yüzde - Turkish English Dictionary
History

yüzde



Meanings of "yüzde" in English Turkish Dictionary : 17 result(s)

Turkish English
Common Usage
yüzde percentage n.
General
yüzde commission n.
yüzde percentile n.
yüzde per cent n.
yüzde chorea n.
yüzde per centage n.
yüzde percent n.
yüzde proportion n.
yüzde odds n.
yüzde per centum n.
yüzde per centum adj.
yüzde ile (percentile) abrev.
yüzde p.c. (percent) abrev.
Trade/Economic
yüzde interest n.
yüzde percentage n.
Linguistics
yüzde percentile n.
Latin
yüzde per cent adv.

Meanings of "yüzde" with other terms in English Turkish Dictionary : 359 result(s)

Turkish English
General
yüzde yüz hundred percent n.
rublenin yüzde biri kopek n.
sent amerikan dolarının yüzde biri cent n.
yüzde elli fifty percent n.
yüzde yirmi twenty percent n.
kızartı (yüzde) flush n.
hindistan para birimi rupee'nin yüzde biri paise n.
fenik alman markının yüzde biri pfennig n.
rublenin yüzde biri kopeck n.
yüzde kızartı flush n.
yüzde işareti percentage sign n.
yüzde işareti percent sign n.
yüzde yirmi beş twenty five percent n.
yüzde on ten percent n.
bir hristiyanın kiliseye vermek üzere ayırdığı gelirinin yüzde onu tithe n.
yüzde oranı rate per cent n.
yüzde oranı centage n.
yüzde rayici rate per cent n.
yüzde değer percent value n.
yüzde oranı percentage n.
yüzde oranının düşmesi percentage decrease n.
doların yüzde biri cent n.
pound'un yüzde biri penny n.
yüzde puan percentage point n.
yüzde gülümse smile on the face n.
yüzde dağılım percentage distribution n.
yüzde işareti % (percent sign) n.
yüzde ve boyunda oluşan bir mantar barber's itch n.
rublenin yüzde biri copeck n.
gelirin yüzde beşi five percent of revenue n.
iç yüzde percent of domestic n.
yüzde 50 50 percent n.
kümülatif yüzde cumulative percentage n.
1 mali kwacha'sının yüzde biri değerindeki para birimi tambala n.
yüzde bir centesm [obsolete] n.
günün yüzde birine denk gelen 14 dakika 24 saniyelik dilim centiday n.
sterin yüzde biri centistere [obsolete] n.
metreküpün yüzde biri centistere [obsolete] n.
geçerli yüzde valid percent n.
yüzde 90,74 bakır ve 8,33 çinkodan oluşan alaşım abyssinian gold n.
fazla maske kullanımı nedeniyle yüzde oluşan sivilce maskne n.
demokratik kongo cumhuriyeti'nin zaire'nin yüzde birine eşdeğer olan para birimi likuta n.
moğolistan'ın tuğrik'in yüzde birine eşdeğer olan para birimi mungo n.
yüzde bir one percent n.
yüzde bir one-hundredth n.
yüzde ve özellikle burun üzerinde aşırı alkol tüketimi sonucu oluşan kızarıklık rum bud n.
çift haneli yüzde double digits [us] n.
yüzde karakteristik özellik favor [obsolete] n.
yüzde karakteristik özellik favour [obsolete] n.
yüzde noktası percentage point n.
samoa'nın standart para biriminin yüzde biri sene n.
tonga pa’angası'nın yüzde birine eşdeğer olan para birimi seniti n.
estonya'da eskiden kullanılan ve kronun yüzde birine eşdeğer olan para birimi sent n.
estonya kronunun yüzde biri değerinde olan eski bir madeni para sent n.
lesotho'nun lotinin yüzde birine eşdeğer olan para birimi sente n.
eskiden losotho'da kullanılan ve lotinin yüzde biri değerinde olan eski bir madeni para sente n.
filipin pesosunun yüzde birine eşdeğer olan para birimi sentimo n.
muaf tutulanlar haricindeki tüm hükümet programlarına eşit oranda uygulanan sabit yüzde kesintisiyle kamu harcamalarının otomatik olarak azaltılması sequestration n.
