Turkish - English
Turkish - English
German - English
French - English
Spanish - English
English Synonyms
Synonyms
About Us
Tools
Resources
Contact
Login / Register
Turn off the lights
Türkçe
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonyms
Tools
About Us
Resources
Contact
Login / Register
EN-TR
Turkish - English
German - English
Spanish - English
French - English
English Synonyms
Turkish - English
French - English
Spanish - English
German - English
History
kontrol etmek
Meanings of
"kontrol etmek"
in English Turkish Dictionary : 68 result(s)
Category
Turkish
English
Common Usage
1
Common Usage
kontrol etmek
check
v.
2
Common Usage
kontrol etmek
control
v.
General
3
General
kontrol etmek
go over
v.
4
General
kontrol etmek
make sure something is ok
v.
5
General
kontrol etmek
explore
v.
6
General
kontrol etmek
overhaul
v.
7
General
kontrol etmek
check up on
v.
8
General
kontrol etmek
examine
v.
9
General
kontrol etmek
see over
v.
10
General
kontrol etmek
command
v.
11
General
kontrol etmek
govern
v.
12
General
kontrol etmek
choke back
v.
13
General
kontrol etmek
choke down
v.
14
General
kontrol etmek
superintend
v.
15
General
kontrol etmek
go through
v.
16
General
kontrol etmek
check up
v.
17
General
kontrol etmek
audit
v.
18
General
kontrol etmek
check on
v.
19
General
kontrol etmek
check out
v.
20
General
kontrol etmek
manage
v.
21
General
kontrol etmek
discipline
v.
22
General
kontrol etmek
check
v.
23
General
kontrol etmek
make check
v.
24
General
kontrol etmek
control
v.
25
General
kontrol etmek
guard
v.
26
General
kontrol etmek
supervise
v.
27
General
kontrol etmek
monitor
v.
28
General
kontrol etmek
police
v.
29
General
kontrol etmek
test
v.
30
General
kontrol etmek
check over
v.
31
General
kontrol etmek
check through
v.
32
General
kontrol etmek
take something in hand
v.
33
General
kontrol etmek
inspect
v.
34
General
kontrol etmek
review
v.
35
General
kontrol etmek
regle [obsolete]
v.
36
General
kontrol etmek
reigle [obsolete]
v.
37
General
kontrol etmek
rein
v.
38
General
kontrol etmek
check into
v.
39
General
kontrol etmek
haw and gee
v.
40
General
kontrol etmek
man [dialect]
v.
41
General
kontrol etmek
brake
v.
42
General
kontrol etmek
gubernate
v.
43
General
kontrol etmek
rule
v.
44
General
kontrol etmek
coact
v.
45
General
kontrol etmek
sneb [dialect] [uk]
v.
46
General
kontrol etmek
snib [dialect] [uk]
v.
47
General
kontrol etmek
sue [obsolete]
v.
48
General
kontrol etmek
superinspect
v.
Phrasals
49
Phrasals
kontrol etmek
dispose of
v.
50
Phrasals
kontrol etmek
see about
v.
51
Phrasals
kontrol etmek
see to
v.
52
Phrasals
kontrol etmek
check out
v.
53
Phrasals
kontrol etmek
suss out
v.
54
Phrasals
kontrol etmek
check through
v.
55
Phrasals
kontrol etmek
check something in
v.
56
Phrasals
kontrol etmek
hold back
v.
57
Phrasals
kontrol etmek
hold down
v.
Idioms
58
Idioms
kontrol etmek
draw in the reins
v.
59
Idioms
kontrol etmek
check in
v.
Technical
60
Technical
kontrol etmek
test
v.
61
Technical
kontrol etmek
control
v.
62
Technical
kontrol etmek
check
v.
63
Technical
kontrol etmek
monitor
v.
64
Technical
kontrol etmek
police
v.
65
Technical
kontrol etmek
inspect
v.
Computer
66
Computer
kontrol etmek
mod
v.
Automotive
67
Automotive
kontrol etmek
check
v.
Archaic
68
Archaic
kontrol etmek
moderate
v.
