sorunsuz - Turkish English Dictionary
History

sorunsuz



Meanings of "sorunsuz" in English Turkish Dictionary : 16 result(s)

Turkish English
General
sorunsuz free of problems adj.
sorunsuz issueless adj.
sorunsuz smooth adj.
sorunsuz unproblematic adj.
sorunsuz hassle-free adj.
sorunsuz trouble-free adj.
sorunsuz fail-safe adj.
sorunsuz even adv.
Colloquial
sorunsuz tickety-boo [brit] adj.
sorunsuz tickettyboo [obsolete] adv.
sorunsuz without any fuss expr.
Idioms
sorunsuz in good shape expr.
Archaic
sorunsuz thoughtless adj.
sorunsuz fair adj.
Slang
sorunsuz no muss no fuss expr.
British Slang
sorunsuz tickety-boo n.

Meanings of "sorunsuz" with other terms in English Turkish Dictionary : 69 result(s)

Turkish English
General
sorunsuz kullanım trouble-free use n.
sorunsuz/düzgün işlem smooth operation n.
sorunsuz atlatmak pass without creating a problem v.
sorunsuz atlatmak blow over v.
sorunsuz çalışmak function properly v.
sorunsuz gitmek go smoothly v.
kaymadan sorunsuz bir şekilde dönüş yapmak (kayak vs) carve v.
sorunsuz çalışan smooth-running adj.
sorunsuz ilerleyen surefooted adj.
sorunsuz bir şekilde with no problems adv.
sorunsuz bir şekilde smoothly adv.
sorunsuz bir şekilde seamlessly adv.
sorunsuz bir şekilde uneventfully adv.
doğru ve sorunsuz bir şekilde cleanlily adv.
Phrasals
(biriyle/bir şeyle) sorunsuz bir arada olabilmek fall in with (someone or something) v.
incelemeyi/denetlemeyi (sorunsuz) geçmek hold up to (something) v.
Phrases
sorunsuz bir şekilde without any problem expr.
Colloquial
sorunsuz çalışıyor wai (works/working as intended) expr.
Idioms
verimli ve sorunsuz çalışan kimse veya şey a well-oiled machine n.
işlerin sorunsuz ilerlemesi clear sailing n.
işlerin sorunsuz ilerlemesi smooth sailing n.
rahat ve sorunsuz iş plain sailing n.
rahat ve sorunsuz iş smooth sailing n.
olduğundan daha iyi, düzgün ve sorunsuz gösterilen hesap padded account n.
olan bitenin net/sorunsuz bir şekilde izlenebildiği konum a ringside seat n.
olan bitenin net/sorunsuz bir şekilde izlenebildiği konum a ringside view n.
sorunsuz iş a walk in the park n.
ilk/erken ve sorunsuz dönemler a honeymoon period n.
ilk/erken ve sorunsuz dönemler the honeymoon period n.
(bir şeye) giden en rahat/kolay/sorunsuz yol royal road (to something) n.
-in rahat/kolay/sorunsuz yolu royal road to n.
düzgün ve sorunsuz çalışmak be up and running v.
sorunsuz/düzgün çalışmak purr like a kitten v.
sorunsuz/düzgün çalışmak purr like a cat v.
sorunsuz devam etmek be in full flow v.
sorunsuz çalışmak go like a rocket v.
sorunsuz devam etmek be in full spate v.
sorunsuz/tıkır tıkır/teklemeden çalışmak purr like a cat v.
sorunsuz/tıkır tıkır/teklemeden çalışmak purr like a kitten v.
sorunsuz çalışmak run on all cylinders v.
hesapları olduğundan daha iyi, düzgün ve sorunsuz göstermek pad the accounts v.
hesapları olduğundan daha iyi, düzgün ve sorunsuz göstermek pad one's accounts v.
sorunsuz olmak be all roses v.
sorunsuz olmak be a bed of roses v.
sorunsuz devam etmek be in full swing v.
rahat ve sorunsuz gitmek be plain sailing v.
rahat ve sorunsuz gitmek be (all) plain sailing v.
rahat ve sorunsuz gitmek be clear sailing v.
titiz bir incelemeden sorunsuz geçmek have clean bill of health v.
titiz bir incelemeden sorunsuz geçmek be given a clean bill of health v.
olan biteni net/sorunsuz bir şekilde izleyebilmek have a ringside seat v.
olan biteni net/sorunsuz bir şekilde izleyebilmek have a ringside view v.
sorunsuz çalışmak hit on all cylinders v.
sorunsuz şekilde on wheels expr.
sorunsuz çalışan up and running expr.
Technical
sorunsuz işlem/operasyon trouble-free operation n.
sorunsuz çalışmak run properly v.
sorunsuz çalışmak run problem-free v.
sorunsuz çalışmak operate trouble-free v.
sorunsuz çalışmak operate problem-free v.
sorunsuz çalışmak run trouble-free v.
elektriği sorunsuz iletmek superconduct v.
Medical
sorunsuz bir postoperatif dönem an uneventful postoperative period n.
sorunsuz doğum smooth delivery n.
sorunsuz seyreden uneventful adj.
Archaic
sorunsuz ilerleyiş slide n.
sorunsuz bir şekilde thoughtlessly adv.
Slang
sorunsuz işleyen well-oiled adj.
sorunsuz gitme/devam etme perking (percolating) abrev.