organ - Turkish English Dictionary
History

organ

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Meanings of "organ" in Turkish English Dictionary : 33 result(s)

English Turkish
Common Usage
organ n. organ
General
organ n. erganun
organ n. kuruluş
organ n. örgüt
organ n. yayın organı
organ n. uzuv
organ n. org
organ n. vasıta
organ n. araç
organ n. alet
organ n. süreli yayın
organ n. org
organ n. kilise orgu
organ n. laterna
Colloquial
organ n. penis
Trade/Economic
organ n. araç
organ n. yayın aracı
Politics
organ n. heyet
organ n. idari birim
Anatomy
organ n. organ
organ n. örgen
organ n. üye
organ n. uzuv
Biology
organ n. örgen
Music
organ n. org
organ n. kesintisiz tonlar üretip klavye aracılığıyla çalınan çeşitli büyük müzik aletlerine verilen ad
organ n. armonyum
organ n. kilise orguna benzer bir sesi elektronik cihazlar yardımıyla çıkaran bir müzik aleti
organ n. laterna gibi büyük müzik aletlerine verilen ad
organ v. org çalmak
Archaic
organ n. müzik aleti
organ n. nefesli çalgı
organ n. üflemeli çalgı

Meanings of "organ" in English Turkish Dictionary : 11 result(s)

Turkish English
Common Usage
organ organ n.
General
organ member n.
organ limb n.
organ branch n.
Trade/Economic
organ agency n.
organ organization n.
organ organisation n.
Politics
organ body n.
Anatomy
organ organ n.
organ body part n.
Archaic
organ orb n.

Meanings of "organ" with other terms in English Turkish Dictionary : 315 result(s)