Meanings of
"kontrol etmek"
with other terms in English Turkish Dictionary : 207 result(s)
Category
Turkish
English
General
1
General
kontrol etmek için gerekli araç
key
n.
2
General
atların yürüyüşünü kontrol etmek için kullanılan deri koşum takımı
hopple
n.
3
General
zihni, gölgeleri ve karanlığı kontrol etmek için kullanma
umbrakinesis
n.
4
General
su akışını kontrol etmek için suya daldırılmış gabyonlar
gabionnade
n.
5
General
halkı kontrol etmek için terörist yöntemleri kullanan polis teşkilatı
gestapo
n.
6
General
stok kayıtlarını kontrol etmek
take stock
v.
7
General
sikkelerin ayarını kontrol etmek
pyx
v.
8
General
biletini kontrol etmek (havaalanında)
check in
v.
9
General
bakmak (kontrol etmek amacıyla)
check on
v.
10
General
belirli bir şeyi arayarak bir şeyi kontrol etmek
check for
v.
11
General
kontrol etmek (kontrolden geçirilmiş bir şeyi)
crosscheck
v.
12
General
suyun derinliği ve dibin niteliğini kontrol etmek
sound
v.
13
General
saatini kontrol etmek
check one's watch
v.
14
General
saati kontrol etmek
check one's watch
v.
15
General
zamanı kontrol etmek
check one's watch
v.
16
General
müsaitlik durumunu kontrol etmek
check availability
v.
17
General
kendini kontrol etmek
check oneself
v.
18
General
çifte kontrol etmek
double-check
v.
19
General
-i kontrol etmek
go over
v.
20
General
tekrar kontrol etmek
double-check
v.
21
General
rasgele kontrol etmek
spot-check
v.
22
General
doğru olup olmadığını kontrol etmek
check
v.
23
General
yeniden kontrol etmek
recheck
v.
24
General
uygunluğunu kontrol etmek
screen out
v.
25
General
sonra kontrol etmek
control later
v.
26
General
sonradan kontrol etmek
control later
v.
27
General
tekrar kontrol etmek
recontrol
v.
28
General
tekrar kontrol etmek
reexamine
v.
29
General
yeniden kontrol etmek
reexamine
v.
30
General
tekrar kontrol etmek
reinspect
v.
31
General
yeniden kontrol etmek
control again
v.
32
General
tekrar kontrol etmek
check again
v.
33
General
yeniden kontrol etmek
recontrol
v.
34
General
yeniden kontrol etmek
check again
v.
35
General
tekrar kontrol etmek
control again
v.
36
General
tekrar kontrol etmek
recheck
v.
37
General
yeniden kontrol etmek
reinspect
v.
38
General
durumu kontrol etmek
handle the situation
v.
39
General
hislerini kontrol etmek
control one's feelings
v.
40
General
kanamayı kontrol etmek
control the bleeding
v.
41
General
çevreyi kontrol etmek
check the perimeter
v.
42
General
bir havaleyi kontrol etmek
check on a wire transfer
v.
43
General
arka tarafı kontrol etmek
check the back
v.
44
General
tekrar kontrol etmek
take another look
v.
45
General
yönünü idare/kontrol etmek
control the direction of
v.
46
General
arabaları kontrol etmek
check the cars
v.
47
General
numarayı kontrol etmek
check the number
v.
48
General
kimliğini kontrol etmek
perform an identity check on someone
v.
49
General
tekrar kontrol etmek
re-examine
v.
50
General
yeniden kontrol etmek
re-examine
v.
51
General
(nabız vb) kontrol etmek
take
v.
52
General
(bir merkezden) kontrol veya kumanda etmek
tame
v.
53
General
kimliğe bakarak yaş kontrol etmek
card
v.
54
General
tılsımlar, müzik ya da tatlı sözle (hayvanı) yönlendirip kontrol etmek
charm
v.
55
General
gidişatını kontrol etmek
turn
v.
56
General
valf aracılığı ile kontrol etmek
valve
v.
57
General
kapakçık aracılığı ile kontrol etmek
valve
v.
58
General
bir şeyin ucuyla kontrol etmek
bit
v.
59
General
yularla kontrol etmek
halter
v.
