pre - Turkish English Dictionary
History

pre

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Meanings of "pre" in Turkish English Dictionary : 1 result(s)

English Turkish
Aeronautic
pre pref. önce

Meanings of "pre" in English Turkish Dictionary : 1 result(s)

Turkish English
Psychology
pre pre-

Meanings of "pre" with other terms in English Turkish Dictionary : 500 result(s)

English Turkish
General
pre qualification n. ön yeterlik
pre isolation n. ön izolasyon
pre-interview n. ön görüşme
pre-defense n. ön savunma
pre-cognition n. hiss-i kable’l vuku
pre-cognition n. önsezi
pre-examination n. ön sınav
pre-eminence n. üstün olma
pre-treatment n. ön muamele
pre-industrial society n. sanayi öncesi toplum
pre-fattening n. önsemirtme
pre-payment n. bir mal veya hizmet için önceden yapılan ödeme
pre-raphaelitism in literature n. edebiyatta pre-raphaelitism
pre-ejaculation n. erken boşalma
pre-cognition n. sezgi
pre-cognition n. pre-kognisyon
pre-production n. prodüksiyon öncesi
pre-contemplator n. ön araştırmacı
pre-audit n. öndenetim
pre-columbian art n. pre-columbian sanatı
pre-vulcanization n. ön vulkanizasyon
pre-fabricated houses n. prefabrik konutlar
pre-eminence n. üstünlük
pre-emption n. şufa hakkı
pre-payment n. peşin ödeme
pre-book n. önceden yer ayırtma
pre-disaster response n. afet öncesi müdahale
pre-offer n. ön teklif
pre-existing condition n. önceden mevcut koşul
pre-kindergarten n. anaokulu
pre-cognition n. öngörü
pre-loading method n. ön-yükleme metodu
pre-emption n. rüçhan hakkı
pre advice n. ön-bildirim
pre advice n. ön ihbar
pre-budget n. ön bütçe
pre-school assistant n. kreş görevlisi
pre-engagement ring n. söz yüzüğü
pre-teen n. 8-12 yaş arası çocuk
pre-understanding n. ön-fikir
pre-contemplation n. karar öncesi
pre-questionnaire n. ön anket
pre-dawn meal of suhur n. sahur
pre-seminar n. ön seminer
pre-rinsing n. ön durulama
pre-eternity n. ezel
pre-war period n. savaş öncesi dönem
pre-scheduled appointment system n. önceden programlanmış/belirlenmiş randevu sistemi
pre-flight n. ön uçuş
pre-emption n. önalım
pre-existence n. önceden var olma
pre-plan n. ön plan
pre-emptor n. öncelikli (kimse)
pre-release n. önsürüm
pre-soak n. ön yıkama
pre-school n. anaokulu
pre-emption n. herkesten önce satın alma hakkı
pre-soak n. önyıkama
pre-emption n. önalım hakkı
pre-media n. orijinal çizim sonrası ile son yayım öncesi arasındaki dönem
pre-existence n. insan ruhunun (doğmadan) daha önce de varolması
pre-mortal existence n. insan ruhunun (doğmadan) daha önce de varolması
pre-rinse n. ön duruluma
a brief pre-interview n. kısa bir ön görüşme
pre-loved clothes n. önceden sevilen kıyafetler
pre-admission n. ön kabul
pre-emphasis n. ön vurgu
pre-emphasis n. önvurgu
laundry pre-spotter n. çamaşır leke çıkarıcı
pre-loved clothing n. ikinci el, kullanılmış kıyafet
pre-islamic turkish history and culture n. islam öncesi türk tarihi ve kültürü
pre-order n. ön sipariş
pre-kindergarden n. kreş ve gündüz bakımevi
pre-echo n. öncü
pre-echo n. belirti
pre-echo n. işaret
pre-echo n. müjdeci
pre-echo n. haberci
pre-election n. ön karar
pre-election n. önceden verilen karar
pre-election n. önceden yapılmış tercih
pre-election n. ön seçim
pre-emptor n. önalım hakkı ile toprak alan kimse
pre-emptor n. şufa hakkı ile toprak sahibi olan kimse
pre-order n. ön sipariş verme
pre-order n. önceden ısmarlama
pre-raphaelism n. ön raffaeloculuk akımı
pre-schooler n. anaokulu öğrencisi
pre-schooler n. kreşe giden çocuk
pre isolate v. önceden izole etmek
pre-authorize v. önceden izin vermek
pre-authorize v. ön izin vermek
pre-authorize v. önceden yetki vermek
pre-empt v. önceden satın almak
pre-authorize v. ön yetki vermek
pre-pull v. tam sürücü kilidi açacağı sırada arabanın kapısını açma girişiminde bulunmak
pre-exist v. daha önce var olmak
pre-engage v. önceden ayarlamak
pre-empt v. önceden tutmak
pre-ejaculate v. erken boşalmak
pre-empt v. önceden ayırmak
pre-empt v. herkesten önce ele geçirmek
pre-exist v. önceden var olmak
pre-plan v. önceden planlamak
pre-approve v. önden onaylamak
pre-approve v. önden kabul etmek
pre-approve v. şartlı onay vermek
pre-approve v. şartlı rıza göstermek
pre-approve v. geçici onay vermek
pre-approve v. ön okumasını yapmak
pre-approve v. önceden okumak
pre-approve v. önden incelemek
pre-approve v. ön onay vermek
pre-elect v. önceden işe almak
pre-elect v. önceden görevlendirmek
pre-elect v. kayırmak
pre-empt v. (kamu arazisini) önalım hakkı kazanmak için işgal etmek
pre-empt v. önlemek
pre-empt v. engellemek
pre-empt v. baltalamak
pre-empt v. köstek olmak
pre-enact v. önceden belirlemek
pre-enact v. önden kanunlaştırmak
pre-enact v. önceden yapmak
pre-enact v. önceden kabul etmek
pre-establish v. önceden kurmak
pre-establish v. önceden tesis etmek
pre-establish v. önceden belirlemek
pre-establish v. önceden oluşturmak
pre-establish v. önceden sabitlemek
pre-establish v. önceden sağlamlaştırmak
pre-establish v. önceden yerleştirmek
pre-exempt v. hariç tutmak
pre-exempt v. muaf tutmak
pre-exist v. eski halinde olmak
pre-exist v. önceki durumda olmak
pre-expose v. önceden ortaya çıkarmak
pre-expose v. önden açığa çıkarmak
pre-expose v. önceden maruz bırakmak
pre-expose v. (film veya film rulosunu) kullanmadan önce kameraya yerleştirmek
pre-install v. (boru, tel) önceden döşemek
pre-install v. (yazılımı) satmadan önce bilgisayara yüklemek
pre-order v. ön sipariş vermek
pre-order v. önceden ısmarlamak
pre-position v. önceden yerleştirmek
pre-position v. önceden konuşlandırmak
pre-position v. önceden konumlandırmak
pre-soak v. önceden suda bekletme işlemi yapmak
pre-empt v. (başka programın) yerine yayınlanmak
pre-approval adj. ön onay
pre cooled adj. önceden soğutulmuş
pre and post adj. öncesi ve sonrası
pre-scientific adj. bilim öncesi
pre-control adj. ön kontrol
pre-existing adj. daha önceden beri varolan
pre-republic adj. cumhuriyet öncesi
pre-republican adj. cumhuriyet öncesi
pre-service adj. hizmet öncesi
pre-owned adj. ikinci el
pre-investigational adj. ön araştırmasal
pre-investigational adj. araştırma öncesi
pre-investigational adj. ön incelemesel
pre-dated adj. ön tarihli
pre-prepared adj. önceden hazırlanmış
pre-deluge adj. tufan öncesi döneme ait
pre-given adj. önceden verilmiş
pre-adamite adj. adem-önceci
pre-dawn adj. şafak öncesi
pre-loved adj. ikinci el/kullanılmış
pre islamic adj. islam öncesi
pre-enlightenment adj. aydınlanma öncesi
pre-shipment adj. yükleme öncesi
pre-professional adj. meslek öncesi
pre-eminent adj. seçkin
pre-eminent adj. en önde gelen
pre-emptory adj. mülkiyet hakları olan
pre-existing adj. daha önceden mevcut olan
pre-school adj. okul öncesi
pre-recorded adj. önceden kaydedilmiş
pre-eminent adj. mümtaz
pre-emptive adj. sonsuz öncelikli
pre-emptive adj. önceden satın alınmış hakları olan
pre-eminent adj. rakipsiz
pre-existent adj. önceden varolan
pre-emptive adj. önceden satın alma hakkı olan
pre-eminent adj. üstün
pre-existing adj. önceden var olan
pre-school adj. okulöncesi
pre-emptory adj. önceden satın alınmış hakları olan
pre-event adj. etkinlik öncesi
pre-event adj. olay öncesi
pre-dug adj. önceden kazılmış
pre-job adj. iş öncesi
pre-job adj. işe giriş öncesi
pre-hispanic adj. eski ispanyol (dönemi)
pre-chamber adj. ön yanma bölmeli
pre-chamber adj. ön yanma odalı
pre-westphalian adj. westphalia öncesi
pre-agricultural adj. tarım öncesi
pre-calculated adj. önceden hesaplanmış
pre-agreed adj. önceden kabul edilmiş
pre-sorted adj. önceden sıralanmış
pre-class adj. sınıf öncesi
pre-dynastic adj. hanedan öncesi
pre-invasion adj. işgal öncesi
pre-existing adj. önceden var olan
pre-christmas adj. noel öncesi döneme ait
pre-christmas adj. noel öncesi dönem ile ilgili
pre-elect adj. önceden seçilen
pre-elect adj. önceden atanan
pre-elect adj. kayırılan
pre-elect adj. tanrı tarafından seçilmiş
pre-elect adj. (kul) seçkin
pre-election adj. seçim öncesi
pre-election adj. seçim öncesinde gelen
pre-emergence adj. ortaya çıkış öncesi
pre-emergence adj. var oluş öncesi
pre-emergence adj. (bir şey) ortaya çıkmadan öncesine ait veya ilişkin
pre-emergence adj. gündeme gelmeden öncesine ait veya ilişkin
pre-emergence adj. var olmadan öncesine ait veya ilişkin
pre-emergent adj. henüz gerçekleşmemiş
pre-emergent adj. henüz söz konusu olmayan
pre-emptive adj. tedbiri
pre-emptive adj. engelleyici
pre-emptive adj. caydırıcı
pre-emptive adj. yıldırıcı
pre-exempt adj. muaf
pre-exempt adj. bağışık
pre-exempt adj. serbest
pre-experiment adj. deney öncesi gerçekleşen
pre-experiment adj. deney öncesi var olan
pre-experiment adj. deney öncesi uygulanan
pre-filled adj. önceden doldurulmuş
pre-jurassic adj. jura öncesi döneme ait
pre-jurassic adj. jura öncesi dönem ile ilgili
pre-need adj. vefat öncesi cenaze düzenlemelerine ait veya ilişkin
pre-need adj. (cenaze düzenlemeleri) vefat öncesi gerçekleştirilen
pre-eminent adj. önde gelen
pre-emptively adv. öncelikle
pre-eminently adv. rakipsiz bir biçimde
pre-eminently adv. en üstün şekilde
pre-emptively adv. ilk saldırıyı gerçekleştirerek
pre-emptively adv. düşmanından önce saldırarak
pre-eminently adv. en üst seviyede
pre- pref. evvel
pre- pref. ön-
pre- pref. ön
pre- pref. (bir şeye) hazırlık anlamına gelen ön ek
pre- pref. (bir şey için) ön şart anlamına gelen ön ek
pre- pref. ön koşul anlamına gelen ön ek
pre- pref. ilkel evrede anlamına gelen ön ek
pre- pref. gelişebilir evrede anlamına gelen ön ek
pre- pref. başlangıç evresinde anlamına gelen ön ek
pre- pref. yeni başlayan anlamına gelen ön ek
pre- pref. son derece anlamına gelen ön ek
pre- pref. fazlasıyla anlamına gelen ön ek
pre- pref. çok anlamına gelen ön ek
pre- pref. 5:3 oranından fazla anlamına gelen ön ek
Phrases
dear subscriber this is a pre-recorded message expr. sayın abonemiz bu bir bant kaydıdır
Colloquial
pre-nup n. evlilik anlaşması
Trade/Economic
pre-financing guarantee n. avans teminatı
pre-market trading n. açılış öncesi işlemler
pre-financing guarantee n. avans teminat mektubu
pre-merger notification n. birleşme öncesi bildiri yapma
pre-merger notification requirements n. birleşme öncesi bildirim şartları
pre-emptive action n. engelleyici önlem
pre-posting n. fatura öncesi teslimat
stockholders' pre-emptive rights n. hissedarların şuf'a hakkı
pre-job training n. iş öncesi eğitim
pre-bid n. ihale öncesi
pre-employment n. işe alım öncesi
pre-employment personality test n. işe alım öncesi kişilik testi
pre-employment n. iş öncesi
pre-work n. iş öncesi
pre-trade equilibrium n. kapalı ekonomi dengesi
pre-closing tailoring transfer n. kapanış öncesi özel devir
pre-provision n. karşılıklar öncesi
instrument for pre-accession-rural development n. katılım öncesi kırsal kalkınma aracı
pre-arranged bankruptcy n. konkordato
pre-operating expenses n. kuruluş ve örgütlenme giderleri
pre-licence cost n. lisans öncesi maliyet
pre-assessment n. ön değerlendirme
pre-audit n. ödemeden önce kontrol
pre-commitment n. ön-taahhüt
pre-inspection n. ön inceleme/denetim
pre-financing n. ön finansman
pre-experience n. ön tecrübe
pre-standard n. ön standart
pre-launching n. ön lansman
pre-sale contract n. ön satış sözleşmesi
pre-sale agreement n. ön satış sözleşmesi
preliminary qualification (pre-qualification) n. ön yeterlilik
pre-launch n. ön lansman
pre-qualification n. ön yeterlilik
pre-commitment approach n. ön-taahhüt yaklaşımı
pre-internship program n. ön staj programı
pre-approach n. ön görüşme bilgisi
pre-discount n. ön indirim
pre-review n. ön gözden geçirme
pre-authorization n. ön provizyon
pre-financing n. önceden finanse etme
pre-acquisition process n. önalım süreci
pre-experience n. ön deneyim
pre-acquisition process n. ön-edinim süreci
pre-provision n. ön provizyon
pre-production n. ön-üretim
pre-emptive right n. öncelik hakkı
pre-project report n. ön proje raporu
pre-test n. öntest
pre-accountancy n. ön muhasebe
pre-financing n. pre finansman
pre-financing n. prefinansman
pre-purchase inspection n. satın alım öncesi yapılan kontrol
pre-emption rights n. rüçhan hakları
pre-approach n. satış elemanının müşteriyle temasa geçmeden önce hazırladığı bilgilerin bütünü
pre-emptive right n. rüçhan hakkı
pre-purchase inspection n. satın alım öncesi yapılan muayene
pre-emptive right n. rüçhan hakkı
pre-call planning n. satış öncesi planlama
pre-purchase inspection n. satın alım öncesi yapılan denetim
pre-sale n. satış öncesi
pre-purchase n. satın alma öncesi
pre-shipment finance n. sevk öncesi finansman
pre-shipment inspections n. sevk öncesi muayene
pre-tax income from continuing operations n. sürdürülen faaliyetlerden elde edilen vergi öncesi gelir
pre-emptive rights n. şufa hakları
pre-contractual information sheet n. sözleşme öncesi bilgi formu
pre-trade cost n. ticaret öncesi maliyet
pre-trade equilibrium n. ticaret öncesi denge
pre-tax profit n. vergi öncesi kar
pre-tax profit n. vergi öncesi kar
pre-tax return n. vergi öncesi iade
pre-money valuation n. yatırım öncesi değerleme
pre-approach n. yaklaşım öncesi
pre-shipment inspections n. yükleme öncesi muayeneler
pre-test v. satışa sunmadan önce bir malı her yönden denemek
pre commercial adj. henüz ticarileşmemiş
pre-approved adj. önceden onaylanmış
pre-approved adj. ön onaylı
pre-emptive adj. önalımsal
pre-approved adj. önceden onaylı
pre-packed adj. önceden paketlenmiş
pre-packed adj. ön ambalajı hazırlanmış
pre-emptive adj. şufa ile ilgili
pre-production adj. üretimden önce
pre-tax adj. vergi öncesi
pre-tax adj. vergiden önceki
pre-embargo adj. ambargo öncesi
pre-embargo adj. ambargo öncesi döneme ait veya ilişkin
pre-embargo adj. küba ambargosuna ait
pre-embargo adj. küba ambargosu ile ilgili
pre-tax adv. vergi düşülmeden önce
Law
pre-action protocol n. dava öncesinde delil inceleme protokolü
pre-court settlement body n. duruşma öncesi çözüm organı
pre-marital n. evlilik öncesi
pre-emption n. herkesten önce satın alma hakkı
pre-payment penalty n. önceden ödeme cezası
pre-trial chamber n. ön dava dairesi
pre-emption right n. ön alım hakkı
pre-trial n. ön duruşma
pre-trial chamber n. ön soruşturma dairesi
pre-trial chamber n. ön yargılama dairesi
pre-emption n. önce satın alma hakkı
pre-emptive right n. önalım hakkı
prosecutorial pre-indictment n. savcılık hazırlık dosyası
pre-emption n. satın almada öncelik hakkı
pre-emptive right n. şufa hakkı
pre-emption n. şufa hakkı
action for pre-emption n. şufa davası
right of pre-emption n. şufa hakkı
pre-emption right n. şufa hakkı
pre-trial detention n. tutuklu yargılanma
pre-court settlement body n. yargılama öncesi çözüm organı
pre-emption n. müsadere hakkı
pre-emption n. devletin mala el koyma hakkı
