumors n. primer ve metastatik karaciğer tümörleri
benign liver diseases n. selim karaciğer hastalıkları
chronic liver disease of viral origin n. viral etkenlere bağlı gelişen kronik karaciğer hastalığı
fatty liver n. yağlı karaciğer
fatty liver syndrome n. yağlı karaciğer hastalığı
liver spots n. yaşlılık lekeleri
fatty liver n. yağlı karaciğer hastalığı
hobnail liver n. kabara karaciğer
hobnail liver n. karaciğer sirozu
fatty liver n. karaciğerde trigliseritlerin birikmesi sonucu sararma
Anatomy
central veins of liver n. karaciğer santral veni
central veins of liver n. hepatik lobüllerde yer alan ve kanı karaciğer sinüzoitlerinden alan venler
Pathology
nutmeg liver n. hindistan cevizi karaciğer
nutmeg liver n. hastalık sonucu lob damarlarında tıkanma ve pigmentasyon gerçekleşmesiyle görünümü hindistan cevizine benzeyen karaciğer
liver disorders n. karaciğer bozuklukları
yellow atrophy of the liver (acute yellow atrophy of liver) n. karaciğer atrofisi
liver spot n. karaciğer lekesi
liver spot n. yaşlılık lekesi
Pharmaceutics
liver salts n. safra tuzu
Parasitology
liver fluke n. karaciğer paraziti
giant liver fluke n. sığır ve ilgili diğer memelilerin karaciğerinde meydana gelen bir kurt
Veterinary
sawdust liver n. karaciğerde açık renkli bölgeler oluşturan bir büyükbaş hastalığı
Food Engineering
fish-liver oil n. balık karaciğer yağı
Gastronomy
spiced mutton liver n. arnavut ciğeri
albanian style fried diced liver n. arnavut ciğeri
cod liver oil n. balık yağı
cod-liver oil n. balık yağı
liver pate n. ciğer pate
wrapped lamb liver burger n. ciğer sarma
fried liver n. ci̇ğer kavurma
fried liver served with onions n. ciğer tava
fried lamb liver n. ciğer tavası
liver pate n. ciğer ezmesi
calf’s liver n. dana ciğeri
tripe of mutton stuffed with rice and liver n. işkembe dolması
rice with onions, nuts, diced liver and currants n. iç pilav
grilled lamb liver n. kuzu ciğeri ızgarası
lamb liver n. kuzu ciğeri
lamb liver soup n. kuzu ciğeri çorbası
lamb liver n. kuzu ciğeri
liver store n. sakatatçı
chicken liver n. tavuk ciğer
chicken liver n. tavuk ciğeri
liver pudding n. öğütülmüş karaciğer içeren sosis
liver sausage n. öğütülmüş karaciğer içeren sosis
chopped liver n. karaciğer mezesi
chopped liver n. karaciğer, haşlanmış yumurta, soğan yağ ve baharatlar ile hazırlanan yoğun bir meze karışımı
Chemistry
liver of antimony n. antimon karaciğeri
Biology
a polysaccharide produced in basophils (especially in the lung and liver) and that inhibits the activity of thrombin in coagulation of the blood n. bazofillerde üretilen bir polisakkarit
Marine Biology
liver shark n. avrupa ve kuzey amerika'nın kuzey kıyılarında yaşayan çok büyük bir köpekbalığı
cod liver n. morina ve ilgili balık cinslerinin ciğeri
Zoology
sheep liver fluke n. koyun karaciğer kelebeği
common liver fluke n. koyun karaciğer kelebeği
liver fluke n. koyun karaciğer kelebeği
Breeding
liver meal n. karaciğer unu
Slang
chopped liver n. adamdan sayılmayan kimse