steep

Sens de "steep" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 63 résultat(s)

	Catégorie	Anglais	Turc
Common Usage
1	Common Usage	steep adj.	dik
I don't think I can complete such a steep climb. Sanırım ben bu kadar dik bir tırmanışı tamamlayamam. More Sentences
2	Common Usage	steep adj.	sarp
The mountains were treacherous and steep. Dağlar tehlikeli ve sarptı. More Sentences
General
3	General	steep v.	suda bekletmek
Leave the jeans to steep in bleach. Kot pantolonu çamaşır suyunda bekletin. More Sentences
4	General	steep v.	yoğurmak
My alma mater is steeped in tradition. Mezun olduğum okul gelenekle yoğrulmuştur. More Sentences
5	General	steep adj.	aşırı
There is a steep rise in automobile prices. Otomobil fiyatlarında aşırı bir yükselme söz konusu. More Sentences
6	General	steep adj.	yüksek (fiyat)
Business owners are facing very steep taxes. İşletme sahipleri çok yüksek vergilerle karşı karşıya. More Sentences
Technical
7	Technical	steep adj.	dik
There are steep elevations in the southeast. Güneydoğuda dik yükseltiler vardır. More Sentences
8	Technical	steep adj.	sarp
We were climbing up the steep mountain. Sarp bir dağa tırmanıyorduk. More Sentences
General
9	General	steep n.	dik yokuş
10	General	steep n.	uçurum
11	General	steep n.	ıslatma
12	General	steep n.	ıslanma
13	General	steep n.	sarp kayalık
14	General	steep n.	diklik
15	General	steep n.	demlenme
16	General	steep n.	demlendirme
17	General	steep v.	demlenmek (çay)
18	General	steep v.	bastırılıp bekletilmek (sıvıya)
19	General	steep v.	doyurmak
20	General	steep v.	demlendirmek
21	General	steep v.	karmak
22	General	steep v.	suya koymak
23	General	steep v.	demlenmek
24	General	steep v.	batırmak
25	General	steep v.	(keten) havuzlamak
26	General	steep v.	suya batırmak
27	General	steep v.	ıslatmak
28	General	steep v.	suda bırakmak
29	General	steep v.	bezemek
30	General	steep v.	eğimlenmek
31	General	steep v.	aniden eğim yapmak
32	General	steep v.	aniden ilerlemek
33	General	steep v.	birden hareket etmek
34	General	steep v.	eğimli olmak
35	General	steep adj.	fahiş
36	General	steep adj.	inanılmaz
37	General	steep adj.	abartılı
38	General	steep adj.	yalçın
39	General	steep adj.	(deniz) derin
40	General	steep adj.	(deniz) kabarmış
41	General	steep adj.	ıslatan
42	General	steep adj.	sulayan
43	General	steep adv.	dik inerek
44	General	steep adv.	sarp bir eğimle
45	General	steep adv.	abartılı bir şekilde
46	General	steep adv.	inanılması zor biçimde
Colloquial
47	Colloquial	steep adj.	hırs küpü
48	Colloquial	steep adj.	ihtiraslı
49	Colloquial	steep adj.	talepkar
50	Colloquial	steep adj.	müşkülpesent
51	Colloquial	steep adj.	çok şey isteyen
Trade/Economic
52	Trade/Economic	steep adj.	aşırı
Industry
53	Industry	steep v.	(kağıt hamurunu) seyreltilmiş sodyum hidroksit çözeltisinde ıslatmak
Technical
54	Technical	steep n.	(boyama veya temizleme amaçlı) solüsyon
55	Technical	steep n.	(boyama veya temizleme amaçlı) banyo
56	Technical	steep n.	ıslak öğütme tankı
57	Technical	steep n.	besleme tankı
58	Technical	steep v.	havuzlamak
59	Technical	steep v.	ıslatmak
60	Technical	steep v.	sıvıda ıslanma işlemine uğramak