pre-emption n. ortak bir hususta federal kanunun eyalet kanunu yerine geçmesine ilişkin yargı ilkesi
pre-trial adj. hazırlık
pre-emptive adj. herkesten önce satın alma hakkı olan
pre-emptive adj. önce satın alma hakkına sahip
pre-trial adj. ön duruşma ile ilgili
pre-emptive adj. şufa hakkı olan
pre-emptive adj. satın almada öncelik hakkı olan
pre-emptive adj. rüçhanlı
pre-judicial adj. (roma hukukunda) hakim karşısına çıkma öncesine ait
pre-trial adj. duruşma öncesi var olan
pre-trial adj. duruşma öncesi meydana gelen
Politics
the instrument for pre-accession assistance (ipa) n. avrupa birliğine katılım öncesi mali yardım aracı
pre-independence n. bağımsızlık öncesi
pre-state political systems n. devlet öncesi siyasal sistemler
enhanced pre-accession strategy n. güçlendirilmiş katılım öncesi stratejisi
pre-packaging n. hazır ambalajlama
pre-asylum period n. iltica öncesi dönem
instrument for pre-accession assistance n. katılım öncesi yardım aracı
instrument for pre-accession assistance n. katılım öncesi mali yardım aracı
committee on the regulation establishing an instrument for structural policies for pre-accession n. katılım öncesi yapısal politikalar aracı oluşturan tüzük komitesi
pre-accession aid n. katılım öncesi yardım
pre-accession n. katılım öncesi
instrument for structural policies for pre-accession n. katılım öncesi yapısal politikalar aracı
pre-accession assistance n. katılım öncesi yardım
instrument for pre-accession assistance n. katılım öncesi mali yardım aracı
pre-accession advisor n. katılım öncesi danışman
instrument for pre-accession assistance n. katılım öncesi mali yardım enstrümanı
instrument for pre-accession n. katılım öncesi araç
instrument for structural policies for pre-accession n. katılım öncesi yapısal politikalar için araç
pre-accession economic programme n. katılım öncesi ekonomik program
pre-accession fiscal surveillance procedure n. katılım öncesi mali izleme prosedürü
pre-accession process n. katılım öncesi süreç
pre-accession strategy n. katılım öncesi stratejisi
pre-accession period n. katılım süreci
pre-crisis levels n. kriz öncesi düzeyler
pre-court settlement body n. mahkeme öncesi çözüm organı
pre-accession pact on organised crime n. organize suça yönelik üyelik öncesi paktı
pre-condition n. ön koşul
pre-existing know-how n. önceden bilinen beceri
pre-feasibility study n. ön fizibilite çalışmaları
pre-notified acceptance system n. ön bildirimli kabul sistemi
pre-registration n. ön kayıt
pre-emptive strike n. ön alıcı saldırı
pre-election restrictions n. seçim yasakları
pre-shipment inspection n. sevkıyat öncesi kontrol
pre-election restrictions n. seçim yasakları
pre-electoral populism n. seçim öncesi popülizm
agreement on pre-shipment inspection n. sevkıyat öncesi kontrole ilişkin anlaşma
pre-election silence n. seçim yasağı
pre-proposal check n. teklif öncesi kontrol
pre-court settlement body n. tahkim
pre-accession conditionality n. üyelik öncesi şartlılık ilkesi
pre-accession strategy n. üyelik öncesi stratejisi
pre-hearing n. yargılama öncesi
pre-hearing adj. duruşma öncesi
Institutes
pre accession advisor n. katılım öncesi danışman
instrument for pre-accession aid n. katılım öncesi altyapı desteği
instrument for structural policies for pre-accesion n. katılım öncesi yapısal politikalar aracı
general directorate of pre-primary education n. okul öncesi eğitimi genel müdürlüğü
Industry
pre-employment adj. işe giriş hazırlığında meydana gelen
pre-employment adj. işe girmeden önce yapılan
pre-employment adj. işe alım öncesi gerçekleşen
pre-employment adj. işe alım aşamasında uygulanan
pre-employment adj. işe giriş öncesi döneme ait veya ilişkin
