gorge - Turkish English Dictionary
History

gorge

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Meanings of "gorge" in Turkish English Dictionary : 43 result(s)

English Turkish
General
gorge n. vadi
gorge n. oburluk
gorge n. geçit
gorge n. tiksinti
gorge n. boğaz
gorge n. gırtlak
gorge n. dar
gorge n. koyak
gorge n. şahin kursağı
gorge n. mide
gorge n. ağız
gorge n. ümük
gorge n. tam öğün
gorge n. çok miktarda yiyecek
gorge n. etrafında yalçın kayaların yükseldiği dar ve derin vadi
gorge n. yalçın ve dar kanyon
gorge n. kanyonun dik ve dar bölümü
gorge n. geçidi veya kanalı tıkayan birikmiş malzeme
gorge n. kitle
gorge n. midedekiler
gorge n. yutulan şey
gorge v. tıka basa yemek
gorge v. tıkınmak
gorge v. tıkanmak
gorge v. atıştırmak
gorge v. yemek atıştırmak
gorge v. doldurmak
gorge v. tıkamak
gorge v. (şahin) kursağı dolana kadar yemek
Colloquial
gorge v. çok yemek yemek
gorge v. domuz gibi yemek
gorge v. tıkınmak
Technical
gorge n. oluk
gorge n. yiv
Textile
gorge n. mont veya ceketin önünde yakadaki kat yerinin oluşturduğu çizgi
Construction
gorge n. istihkam yapısının girişi
gorge n. bazı sütunlarda gövdenin çevresini saran şerit veya silme
gorge n. çukur silme
gorge n. oyuk pervaz
gorge n. suyu taşıması için harpuştanın altında yer alan küçük oluk
Medical
gorge n. yemek borusu
Fishery
gorge n. olta kancası yerine kullanılmış ilkel bir tür alet
Slang
gorge n. iki dağ arasındaki boğaz

Meanings of "gorge" with other terms in English Turkish Dictionary : 104 result(s)

