what for - Turkish English Dictionary
History

what for

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Meanings of "what for" in Turkish English Dictionary : 12 result(s)

English Turkish
Idioms
what for n. azar
what for n. fırça
what for n. ceza
what for n. sert/ağır konuşma
what for n. paylama
what for n. sert uyarı
what for n. gününü gösterme
what for n. canına okuma
Speaking
what for expr. niçin
what for expr. neden
what for expr. ne için
what for expr. niye

Meanings of "what for" with other terms in English Turkish Dictionary : 264 result(s)

English Turkish
General
give somebody what for v. yuvasını yapmak
sell something for twice what he/she paid for it v. aldığının/ödediğinin iki katına satmak
blame someone for what happened v. olanlardan dolayı birini suçlamak
Phrasals
recognize (someone or something) for what (someone or something) is v. (birinin/bir şeyin) iç yüzünü/gerçekte ne olduğunu fark etmek
Phrases
for what purpose? expr. hangi amaçla?
for what it is worth expr. işine yarar mı bilmiyorum ama
beware what you wish for expr. ne arzu ettiğine dikkat et
be careful what you wish for expr. ne arzu ettiğine dikkat et
(be) careful what you wish for(, (because) you just might get it) expr. eksik dilek dileme
(be) careful what you wish for(, (because) you just might get it) expr. ne dilediğin konusunda dikkatli ol (bakarsın gerçek olur)
(be) careful what you wish for(, (because) you just might get it) expr. ne dilediğine dikkat et (bakarsın gerçek olur)
(be) careful what you wish for(, (because) you just might get it) expr. dikkatli dilek dile (bakarsın gerçek olur)
for what it is expr. olduğu haliyle
Proverb
don't put off for tomorrow what you can do today bugünün işini yarına bırakma
you get what you pay for ne kadar köfte o kadar ekmek
you get what you pay for ne kadar ekmek o kadar köfte
Colloquial
get what for [uk] v. sert/ağır bir şekilde cezalandırılmak
get what for [uk] v. gününü görmek
get what for [uk] v. çok fena azar işitmek
get what for [uk] v. çok fena fırça yemek
get (the) what for v. fırçayı yemek
get (the) what for v. azar işitmek
get (the) what for v. zılgıtı yemek
get (the) what for v. ağzının payını almak
see somebody for what they are v. birinin gerçek yüzünü görmek
see somebody for what they are v. birinin iç yüzünü görmek
see something for what it is v. bir şeyin gerçek yüzünü görmek
see something for what it is v. bir şeyin iç yüzünü görmek
but for what? expr. ama ne için?
but what for? expr. ama ne için?
for what it's worth expr. artık ne kadar yararı olursa
for what it's worth expr. işine yarar mı bilmiyorum ama
for what it is worth expr. ne pahasına olursa olsun
for what purpose expr. ne amaçla
for what it is worth expr. ne olursa olsun
then what do you need me for? expr. peki o halde bana neden ihtiyacın var?
none of us knows what lies in store for us tomorrow expr. yarın bizi neyin beklediğini hiçbirimiz bilemeyiz
none of us knows what waits for us tomorrow expr. yarın bizi neyin beklediğini hiçbirimiz bilemeyiz
turn down for what expr. neden yapmayayım ki?
turn down for what expr. neden yapmayacakmışım ki?
turn down for what expr. durmak yok
turn down for what expr. eğlenceye/partiye devam
turn down for what expr. neden durayım ki?
fwiw (for what it's worth) expr. seni ilgilendirir mi bilmem ama
fwiw (for what it's worth) expr. işine yarar mı bilmem ama
fwiw (for what it's worth) expr. bir faydası var mı bilmem ama
fwiw (for what it's worth) expr. bir şey fark ettirir mi bilmem ama
fwiw (for what it's worth) expr. artık ne yararı varsa
fwiw (for what it's worth) expr. bir anlam ifade eder mi bilmem ama
fwiw (for what it's worth) expr. bir şey ifade eder mi bilmem ama
what do you know (for sure)? expr. ne haber?
what do you know (for sure)? expr. n'aber?
what do you know (for sure)? expr. ne var ne yok?
what do you know (for sure)? expr. nasılsın?
what do you know (for sure)? expr. nasılsın, iyi misin?
what do you know (for sure)? expr. ne haber
what do you know (for sure)? expr. ne yapıyorsun?
what do you know (for sure)? expr. ne iş?
what for? expr. ne amaçla?
