tıkanmak - Turkish English Dictionary
History

tıkanmak



Meanings of "tıkanmak" in English Turkish Dictionary : 51 result(s)

Turkish English
Common Usage
tıkanmak congest v.
General
tıkanmak be stopped up v.
tıkanmak deadlock v.
tıkanmak engorge v.
tıkanmak lose one's breath v.
tıkanmak be jammed v.
tıkanmak be chocked up v.
tıkanmak be chocked up with something v.
tıkanmak gorge v.
tıkanmak suffocate v.
tıkanmak eloq v.
tıkanmak choke v.
tıkanmak drift v.
tıkanmak stifle v.
tıkanmak obstruct v.
tıkanmak be bunged up with something v.
tıkanmak stop up v.
tıkanmak be chocked v.
tıkanmak be stopped v.
tıkanmak be chocked with something v.
tıkanmak come to a deadlock v.
tıkanmak be stuffy v.
tıkanmak foul up v.
tıkanmak be bunged up v.
tıkanmak choke up v.
tıkanmak clod v.
tıkanmak clog v.
tıkanmak run dry v.
tıkanmak masker [dialect] v.
tıkanmak querken [dialect] v.
tıkanmak obstipate v.
tıkanmak occlude v.
tıkanmak choak [obsolete] v.
tıkanmak clag [dialect] [uk] v.
tıkanmak gum up v.
tıkanmak gulp v.
tıkanmak oppilate v.
tıkanmak plug v.
tıkanmak foul v.
tıkanmak stick v.
tıkanmak stive v.
Phrasals
tıkanmak back up v.
tıkanmak choke up v.
tıkanmak clog up v.
tıkanmak stuff up v.
tıkanmak block up v.
Idioms
tıkanmak be (all) choked up v.
Technical
tıkanmak block v.
tıkanmak clog v.
Medical
tıkanmak fur up v.
Archaic
tıkanmak ingorge v.

Meanings of "tıkanmak" with other terms in English Turkish Dictionary : 18 result(s)

Turkish English
General
genizi tıkanmak have a stuffy nose v.
burnu tıkanmak become stuffy v.
tuvalet tıkanmak (toilet) to get clogged v.
nefesi tıkanmak be short of breath v.
görüşmelerde tıkanmak lock in talks with v.
burnu tıkanmak have blocked nose v.
önü tıkanmak be stonewalled v.
yapışkan madde ile tıkanmak gunge (up) v.
alüvyonların birikmesi sonucu tıkanmak silt v.
buz oluşumu sebebiyle tıkanmak freeze v.
nefesi tıkanmak smother v.
Colloquial
soluğu tıkanmak have no breath left v.
(bir şeyde) zorlanmak/tıkanmak be stuck for (something) v.
'-de zorlanmak/tıkanmak be stuck for v.
Idioms
soluğu tıkanmak be out of breath v.
soluğu tıkanmak be short of breath v.
Physiology
kanla tıkanmak engorge v.
Hunting
kurşunla tıkanmak lead v.