Food Engineering
61	Food Engineering	steep v.	(ıslak öğütme işlemi ile) mısır tanelerini ılık suda ıslatmak
Gastronomy
62	Gastronomy	steep v.	demlemek
Chemistry
63	Chemistry	steep n.	ocak tabanı ve potaların astarlanmasında kullanılan kömür macunu

Sens de "steep" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 113 résultat(s)

	Catégorie	Anglais	Turc
Common Usage
1	Common Usage	steep slope n.	dik yamaç
We climbed the steep slope. Dik yamacı tırmandık. More Sentences
General
2	General	steep slope n.	dik meyil
3	General	steep slope n.	sarp yamaç
4	General	steep-lands n.	dik ve sarp araziler
5	General	steep and uneven piece of land n.	engebeli arazi parçası
6	General	steep gradient n.	dik meyil
7	General	steep hill n.	dik tepe
8	General	steep incline n.	dik bayır
9	General	steep slope n.	dik bayır
10	General	steep wooded slope n.	dik ağaçlı yamaç
11	General	steep oneself in v.	bir konuda derinleşmek
12	General	become steep v.	dikleşmek
13	General	steep tea v.	çay demlemek
14	General	become very steep v.	sarplaşmak
15	General	become steep v.	diklenmek
16	General	become steep v.	dikelmek
17	General	steep in v.	bastırıp bekletmek (sıvıya)
18	General	become steep v.	bayırlaşmak
19	General	be on a steep learning curve v.	zor olan bir şeyi/şeyleri kısa sürede öğrenmek durumunda kalmak
20	General	very steep adj.	dimdik
21	General	quite steep adj.	oldukça dik
22	General	steep-up adj.	dik
23	General	steep-down adj.	derin
24	General	steep-sided adj.	sarp kenarlı
25	General	steep-sided adj.	dik kenarlı
26	General	steep-up adj.	sarp
27	General	steep-down adj.	uçurum gibi
28	General	steep-sided adj.	yüksek kenarlı
29	General	steep-down adj.	sarp
30	General	steep-up adj.	dikey
31	General	steep-up adj.	yüksek
32	General	steep-down adj.	dik
33	General	steep-down adj.	dik yokuşlu
34	General	steep-up adj.	yalçın
35	General	steep-down adj.	yalçın
Phrasals
36	Phrasals	steep in v.	-e batmak
37	Phrasals	steep someone in something v.	(birini bir konuda/alanda) eğitmek
Colloquial
38	Colloquial	be rather steep v.	yalan olmak
39	Colloquial	be rather steep v.	beklenenden pahalı olmak
40	Colloquial	be rather steep v.	kabul edilebilir bir fiyat olmamak
41	Colloquial	be rather steep v.	normal bir fiyat olmamak
42	Colloquial	be rather steep v.	adil olmamak
43	Colloquial	be rather steep v.	haksız olmak
44	Colloquial	be rather steep v.	makul bir fiyat olmamak
45	Colloquial	be rather steep v.	saçma olmak
46	Colloquial	be rather steep v.	yanlış olmak
47	Colloquial	be rather steep v.	gerçeği yansıtmamak
48	Colloquial	be rather steep v.	doğru olmamak
49	Colloquial	be rather steep v.	uygun bir fiyat olmamak
50	Colloquial	be rather steep v.	oldukça pahalı olmak
51	Colloquial	steep [uk] adj.	(beyan) abartılı
Idioms
52	Idioms	be a bit steep v.	pek adil olmamak
53	Idioms	be a bit steep v.	fiyatı biraz/oldukça fahiş olmak
54	Idioms	be a bit steep v.	biraz/oldukça pahalı olmak
55	Idioms	be rather steep v.	fiyatı biraz/oldukça fahiş olmak
56	Idioms	be rather steep v.	fiyatı biraz/oldukça yüksek olmak
57	Idioms	be rather steep v.	biraz/oldukça mantıksız olmak