60
General
yönlendirmek veya kontrol etmek için tutmak (dizgin, silah)
hold [obsolete]
v.
61
General
(at) yürüyüşünü kontrol etmek için ön ve arka bacağı bandajlamak
hopple
v.
62
General
çekicilikle etkileyerek kontrol etmek
hypnotise
v.
63
General
çekicilikle etkileyerek kontrol etmek
hypnotize
v.
64
General
çekicilikle etkileyerek kontrol etmek
hypnotise
v.
65
General
kayıt hazırlığında veya kayıt sırasında (ses) seviyesini veya kalitesini kontrol etmek
monitor
v.
66
General
boşluğun boyutunu kontrol etmek
gap
v.
67
General
(fırındaki) ateşi yanarken kontrol etmek
damp
v.
68
General
titreşimini kontrol etmek
damp
v.
69
General
salınımını kontrol etmek
damp
v.
70
General
çok fazla kontrol etmek
overcontrol
v.
71
General
aşırı derecede kontrol etmek
overgovern
v.
72
General
kumandayla (cihazı) kontrol etmek
dial
v.
73
General
ilahi etkiyle kontrol etmek
inspire
v.
74
General
koşullarla kontrol etmek
circumstance [obsolete]
v.
75
General
sıkıca kontrol etmek
corset
v.
76
General
emin olmak için ikinci kez kontrol etmek
countercheck
v.
77
General
(madeni paranın) ayarını kontrol etmek
pix
v.
78
General
(bilimsel deneyi) paralel deneyle kontrol etmek
control
v.
79
General
(makineyi) kontrol etmek
control
v.
80
General
önceden kontrol etmek
precheck
v.
81
General
bir ortamın ve kişinin havasını kontrol etmek
vibe check
v.
82
General
büyüyle kontrol etmek
becharm
v.
83
General
(araç hareketini) tek yönlü kavrama ile kontrol etmek
sprag
v.
84
General
sapma miktarını kontrol etmek
square
v.
Phrasals
85
Phrasals
tanı veya tedaviyi takiben hastayı düzenli olarak kontrol etmek
follow up
v.
86
Phrasals
davranışlarını kontrol etmek
lead by
v.
87
Phrasals
(birini veya bir şeyi) incelemek/kontrol etmek/araştırmak
see about someone or something
v.
88
Phrasals
birini kontrol etmek
check in on someone
v.
89
Phrasals
birisini kontrol etmek
check somebody out
v.
90
Phrasals
doğruluğunu kontrol etmek
check on
v.
91
Phrasals
(birinin bir şeyi) kontrol etmesine müsaade etmek
let (one) at (someone or something)
v.
92
Phrasals
(bir yeri) kontrol etmek
go over
v.
93
Phrasals
bir şeyi/şeyleri kontrol etmek
check through something
v.
94
Phrasals
uğrayıp hızlıca (birini/bir şeyi) kontrol etmek
peek in on (someone or something)
v.
95
Phrasals
(birini/bir şeyi) kontrol etmek
babysit with (someone or something)
v.
96
Phrasals
birini/bir şeyi kontrol etmek
go over someone or something
v.
97
Phrasals
(biriyle) bir şeyi kontrol etmek
go over something (with someone)
v.
98
Phrasals
(bir merkezi, iş yerini) arayıp mesajları kontrol etmek
call in (to some place)
v.
99
Phrasals
bir şeyi kontrol etmek için (biriyle) iletişimi sürdürmek
check back (with someone)
v.
100
Phrasals
kontrol etmek için iletişime geçmek
check in
v.
101
Phrasals
gelen siparişte eksik var mı diye kontrol etmek
check something in
v.
102
Phrasals
(birini/bir şeyi) kontrol etmek
check in on (someone or something)
v.
103
Phrasals
(biri/bir şey) iyi mi diye bakmak/kontrol etmek
check in on (someone or something)
v.
104
Phrasals
(birinin/bir şeyin) durumunu kontrol etmek
check in on (someone or something)
v.
105
Phrasals
(birini/bir şeyi) kontrol etmek
check on (someone or something)
v.
106
Phrasals
(biri/bir şey) iyi mi diye bakmak/kontrol etmek
check on (someone or something)
v.