be careful what you wish for(, it might (just) come true expr. eksik dilek dileme
be careful what you wish for(, it might (just) come true expr. ne dilediğine/istediğine dikkat et (bakarsın gerçek olur)
be careful what you wish for(, it might (just) come true expr. ne dilediğin konusunda dikkatli ol (bakarsın gerçek olur)
be careful what you wish for(, it might (just) come true expr. dikkatli dilek dile (bakarsın gerçek olur)
watch what you wish for(, (because) you just might get it) expr. ne arzu ettiğine/dilediğine dikkat et
watch what you wish for(, (because) you just might get it) expr. eksik dilek dileme
watch what you wish for(, (because) you just might get it) expr. ne dilediğin konusunda dikkatli ol (bakarsın gerçek olur)
watch what you wish for(, (because) you just might get it) expr. ne dilediğine dikkat et (bakarsın gerçek olur)
watch what you wish for(, (because) you just might get it) expr. dikkatli dilek dile (bakarsın gerçek olur)
what are we waiting for? expr. neyi bekliyoruz?
what are we waiting for? expr. neden bekliyoruz?
what are we waiting for? expr. ne bekliyoruz?
what are we waiting for? expr. daha ne bekliyoruz?
what can I do you for? expr. senin için ne yapabilirim?
what can I do you for? expr. sizin için ne yapabilirim?
what can I do you for? expr. sana/size nasıl yardımcı olabilirim?
what do you do for (something)? expr. (bir şey) için ne yapıyorsun/yapıyorsunuz?
what do you do for (something)? expr. (bir şeyi) elde etmek için ne yapıyorsun/yapıyorsunuz?
what do you do for (something)? expr. (bir şeye) ulaşmak/erişmek için ne yapıyorsun/yapıyorsunuz?
what do you do for (something)? expr. (bir şeyi) başarmak için ne yapıyorsun/yapıyorsunuz?
what is (one) waiting for? expr. (biri) daha ne bekliyor?
what is (one) waiting for? expr. (biri) neden/neyi bekliyor?
what is (one) waiting for? expr. (biri) ne bekliyor?
what is (one) waiting for? expr. (biri) ne duruyor?
ygwypf (you get what you pay for) expr. ne kadar ekmek o kadar köfte
wdywfm? (what do you want for me?) abrev. benden ne istiyorsun?
Idioms
give someone what for v. birini cezalandırmak
see someone for what one really is v. birinin gerçek yüzünü görmek
see someone for what one is v. birinin gerçek yüzünü görmek
see someone for what one really is v. birinin gerçekte nasıl biri olduğunu anlamak
see someone for what one is v. birinin gerçekte nasıl biri olduğunu anlamak
recognize something for what it is v. bir şeyin iç yüzünü/gerçekte ne olduğunu fark etmek
recognize one for what one is v. bir şeyin iç yüzünü/gerçekte ne olduğunu fark etmek
give someone what for v. canına okumak
give someone what for v. birini cezalandırmak
give someone what for v. birine ceza vermek
give someone what for v. birini çok fena azarlamak/paylamak
give someone what for v. birinin çok fena canına okumak
give someone what for v. birine çok fena giydirmek
give someone what for v. birine çok fena fırça çekmek
give someone what for v. birini çok fena haşlamak
give someone what for v. birine çok fena çıkışmak
give someone what for v. birinin burnundan getirmek
give someone what for v. birine gününü göstermek
give (one) (the) what for v. (birini) cezalandırmak
give (one) (the) what for v. (birinin) canına okumak
give (one) (the) what for v. (birine) ceza vermek
give (one) (the) what for v. (birini) çok fena azarlamak/paylamak
give (one) (the) what for v. (birine) çok fena giydirmek
give (one) (the) what for v. (birine) çok fena fırça çekmek
give (one) (the) what for v. (birini) çok fena haşlamak
give (one) (the) what for v. (birine) çok fena çıkışmak
give (one) (the) what for v. (birinin) burnundan getirmek
give (one) (the) what for v. (birine) gününü göstermek
give somebody what for v. birinin canına okumak
give somebody what for v. birini çok fena haşlamak
give somebody what for v. birinin burnundan getirmek
give somebody what for v. birine gününü göstermek
give somebody what for [uk] v. birinin canına okumak
give somebody what for [uk] v. birine çok fena fırça çekmek
give somebody what for [uk] v. birini çok fena haşlamak
give somebody what for [uk] v. birinin burnundan getirmek
give somebody what for [uk] v. birine gününü göstermek
get what for [uk] v. canına okunmak
get what for [uk] v. fena halde fırça yemek
get what for [uk] v. çok fena haşlanmak
get what for [uk] v. burnundan gelmek
get what for [uk] v. gününü görmek
know (someone or something) for what (they or it) is v. (birinin/bir şeyin) ne mal olduğunu bilmek
know (someone or something) for what (they or it) is v. (birinin/bir şeyin) aslında nasıl biri/bir şey olduğunu bilmek
know one for what one is v. birinin ne mal olduğunu bilmek
know one for what one is v. birinin ne olduğunu bilmek
know one for what one is v. birini bir şey olarak bilmek/tanımak
recognize for what it is v. iç yüzünü/gerçekte ne olduğunu fark etmek
what do you take me for? expr. beni ne zannediyorsun?
