splinter - Turkish English Dictionary

splinter

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Meanings of "splinter" in Turkish English Dictionary : 41 result(s)

English Turkish
Common Usage
splinter n. kıymık
But in some cases, yes, a splinter can cause health problems that can kill you.
Ancak bazı durumlarda, evet, bir kıymık sizi öldürebilecek sağlık sorunlarına neden olabilir.

More Sentences
splinter v. paramparça etmek
General
splinter v. ufak gruplara bölünmek
Countries splinter into the global economy and regional trading, blocking growth.
Ülkeler küresel ekonomi ve bölgesel ticarette ufak gruplara bölünerek büyümeyi engelliyor.

More Sentences
splinter v. parçalanmak
Walnut is a type of wood that splinters faster than any other wood.
Ceviz, diğer tüm ahşaplardan daha hızlı parçalanan bir ahşap türüdür.

More Sentences
Technical
splinter n. ince cam kırığı
Splinters of glass scattered everywhere just as she dropped the glass.
Bardağı düşürdüğü anda ince cam kırıkları etrafa saçıldı.

More Sentences
General
splinter n. yonga
splinter n. bütünden kopan parça
splinter n. kalabalıktan ayrılan ufak grup
splinter n. muhalif grup
splinter n. karşıt görüşlü grup
splinter n. lata
splinter n. çıta
splinter n. çit kazığı
splinter n. çit kazığı
splinter n. önemsiz nesne
splinter n. kıymetsiz şey
splinter n. çer çöp
splinter n. ıvır zıvır
splinter v. yarmak (uzun)
splinter v. dağılmak
splinter v. parçalamak
splinter v. küçük parçalara ayırmak
splinter v. paramparça olmak
splinter v. ufak gruplara bölmek
splinter v. ayrılmak
splinter v. kopmak
splinter v. ilişiğini kesmek
splinter v. çekilmek
splinter adj. arabozucu
splinter adj. ihtilaf yaratan
splinter adj. muhalif gruba ait
splinter adj. muhalif grup ile ilgili
splinter adj. muhalif düşünen
splinter adj. (grup) muhalif
splinter adj. muhalif grupça onaylanan
splinter adj. muhalif grupça onaylanan
splinter adj. ayrılıkçı gruba ait
splinter adj. ayrılıkçı grup ile ilgili
splinter adj. ayrılıkçı grubun işi olan
splinter adj. (grup) ayrılıkçı
Medical
splinter n. eskuil

Meanings of "splinter" with other terms in English Turkish Dictionary : 38 result(s)

English Turkish
General
master splinter n. splinter usta
splinter group n. düşünce farklılığı nedeniyle ana gruptan ayrılan grup
splinter bar [uk] n. at ile arabayı birleştiren bağlantı parçası
splinter bar n. (at arabasında) yay destek çubuğu
splinter bar n. helezon yayı
splinter bar [uk] n. (at arabasında) falaka
splinter bar n. (planya tezgahında) ağaç liflerinin ayrılmasını önleyen çubuk
splinter off v. ayrılmak
splinter off v. bölünmek
get a splinter in one's finger v. parmağına kıymık batmak
have a splinter in one's finger v. parmağına kıymık batmak
splinter [obsolete] v. (kırık kemiği) atelle sabitlemek
splinter [obsolete] v. çıtayla desteklemek
splinter [obsolete] v. kazıkla birleştirmek
splinter [obsolete] v. (sabit tutarak) ağrıyı azaltmak
splinter [obsolete] v. (hareketi azaltarak) ağrıyı önlemek
Phrasals
splinter up v. parçalara/gruplara ayrılmak
splinter off (from something) v. (bir şeyden) ayrılmak
splinter off (from something) v. (bir şeyden) bölünmek
splinter up v. parçalara/gruplara bölmek
splinter up v. dağılmak
splinter off (of) (something) v. (bir şeyden) kırılıp ayrılmak
splinter up v. bölünmek
splinter off (from something) v. (bir şeyden) kırılıp ayrılmak
splinter up v. paramparça etmek
splinter up v. parçalara/gruplara ayırmak
splinter up v. dağıtmak
splinter up v. paramparça olmak
splinter up [old-fashioned] v. atelle sarmak/bağlamak
splinter up v. bölmek
splinter up [old-fashioned] v. atelle desteklemek
splinter up v. parçalamak
splinter up v. parçalanmak
splinter up v. parçalara/gruplara bölünmek
Politics
splinter movement n. küskünler hareketi
splinter party n. partiden ayrılanlar tarafından kurulan parti
splinter group n. ayrılıkçı grup
Medical
splinter hemorrhage n. splinter hemoraji