107
Phrasals
(birinin/bir şeyin) durumunu kontrol etmek
check on (someone or something)
v.
108
Phrasals
birini/bir şeyi kontrol etmek
check someone or something over
v.
109
Phrasals
(birini/bir şeyi) kontrol etmek
check up on (someone or something)
v.
110
Phrasals
(biri/bir şey) iyi mi diye bakmak/kontrol etmek
check up on (someone or something)
v.
111
Phrasals
(birinin/bir şeyin) durumunu kontrol etmek
check up on (someone or something)
v.
112
Phrasals
(birini) zırt pırt kontrol etmek
check up on (someone)
v.
113
Phrasals
(birini/bir şeyi) kontrol etmek
check up (on someone or something)
v.
114
Phrasals
hızlıca göz gezdirip hataları kontrol etmek
look over
v.
115
Phrasals
birinin yaptığı işi takip/kontrol etmek
follow someone up
v.
116
Phrasals
birinin yaptığı işi takip/kontrol etmek
follow up (on someone)
v.
117
Phrasals
bir şeyi takip/kontrol etmek
follow something up
v.
118
Phrasals
bir şeyi takip/kontrol etmek
follow up on something
v.
119
Phrasals
(bir şeyi) takip/kontrol etmek
follow up on (something)
v.
120
Phrasals
(bir şeyin) gidişatını takip/kontrol etmek
follow up on (something)
v.
121
Phrasals
kontrol etmesine müsaade etmek
let at
v.
122
Phrasals
uğrayıp (birini/bir şeyi) kontrol etmek
look in on (someone or something)
v.
123
Phrasals
(birini/bir şeyi) uzaktan kontrol etmek
look in on (someone or something)
v.
124
Phrasals
(birini/bir şeyi) kontrol etmek
lord over (someone or something)
v.
125
Phrasals
(birini/bir şeyi birinden/bir şeyden) bakarak kontrol etmek
match (someone or something) (up) with (someone or something else)
v.
126
Phrasals
(birinin/bir şeyin biriyle/bir şeyle) uyuşup uyuşmadığını kontrol etmek
match (someone or something) (up) with (someone or something else)
v.
127
Phrasals
(birini/bir şeyi birinden/bir şeyden) bakarak kontrol etmek
match (someone or something) against (someone or something else)
v.
128
Phrasals
(birinin/bir şeyin biriyle/bir şeyle) uyuşup uyuşmadığını kontrol etmek
match (someone or something) against (someone or something else)
v.
129
Phrasals
(birini/bir şeyi birinden/bir şeyden) bakarak kontrol etmek
match up (someone or something) with (someone or something else)
v.
130
Phrasals
(birinin/bir şeyin biriyle/bir şeyle) uyuşup uyuşmadığını kontrol etmek
match up (someone or something) with (someone or something else)
v.
131
Phrasals
(birini/bir şeyi) tam yetkiyle/güçle kontrol etmek
reign over (someone or something)
v.
132
Phrasals
(bir şeyi) kontrol etmek
see about (something)
v.
133
Phrasals
kendini kontrol etmek
pull up
v.
134
Phrasals
atın başını şahmerdanla kontrol etmek
bear up
v.
Colloquial
135
Colloquial
etrafındakileri kontrol etmek konusunda takıntılı kimse
control freak
n.
136
Colloquial
maillerini kontrol etmek
check one's emails
v.
Idioms
137
Idioms
bir bilginin doğruluğunu kontrol etmek
fact check
v.
138
Idioms
geçmişini kontrol etmek
do a background check
v.
139
Idioms
kendini kontrol etmek için çaba sarfetmek
swallow hard
v.
140
Idioms
kimliğini kontrol etmek
run a make on someone
v.
141
Idioms
kendini kontrol etmek
take a hold on (oneself)
v.
142
Idioms
birini her istediğini yapacak şekilde kontrol etmek
have somebody eating out of your hand
v.
143
Idioms
kendini kontrol etmek
keep one’s head right
v.
144
Idioms
(birini/bir şeyi) kontrol etmek
lay hold of (someone or something)
v.
