tuck - Turkish English Dictionary
History

tuck

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Meanings of "tuck" in Turkish English Dictionary : 60 result(s)

English Turkish
General
tuck n. şal
tuck n. pli
tuck n. kırma
tuck n. yumruk
tuck n. çarpma
tuck n. davul sesi
tuck n. tamtam sesi
tuck n. davul sesini andıran ses
tuck n. mukavva kutunun gövdeye sokularak ucu sabitlemeye yarayan parçası
tuck n. ayakkabının çelik gövdesine sarılan kumaş veya deri kaplama
tuck n. smokin
tuck v. katlamak
tuck v. kıvrılmak
tuck v. sıkıştırmak
tuck v. kıstırmak
tuck v. kıvırmak
tuck v. tıkıştırmak
tuck v. tepmek
tuck v. sokmak
tuck v. tıkmak
tuck v. (içine) sokmak
tuck v. içeri doğru çekmek
tuck v. vurmak
tuck v. çarpmak
tuck v. zonklamak
tuck v. saklamak
tuck v. buruşmak
tuck v. büzüşmek
Colloquial
tuck n. karın bölgesindeki fazlalık yağ ve derinin alındığı estetik operasyon
tuck v. yemek
tuck v. içmek
tuck v. tıkınmak
Technical
tuck n. kırma
tuck v. sokmak
tuck v. tıkmak
Textile
tuck n. pli
Marine
tuck n. geminin kıç kuruzu
Medical
tuck n. karın bölgesinde sıkılaştırma amacıyla yapılan estetik operasyonu
Gastronomy
tuck n. börek
tuck n. çörek
tuck n. yiyecek
Tobacco
tuck n. puronun yakılan ucu
Fishery
tuck n. daha büyük bir ağdan balık toplamak için kullanılan ortası derin bir ağ tipi
tuck v. (balıkları) büyük ağ ile toplamak
Sport
tuck n. dalış yaparken cenin pozisyonuna girme
tuck n. kayak yaparken çömelme
tuck n. kambur çıkarma
tuck v. kambura yatmak
tuck v. çömelmek
tuck v. cenin pozisyonuna girmek
Music
tuck n. davul veya boru sesi
Mythology
tuck n. robin hood'un grubuna katılıp onlara yardımcı olan neşeli bir keşiş
Bookbindery
tuck n. kitap kapağı üzerine katlanarak karşı kapaktaki bir yuvaya oturan kılıf biçimi
Archaic
tuck n. meç
tuck n. ince kılıç
tuck n. enerji
tuck n. kuvvet
tuck v. kumaşları sararak kıvırmak
tuck v. darağacında asmak
Slang
tuck v. cezaevine kaçak mal sokmak

Meanings of "tuck" with other terms in English Turkish Dictionary : 109 result(s)