58	Idioms	be rather steep v.	biraz/oldukça yanlış olmak
59	Idioms	be a bit steep v.	biraz yanlış olmak
60	Idioms	be rather steep v.	biraz/oldukça pahalı olmak
61	Idioms	be a bit steep v.	biraz/oldukça yanlış olmak
62	Idioms	be a bit steep v.	pek/hiç adil olmamak
63	Idioms	be a bit steep v.	biraz/oldukça mantıksız olmak
64	Idioms	be a bit steep v.	biraz/büyük haksızlık olmak
65	Idioms	be rather steep v.	biraz/büyük haksızlık olmak
66	Idioms	be a bit steep v.	biraz haksız olmak
67	Idioms	be a bit steep v.	fiyatı biraz/oldukça yüksek olmak
68	Idioms	be a bit steep v.	fiyatı biraz yüksek/fazla olmak
69	Idioms	be a bit steep v.	fiyatı beklenenden biraz pahalı/yüksek olmak
70	Idioms	be a bit steep v.	biraz pahalı olmak
71	Idioms	be a bit steep v.	fiyatı biraz fahiş olmak
72	Idioms	be a bit steep v.	biraz mantıksız olmak
73	Idioms	be a bit steep v.	fiyatı beklenenden biraz/oldukça pahalı olmak
74	Idioms	be rather steep v.	pek/hiç adil olmamak
75	Idioms	be rather steep v.	fiyatı beklenenden biraz/oldukça pahalı olmak
76	Idioms	be a bit/rather steep v.	biraz/büyük haksızlık olmak
77	Idioms	be a bit/rather steep v.	makul bir fiyat olmamak
78	Idioms	be a bit/rather steep v.	biraz/oldukça pahalı olmak
79	Idioms	be a bit/rather steep v.	fiyatı biraz/oldukça fahiş olmak
80	Idioms	be a bit/rather steep v.	biraz/oldukça yanlış olmak
81	Idioms	be a bit/rather steep v.	pek/hiç mantıklı olmamak
82	Idioms	be a bit/rather steep v.	pek/hiç kabul edilebilir olmamak
83	Idioms	be a bit/rather steep v.	fiyatı biraz/oldukça yüksek olmak
84	Idioms	be a bit/rather steep v.	normal bir fiyat olmamak
85	Idioms	be a bit/rather steep v.	biraz/çok saçma olmak
86	Idioms	be a bit/rather steep v.	pek/hiç adil olmamak
87	Idioms	little steep adj.	biraz tuzlu/pahalı
88	Idioms	that's a bit steep expr.	(ama) bu haksızlık!
89	Idioms	it's a bit steep! expr.	(ama) bu haksızlık!
90	Idioms	it's a bit steep! expr.	bu biraz fazla oldu!
91	Idioms	that's a bit steep! expr.	bu biraz fazla oldu!
92	Idioms	a little (bit) steep expr.	biraz pahalı
93	Idioms	a little (bit) steep expr.	biraz tuzlu
Trade/Economic
94	Trade/Economic	steep fall n.	ani fiyat düşüşü
95	Trade/Economic	steep demand n.	aşırı talep
96	Trade/Economic	steep price n.	yüksek fiyat
Technical
97	Technical	steep slope n.	dik şev
98	Technical	steep curve n.	dik eğri eğri
99	Technical	steep bevel n.	dik pahlama
100	Technical	steep angle n.	dik açı
Textile
101	Textile	steep twill n.	dik dimi
Construction
102	Construction	steep gradient n.	akıntı hattı
Traffic
103	Traffic	steep hill upwards n.	tehlikeli eğim (çıkış)
104	Traffic	steep hill downwards n.	tehlikeli eğim (iniş)
Medical
105	Medical	steep axis n.	dik aks
Food Engineering
106	Food Engineering	corn steep liquor n.	mısır maserasyon sıvısı
Gastronomy
107	Gastronomy	steam, steep v.	demlemek
Environment
108	Environment	steep slop land n.	sarp yamaçlı arazi
Geography
109	Geography	steep slope n.	dik meyil
110	Geography	steep slope n.	dik meyil
111	Geography	moderately steep terrain n.	orta eğimli arazi
Military
112	Military	steep turn n.	keskin dönüş
Star Wars
113	Star Wars	mochot steep n.	mochot sarpı