145
Idioms
birini sürekli kontrol etmek
be on someone's shoulder
v.
146
Idioms
(birini/bir şeyi) iyi kontrol etmek/denetlemek
be on the watch (for someone or something)
v.
147
Idioms
arkasını kontrol etmek
check (one's) six
v.
148
Idioms
kendini kontrol etmek
get hold of
v.
149
Idioms
(birini) baştan ayağa aramak/kontrol etmek
give (one) the once-over
v.
150
Idioms
birini her istediğini yapacak şekilde kontrol etmek
have someone eating out of your hand
v.
151
Idioms
birini her istediğini yapacak şekilde kontrol etmek
have someone eating out of the palm of your hand
v.
152
Idioms
birini her istediğini yapacak şekilde kontrol etmek
hold someone in the palm of your hand
v.
153
Idioms
(birini/bir şeyi) kontrol etmek/yönetmek
keep (someone or something) under (one's) control
v.
154
Idioms
'-i denetlemek/kontrol etmek
keep watch on
v.
155
Idioms
birini/bir şeyi denetlemek/kontrol etmek
keep watch on someone or something
v.
156
Idioms
(birini) yönetmek/kontrol etmek
lead (one) (around) by the nose
v.
157
Idioms
(birini) kontrol etmek/denetlemek
look over (one's) shoulder
v.
158
Idioms
arkasını kontrol etmek
watch (one's) six
v.
Trade/Economic
159
Trade/Economic
para arzını kontrol etmek üzere amerikan hükümeti'nden yetkili on iki bankadan her biri
federal reserve bank
n.
160
Trade/Economic
federal rezervin para arzını kontrol etmek amacıyla menkul kıymet alım satımı
open-market operations
n.
161
Trade/Economic
belgelerdeki bilgileri kontrol etmek
vouch
v.
162
Trade/Economic
hesabı kontrol etmek
check an account
v.
163
Trade/Economic
sikkelerin ayarını kontrol etmek
pyx
v.
164
Trade/Economic
(işlemleri) kontrol etmek
control [obsolete]
v.
Institutes
165
Institutes
toplu taşımacılık hizmetlerini kontrol etmek üzere kurulmuş kamu örgütü
passenger transport authority
n.
Technical
166
Technical
bir bilgi ünitesinin elektronik iletimi ya da depolanmasındaki hataları kontrol etmek için kullanılan ikili rakam
check bit
n.
167
Technical
krank kollarının paralelliğini kontrol etmek amacıyla kullanılan ölçme aleti
deflection gauge
n.
168
Technical
sahnede belirli ışıkları kontrol etmek için kullanılan bir dizi devreden her biri
section
n.
169
Technical
(imalat prosesini) servomekanizmayla kontrol etmek
cybernate
v.
170
Technical
(elektrikli cihazı, makineyi vb.) sinyalle uzaktan kontrol etmek
page
v.
Computer
171
Computer
bir bilgi biriminin elektronik iletimi veya depolanmasındaki hataları kontrol etmek için kullanılan ikili rakam
check bit
n.
172
Computer
(çevrimiçi sohbet odasındaki konuşmaları veya mesaj panosundaki gönderileri) uygunsuz dil kullanımı, uygunsuz içeriğe karşı kontrol etmek
moderate
v.
173
Computer
bilgisayarla kontrol etmek
computerize
v.
174
Computer
bilgisayarla kontrol etmek
computerise
v.
Informatics
175
Informatics
dijital aletleri kontrol etmek için yapılan vücut hareketi
gesture
n.
Mechanic
176
Mechanic
sıvının akışını kontrol etmek
baffle
v.
177
Mechanic
(makinenin) hızını veya gücünü kontrol etmek
govern
v.
Textile
178
Textile
(kıyafeti) defolara karşı kontrol etmek
size
v.
Aeronautic
179
Aeronautic
(uçağı) uçuşa uygunluk için kontrol etmek
preflight
v.
Marine
180
Marine
su akışını kontrol etmek üzere kapıları olan bir kanal veya nehirin ayrılmış kısmı
lock
n.
181
Marine
(gemi) çıpa atarak rotayı kontrol etmek
bring to
v.