English Turkish
General
gorge oneself on v. midesini bir şey ile tıka basa doldurmak
gorge oneself v. tıkınmak
gorge oneself with something v. midesini bir şey ile tıka basa doldurmak
Phrasals
gorge with (something) v. (bir şeyi) iştahla yemek
gorge with (something) v. (bir şeyi) tıka basa yemek
gorge with (something) v. (bir şeyden) çok fazla yemek
gorge with (something) v. (bir şeye) doyurmak
gorge with (something) v. (bir şeyi) bol miktarda sunmak/sağlamak
gorge with (something) v. (bir şeyle) süslemek
gorge with (something) v. (bir şeye) boğmak
gorge with (something) v. (bir şeyle) doldurmak
gorge with v. ile süslemek
gorge with v. '-e boğmak
gorge with v. ile doldurmak
gorge with v. ile şımartmak
gorge with v. ile memnun etmek
gorge with v. iştahla yemek
gorge with v. tıka basa yemek
gorge with v. çok fazla yemek
gorge oneself on something v. bir şeyle karnını tıka basa doyurmak
gorge oneself on something v. bir şeyle karnını doyurmak
gorge oneself on something v. bir şeyi doyana kadar yemek
gorge oneself on something v. bir şeyle iştahını tıkamak
gorge oneself on something v. midesini bir şeyle tıka basa doldurmak
gorge oneself with something v. bir şeyle karnını tıka basa doyurmak
gorge oneself with something v. bir şeyle karnını doyurmak
gorge oneself with something v. bir şeyi doyana kadar yemek
gorge oneself with something v. bir şeyle iştahını tıkamak
gorge oneself with something v. midesini bir şeyle tıka basa doldurmak
gorge someone or something with something v. birini/bir şeyi bir şeyle doyurmak
gorge someone or something with something v. birini/bir şeyi bir şeyle tıka basa doyurmak
gorge someone or something with something v. birine/bir şeye bir şeyi doyana kadar yedirmek
gorge someone or something with something v. birinin/bir şeyin midesini bir şeyle tıka basa doldurmak
gorge on v. midesini (bir şeyle) tıka basa doldurmak
gorge on v. ile karnını tıka basa doyurmak
gorge on v. ile karnını doyurmak
gorge on v. -'i doyana kadar yemek
gorge on v. ile iştahını tıkamak
gorge on v. -'i iştahla yemek
gorge on v. -'i tıka basa yemek
gorge on (something) v. (bir şeyle) karnını tıka basa doyurmak
gorge on (something) v. (bir şeyle) karnını doyurmak
gorge on (something) v. (bir şeyi) doyana kadar yemek
gorge on (something) v. (bir şeyle) iştahını tıkamak
gorge on (something) v. midesini (bir şeyle) tıka basa doldurmak
gorge on (something) v. (bir şeyi) iştahla yemek
gorge on (something) v. (bir şeyi) tıka basa yemek
Idioms
cast the gorge at (something) [dated] v. yüzüne tükürmek
cast the gorge at (something) [dated] v. iğrenerek geri çevirmek
cast the gorge at (something) [dated] v. nefretle reddetmek
cast the gorge at (something) [dated] v. içindekileri yüzüne kusmak
make someone's gorge rise v. birisine rahatsızlık vermek
make someone's gorge rise v. birini rahatsız etmek
feel one's gorge rise v. çok sinirlenmek
make someone's gorge rise v. hoşnutsuz etmek
make someone's gorge rise v. öfkelendirmek
make someone's gorge rise v. midesini kaldırmak
feel one's gorge rise v. sinirden midesi ağrımak
make someone's gorge rise v. sıkmak
make someone's gorge rise v. tiksindirmek
make someone's gorge rise v. üzmek
(one's) gorge rises (at something) v. (bir şeyden) midesi kalkmak
(one's) gorge rises (at something) v. (bir şeyden) midesi bulanmak
cast the gorge at v. -i iğrenerek geri çevirmek
cast the gorge at v. -i nefretle reddetmek
cast the gorge at v. -e karşı içindekileri kusmak
feel gorge rise v. çok sinirlenmek
feel gorge rise v. sinirden midesi ağrımak
make (one's) gorge rise v. (birinin) midesini kaldırmak
make (one's) gorge rise v. (birini) rahatsız etmek
make (one's) gorge rise v. (birini) tiksindirmek
make gorge rise v. üzmek
make gorge rise v. hoşnutsuz etmek
make gorge rise v. tiksindirmek
make gorge rise v. rahatsızlık vermek
make gorge rise v. rahatsız etmek
make gorge rise v. öfkelendirmek
make gorge rise v. midesini kaldırmak
make gorge rise v. sıkmak
your gorge rises v. midesi kalkmak
your gorge rises v. midesi bulanmak
the gorge rises at it expr. insanın midesi kalkar
the gorge rises at it expr. insanın midesini bulandırıyor
your gorge rises expr. midesi kalkmış
your gorge rises expr. midesi bulanmış
Technical
ice gorge n. buz boğazı
Mechanic
gorge circle n. (dişli düzeneğinde) dairesel hiperboloidin en küçük kesitinin ana hatları
Architecture
new river gorge bridge n. new river gorge köprüsü
new river gorge bridge n. batı virginia'daki new river'da yer alan çelik kemer köprü
Geometry
circle of the gorge n. dönme yüzeyinde eksene dik bir düzlemin kestiği en küçük daire
Fishery
gorge fishing n. ölü yemi yutması için balığa zaman tanınan bir olta balıkçılığı türü
gorge hook n. olta kancası yerine kullanılmış ilkel bir alet
gorge hook n. çift kancalı olta
gorge hook n. mafsallarla birleştirilmiş iki olta kancası
Geography
olduvai gorge n. tanzanya'nın kuzeyinde bir dağ geçidi
olduvai gorge n. tanzanya'nın kuzeyinde bir paleoantropolojik bölge
ironbridge gorge n. ingiltere'de bir geçit
Military
royal gorge n. güney-orta colorado'da bir kanyon
coupe-gorge n. istilacı birliklerin teslim olmasını gerektiren pozisyon
coupe-gorge n. düşmanı yok etme avantajı veren pozisyon
Slang
gorge [uk] adj. muhteşem
gorge [uk] adj. görkemli
Star Wars
jag crag gorge n. jag kayalık geçidi
stepson's gorge n. üvey oğul'un geçidi