History

steep

Meanings of "steep" in Turkish English Dictionary : 37 result(s)

	Category	English	Turkish
Common Usage
1	Common Usage	steep adj.	dik
2	Common Usage	steep adj.	sarp
General
3	General	steep n.	dik yokuş
4	General	steep n.	uçurum
5	General	steep n.	ıslatma
6	General	steep n.	sarp kayalık
7	General	steep n.	diklik
8	General	steep n.	demlenme
9	General	steep n.	demlendirme
10	General	steep n.	ıslanma
11	General	steep v.	demlenmek (çay)
12	General	steep v.	suda bekletmek
13	General	steep v.	bastırılıp bekletilmek (sıvıya)
14	General	steep v.	doyurmak
15	General	steep v.	demlendirmek
16	General	steep v.	karmak
17	General	steep v.	suya koymak
18	General	steep v.	demlenmek
19	General	steep v.	suda bırakmak
20	General	steep v.	batırmak
21	General	steep v.	(keten) havuzlamak
22	General	steep v.	suya batırmak
23	General	steep v.	ıslatmak
24	General	steep adj.	inanılmaz
25	General	steep adj.	yüksek (fiyat)
26	General	steep adj.	abartılı
27	General	steep adj.	yalçın
28	General	steep adj.	aşırı
29	General	steep adj.	fahiş
Trade/Economic
30	Trade/Economic	steep adj.	aşırı
Technical
31	Technical	steep v.	havuzlamak
32	Technical	steep v.	ıslatmak
33	Technical	steep v.	sıvıda ıslanma işlemine uğramak
34	Technical	steep adj.	dik
35	Technical	steep adj.	sarp
Gastronomy
36	Gastronomy	steep v.	demlemek
Chemistry
37	Chemistry	steep n.	ocak tabanı ve potaların astarlanmasında kullanılan kömür macunu

Meanings of "steep" with other terms in English Turkish Dictionary : 98 result(s)