English Turkish
Common Usage
male genital organ n. erkek üreme organı
General
olfactory organ n. burun
end organ n. uç organ
organ of smell n. koku alma organı
mouth organ n. mızıka
mouth organ n. armonika
pipe organ n. borulu org
organ of hearing n. işitme organı
organ bank n. organ bankası
mouth organ n. ağız mızıkası
vital organ n. hayati organ
party organ n. parti organı
barrel organ n. org
pipe organ n. org
executive organ n. yürütme organı
hand organ n. laterna
managing organ n. yürütme organı
sexual organ n. cinsel organ
press organ n. basın organı
organ mafia n. organ mafyası
central organ n. merkezi organ
media organ n. medya organı
organ donation n. organ bağışı
organ trade n. organ ticareti
respective organ n. ilgili organ
male genital organ n. erkek cinsel organı
principle organ n. temel organ
visceral organ n. iç organ
suctorial organ n. emme organı
house organ n. bir şirketin özellikle çalışanları için yayınladığı dergi
house organ n. firma dergisi
media organ n. basın yayın organı
donated organ n. bağışlanmış organ
female genital organ n. kadın cinsel organı
organ system n. organ sistemi
organ meat n. (iç organlardan) sakatat
organ meat n. organ eti
mouth organ n. ağza yakın bulunan yapı veya uzantı (böcek)
plastic organ n. oyuncak org
donate organ v. organ bağışlamak
be an organ donor v. organ bağışçısı olmak
donate an organ v. organ bağışlamak
make an organ donation v. organ bağışında bulunmak
donate an organ v. organ bağışında bulunmak
organ [obsolete] v. organ sağlamak
organ [obsolete] v. organlarla uyum sağlamak
organ- pref. organ anlamı veren ön ek
organ- pref. organik anlamı veren ön ek
organ- pref. organometalik anlamı veren ön ek
Idioms
organ grinder's monkey [uk] n. başkasını temsil eden kişi
organ grinder's monkey [uk] n. başkasının adına hareket eden kişi
organ grinder's monkey [uk] n. başkasının hesabına çalışan kişi
organ grinder's monkey [uk] n. başkasının isteğini yerine getiren kişi
organ grinder's monkey [uk] n. başkasının işini gören kişi
organ grinder's monkey [uk] n. başkası için işleri yürüten kişi
organ grinder's monkey [uk] n. birinin maşası
the organ grinder's monkey [uk] n. birinin ayakçısı
the organ grinder's monkey [uk] n. birinin ayak işlerini yapan kişi
the organ grinder's monkey [uk] n. güç sahibi birine hizmet veren kişi
the organ grinder's monkey [uk] n. güç sahibi birinin işlerini gören kişi
Trade/Economic
external house organ n. dış yayın organı
house organ n. firma dergisi
internal house organ n. iç yayın organı
house organ n. periyodik yayın organı
external house organ n. şirket dışı yayın organı
media organ n. yayın organı
Law
judicial organ n. adli müessese
executive organ n. idari organ
executive organ n. idari kurum
judicial organ n. yargı organı
legislative organ n. yasama organı
executive organ n. yürütme organı
Politics
state organ n. devlet organı
executive organ n. icra organı
subsidiary organ n. ikincil kuruluş
party organ n. parti organı
party organ n. siyasi parti organı
subsidiary organ n. yan kuruluş
executive organ n. yürütme organı
Technical
electronic organ n. elektronik org
critical organ n. kritik organ
hand organ n. laterna
organ donor n. yedek parça olarak kullanılan eksi bir donanım parçası
Electric
aperiodic organ n. aperiyodik organ
Medical
multi-organ failure n. çoklu organ yetmezliği
double-jacketed organ bath n. çift çeperli organ banyosu
development of multiple organ failure n. çoklu organ yetmezliği gelişimi
multiple organ injuries n. çoklu organ yaralanmaları
living organ donation n. canlı organ bağışı
multiple organ failure n. çoklu organ yetmezliği
multiple organ dysfunction n. çoklu organ yetmezliği
corti organ n. corti organı
dialyzing organ n. diyaliz organı
tissue and organ donation n. doku ve organ bağışı
effector organ n. efektör organ
extracorporeal organ support system n. ekstrakorporeal organ destek sistemi
organ of sight n. görme organı
target organ damage n. hedef organ hasarı
target organ n. hedef organ
end organ damage n. hedef organ hasarı
internal organ involvement n. iç organ tutulumu
intraabdominal organ injury n. intraabdominal organ yaralanması
hollow organ injury n. içi boş organ yaralanması
intra-abdominal organ emergencies n. karın içi organ acilleri
adjacent organ invasion n. komşu organ invazyonu
critical organ n. kritik organ
olfactory organ n. koklama organı
lymphatic organ n. lenfatik organ
multiple organ failure n. multipl organ yetmezliği
hydatid cyst case with multiple organ involvement n. multipl organ tutulumlu kist hidatik olgusu
multiple organ failure n. multiorgan yetmezliği
