müzik aleti - Turkish English Dictionary
History

müzik aleti



Meanings of "müzik aleti" in English Turkish Dictionary : 4 result(s)

Turkish English
General
müzik aleti instrument n.
müzik aleti music [dialect] n.
Music
müzik aleti musical instrument n.
Archaic
müzik aleti organ n.

Meanings of "müzik aleti" with other terms in English Turkish Dictionary : 187 result(s)

Turkish English
General
vurmalı müzik aleti percussion instrument n.
vurmalı müzik aleti percussive instrument n.
kanuna benzer alman müzik aleti zither n.
(müzik aleti çalmak için kullanılan) iki başlı tokmak tampon n.
boru gibi müzik aleti ile çıkarılan nota mot n.
müzik aleti çalmak play v.
(zilli müzik aleti çalarken) gürültü yaratmak clam v.
(zilli müzik aleti çalarken) şıngırtıya yol açmak clam v.
müzik aleti çalarak etkilemek rock [us] v.
(müzik aleti) akordunu bozmak distune v.
deniz kabuğunu üfleyerek müzik aleti gibi kullanmak conch v.
(müzik aleti, düdük, rüzgar) ciyak ciyak ses çıkarmak shriek v.
Phrasals
müzik aleti ile çağırmak pipe up v.
müzik aleti ile uyandırmak pipe up v.
Colloquial
kontrbas kapsamına giren müzik aleti contra n.
Speaking
bir müzik aleti çalabiliyor musun? can you play a musical instrument? expr.
bir müzik aleti çalabiliyor musunuz? can you play a musical instrument? expr.
Technical
kendi kendine kaydeden (müzik aleti) autographic adj.
kendi kendine kayıt yapan bir müzik aleti ile kaydedilmiş autographic adj.
Woodworking
amerika'nın tropikal bölgelerine özgü tornacılık, müzik aleti yapımında kullanılan bir odun cocuswood n.
amerika'nın tropikal bölgelerine özgü tornacılık, müzik aleti yapımında kullanılan bir odun west indian ebony n.
Religious
gat halkı tarafından kullanıldığı düşünülen ve mezmurlar kitabında bahsedilen bir müzik aleti gittith n.
Music
bir çeşit vurmalı müzik aleti reco-reco n.
tek/çift dilli üflemeli müzik aleti çalan kimse (saksafon, klarnet gibi) reedman n.
afrika'ya özgü, kutuya benzeyen bir müzik aleti thumb piano n.
afrika'ya özgü, kutuya benzeyen bir müzik aleti mbira n.
ortaçağ'da çalınan üçgen biçimli bir müzik aleti trumpet marine n.
ortaçağ'da çalınan üçgen biçimli bir müzik aleti monochord n.
özellikle büyük müzik grupları ve orkestralar tarafından kullanılan bir akort aleti tuning bar n.
ahşap nefesli ve çift dilli bir eski zaman müzik aleti shawm n.
akordeona benzeyen bir müzik aleti concertina n.
bir müzik aleti hang n.
bir müzik aleti barrel-organ n.
dört telli müzik aleti four string musical instrument n.
emmett chapman tarafından geliştirilmiş 12 telli bir müzik aleti chapman stick n.
flüte benzeyen bir tür müzik aleti ocarina n.
kuzey afrika ve güneybatı asya'da yaygın olan ud'a benzeyen yaylı bir müzik aleti oud n.
laterna (bir müzik aleti) barrel-organ n.
telli müzik aleti string instrument n.
üflemeli müzik aleti wind musical instrument n.
üflemeli müzik aleti wind instrument n.
asya'da bambudan imal edilen bir müzik aleti angklung n.
asya'da yaygın olarak çalınan, bambudan imal edilen bir müzik aleti anklung n.
asya'da yaygın olarak çalınan, bambudan imal edilen bir müzik aleti anklong n.
bir dizi cam kaseden oluşan bir müzik aleti armonica n.
19. yüzyıl başlarında icat edilmiş yaylı bir müzik aleti arpeggione n.
elektronik müzik aleti electronic musical instrument n.
tuşlu ve vurmalı bir afrika müzik aleti balafon n.
latin amerika'da popüler olan büyük bir akordeon benzeri bir müzik aleti bandoneon n.
gitara benzeyen bir rönesans müzik aleti bandore [obsolete] n.
gitara benzeyen bir rönesans müzik aleti pandore [obsolete] n.
gitara benzeyen eski bir müzik aleti bandora [obsolete] n.
(müzik aleti) bariton baryton n.
geleneksel fin müziğinde kullanılan zither ailesinden bir telli müzik aleti kantele n.
güneydoğu avrupa'da çalınan üflemeli bir müzik aleti kaval n.
klavye ile çalınan müzik aleti keyboard instrument n.
bir tür müzik aleti bazoo n.
zilli müzik aleti çalma bell ringing n.
brezilya'ya özgü bir müzik aleti berimbau n.
batı afrika menşeli büyük arp benzeri bir müzik aleti kora n.
rönesans döneminde yaygın olan, kıvrık borulu çift dilli tahta bir nefesli müzik aleti krumhorn n.
rönesans döneminde yaygın olan, kıvrık borulu çift dilli tahta bir nefesli müzik aleti krummhorn n.
deriyle kaplanmış içi boş gövdeli ve beş telli bir türk müzik aleti kussier n.
iskandinavya menşeli uzun ve ince bir geleneksel telli müzik aleti langspel n.
iskandinavya menşeli uzun ve ince bir geleneksel telli müzik aleti langspiel n.
iskandinavya menşeli uzun ve ince bir geleneksel telli müzik aleti langspil n.
viyola ailesinden olan eski bir müzik aleti viola da gamba n.
viyola ailesinden olan eski bir müzik aleti gamba n.
viyolaya benzeyen eski bir müzik aleti viola da spalla n.
keman ailesinden olan tiz sesli yaylı bir müzik aleti viola d'amore n.
boyutu viyoladan daha büyük olan yaylı bir müzik aleti viola di amore n.
dijital arayüzlü müzik aleti midi (musical Instrument digital Interface) n.
çin'e özgü yedi telli bir müzik aleti qin n.
caz müzikte kullanılan saksafon benzeri bir müzik aleti manzello n.
tanzanya veya malavi'ye özgü kutuya benzeyen, tuşlu ve vurmalı küçük bir müzik aleti marimba n.
müzik aleti olarak kullanılıp esnetildiğinde kendine özgü bir ses çıkaran lif levha parçası wobble board [australia] n.
müzik aleti olarak kullanılıp esnetildiğinde kendine özgü bir ses çıkaran lif levha parçası wokka board [australia] n.
şona halkının kutuya benzeyen bir müzik aleti ile yaptığı, zimbabve'ye özgü bir geleneksel bir müzik mbira n.
laterna veya müzik kutusu gibi önceden derlenmiş olan bir parçayı mekanik yollarla çalan müzik aleti mechanical instrument n.
iki adet kemik veya ahşap çubuktan oluşan basit bir müzik aleti bones n.
yedi telli müzik aleti heptachlor [obsolete] n.
yedi telli müzik aleti heptachord [obsolete] n.
yunan kökenli uzun boyunlu, telli bir müzik aleti bousouki n.
hayvan boynuzundan yapılan müzik aleti horn n.
kabaca yapılmış müzik aleti humstrum n.
akordu bozuk müzik aleti humstrum n.
üzerinde bulunan kolu çevirerek ve bir dizi tuşa basarak çalınan boyunsuz viyolaya benzer telli bir müzik aleti humstrum n.
bir tür açık uçlu müzik aleti mirliton n.
bir tür açık uçlu müzik aleti eunuch flute n.
bir tür açık uçlu müzik aleti zarah n.
pirinçten yapılmış eski bir müzik aleti hunting horn n.
kolu çevrilerek çalınan bir müzik aleti hurdy-gurdy n.
su kuvveti ile çalışan antik bir müzik aleti hydraulicon n.
boyunsuz uda veya viyolaya benzeyen telli bir müzik aleti lyra n.
16. ve 17. yüzyıllarda popüler olan ud benzeri bir müzik aleti lyra viol n.
notaların sintisayzır ile ayarlandığı, ağızlığa üflenerek çalınan bir müzik aleti lyricon n.
keman yayı veya çekiç yardımıyla müzik aleti olarak çalınan el testeresi musical saw n.
yaylı eski bir müzik aleti ribibe n.
üç küçük yayı bulunan eski bir müzik aleti ribible n.
müzik aleti kullanım tekniğini göstermek için yazılan eğitici müzik kompozisyonu ricercare n.
müzik aleti kullanım tekniğini göstermek için yazılan eğitici müzik kompozisyonu ricercar n.
eski bir tür müzik aleti rigoll n.
bir grup müzik aleti veya sesin entonasyonu chording n.
(piyano, harp gibi) tel titreşimleri sonucu ses çıkaran müzik aleti chordophone n.
klavyeli bir müzik aleti clavecin n.
klavyeli bir müzik aleti clavicembalo n.
on telli müzik aleti decachord n.
uzun saplı, düz gövdeli ve altı telli bir müzik aleti spanish guitar n.
bir tür müzik aleti guqin n.
balkanlar'a özgü yaylı bir müzik aleti gusla n.
balkanlar'a özgü yaylı bir müzik aleti gusle n.
balkanlar'a özgü yaylı bir müzik aleti gousle n.
balkanlar'a özgü yaylı bir müzik aleti guzla n.
gusla müzik aleti çalan kimse guslar n.
telli bir rus müzik aleti gusli n.
telli bir rus müzik aleti guslee n.
solo performansı sırasında birkaç müzik aleti çalan müzisyen one-man band n.
ses aralığı bas olan tuşlu ve üflemeli bir müzik aleti ophicleide n.
antik yaylı bir kelt müzik aleti rota n.
antik yaylı bir kelt müzik aleti rote n.
antik yaylı bir kelt müzik aleti rotta n.
antik yaylı bir müzik aleti rotte n.
vurularak çalınan bir müzik aleti roundball n.
el ile çalınan davul tipi bir müzik aleti conga n.
el ile çalınan davul tipi bir müzik aleti conga drum n.
(antik yunan'da) lir benzeri bir müzik aleti barbiton n.
pirinçten yapılmış ikinci en pes sesli üflemeli müzik aleti baritone horn n.
iki solo müzik aleti ile gerçekleştirilen konçerto double concerto n.
bir tür hotanto müzik aleti gora n.
bir tür hotanto müzik aleti gorah n.
orta çağ'da kullanılan bir tür müzik aleti citola n.
romanya'ya özgü ut benzeri bir müzik aleti cobza n.
(eskiden kullanılan) flüt benzeri bir müzik aleti doucet [obsolete] n.
(müzik aleti üzerinde) tüm harfleri nota olarak icra edilebilen söz piano word n.
on telli müzik aleti polychord n.
bir türk müzik aleti crotalo n.
yaylı bir tür müzik aleti crowd n.
yaylı bir tür müzik aleti çalan kimse crowder n.
antik bir müzik aleti crowth n.
fagotun atası olan üflemeli bir tür müzik aleti curtal n.
fagotun atası olan üflemeli bir tür müzik aleti dulcian n.
uda benzer bir müzik aleti pandora n.
uda benzer bir müzik aleti pandoura n.
uda benzer bir müzik aleti pandura n.
piyanonun atası olan klavyeli bir müzik aleti pantaleon n.
piyanonun atası olan klavyeli bir müzik aleti pantalon n.
beş telli antik bir müzik aleti pentachord n.
trompet benzeri bir müzik aleti cornet-a-piston n.
trompete benzer bir müzik aleti corno n.
mısır bitkisi sapından yapılan bir müzik aleti cornpipe n.
diskjokeyin müzik yapmak için kullandığı taşınabilir müzik aleti disco n.
öne çıkan esas müzik aleti first n.
kilise orguna benzer bir sesi elektronik cihazlar yardımıyla çıkaran bir müzik aleti organ n.
mızrapla çalınan altı ila dokuz çift teli bulunan eski bir müzik aleti orpharion n.
mızrapla çalınan altı ila dokuz çift teli bulunan eski bir müzik aleti orpherian n.
mızrapla çalınan altı ila dokuz çift teli bulunan eski bir müzik aleti orpheoreon n.
serbest kamışlarla donatılmış bir klavyeli müzik aleti physharmonica n.
(klarnet, saksafon) tek dilli müzik aleti single-reed instrument n.
(klarnet, saksafon) tek dilli müzik aleti single-reed woodwind n.
çıngırak formunda bir müzik aleti sistrum n.
keltlere özgü eski bir müzik aleti cruth n.
keltlere özgü eski bir müzik aleti crwth n.
keltlere özgü eski bir müzik aleti crowd n.
birkaç fit uzunluğundaki ahşap çubuktan yapılan tek telli bir müzik aleti songbow n.
sopranodan bir perde daha yüksek ses çıkaran bir müzik aleti sopranino n.
(müzik aleti) çalmak tweetle v.
(telli müzik aleti) işaret parmağını birkaç tele birden basarak akor çalmak barré v.
pirinçten yapılmış bir enstrümanda hırıltılı ses oluşturan bir müzik aleti growling v.
(müzik aleti çalarken) parmak kullanmak finger v.
parmakla müzik aleti çalmak finger v.
müzik aleti çalarak üretmek strike v.
müzik aleti çalarak çıkarmak strike v.
müzik aleti çalar gibi basmak strike v.
orkestrada solo bölümü bulunmayıp görevi sesi yükseltmek olan (müzik aleti) ripieno adj.
on telli müzik aleti decachord adj.
(müzik aleti teli veya deliği) parmakla durdurulmamış open adj.
(müzik aleti) normalden küçük piccolo adj.
(müzik aleti) küçük piccolo adj.
(telli müzik aleti) bir parmağı birkaç tele birden basma tekniğini kullanarak barré adv.
(telli müzik aleti) işaret parmağını birkaç tele birden basarak barré adv.
Archaic
yulaf sapından yapılmış ilkel bir üflemeli müzik aleti oat n.
(müzik aleti) çok telli polychord adj.
(müzik aleti) yumuşak sesli soft adj.
(müzik aleti) dinlendirici sesli soft adj.
Slang
(bir müzik aleti) tıngırdatmak noodle n.
özellikle şimşirden yapılan müzik aleti box n.
(bir müzik aleti) tıngırdatmak noodle v.