English Turkish
Common Usage
tuck in v. sokmak
General
tummy tuck n. karın sıkıştırma estetik operasyonu
tummy tuck n. karın bölgesine uygulanan estetik operasyon
tuck [brit] n. ziyafet
tuck–in [brit] n. çok miktarda yemek
tuck–in [brit] n. ziyafet
tuck–in n. bir yere sıkıştırılan (kumaş gibi) malzeme
tuck comb n. tarak toka
tuck-out [brit] n. büyük öğün
tuck-out [brit] n. ziyafet sofrası
tuck in v. içine sokmak
tuck away v. saklamak
tuck away v. tıka basa doldurmak
tuck away v. gizlemek
tuck under v. altına koymak
tuck up v. kıvırmak
tuck someone in v. gece uykusuna yatırılan çocuğun üstünü örtmek
tuck up v. sarmak
tuck up v. sıvamak
tuck in v. kıvırmak
tuck in v. tıkınmak
tuck into something v. yumulmak
tuck up v. kıvrılmak
tuck in v. içeri sokmak
tuck in v. içine tıkmak
tuck in v. tıkıştırmak
tuck in v. sarmak
tuck up v. katlamak
tuck in v. sokuvermek
tuck in v. sokuşturmak
tuck in v. tıkmak
tuck into v. ağzını tıka basa doldurmak
tuck up one's legs v. kıvrılmak
be nip and tuck v. kafa kafaya gitmek
be nip and tuck v. başa baş gitmek
be nip and tuck v. başabaş gitmek
tuck in one's trousers v. (gömleği vb) pantolonun içine sokmak
tuck [obsolete] v. azarlamak
tuck [obsolete] v. paylamak
tuck–in adj. katlanan
tuck–in adj. kıvrılan
tuck–in adj. sıkıştırılan
nip-and-tuck adv. kafa kafaya
Phrasals
tuck something around someone or something v. iyice/sıkıca sarmak/örtmek
tuck away v. hapır hupur yemek
tuck in v. (birini) yatak çarşafına sarıp sarmalamak
tuck away/in/into v. afiyetle/iştahla yemek
tuck away/in/into v. (yemeğe) gömülmek
tuck in v. büzmek
tuck in v. toplamak
tuck in v. kendine çekmek
tuck in v. yemeye başlamak
tuck in v. yemeğe gömülmek
tuck in v. içine çekmek
tuck into (something) v. gizli (bir şeye/yere) koymak/sokmak
tuck into (something) v. güvenli (bir şeye/yere) koymak/yerleştirmek
tuck into (something) v. dar (bir şeye/yere) sıkıştırmak
tuck into (something) v. (bir şeye) gömülmek
tuck into (something) v. (bir şeyi) iştahla yemeye başlamak
tuck into v. katlayıp sıkıştırmak
tuck into v. güvenli bir yere sokmak
tuck into v. yatırıp üstünü örtmek
tuck into v. yatağa sokmak
tuck up [uk] v. (birini yatırırken) çarşafla sarmalamak
tuck (something) around (something) v. (bir şeyin) etrafına (bir şey) sarmak
tuck (something) around (something) v. (bir şeyi bir şeye) sarmak
tuck (something) around (some place) v. (bir yerin) farklı noktalarına (bir şeyler) saklamak
tuck (something) around (some place) v. (bir yerin) sağına soluna (bir şey) zulalamak
tuck around v. etrafına sarmak
tuck around v. '-e sarmak
tuck around v. farklı noktalara saklamak
tuck around v. sağa sola zulalamak
Colloquial
tuck your shirt in expr. gömleğini içine sok
Idioms
nip and tuck n. at başı beraber
a nip and a tuck n. ufak tefek düzenlemeler/değişlikler
a nip and a tuck n. yüz gerdirme
nip and tuck adv. az kalsın
nip and tuck adv. kıl payı
nip and tuck adv. az farkla
nip and tuck expr. başabaş
Technical
pin tuck n. dar ve süslü pli
tuck pointing n. gömme derzleme
Textile
tuck stitch n. aynı anda birden fazla ilmek alarak yapılan dekoratif bir örgü stili
pin tuck n. dar ve süslü pli
tuck pleat n. kıvırma pile
tuck pleat n. nopen
Construction
tuck-point v. tuğlaların arasına sıva çekmek
Automotive
tuck-in n. burun sokma
Marine
tuck plate n. gemide uskur açıklığının hemen üzerinde yer alan plaka
Medical
tummy tuck n. karın germe
tummy tuck n. karın gerdirme
nip and tuck n. yüz gerdirme
Breeding
tuck-up n. (tazı gibi köpek ırklarında) kaburgaların arkasındaki kısmın yukarı doğru yaptığı keskin eğri
Fishery
tuck-net n. büyük ve derin bir tür balık ağı
tuck seine n. daha büyük bir ağdan balık toplamak için kullanılan ortası derin bir ağ tipi
tuck net n. daha büyük bir ağdan balık toplamak için kullanılan ortası derin bir ağ tipi
Education
tuck box [brit] n. beslenme çantası
tuck box [brit] n. okula götürülecek atıştırmalıkların saklandığı kutu
Sport
tight tuck n. kapalı çömelme
Mythology
friar tuck n. robin hood'un grubuna katılıp onlara yardımcı olan neşeli bir keşiş
Bookbindery
tuck-in n. kitap kapağı üzerine katlanarak karşı kapaktaki bir yuvaya oturan kılıf biçimi
Slang
tuck in v. iştahla yemeye başlamak
tuck into v. yemeğe gömülmek
tuck into v. iştahla yemeye başlamak
British Slang
friar tuck (rhyming slang on fuck) n. seks
tuck shop n. şekerci
tuck shop n. şeker dükkanı
tuck in v. hapur hupur yemek
tuck in v. tıkınmak