organ culture n. organ kültürü
organ transplantation donors n. organ transplantasyonu donörleri
tissue rejection after organ transplantation n. organ transplantasyonu sonrası doku reddi
organ-confined tumors n. organa sınırlı tümörler
organ rejection n. organ reddi
organ transplantation n. organ nakli
solution for organ preservation n. organ saklama çözeltisi
organ function n. organ fonksiyonu
organ failure n. organ yetmezliği
organ and tissue transplantation n. organ ve doku nakli
organ donation n. organ bağışlama
organ donor shortage n. organ bağışlayanların sayısındaki azlık
organ-preserving surgery n. organ koruyucu cerrahi girişim
organ involvement n. organ tutulumu
organ-confined prostate cancer n. organa sınırlı prostat kanseri
organ and tissue transplantation n. organ ve doku transplantasyonu
pre-operative prediction of organ confined tumors n. organa sınırlı tümörlerin preoperatif saptanabilmesi
organ specificity n. organa özgüllük
brain death in organ donation n. organ aktarımlarında beyin ölümü
organ injury scale n. organ yaralanma skalası
organ-specific symptoms n. organa özgü semptomlar
organ factor n. organ faktörü
organ bath n. organ banyosu
organ preservation n. organ korunması
organ transplantation n. organ transplantasyonu
organ support system n. organ destek sistemi
organ-limited amyloidosis n. organa sınırlı amiloidoz
organ transplant n. organ nakli
organ rejection n. nakledilen organın hastanın vücudu tarafından reddedilmesi
pelvic organ prolapse n. pelvik organ prolapsusu
accompanying organ damage n. postoperatif yandaş organ hasarı
sofa organ dysfunction parameters n. sofa organ disfonksiyon parametreleri
end organ n. sinir ucu
accessory digestive organ n. sindirime yardımcı organ
digestive organ n. sindirim organı
respiratory organ n. solunum organı
solid organ malignancy n. solid organ tümörü
solid organ transplantation n. solid organ transplantasyonu
target organ of toxicity n. toksisistenin hedef organı
jacobson’s organ n. jacobson organı
target organ n. belirli bir hormondan en çok etkilenen organ
donor organ n. bağışlanan organ
organ donor n. nakil için organı alınan kimse
threaten organ function v. organ fonksiyonunu tehdit etmek
Anatomy
excretion organ n. boşaltım organı
excretory organ n. boşaltım organı
organ of touch n. dokunma organı
organ of sight n. görme organı
organ of vision n. görme organı
vital organ n. hayati organ
organ of hearing n. işitme organı
internal organ n. iç organ
olfactory organ n. koklama organı
respiratory organ n. solunum organı
gustatory organ n. tat alma organı
jacobsons organ n. sürüngenlerde ağız çatısında bulunan bir çift koku alma cebi
jacobson's organ n. sürüngenlerde ağız çatısında bulunan bir çift koku alma cebi
urinary organ n. idrar çıkaran organ
excretory organ n. idrar çıkaran organ
vocal organ n. konuşma organı
organ of speech n. konuşma organı
speech organ n. konuşma organı
external organ n. eksternal organ
external organ n. dış organ
male internal reproductive organ n. erkek üreme organları
bojanus organ n. bojanus organı
genital organ n. genital organ
genital organ n. cinsellik organı
pineal organ n. konaryum
pineal organ n. epifiz bezi
pineal organ n. kozalaksı bez
pineal organ n. beyinde yer alıp melatonin salgılayan koni biçimli küçük bir yapı
female genital organ n. kadın üreme organı
female genital organ n. dış genital organ
female internal reproductive organ n. kadın üreme organı
female internal reproductive organ n. iç genital organ
contractile organ n. kasılıp gevşeyen organ
rosenmuller's organ n. rosenmüller organı
rosenmuller's organ n. epooforon
rosenmuller's organ n. paraovaryum
rosenmuller's organ n. rosenmüller cismi
inter-organ adj. organlar arası
inter-organ adj. uzuvlar arası
inter-organ adj. birden fazla uzuv içeren
Psychology
sense organ n. duyu organı
organ libido n. organ libidosu
organ mode n. organ işlev biçimi
organ inferiority n. organ aşağılığı
organ eroticism n. organ erotizmi
vomeronasal organ n. sapan kemiği organı
Physiology
sense organ n. dokunma duyusu
secretory organ n. kan dolaşımına madde salgılayan organ
Pathology
male genital organ n. erkek genital organı
injury of unspecified pelvic organ n. pelvik organ tanımlanmamış yaralanması
malignant neoplasm urinary organ unsp n. üriner organ habis neoplazmı
benign neoplasm urinary organ n. üriner organ benign neoplazmı
Gastronomy
organ [dialect] [uk] n. mercanköşkü otu
Biology
cell organ n. hücre örgenciki
cell organ n. hücre organeli
cell organ n. hücrenin bölümü
vestigial organ n. küçülerek işlevini yitirmiş organ