	Category	English	Turkish
Common Usage
1	Common Usage	steep slope n.	dik yamaç
General
2	General	steep slope n.	dik meyil
3	General	steep slope n.	sarp yamaç
4	General	steep-lands n.	dik ve sarp araziler
5	General	steep and uneven piece of land n.	engebeli arazi parçası
6	General	steep gradient n.	dik meyil
7	General	steep hill n.	dik tepe
8	General	steep incline n.	dik bayır
9	General	steep slope n.	dik bayır
10	General	steep wooded slope n.	dik ağaçlı yamaç
11	General	steep oneself in v.	bir konuda derinleşmek
12	General	become steep v.	diklenmek
13	General	become steep v.	dikleşmek
14	General	steep tea v.	çay demlemek
15	General	become very steep v.	sarplaşmak
16	General	become steep v.	dikelmek
17	General	steep in v.	bastırıp bekletmek (sıvıya)
18	General	become steep v.	bayırlaşmak
19	General	be on a steep learning curve v.	zor olan bir şeyi/şeyleri kısa sürede öğrenmek durumunda kalmak
20	General	very steep adj.	dimdik
21	General	quite steep adj.	oldukça dik
Phrasals
22	Phrasals	steep in v.	-e batmak
23	Phrasals	steep someone in something v.	(birini bir konuda/alanda) eğitmek
Colloquial
24	Colloquial	be rather steep v.	oldukça pahalı olmak
25	Colloquial	be rather steep v.	beklenenden pahalı olmak
26	Colloquial	be rather steep v.	makul bir fiyat olmamak
27	Colloquial	be rather steep v.	uygun bir fiyat olmamak
28	Colloquial	be rather steep v.	kabul edilebilir bir fiyat olmamak
29	Colloquial	be rather steep v.	normal bir fiyat olmamak
30	Colloquial	be rather steep v.	adil olmamak
31	Colloquial	be rather steep v.	haksız olmak
32	Colloquial	be rather steep v.	doğru olmamak
33	Colloquial	be rather steep v.	gerçeği yansıtmamak
34	Colloquial	be rather steep v.	yanlış olmak
35	Colloquial	be rather steep v.	yalan olmak
36	Colloquial	be rather steep v.	saçma olmak
Idioms
37	Idioms	be a bit steep v.	biraz pahalı olmak
38	Idioms	be a bit steep v.	fiyatı biraz yüksek/fazla olmak
39	Idioms	be a bit steep v.	fiyatı biraz fahiş olmak
40	Idioms	be a bit steep v.	fiyatı beklenenden biraz pahalı/yüksek olmak
41	Idioms	be a bit steep v.	pek adil olmamak
42	Idioms	be a bit steep v.	biraz haksız olmak
43	Idioms	be a bit steep v.	biraz yanlış olmak
44	Idioms	be a bit steep v.	biraz mantıksız olmak
45	Idioms	be a bit steep v.	biraz/oldukça pahalı olmak
46	Idioms	be a bit steep v.	fiyatı biraz/oldukça yüksek olmak
47	Idioms	be a bit steep v.	fiyatı biraz/oldukça fahiş olmak
48	Idioms	be a bit steep v.	fiyatı beklenenden biraz/oldukça pahalı olmak
49	Idioms	be a bit steep v.	pek/hiç adil olmamak
50	Idioms	be a bit steep v.	biraz/büyük haksızlık olmak
51	Idioms	be a bit steep v.	biraz/oldukça yanlış olmak
52	Idioms	be a bit steep v.	biraz/oldukça mantıksız olmak
53	Idioms	be rather steep v.	biraz/oldukça pahalı olmak
54	Idioms	be rather steep v.	fiyatı biraz/oldukça yüksek olmak
55	Idioms	be rather steep v.	fiyatı biraz/oldukça fahiş olmak
56	Idioms	be rather steep v.	fiyatı beklenenden biraz/oldukça pahalı olmak
57	Idioms	be rather steep v.	pek/hiç adil olmamak
58	Idioms	be rather steep v.	biraz/büyük haksızlık olmak
59	Idioms	be rather steep v.	biraz/oldukça yanlış olmak
60	Idioms	be rather steep v.	biraz/oldukça mantıksız olmak
61	Idioms	be a bit/rather steep v.	biraz/oldukça pahalı olmak
62	Idioms	be a bit/rather steep v.	makul bir fiyat olmamak
63	Idioms	be a bit/rather steep v.	normal bir fiyat olmamak
64	Idioms	be a bit/rather steep v.	fiyatı biraz/oldukça yüksek olmak
65	Idioms	be a bit/rather steep v.	fiyatı biraz/oldukça fahiş olmak
66	Idioms	be a bit/rather steep v.	pek/hiç adil olmamak
67	Idioms	be a bit/rather steep v.	biraz/büyük haksızlık olmak
68	Idioms	be a bit/rather steep v.	biraz/oldukça yanlış olmak
69	Idioms	be a bit/rather steep v.	pek/hiç kabul edilebilir olmamak
70	Idioms	be a bit/rather steep v.	pek/hiç mantıklı olmamak
71	Idioms	be a bit/rather steep v.	biraz/çok saçma olmak
72	Idioms	little steep adj.	biraz tuzlu/pahalı
73	Idioms	it's a bit steep! expr.	bu biraz fazla oldu!
74	Idioms	that's a bit steep! expr.	bu biraz fazla oldu!
75	Idioms	that's a bit steep expr.	(ama) bu haksızlık!
76	Idioms	it's a bit steep! expr.	(ama) bu haksızlık!
77	Idioms	a little (bit) steep expr.	biraz pahalı
78	Idioms	a little (bit) steep expr.	biraz tuzlu
Trade/Economic
79	Trade/Economic	steep fall n.	ani fiyat düşüşü
80	Trade/Economic	steep demand n.	aşırı talep
81	Trade/Economic	steep price n.	yüksek fiyat
Technical
82	Technical	steep slope n.	dik şev
83	Technical	steep bevel n.	dik pahlama
84	Technical	steep angle n.	dik açı
85	Technical	steep curve n.	dik eğri eğri
Textile
86	Textile	steep twill n.	dik dimi
Construction
87	Construction	steep gradient n.	akıntı hattı
Traffic
88	Traffic	steep hill upwards n.	tehlikeli eğim (çıkış)
89	Traffic	steep hill downwards n.	tehlikeli eğim (iniş)
Medical
90	Medical	steep axis n.	dik aks
Food Engineering
91	Food Engineering	corn steep liquor n.	mısır maserasyon sıvısı
Gastronomy
92	Gastronomy	steam, steep v.	demlemek
Environment
93	Environment	steep slop land n.	sarp yamaçlı arazi
Geography
94	Geography	steep slope n.	dik meyil
95	Geography	moderately steep terrain n.	orta eğimli arazi
96	Geography	steep slope n.	dik meyil
Military
97	Military	steep turn n.	keskin dönüş
Star Wars
98	Star Wars	mochot steep n.	mochot sarpı