good for what ails you expr. her derde deva
for what it's worth expr. ne olursa olsun
for what it's worth expr. ne pahasına olursa olsun
Speaking
this is what you look for expr. aradığın şey bu olmalı
this is what you are looking for expr. aradığın şey bu olmalı
this is what you are looking for expr. aradığınız şey bu olmalı
this is what you are looking for expr. aradığınız bu olmalı
this is what you look for expr. aradığınız bu olmalı
this is what you look for expr. aradığın bu olmalı
this is what you look for expr. aradığınız şey bu olmalı
this is what you are looking for expr. aradığın bu olmalı
what do your parents do (for a living)? expr. ailen ne iş yapıyor?
what do your parents do (for a living)? expr. aileniz ne iş yapıyor?
what are you fixing for dinner? expr. akşam yemeği için ne hazırlıyorsun?
what are you making for dinner? expr. akşam yemeği için ne hazırlıyorsun?
what are you making for dinner? expr. akşam yemeği için ne yapıyorsun?
what are you fixing for dinner? expr. akşam yemeği için ne yapıyorsun?
what will you serve for a main course? expr. ana yemek olarak ne servis edeceksiniz?
what do your parents do (for a living)? expr. annen baban ne iş yapıyor?
what do your parents do (for a living)? expr. anneniz babanız ne iş yapıyor?
it's not what I'm looking for expr. aradığım bu değildi
it's not what I'm looking for expr. aradığım şey bu değildi
that's what friends do for one another expr. arkadaşlar birbirleri için böyle yapar
what is for lunch today? expr. bugün yemekte ne var?
I'll never forget what you did for me expr. benim için yaptığınız şeyi asla unutmayacağım
If you don't see what you want please ask for it expr. bir isteğiniz olursa çekinmeden sorabilirsiniz
what is for dinner today? expr. bugün yemekte ne var?
what is important for us is.. expr. bizim için önemli olan
what matters for us is.. expr. bizim için önemli olan
what are you in here for? expr. burada ne işin var?
what is for dinner today? expr. bugün akşam yemeğinde ne var?
what do you take me for? expr. beni ne sanıyorsun?
what does your father do for a living? expr. baban ne iş yapıyor?
what is for lunch today? expr. bugün öğle yemeğinde ne var?
what are you in for? expr. buraya neden düştün? (cezaevi jargonu)
what does your father do for a living? expr. baban ne işle uğraşıyor?
what are you in for? expr. buraya niye düştün? (cezaevi jargonu)
If you don't see what you want just ask for it expr. bir isteğiniz olursa çekinmeden sorabilirsiniz
what are you looking for in a man? expr. bir erkekte neyi ararsın?
that's exactly what we're looking for expr. bizim de aradığımız bu işte
what can you do for me? expr. benim için ne yapabilirsin?
what is it for? expr. bu ne için?
what is for dinner tonight? expr. bu akşam yemekte ne var?
what did you have for breakfast when you were a child? expr. çocukken kahvaltıda ne yerdin?
what are you still waiting for? expr. daha ne bekliyorsun?
what are you waiting for? expr. daha ne bekliyorsun?
what company does he work for? expr. hangi şirkette çalışıyor?
what do you do for a living? expr. geçiminizi sağlamak için ne iş yapıyorsunuz?
what do you see for yourself in the future? expr. gelecekte kendini nerede görüyorsun?
what do you do for fun? expr. eğlenmek için ne yaparsın?
what did you have for dinner tonight? expr. gece yemekte ne vardı?
what product are you looking for? expr. hangi ürüne bakmıştınız?
for work? what do you do? expr. iş olarak? ne iş yaparsın?
what more could one ask for? expr. insan daha ne isteyebilir ki?
what more could one ask for? expr. insan daha ne ister ki?
what were you in for? expr. içeri neden girdin?
what are you getting so upset for? expr. neden bu kadar sinirleniyorsun ki?
what sort of job are you looking for? expr. ne tür bir iş arıyorsun?
what do you do for a living? expr. ne işle meşgulsün?
what do you have for lunch expr. öğle yemeğinde ne var?
what is for dinner? expr. ne yemek var?
what do you have for breakfast? expr. kahvaltıda ne var?
what do you have for breakfast? expr. kahvaltıda ne yersin?
what are you waiting for? expr. ne duruyorsun?
what kind of job are you looking for? expr. nasıl bir iş arıyorsun?
what time works best for you? expr. kaç gibi müsait olursunuz?
what are we looking for? expr. ne arıyoruz?
what do you do for you? expr. kendin için ne yapıyorsun?
what are you waiting for? expr. neyi bekliyorsun?
what are you getting so upset for? expr. niye bu kadar sinirleniyorsun ki?
what kind of room are you looking for? expr. nasıl bir oda arıyorsunuz?
what time works best for you? expr. ne zaman müsaitsiniz?
what did you get for the test? expr. kaç aldın?
what is for lunch? expr. ne yemek var?
what are you looking for? expr. ne arıyorsun?
we fight for what is ours expr. kendimize ait olan şeyler için savaşırız
what kind of job are you looking for? expr. ne tür bir iş arıyorsun?
what are you waiting for? expr. ne bekliyorsun?
what type of job are you looking for? expr. nasıl bir iş arıyorsun?
I know what you're looking for expr. ne aradığını biliyorum
what are you getting so upset for? expr. niye bu kadar kızıyorsun ki?
what do you have for lunch expr. öğle yemeği olarak neyiniz var?
what are they for expr. onlar ne güne duruyorlar
what are you getting so upset for? expr. niçin bu kadar sinirleniyorsun ki?
what are you getting so upset for? expr. neden bu kadar kızıyorsun ki?
what does it stand for? expr. ne anlama geliyor?
what are they for? expr. onlar ne güne duruyorlar?
what sort of job are you looking for? expr. nasıl bir iş arıyorsun?
what are you all shy for? expr. ne diye utanıyorsunuz ki?
I'm sorry for what he did to you expr. onun sana yaptıkları için özür dilerim
what type of job are you looking for? expr. ne tür bir iş arıyorsun?
what are you getting so upset for? expr. niçin bu kadar kızıyorsun ki?
what do you have for lunch expr. öğle yemeğinde ne yiyeceksin?
what are you waiting for? expr. ne bekliyorsunuz?
what do you do for him? expr. onun için ne yapıyorsun?
what are they for? expr. ne güne duruyorlar?
I apologize for what happened/the things that happened expr. olanlar için özür dilerim
I think I found what you are looking for expr. sanırım aradığını buldum
I think we found what you are looking for expr. sanırım aradığınızı bulduk
I'm sorry for what they did to you expr. sana yaptıkları için çok üzgünüm
what can I do for you? expr. sizin için ne yapabilirim?
what did you get for the test? expr. sınavdan kaç aldın?
what do you have to say for yourself? expr. şimdi kendini savun bakalım!
what else can I do for you? expr. sizin için başka ne yapabilirim?
what can I do for you? expr. senin için ne yapabilirim?
what can I do for you? expr. sizin için ne yapabilirim?
what do you take me for? expr. sen beni ne sanıyorsun?
what can I do for you? expr. senin için ne yapabilirim?
what time works best for you? expr. size hangi saat uyar?
what do you do for them? expr. sen onlar için ne yapıyorsun?
do you think you will be forgiven for what you've done? expr. yaptıklarınızın bağışlanacağını mı sanıyorsunuz?
what is for lunch? expr. yemekte ne var?
I hope you found what you were looking for expr. umarım aradığını bulmuşsundur
what can i do for you? expr. (garson vs) buyrun size nasıl yardımcı olabilirim?
what I'd give for.. expr. ..için neler vermezdim
show some respect for what i do expr. yaptıklarıma biraz saygı göster
I am sorry for what I did expr. yaptıklarım için üzgünüm
how can I thank you for what you've done? expr. yaptığınız şey için size nasıl teşekkür edebilirim?
be grateful for what i'm giving you expr. verdiklerime şükredin
how can I thank you for what you've done? expr. yaptığın şey için sana nasıl teşekkür ederim?
how can I thank you for what you've done? expr. yaptığın şey için sana nasıl teşekkür edebilirim?
what is for dinner? expr. yemekte ne var?
what is your criterion for this? expr. bunun için senin ölçütün nedir?
that's what friends are for expr. arkadaşlar bunun için var
what do you do for a living? hayatını idame ettirmek için ne yapıyorsun?
what do you do for a living? işin ne?
what do you do for a living? ne işle meşgulsünüz?
what do you do for a living? ne iş yapıyorsun?
Slang
what were you in for? expr. neden içeri girdin? (cezaevi argosu)
British Slang
give someone what for v. birini azarlamak/paylamak