reproductive organ n. üreme sistemi
reproductive organ n. üreme organı
erectile organ n. erektil organ
erectile organ n. sertleşebilen organ
corti's organ n. corti organı
Biochemistry
target organ n. erek organ
organ specific enzyme n. özgen
Marine Biology
organ pipe coral n. hint okyanusu'nda görülen bir sekiz dokunaçlı yumuşak mercan türü
perfusion organ n. dışınlanmış örgen
discoidal organ n. diskimsi organ
target organ n. erekörgen
light organ n. ışık organı
labyrinth organ n. labirent organı
labyrinth organ n. labirentli balıklarda bulunan solunum organı.
organ specificenzyme n. örgenil özgen
organ specific enzyme n. örgenil
organ of sachs n. saks organı
lateral line organ n. yanal çizgi organı
electric organ n. (bazı balıklarda) elektrik şoku veren uzantı
organ fish n. sciaenidae familyasından olup davul sesi çıkaran bir balık
organ-pipe coral n. tubipora cinsi mercan
Zoology
tympanal organ n. böcek işitme organları
organ of bojanus n. bojanus organı
tympanal organ n. böcek ses alma organları
copulatory organ n. çiftleşme organı
organ of corti n. corti organı
chordotonal organ n. duyu organı
male organ n. erkeklik organı
electrical organ n. elektrik organı
lymphatic organ n. lenf organı
organ systems n. organ sistemleri
voice producing organ n. ses çıkarma organı
tympanal organ n. timpanal organı
olfactory organ n. (hayvanlarda) hortum
olfactory organ n. (hayvanlarda) koku alma organı
x organ n. x organı
Botanic
plant organ n. bitki organı
organ (stenocereus thurberi) n. bir kaktüs türü
organ pipe n. bir kaktüs türü
organ-pipe cactus (stenocereus thurberi) n. meksika'nın kuzeyi ve abd'nin güneybatısına özgü, uzun ve ince gövdeli bir kaktüs
organ-pipe cactus n. abd'nin güneybatısı ve meksika'ya özgü çeşitli uzun ve dik kaktüslere verilen ad
organ-pipe cactus n. saguaro kaktüsü
organ-pipe cactus n. cactaceae familyasından olan uzun bir kaktüs
Apiculture
copulatory organ n. çiftleşme organı
chordotonal organ n. duyu organı
Religious
barrel organ n. laternaya benzer bir kilise orgu
Environment
target organ dose n. hedef organ dozu
Military
organ gun n. yan yana koyulmuş namlulardan oluşan bir çeşit top
Music
steam organ n. buharlı piyano
steam organ n. buharlı organ
steam organ n. on dokuzuncu yüzyılda yaygın olan buharla çalışan bir piyano
steam organ n. buharlı org
chamber organ n. klasik öncesi dönemde kullanılan küçük org
reed organ n. armonyum
barrel-organ n. bir müzik aleti
organ point n. durak noktası
hand organ n. elle çevrilerek çalınan çalgı
organ loft n. kiliselerde org galerisi
swell organ n. koruncak içinde bulunan borular takımı
street organ n. laterna
barrel-organ n. laterna
hand organ n. latarna
organ grinder n. latarnacı
organ grinder n. laternacı
barrel organ n. laterna
barrel-organ n. laterna (bir müzik aleti)
organ stop n. org düğmesi
organ screen n. orga özgü yüksek ve süslü yer
organ swell n. orgun sesini yükseltmeye yarayan düzen
organ builder n. org yapan
cabinet organ n. tapınak ya da ev içi kullanım için küçük piyano
hand organ n. (sokaklarda çalınan) mekanik kollu müzik kutusu
grind organ n. (sokaklarda çalınan) mekanik kollu müzik kutusu
street organ n. (sokaklarda çalınan) mekanik kollu müzik kutusu
barrel organ n. (sokaklarda çalınan) mekanik kollu müzik kutusu
american organ n. amerikan orgu
echo organ n. yankı klavyesi
electric organ n. elektronik borulu org
electric organ n. elektrikli org
electric organ n. elektronik org
hammond organ® n. iki klavyeli bir elektrikli org türü
mouth organ n. ağız kopuzu
mouth organ n. küçük bir harp türü
choir organ n. org üzerinde elle kontrol edilen tuşlardan her biri
chord organ n. (akor düğmeli) elektronik org
chord organ n. armonyum
organ rest n. pan flüte benzer tasarımlı bir arma
great organ n. çok büyük borulara sahip yüksek sesli bir org
great organ n. büyük borulu org türünün el ile kontrolü
coupler of an organ n. org tuşlarını birleştiren bağlayıcı
pedal organ n. pedallı org
portative organ n. taşınabilir borulu org
organ harmonium n. büyük kapasite ve gücü olan armonyum
organ pipe n. borulu orgun boruları ve tuşları
organ point n. genellikle tonik veya baskın olan tek bir ton
organ stop n. genellikle tonik veya baskın olan tek bir tondan üretilen tını
organ stop n. benzer ton kalitesine sahip org borusu seti
organ-builder n. org üreticisi
organ-builder n. org yapan kimse
organ-grinder n. para kazanmak için laterna çalan sokak müzisyeni
Ornithology
organ bird (gymnorhina organicum) n. tazmanya'ya özgü bir saksağan
Slang
organ donor [us] n. (kask takmayan) motosiklet sürücüsü
Star Wars
red ball jett organ n. kırmızı top jett orgu