sayılır - Turkish English Dictionary
History

sayılır



Meanings of "sayılır" in English Turkish Dictionary : 9 result(s)

Turkish English
General
sayılır numerable adj.
Phrases
sayılır not far off expr.
sayılır not far off expr.
sayılır not far out expr.
sayılır not far wrong expr.
Colloquial
sayılır kinda expr.
Speaking
sayılır kind of expr.
sayılır sort of expr.
Technical
sayılır considered expr.

Meanings of "sayılır" with other terms in English Turkish Dictionary : 116 result(s)

Turkish English
Common Usage
hatırı sayılır derecede considerable adj.
General
hatrı sayılır miktarda respectable amount n.
hatırı sayılır yetenek considerable talent n.
kayda değer/hatırı sayılır/önemli gelişme considerable development n.
hatırı sayılır sayıda insan considerable number of people n.
hatırı sayılır miktar thrave n.
hatırı sayılır miktar troop n.
hatırı sayılır uzaklık arm's end n.
hatırı sayılır miktar considerable n.
hatırı sayılır bir bağış almak receive a generous bequest v.
hatırı sayılır respectable adj.
hatırı sayılır respected adj.
hatırı sayılır (bir miktar) tidy adj.
hatırı sayılır reputable adj.
ölmüş sayılır as good as dead adj.
tenezzül sayılır infra dig adj.
hatırı sayılır remarkable adj.
hatırı sayılır bodacious adj.
hatırı sayılır sayıda a good number of adj.
hatırı sayılır considerable adj.
hatırı sayılır princely adj.
hatırı sayılır esteemed adj.
hatırı sayılır ölçüde considerable adj.
hatırı sayılır miktarda a considerable amount of adj.
hatırı sayılır oranda a considerable amount of adj.
hatırı sayılır bir bölümü a considerable part of adj.
hatrı sayılır miktarda a remarkable amount of adj.
hatrı sayılır miktarda a considerable amount of adj.
hatırı sayılır substantial adj.
hatırı sayılır sayıda considerable number of adj.
hatırı sayılır oranda yapılma ihtimali olan makable adj.
hatırı sayılır oranda yapılma ihtimali olan makeable adj.
hatırı sayılır derecede zengin big adj.
hatırı sayılır bodacious adj.
hatırı sayılır bonny [dialect] [scotland] adj.
hatırı sayılır honest adj.
hatırı sayılır derecede right smart [dialect] adj.
hatırı sayılır (miktar) gay [scotland] adj.
hatırı sayılır sensible adj.
hatırı sayılır pretty adj.
hatırı sayılır derecede smart adj.
katı sayılır strictish adj.
sert sayılır strictish adj.
hatırı sayılır significant adj.
kemikli sayılır halde angularly adv.
hatırı sayılır bir süre boyunca much adv.
hatırı sayılır ölçüde right smart [dialect] adv.
hatırı sayılır miktarda wheen pron.
Phrases
kabul edilmiş sayılır considered as adopted expr.
yaptım sayılır yaptım demek değildir almost doesn't count expr.
büyük, az, hatırı sayılır ölçüde to good, little, etc. effect expr.
doğru sayılır not far off expr.
doğru sayılır not far off expr.
doğru sayılır not far out expr.
doğru sayılır not far wrong expr.
bitti sayılır (as) good as finished expr.
tamam sayılır (as) good as finished expr.
hatırı sayılır derecede a bit of a/an expr.
Proverb
basiret cesaretten sayılır discretion is the better part of valour
basiret cesaretten sayılır discretion is the better part of valor
olanın tümünü söylemeyen yalan söylemiş sayılır bazen half the truth is often a whole lie
Colloquial
bir şeyin en hatırı sayılır olanı honey of a something n.
hatırı sayılır heavyweight adj.
iyi sayılır o.k.'ish adj.
iyi sayılır okayish adj.
hatırı sayılır miktarda healthy adj.
akşam yemeği hazır sayılır dinner's almost ready expr.
kötü sayılır it's kind of a bummer expr.
hatırı sayılır some kind of expr.
gitti sayılır be as good as gone expr.
ölmüş sayılır be as good as gone expr.
bir şey sayılır sort of something expr.
bir şey sayılır kind of something expr.
bir şey sayılır sort of something expr.
bir şey sayılır kind of something expr.
geldi/geldim sayılır be right there expr.
aynısı sayılır same same, but different [thailand] expr.
Idioms
hatırı sayılır bir servet a small fortune n.
hatırı sayılır bir şey no mean something n.
hatırı sayılır kişi pillar of the community n.
küçük/hatırı sayılır bir servete mal olmak cost a small fortune v.
(bir yerde/bir şeyde) hatırı sayılır olmak have a good name (somewhere or in something) v.
bitmiş sayılır good as done adj.
hatırı sayılır derecede a sight [southern us] adv.
hatırı sayılır derecede a (damn) sight more (something) adv.
bitti sayılır that will do it expr.
bitti sayılır that should do it expr.
bitti sayılır that should do expr.
bitti sayılır that will do expr.
hepsi bu kadar sayılır that's about all expr.
bitmiş sayılır as good as done expr.
sükut ikrardan sayılır silence gives consent expr.
gruptaki birine edilmiş bir hakaret, gruptaki herkese edilmiş demektir/sayılır an insult to one is an insult to all expr.
bir kişiye edilmiş bir hakaret herkese edilmiş sayılır an insult to one is an insult to all expr.
Speaking
bir süre orada yaşadım sayılır i kind of lived there for a while expr.
bir insan hangi yaşta ise yaşlı sayılır? at what age do you consider someone old? expr.
burayı sevdim sayılır I kind of like it here expr.
benim kahramanım sayılır he's kind of my hero expr.
burası insanın kendi evi sayılır it's a home from home expr.
bitti sayılır it's all but done expr.
bir insan kaç yaşında yaşlı sayılır? at what age do you consider someone old? expr.
geldim sayılır iki dakika sonra oradayım I'm almost there I'll be two minutes expr.
iyi sayılır that's good going expr.
kamp sayılır mı? does a camp count? expr.
önemli sayılır it's kind of important expr.
oldu bitti sayılır it's as good as settled expr.
öyle sayılır something like that expr.
tuhaf sayılır it's kind of weird expr.
yapıldı bitti sayılır it's all but done expr.
Trade/Economic
hatırı sayılır büyüme substantial growth n.
Politics
ruhsat geçersiz sayılır the licence shall be deemed void n.
History
hatırı sayılır ölçüde zenginliğe sahip olan nabobların yaşam tarzı nabobism n.
Slang
hatırı sayılır miktar neddy n.
hatırı sayılır biri/bir şey pisser n.
Modern Slang
ölmüş sayılır agad (as good as dead) adj.
iyi sayılır alright I guess exclam.