misket - Turkish English Dictionary
History

misket



Meanings of "misket" in English Turkish Dictionary : 22 result(s)

Turkish English
General
misket sweet smelling n.
misket grape n.
misket muscatel n.
misket grapeshot n.
misket muscatel wine n.
misket taw n.
misket muscadine n.
misket mig n.
misket marbles n.
misket aggie n.
misket cat's-eye n.
misket tolley n.
misket mib [dialect] n.
misket bool n.
misket muskadel n.
misket china n.
misket duck n.
Construction
misket marble n.
Mining
misket achate n.
misket agate n.
Hunting
misket toy [us] n.
misket ball n.

Meanings of "misket" with other terms in English Turkish Dictionary : 72 result(s)

Turkish English
General
misket şarabı muscadine n.
misket üzümü muscatel grape n.
misket oyunu taw n.
misket üzümü muscatel n.
misket üzümü muscadine n.
misket oyunu marbles n.
misket şarabı muscadel n.
misket oyunu oynama tawing n.
misket limonu yeşili lime green n.
misket limonu lime n.
kaliteli misket alley n.
kaliteli misket ally n.
misket oyunu mibs n.
oyunda vurulmaya çalışılan misket migg n.
misket oyunu bonce [dialect] [uk] n.
büyük misket bonce [dialect] [uk] n.
misket oyunu bool n.
misket oyunu bowls [scotland] n.
yarı saydam taştan yapılan ve misket olarak kullanılan küçük top moonie n.
yarı saydam taştan yapılan ve misket olarak kullanılan küçük top moony n.
cam misket oyunu glassy n.
cam misket oyunu glassie n.
misket üzümü muskadel n.
misket tüfeği musquet n.
(çocuk oyunlarında) değeri az küçük misket oner n.
kaya üstüne misket konarak oynanan bir oyun duck n.
betel cevizinin kabuklu küçük misket limonu ile betel yaprağına sarılması sonucu hazırlanan çiğneme karışımı pan n.
misket fırlatma shooter n.
oynamak (misket/bilardo) shoot v.
misket oynamak play marbles v.
misket oynamak taw v.
Politics
misket bombası izleme kuruluşu cluster munition monitor n.
Gastronomy
misket elması muscatel apple n.
misket şarabı muscatel wine n.
misket limonu lime n.
misket limonlu tart key lime pie n.
misket üzümü muscat grape n.
rom, misket limonu ve meyve suyu ile yapılan bir kokteyl mai tai n.
rom ve misket limonu suyundan yapılan bir içki daiquiri n.
rom, şeker, nane, misket limonu ve soda ile hazırlanan bir kokteyl mojito n.
misket üzümlerinden üretilen bir kuru üzüm muscadel n.
koyu sarı renkli ve misket üzümü aromalı tatlı bir şarap muscadell n.
misket üzümlerinden üretilen bir kuru üzüm muscadell n.
koyu sarı renkli ve misket üzümü aromalı tatlı bir şarap muscadelle n.
misket üzümlerinden üretilen bir kuru üzüm muscadelle n.
koyu sarı renkli ve misket üzümü aromalı tatlı bir şarap muscat n.
çoğunlukla misket üzümünden yapılan tatlı ve güçlendirilmiş bir şarap muscatel n.
koyu sarı renkli ve misket üzümü aromalı tatlı bir şarap muskat n.
alkol, misket limonu suyu, şeker ve maden suyu ile hazırlanan ve buz küpleri ile servis edilen bir içecek rickey n.
maden suyu, misket limonu veya limon suyu, şeker ve cinle hazırlanan bir içki gin rickey n.
cin, su, şeker ve limon veya misket limonu suyuyla hazırlanan bir buzlu kokteyl gin sling n.
misket limonu, rom ve koladan yapılan buzlu bir içecek cuba libre n.
Chemistry
misket limonu yağı lime oil n.
Botanic
misket limonu tahiti lime n.
misket limonu persian lime (citrus latifolia) n.
misket limonu ağacı lime tree (citrus aurantifolia) n.
sarımsı yeşil meyveler veren misket üzümü scuppernong n.
Agriculture
misket üzümü bullace n.
misket üzümü bullace grape n.
Military
bomba içindeki misket grapeshot n.
misket bombası cluster munition n.
misket bomba cluster bomb n.
misket bombası cluster bomb n.
misket bombası flechette n.
şarapnel içindeki misket grapeshot n.
askerlerin misket tüfeği gibi silahların kullanımını öğrendikleri talim manual exercise n.
ufak misket bombası cluster bomblet n.
misket bombası birimi cbu (cluster bomb unit) abrev.
Hunting
misket tüfeği musket n.
eskiden top, misket tüfeği gibi ateşli silahları ateşlemede veya barut zincirini tutuşturmada kullanılan, her tarafı eşit oranda yanması için kimyasal işlem görmüş fitil match n.
Sport
misket oyununda istenen yerden atış yapma ayrıcalığı rounders n.
misket oyununda istenen yerden atış yapma ayrıcalığı roundsters n.