pre-employment adj. işe alım öncesi döneme ait veya ilişkin
Insurance
pre-existing condition n. sigorta poliçesinin imza edilmesinden önce hastalık gibi bir koşulun var olması
Tourism
pre-reservation form n. ön rezervasyon formu
pre-reservation n. ön rezervasyon
pre-travel information n. seyahat öncesi enformasyon
Media
pre-empt v. bir program yerine başka bir programı yayına sokmak
pre-edit v. önceden düzenlemek
pre-edit v. önceden biçimlendirmek
Advertising
pre-roll adj. yayın öncesi
Technical
pre-cleaner n. ayırıcı
final feedwater pre-heating n. besleme suyu son ön ısıtması
pre-crimped wire screen n. basınç kaynaklı tel elek
pre-flame n. erken alev
air pre-heater n. hava ön ısıtıcısı
air pre-heater plate n. hava ön ısıtma plakası
pre-pore n. ilk oluşan por
pre-enhancement n. iyileştirme öncesi
qualification based on pre-production welding test n. imalat öncesi kaynak deneyini esas alan vasıflandırma
pre-production welding test n. imalat öncesi kaynak deneyi
pre-exhaust n. ön egzoz
pre-split blasting n. ön kesme patlatması
pre-insulated pipe assemblies n. ön yalıtımlı boru montajları
pre lube pump n. ön yağlama pompası
pre-treatment n. ön arıtma
running pre-configure verify n. ön yapılandırma doğrulamasını çalıştırma
pre-chamber n. ön yanma odası
pre-setting n. ön ayar
pre-cooler n. ön soğutucu
pre-production and production castings n. ön imalat ve imalat dökümleri
pre-cooler n. ön-soğutucu
pre-treatment n. ön işlem
pre-index n. ön-dizin
pre-charge n. ön şarj
pre-cleaner housing n. ön temizleyici yuvası
pre-combustion chamber n. ön yanma odası
pre-load n. ön sıkma
pre-read head n. ön-okuma kafası
pre-heating plate n. ön ısıtma plakası
pre-chamber n. ön yanma bölmesi
pre-alarm n. ön alarm
pre-heat coil n. ön ısıtma serpantini
pre-charge n. ön dolum
pre-edit programs n. ön edit programları
pre- mixed type test flame n. ön karışımlı tip deney alevi
pre-planned long term use n. önceden planlanan uzun süreli kullanım
pre-heating time n. ön ısıtma zamanı
pre-edit programs n. ön biçimleme programları
pre-loading n. ön yükleme
pre-pore n. ön delik
pre-cooling n. ön-soğutma
pre-dried test sample n. önkurutmalı deney numunesi
pre-mixed test flame n. ön karışımlı deney alevi
pre-drying n. ön kurutma
pre-crack length n. önçatlak uzunluğu
tensile strength and elongation at break after pre-conditioning n. ön şartlandırmadan sonra kopma anındaki uzama ve çekme mukavemeti
pre stress n. ön gerilme
pre-treatment n. önişlem
pre-cracked specimens n. önceden çatlatılmış numuneler
pre-combustion n. ön yanma
pre-cleaner n. ön temizleyici
pre-recorded optical reflective video-disk system n. önceden kayıtlı optik yansıtıcılı videodisk sistemi

Meanings of "pre" with other terms in English Turkish Dictionary : 23 result(s)

Turkish English
General
pre-kosluk precociousness n.
pre-kosluk precocity n.
pre-kognisyon pre-cognition n.
pre-kognisyon providence n.
pre-columbian sanatı pre-columbian art n.
edebiyatta pre-raphaelitism pre-raphaelitism in literature n.
pre-kapitalist toplum üyesi precapitalist n.
Trade/Economic
pre finansman pre-financing n.
Medical
pre-eklampsi preeclampsia n.
pre-ejeksiyon fazı preejection phase n.
pre-aksitasyon yaratmak pre-excite v.
Anatomy
pre-aortik preaortic adj.
Psychology
pre- pre- pref.
Pathology
orta pre-eklampsi moderate pre-eclampsia n.
pre-eklampsi pre-eclampsia n.
şiddetli pre-eklampsi severe pre-eclampsia n.
Chemistry
pre-polimer pre-polymer n.
pre-polimer prepolymer n.
Biology
pre-embriyonik dönem pre-embryo n.
Social Sciences
pre-kolonyal precolonial adj.
pre-kolonyal pre-colonial adj.
Art
pre rafaelist pre-raphaelite n.
pre-rafaelit pre-raphaelite n.