182
Marine
(selviçeleri) temiz tutup aksama olup olmadığını kontrol etmek
overhaul
v.
Medical
183
Medical
rahim ağzını (serviks) değerlendirmek ve hem enfeksiyonlar hem de kanser- kanser öncüsü durumlar açısından kontrol etmek için yapılan özel bir rahim ağzı tarama testi
pap smear
n.
Anatomy
184
Anatomy
boyundaki omurilik köklerinden meydana gelen, diyaframı sinir sistemine bağlamak ve nefes alıp vermeyi kontrol etmek için göğüs kafesinden geçen bir çift sinirden her biri
nervus phrenicus
n.
Physiology
185
Physiology
hücre zarından geçişi kontrol etmek
gate
v.
Pharmaceutics
186
Pharmaceutics
epilepsi tedavisinde bazı nöbet tiplerini kontrol etmek için kullanılan bir antikonvülsan
neurontin®
n.
Printing
187
Printing
(dizgisi yapılmış metnin) satırlarını bir önceki dizgi evresine ait nüsha ile karşılaştırıp satır atlanıp atlanmadığını kontrol etmek
slug
v.
Marine Biology
188
Marine Biology
geminin çark etmesi sırasında baş tarafının dönüşünü kontrol etmek için dümeni kullanmak
meet her
v.
Breeding
189
Breeding
(tavukta) gurk olma durumunu beslenme değişikliği ile kontrol etmek
break up
v.
190
Breeding
(evcil tavukların) verimliliğini yumurta yakalayıcı tuzakla kontrol etmek
trap
v.
191
Breeding
(evcil tavukların) verimliliğini yumurta yakalayıcı tuzakla kontrol etmek
trapnest
v.
History
192
History
abd'de iç savaş sırasında siyahi insanları ve kölelik karşıtlarını kontrol etmek ve bastırmak için kanun dışı araçlar kullanan bir örgüt
vigilance committee [us]
n.
193
History
abd'de iç savaş sırasında siyahi insanları ve kölelik karşıtlarını kontrol etmek ve bastırmak için kanun dışı araçlar kullanan bir örgütün üyesi
vigilance man
n.
194
History
abd'de iç savaş sırasında siyahları ve kölelik karşıtlarını kontrol etmek ve bastırmak için kanun dışı araçlar kullanan bir örgütün üyesi
vigilante
n.
Environment
195
Environment
su akışını kontrol etmek için açılan küçük çukur veya cep
basin
n.
Meteorology
196
Meteorology
yağış ve sis oluşumunu kontrol etmek için bulut oluşturmada kullanılan bir madde
nucleating agent
n.
Hunting
197
Hunting
daha geniş menzil elde etmek amacıyla saçmaların dağılımını kontrol etmek üzere tasarlanmış tel ağdan oluşan av tüfeği kartuşu
wire cartridge
n.
198
Hunting
tehlikeye karşı çevreyi kontrol etmek
perimeter control
v.
Sport
199
Sport
diğer oyuncunun hareketlerine bakarak kendi sırasını kontrol etmek
key
v.
Football
200
Football
el-kol dokundurmaksızın topu kontrol etmek
trap
v.
Card
201
Card
oyunu kontrol etmek
block
v.
Cinema
202
Cinema
(hayvan) sette kontrol etmek
wrangle
v.
Photography
203
Photography
ışık etkilerini kontrol etmek için kullanılan renkli cam perde
color litter
n.
204
Photography
ışıklama ve fotoğrafik işlemeyi kontrol etmek için kullanılan, dereceli tonların basılı olduğu şerit
grayscale
n.
Engineering
205
Engineering
uzaktan algılanan verilerin doğruluğunu yerinde gözlemlerle kontrol etmek
groundtruth
v.
206
Engineering
uzaktan algılanan verilerin doğruluğunu yerinde gözlemlerle kontrol etmek
ground-truth
v.
Slang
207
Slang
hayatı kontrol etmek
grab life by the balls
v.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of kontrol etmek
×
Term Options
Correct / Suggest
French English Dictionary
Spanish English Dictionary
German English Dictionary
English Synonyms Dictionary
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy