paravan - Turkish English Dictionary
History

paravan



Meanings of "paravan" in English Turkish Dictionary : 9 result(s)

Turkish English
General
paravan folding screen n.
paravan screen n.
paravan cloak n.
paravan cover n.
paravan shut n.
paravan skreen n.
Colloquial
paravan front n.
Idioms
paravan front for (someone or something) n.
Law
paravan nominee adj.

Meanings of "paravan" with other terms in English Turkish Dictionary : 43 result(s)

Turkish English
General
paravan şirket front n.
paravan kişi front n.
paravan kişi front man n.
(gemide) paravan paravane n.
paravan şirket fly-by-night company n.
paravan paneli panel n.
paravan kanadı panel n.
ışığı kıran paravan fin n.
şapeli kilise ana binasından ayıran paravan veya korkuluk perclose n.
çevrelenmiş bir alanın sınırlarını çizen paravan, trabzan bölme sept n.
paravan olarak kullanmak use as a screen v.
(kapı, paravan) duman geçişini engelleyen smokeproof adj.
Phrasals
(birini/bir şeyi gizlemek için) paravan olarak işlemek front for v.
(birini/bir şeyi gizlemek için) paravan olarak işlemek front for (someone or something) v.
Colloquial
paravan kişi nominal head n.
paravan kişi straw man n.
paravan kişi figurehead n.
paravan kişi a man of straw n.
paravan kişi front man n.
paravan kişi front man n.
Idioms
(olumsuzluklara) paravan olmak cover a multitude of sins v.
(olumsuzluklara) paravan olmak hide a multitude of sins v.
Trade/Economic
paravan şirket front company n.
paravan şirket shell corporation n.
paravan şirket dummy corporation n.
paravan şirket shell company n.
paravan şirket front organization n.
paravan şirket dummy company n.
paravan kredi fronting loan n.
paravan şirket shell n.
paravan oluşum shell entity n.
Law
bir işlemde adı geçen fakat başka bir gizli şahıs veya kurum adına hareket eden paravan kişi nominee n.
sanatın paravan olarak kullanılması artwashing n.
sanatı paravan olarak kullanmak artwash v.
Architecture
hristiyanlığın ilk dönemlerinde türbelerin etrafına konulan paravan transenna n.
(kilisede) bir alanı diğerinden ayıran paravan paraclose n.
geleneksel japon sürgü kapısına benzer paravan shoji n.
Furniture
odayı farklı bölümlere ayıran paravan divider n.
odayı farklı bölümlere ayıran paravan room divider n.
Hunting
at şeklinde kanvas paravan stalking-horse n.
Art
sunak veya komünyon masasının üstüne ve arkasına yerleştirilmiş süslü paravan altarpiece n.
sunak veya komünyon masasının üstüne ve arkasına yerleştirilmiş süslü paravan reredos n.
Slang
yankesicinin kendine paravan yaptığı şey stiff n.