moderate - Turkish English Dictionary
History

moderate

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Meanings of "moderate" in Turkish English Dictionary : 60 result(s)

English Turkish
Common Usage
moderate adj. ılıman
moderate adj. ılımlı
General
moderate n. ılımlı kimse
moderate v. başkanlık etmek
moderate v. yatışmak
moderate v. hafiflemek
moderate v. ılımlılaştırmak
moderate v. azaltmak
moderate v. hafifletmek
moderate v. yumuşatmak
moderate v. yatıştırmak
moderate v. azalmak
moderate v. yumuşamak
moderate v. ara buluculuk yapmak
moderate adj. hesaplı
moderate adj. makul (fiyat)
moderate adj. orta karar
moderate adj. ne az ne çok olan
moderate adj. ne büyük ne küçük olan
moderate adj. orta dereceli
moderate adj. ehven
moderate adj. itidalli
moderate adj. makul
moderate adj. ılımlı
moderate adj. ölçülü
moderate adj. orta
moderate adj. vasat
moderate adj. ne kısa ne uzun
moderate adj. orta boylu
moderate adj. kapsamı sınırlı olan
moderate adj. etkisi sınırlı olan
moderate adj. etkisi ciddi olmayan
moderate adj. ucuz
moderate adj. pahalı olmayan
moderate adj. orta açıklıkta ve parlaklıkta olan (renk)
moderate adj. şiddetli olmayan
moderate adj. hafif
moderate adj. sakin
Trade/Economic
moderate adj. aşırı olmayan
Politics
moderate n. siyaset veya dinde ılımlı görüşlere sahip olan kimse
moderate n. ılımlı bir programı destekleyen bir siyasi parti veya grubun üyesi
moderate n. ılımlı bir programı destekleyen bir siyasi parti veya grubun destekçisi
moderate adj. ortayolcu
Technical
moderate adj. ılımlı
moderate adj. ölçülü
moderate adj. ortayollu
moderate adj. vasat
Computer
moderate v. (çevrimiçi sohbet odasındaki konuşmaları veya mesaj panosundaki gönderileri) uygunsuz dil kullanımı, uygunsuz içeriğe karşı kontrol etmek
Medical
moderate n. moderat
Food Engineering
moderate adj. ılımlı
moderate adj. orta
Physics
moderate v. ılımlamak
moderate v. (nötronların) hızını veya enerjisini azaltmak
Chemistry
moderate n. aşırı derecede olmayan
moderate adj. mutedil
Archaic
moderate v. düzenlemek
moderate v. kontrol etmek
moderate v. hükmetmek
moderate v. yönetmek
moderate v. moderatörlük yapmak

Meanings of "moderate" with other terms in English Turkish Dictionary : 58 result(s)

English Turkish
General
moderate damage n. orta derece hasar
moderate policy n. ılımlı politika
moderate climatic conditions n. ılıman iklim şartları
moderate climatic conditions n. ılıman iklim koşulları
moderate evidence n. orta seviyede kanıt
moderate opponent n. ılımlı muhalif
become moderate v. itidal bulmak
of moderate means adj. orta halli
moderate-sized adj. orta büyüklükte
moderate-size adj. orta büyüklükte
moderate-size adj. orta boyda
light-to-moderate adv. hafiften orta dereceye
Trade/Economic
moderate correlation model n. ılımlı korelasyon modeli
moderate demand n. ılımlı talep
moderate income n. mütevazı gelir
moderate risk n. orta risk
moderate price n. uygun fiyat
Politics
moderate foreign policy n. ılımlı dış politika
moderate islam n. ılımlı islam
moderate rebel groups n. ılımlı muhalif gruplar
moderate democracy n. ılımlı demokrasi
Technical
moderate thermal environment n. orta dereceli termal ortam
Telecom
moderate speed digital subscriber line n. orta hızlı sayısal abone hattı
Automotive
moderate drain n. hafif boşalım
moderate overlap frontal crash n. önden orta derece örtüşmeli çarpışma testi
Marine
moderate breeze n. sakin meltem
Medical
mild to moderate depression n. hafif-orta dereceli depresyon
mild to moderate exercise n. hafif ve orta tempolu egzersiz
mild-moderate chronic obstructive pulmonary diseases n. hafif ve orta şiddetteki kronik obstrüktif akciğer hastalıkları
mild to moderate staining n. hafiften ve orta şiddete boyanma
moderate dementia n. orta şiddette demans/bunama
moderate to severe aortic regurgitation n. orta-ciddi aort yetmezliği
moderate sedation n. orta dereceli sedasyon
moderate anemia n. orta anemi
moderate anemia n. orta derecedeki anemi
moderate-to-severe obstructive sleep apnea n. orta-ileri derece obstrüktif uyku apne sendromu
moderate acute normovolemic hemodilution n. orta düzeyde akut normovolemik hemodilüsyon
have moderate sensitivity v. orta derecede duyarlılığa sahip olmak
low-to moderate-intensity adj. düşük-orta derecede
Psychology
moderate mental retardation n. orta dereceli zeka geriliği
Pathology
mild and moderate birth asphyxia n. hafif ve orta doğum asfiksisi
moderate pre-eclampsia n. orta pre-eklampsi
moderate vaginal dysplasia n. orta vajinal displazi
moderate mental retardation n. orta zeka geriliği
moderate cervical dysplasia n. orta servikal displazi
moderate vulvar dysplasia n. orta vulvar displazi
moderate protein-energy malnutrition n. orta protein-enerji malnütrisyonu
Gastronomy
a moderate heat n. orta ateş
Education
moderate [uk/new zealand] v. (bazı eğitimsel değerlendirme türlerinde) genel standartların ve notların haricinde değerlendirme yapmak
Environment
moderate nuclear risk n. orta derece nükleer riziko
Geography
moderate gale n. mutedil fırtına
Meteorology
moderate fog n. mutedil sis
moderate gale n. orta şiddette fırtına
moderate rate gale n. orta derecede sağanaklı rüzgar
moderate breeze n. orta kuvvette meltem
moderate fog n. orta yoğunlukta sis
Military
moderate damage n. orta hasar
moderate damage n. orta derecede hasar