History

pressed

Meanings of "pressed" in Turkish English Dictionary : 16 result(s)

	Category	English	Turkish
General
1	General	pressed adj.	sıkıştırılmış
2	General	pressed adj.	preste sıkıştırılmış
3	General	pressed adj.	basılı
4	General	pressed adj.	sıkışık
5	General	pressed adj.	basılmış
6	General	pressed adj.	zamana sıkışmış
7	General	pressed adj.	paraya sıkışmış
8	General	pressed adj.	ütü ile bastırılmış
9	General	pressed adj.	basınç altında olan
10	General	pressed adj.	yoksunluk çeken
Technical
11	Technical	pressed adj.	baskılanmış
12	Technical	pressed adj.	preslenmiş
13	Technical	pressed adj.	prese
14	Technical	pressed adj.	sıkıştırılmış
Food Engineering
15	Food Engineering	pressed adj.	şekillendirilmiş (yiyecek)
16	Food Engineering	pressed adj.	presle suyu alınmış (yiyecek)

Meanings of "pressed" with other terms in English Turkish Dictionary : 140 result(s)

	Category	English	Turkish
General
1	General	pressed steel n.	prese çelik
2	General	pressed glass n.	kalıplanmış cam
3	General	pressed glass n.	prese cam
4	General	pressed flower n.	preslenmiş çiçek
5	General	be pressed for time v.	zamanı dar olmak
6	General	be pressed v.	sıkışık olmak
7	General	pressed for time v.	dara gelmek
8	General	be pressed v.	sıkılmak
9	General	be pressed v.	sıkışık bir durumda olmak
10	General	be pressed for v.	sıkışmak
11	General	be pressed for time v.	dara gelmek
12	General	be pressed v.	basılmak
13	General	be closely pressed together v.	sıkışmak
14	General	be pressed for something v.	sıkışık olmak
15	General	be pressed up to the point of action v.	harekete geçmek zorunda bırakılmak
16	General	be pressed up to the point of action v.	harekete geçmeye mecbur kalacak şekilde baskı altında kalmak
17	General	hot-pressed adj.	sıcak preslenmiş
18	General	hard-pressed adj.	ağır saldırıya maruz bırakılan
19	General	hard-pressed adj.	yakından takip edilen
20	General	hard-pressed adj.	paraya sıkışık
21	General	hard-pressed adj.	eli darda
22	General	hard-pressed adj.	baskı altında
23	General	hard-pressed adj.	zor durumda
24	General	hard-pressed adj.	stres altında
Idioms
25	Idioms	become pressed for cash v.	darboğaza girmek
26	Idioms	get pressed for money v.	darda olmak
27	Idioms	get pressed for money v.	darboğaza girmek
28	Idioms	get pressed for cash v.	darda olmak
29	Idioms	be pressed for money v.	darboğaza girmek
30	Idioms	be pressed for money v.	darda olmak
31	Idioms	be pressed for cash v.	darboğaza girmek
32	Idioms	get pressed for cash v.	darboğaza girmek
33	Idioms	be pressed for cash v.	darda olmak
34	Idioms	become pressed for money v.	darboğaza girmek
35	Idioms	become pressed for cash v.	paraya sıkışmak
36	Idioms	be pressed for money v.	paraya sıkışmak
37	Idioms	become pressed for money v.	paraya sıkışmak
38	Idioms	get pressed for money v.	paraya sıkışmak
39	Idioms	be pressed for cash v.	paraya sıkışmak
40	Idioms	get pressed for cash v.	paraya sıkışmak
41	Idioms	be pressed for time v.	zamana sıkışmak
42	Idioms	become pressed for cash v.	(maddi olarak) dara düşmek
43	Idioms	get pressed for time v.	zamana sıkışmak
44	Idioms	be pressed for time v.	zamanı daralmak
45	Idioms	get pressed for money v.	(maddi olarak) dara düşmek
46	Idioms	be pressed for cash v.	(maddi olarak) dara düşmek
47	Idioms	get pressed for cash v.	(maddi olarak) dara düşmek
48	Idioms	be pressed for money v.	(maddi olarak) dara düşmek
49	Idioms	become pressed for money v.	(maddi olarak) dara düşmek
50	Idioms	get pressed for time v.	zamanı daralmak
51	Idioms	be pressed for space v.	yeri olmamak
52	Idioms	be pressed for space v.	yeri kalmamak
53	Idioms	be pressed for space v.	yeri çok sıkışık olmak
54	Idioms	be pressed for space v.	çok az yeri olmak/kalmak
55	Idioms	be pressed/pushed for money, space, time v.	yeri, parası, zamanı olmamak/kalmamak
56	Idioms	be pressed/pushed for money, space, time v.	çok az yeri, parası, zamanı kalmak
57	Idioms	be pressed/pushed for money, space, time v.	yere, paraya, zamana sıkışmak
58	Idioms	be pressed/pushed for money, space, time v.	yere, paraya, zamana sıkışık olmak
59	Idioms	be pressed/pushed for money, space, time v.	yeri, parası, zamanı dar olmak
60	Idioms	be pressed/pushed for money, space, time v.	parası, yeri, zamanı az olmak
61	Idioms	be hard-pressed v.	baskı altında olmak
62	Idioms	be hard-pressed v.	eli darda olmak
63	Idioms	be hard-pressed v.	paraya sıkışık olmak
64	Idioms	be hard-pressed v.	zor durumda olmak
65	Idioms	be hard-pressed v.	darda olmak
