partiler - Turkish English Dictionary

partiler

Meanings of "partiler" in English Turkish Dictionary : 1 result(s)

Turkish English
Computer
partiler parties n.
National states support trade unions and parties, and so does Europe.
Ulusal devletler sendikaları ve partileri destekliyor, Avrupa da öyle.

More Sentences

Meanings of "partiler" with other terms in English Turkish Dictionary : 46 result(s)

Turkish English
General
sosyalist partiler socialist parties n.
This is why my party, the Dutch Socialist Party, rejects that part of the proposals.
İşte bu nedenle partim Hollanda Sosyalist Partisi önerilerin bu kısmını reddetmektedir.

More Sentences
Politics
komünist partiler communist parties n.
They do the same for Israel, Turkey and the candidate countries which prosecute and ban communist parties.
Aynı şeyi İsrail, Türkiye ve komünist partileri kovuşturan ve yasaklayan aday ülkeler için de yapıyorlar.

More Sentences
muhafazakar partiler conservative parties n.
It was because of the discredited policies of his own Conservative Party.
Bunun nedeni kendi Muhafazakar Partisinin gözden düşmüş politikalarıydı.

More Sentences
sosyalist partiler socialist parties n.
My party, the Socialist Party in the Netherlands, considers this a mistaken development.
Partim Hollanda Sosyalist Partisi bunu yanlış bir gelişme olarak değerlendiriyor.

More Sentences
tüm siyasi partiler all political parties n.
I call on colleagues from all political parties and groups to vote this report through unanimously.
Tüm siyasi parti ve gruplardan meslektaşlarıma bu raporu oybirliğiyle kabul etmeleri çağrısında bulunuyorum.

More Sentences
partiler arası cross-party adj.
The Commission and Council should reflect the impressive cross-party consensus that we have created in Parliament.
Komisyon ve Konsey, Parlamentoda oluşturduğumuz etkileyici partiler arası uzlaşmayı yansıtmalıdır.

More Sentences
General
siyasi partiler political parties n.
siyasal partiler political parties n.
hristiyan demokrat partiler christian democratic parties n.
partiler arasındaki pazarlık horse-trading n.
birimleri partiler halinde düzenleyen kimse unitizer n.
birimleri partiler halinde düzenleyen şey unitizer n.
partiler arası interparty adj.
partiler halinde in lots adv.
Trade/Economic
aynı fabrikada ufak partiler halinde farklı malların üretilmesine olanak sağlayan türde bir otomasyon flexible manufacturing system n.
büyük partiler halinde bulk adj.
partiler halinde in lots expr.
Law
siyasi partiler kanunu law on political parties n.
siyasi partiler yasası political parties law n.
siyasi partiler kanunu political parties act n.
siyasi partiler kanunu political parties law n.
siyasi partiler yasası political parties act n.
siyasi partiler yasası law on political parties n.
Politics
avrupa ötesi siyasi partiler trans-european political parties n.
bütün siyasi partiler all political parties n.
dini partiler confessional parties n.
etnik partiler ethnic parties n.
köktenci sağ partiler radical right parties n.
liberal partiler liberal parties n.
protestan partiler protestan parties n.
radikal partiler radical parties n.
siyasal partiler political parties n.
sosyal demokrat partiler social democratic parties n.
tutucu partiler conservative parties n.
tarımcı partiler aggrarian parties n.
yeşil partiler green parties n.
siyasi partiler bilimini kavramsal tanımların inşası yoluyla geliştirme analytical stasiology n.
çevreci partiler greens n.
(westminster modelinde) meclis üyelerinin siyasi partiler yönlendirmesi olmadan bireysel kararla kullandıkları oy free vote n.
(avrupa'da) faşist sağ partiler ile ilgili post-fascist adj.
Tourism
otellerde büyük partiler, resepsiyonlar vb. için uygun salon reception room n.
Transportation
orta boy partiler halinde depolama medium-lot storage n.
malların partiler halinde birleştirip son alıcıya veya teslimat noktasına yollanması freight consolidating activity n.
History
1923'te hamburg'da kurulan ve 2. dünya savaşı'na kadar varlığını sürdüren uluslararası sosyalist partiler birliği labour and socialist international n.
Military
büyük partiler halinde depolama large lot storage n.
orta boy partiler halinde depolama medium lot storage n.