set-to - Turkish English Dictionary
History

set-to

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Meanings of "set-to" in Turkish English Dictionary : 5 result(s)

English Turkish
General
set-to n. ağız kavgası
set-to n. kavga
set-to n. tartışma
set-to n. dövüşme
set-to n. çarpışma

Meanings of "set-to" with other terms in English Turkish Dictionary : 93 result(s)

English Turkish
General
set to music v. bestelemek
set to work v. işe girişmek
set to work v. çalıştırmak
set to v. uğraşmak
set to v. koyulmak
set to work v. işe koyulmak
set to v. başlamak
set to v. kavga etmek
set to v. tartışmak
be set to a task v. göreve getirilmek
have a set-to v. kavga etmek
have a set-to v. tartışmak
be set to zero v. sıfırlanmak
set to zero v. sıfırlamak
be all set to tell something v. kendini bir şey söylemeye hazırlamak
set to take effect v. yürürlüğe girmek
set to sale v. satışa çıkarmak
set to sale v. satışa koymak
set to sale v. ticaretini yapmak
Phrasals
set to v. gürültü yapmak
set to v. gürültü çıkarmak
set to v. (halat, ip) germek
set to v. (enstrüman telini) sıkıştırarak perdesini artırmak
set to v. en yüksek sese geçirmek
set to v. sıkıştırmak
set to v. sabitlemek
set to v. yerine oturtmak
set to v. gururlandırmak
set to v. koltuklarını kabartmak
set to v. (trenin kolayca geçebilmesi için) yolu açmak
set to v. (trenin kolayca geçebilmesi için) yolu temizlemek
set to v. (iskambilde oynadığı eline) kazandırmak
set to v. (bitki) adapte olmak
set to v. (bitki) farklı çevre koşullarını benimsemek
set to [obsolete] v. (satış veya müzayede için) sunmak
set to [obsolete] v. satışa sunmak
set to [obsolete] v. açık artırmaya sunmak
set to [obsolete] v. (parlaklığını) artırmak
Colloquial
set to rights v. yoluna koymak
set to rights v. düzeltmek
set to rights v. derleyip toplamak
set to rights v. eski/normal haline getirmek
set to work (doing something) v. (bir şey yapmaya) girişmek
set to work (doing something) v. (bir şey yapmaya) koyulmak
set to work (doing something) v. (bir şey yapmaya) başlamak
set to work (doing something) v. (bir şey üzerinde) çalışmaya başlamak/girişmek
set to work on (someone) v. (birine) bir şey yapmaya başlamak
set to do adj. yapmaya hazır
set to do adj. yapmak üzere
Idioms
look (all) set (to do something) v. olacak/yapacak gibi görünmek
look (all) set (to do something) v. olmaya/yapmaya (tamamen/tümüyle/hepsi) hazır/aday olmak
look (all) set (to do something) v. olmak/yapmak üzere olmak
be(all) set (to do something) v. olacak/yapacak gibi görünmek
be(all) set (to do something) v. olmaya/yapmaya (tamamen/tümüyle/hepsi) hazır/aday olmak
be(all) set (to do something) v. olmak/yapmak üzere olmak
be all set (to do something) v. bir şeyi yapmaya tam olarak hazır olmak
get all set (to do something) v. bir şeyi yapmaya tam olarak hazır olmak
look (all) set (to do something) v. (bir şey yapmaya) hazır olmak
look (all) set (to do something) v. (bir şey yapmak) üzere olmak
look (all) set (to do something) v. (bir şey olacak) gibi görünmek
be set to rights v. düzenlenmek
be set to rights v. eski haline getirilmek
be set to rights v. yoluna koyulmak
be set to rights v. düzeltilmek
set to work (on something) v. (bir şey) üzerinde çalışmaya başlamak
go/set to work v. işe girişmek
go/set to work v. işe koyulmak
go/set to work v. çalıştırmak
go/set to work v. bir işe dört elle sarılmak
go/set to work v. sıkı çalışmak
set to work (on someone or something) v. (biri/bir şey üzerinde) çalışmaya başlamak
set to work (on someone or something) v. (biriyle/bir şeyle) uğraşmaya başlamak
set to work (on someone or something) v. (biri/bir şey üzerinde) işe koyulmak
go/set to work (on something) v. (bir şey üzerinde) çalışmaya başlamak
go/set to work (on something) v. (bir şeyle) uğraşmaya başlamak
go/set to work (on something) v. (bir şey üzerinde) işe koyulmak
have a set-to (with someone) v. (biriyle) kavga etmek
have a set-to (with someone) v. (biriyle) tartışmak
have a set-to (with someone or something) v. (biriyle/bir şeyle) kavga etmek
have a set-to (with someone or something) v. (biriyle/bir şeyle) tartışmak
all set to go expr. hazır
all set to go expr. hazırlanmış
Trade/Economic
set to work v. işi eline almak
Technical
set to v. e’ duruma ayarlamak
Computer
object reference not set to an instance of an object expr. nesne başvurusu bir nesnenin örneğine ayarlanmadı
select disk set to create expr. yaratılacak disket kümesini seçin
set to default expr. varsayılan olarak ayarla
set to defaults expr. varsayılanlara ayarla
Television
set-to-box n. etkileşimli dijital uydu alıcı
Archaic
set to v. kenara ayırmak
set to v. kenara atmak
set to v. saklamak
set to v. bir kenarda tutmak