66	Idioms	be hard-pressed v.	(bir şeyi yapmakta) zorlanmak
67	Idioms	hard-pressed adj.	baskı altında olan
68	Idioms	hard-pressed adj.	bunalmış halde
69	Idioms	hard-pressed adj.	baskı altında
70	Idioms	hard-pressed adj.	güç bela olan
71	Idioms	hard-pressed adj.	eli darda
72	Idioms	pressed for cash adj.	paraya sıkışmış
73	Idioms	pressed for money adj.	paraya sıkışmış
74	Idioms	hard-pressed adj.	stresli
75	Idioms	hard-pressed adj.	sıkışık
76	Idioms	hard-pressed adj.	(bir şey için) zorlanan
77	Idioms	hard-pressed adj.	üzüntülü
78	Idioms	hard-pressed adj.	(bir şeyi yapmakta) zorlanan
79	Idioms	hard-pressed adj.	aşırı sorumluluk yüklenmiş
80	Idioms	hard pressed (to do something) adj.	(bir şey yapmakta) zorlanan
81	Idioms	hard pressed (to do something) adj.	(bir şey yapmakta) zorluk çeken
82	Idioms	hard pressed (to do something) adj.	(bir şey yapmak için) akla karayı seçen
83	Idioms	hard pressed (to do something) adj.	(bir şey yapmak için) canını dişine takan
84	Idioms	hard pressed to do something adj.	bir şey yapmakta zorlanan
85	Idioms	hard pressed to do something adj.	bir şey yapmakta zorluk çeken
86	Idioms	hard pressed to do something adj.	bir şey yapmak için akla karayı seçen
87	Idioms	hard pressed to do something adj.	bir şeyi zar zor/zorlukla yapan
88	Idioms	hard-pressed to (do something) adj.	(bir şey yapması) için baskı altında
89	Idioms	hard-pressed to (do something) adj.	(bir şey yapması) için aşırı üstüne gidilmiş
90	Idioms	hard-pressed to (do something) adj.	(bir şey yapması) için sıkıştırılmış
Technical
91	Technical	pressed glass n.	baskılı cam
92	Technical	pressed brick n.	basma tuğla
93	Technical	pressed powder n.	baskılanmış toz
94	Technical	pressed ware n.	baskılı cam eşya
95	Technical	wet pressed process n.	ıslak kalıplama yöntemi
96	Technical	pressed brick n.	kalıp tuğlası
97	Technical	folded and pressed joints n.	katlanmış ve baskılanmış ekleme yerleri
98	Technical	dry-pressed brick n.	kuru kalıplanmış tuğla
99	Technical	dry-pressed process n.	kuru kalıplama süreci
100	Technical	precom pressed layer n.	önceden sıkıştırılmış tabaka
101	Technical	pressed bolt n.	preslenmiş civata
102	Technical	pressed steel n.	preslenmiş çelik
103	Technical	pressed steel n.	prese çelik
104	Technical	pressed powder n.	preslenmiş toz
105	Technical	cold pressed metal products n.	soğuk basma metal ürünler
106	Technical	cold pressed n.	soğuk basma
107	Technical	hot isostatically pressed reaction-bondedsilicon nitride n.	sıcak dengeli basılmış tepkimeyle bağlanmış silis nitrür
108	Technical	hot isostatically pressed silicon nitride n.	sıcak dengeli basılmış silis nitrür
109	Technical	hot-pressed diffusion bonding n.	sıcak baskılı yayınma bağlaması (karmalar)
110	Technical	hot-pressed silicon nitride n.	sıcak baskılı silis nitrür
111	Technical	pressed density n.	sıkışmış yoğunluk
112	Technical	hot-pressed silicon carbide n.	sıcak baskılı silis karbür
113	Technical	flat pressed particle board n.	yatık yongalı levha
114	Technical	pressed density n.	yaş yoğunluk
115	Technical	well-pressed adj.	iyi preslenmiş
116	Technical	mould-pressed adj.	kalıp preste biçimlendirilmiş
117	Technical	mould pressed adj.	kalıp preste biçimlendirilmiş
118	Technical	cold pressed adj.	soğuk preslenmiş
119	Technical	cold pressed adj.	soğuk basılmış
120	Technical	hot-pressed adj.	sıcak preslenmiş
121	Technical	hot-pressed adj.	sıcak baskılanmış
122	Technical	dust-pressed adj.	toz halinde preslenmiş
123	Technical	flat pressed adj.	yatık yongalı
Construction
124	Construction	dry-pressed brick n.	kuru sıkıştırılmış tuğla
125	Construction	pressed brick n.	makine tuğlası
126	Construction	pressed brick n.	prese tuğla
127	Construction	dust-pressed ceramic tile n.	toz halinde preslenmiş seramik karo
128	Construction	dust-pressed adj.	toz halinde preslenmiş
Lighting
129	Lighting	pressed glass lamp n.	optik düzenli lamba
Automotive
130	Automotive	pressed panel n.	preslenmiş panel
131	Automotive	pressed sheet metal n.	preslenmiş sac metal
Food Engineering
132	Food Engineering	cold-pressed adj.	soğuk sıkım
Gastronomy
133	Gastronomy	pressed caviar made of mullet roe n.	botarya
134	Gastronomy	pressed caviar n.	sıkıştırılmış havyar
Agriculture
135	Agriculture	residue of pressed grapes n.	cibre
Breeding
136	Breeding	pressed pulp n.	pres edilmiş küspe
137	Breeding	pressed pulp n.	sıkıştırılmış küspe
Apiculture
138	Apiculture	pressed honey n.	preslenmiş bal
139	Apiculture	pressed honey n.	pres balı
Tobacco
140	Tobacco	pressed bales n.	tonga dengi