(yüzde) çizgi line n.
gelirinin yüzde onunu kiliseye vermek tithe v.
yüzde vermek give commission v.
testlerde yüzde 90 başarılı olmak/çıkmak get a 90 percent rate of success in the tests v.
yüzde almak get a percentage v.
(sahada/kapasitesinin) yüzde yüzünü vermek give a hundred percent v.
kiraya yüzde 10 zam yapmak raise the rent by 10 percent v.
kirayı yüzde 10 arttırmak increase the rent by 10 percent v.
kiraya yüzde 10 zam yapmak increase the rent by 10 percent v.
kirayı yüzde 10 arttırmak raise the rent by 10 percent v.
(yüzde) derin kırışıklıklar oluşturmak plough v.
(yüzde) derin kırışıklıklar oluşturmak plow v.
yüzde bir centesmial adj.
yüzde bir hundredth adj.
yüzde elli fifty fifty adj.
yüzde olarak ifade edilen percentaged adj.
yüzde yüz as sure as eggs is eggs adj.
yüzde yüz garanti sure-fire adj.
yıllık bazda yüzde olarak ifade edilen expressed as a percentage per annum adj.
yüzde bir centesimal adj.
yüzde birlik centesimal adj.
yüzde yüz doğru foolproof adj.
yüzde yüz amerikan all-american adj.
yüzde yüz amerikan all-america adj.
yüzde yüz doğal all-natural adj.
yüzde on olan double-digit adj.
yüzde onu aşan double-digit adj.
yüzde yüz one hundred percent adv.
yüzde yüz definitely adv.
yüzde olarak by percentage adv.
yüzde olarak in percentages adv.
yüzde cinsinden in percentages adv.
yüzde bir anlamı veren ön ek centi- pref.
Phrases
yüzde yüz beyond doubt adv.
yüzde yüz beyond a doubt adv.
yüzde yüz without (a) doubt adv.
yüzde yüz by all odds [us] adv.
Proverb
hukukun onda dokuzu (yüzde doksanı) mülkiyettir possession is nine tenths of the law
deha/dahilik yüzde onu fikir gerisi gayrettir genius is ten percent inspiration and ninety percent perspiration
hukukun onda dokuzu/yüzde doksanı mülkiyettir possession is nine points/tenths of the law
dehanın/dahiliğin yüzde 10'u fikir yüzde 90'ı gayrettir genius is 10 percent inspiration and 90 percent perspiration.
Colloquial
yüzde elli şans fifty fifty chance n.
ortalamanın altında yüzde 3.2 oranında alkol içeren bira three-point-two [us] n.
ortalamanın altında yüzde 3.2 oranında alkol içeren bira three-two [us] n.
ortalamanın altında yüzde 3.2 oranında alkol içeren bira three-two n.
ortalamanın altında yüzde 3.2 oranında alkol içeren bira three point two n.
yüzde elli şansı olmak have an even chance of (doing something) v.
yüzde yüz/kesinlikle eminim ki bet you dollars to doughnuts expr.
yüzde yüz a hundred percent expr.
yüzde yüz one hundred percent expr.
yüzde yüz (one's) bottom dollar expr.
(birini/bir şeyi) yüzde yüz destekleyen all for (someone or something) expr.
(birini/bir şeyi) yüzde yüz destekleyen all for (someone or something) expr.
yüzde yüz dollars to doughnuts that [us] expr.
yüzde elli daha half again as many/much expr.
Idioms
yüzde doksan nine times out of ten n.
yüzde elli yüzde elli a coin flip n.
yüzde elli yüzde elli a coin toss [us] n.
yüzde yüz güven veren söz/anlaşma cast-iron promise or arrangement n.
yüzde bulunan küçük, belirgin ve karakteristik ben beauty mark n.
izleyicilerinin sadece yüzde onunun/çok azının anlayabileceği espri ten percenter n.
yüzde ellilik başarı bat five hundred v.
yüzde yüz/kesinlikle emin olmak bet (one's) shirt on (something) v.
yüzde yüz/kesinlikle emin olmak bet someone dollars to doughnuts v.
yüzde yüz başarı kaydetmek bat one thousand v.
yüzde yüz bir şey olmak be dollars to doughnuts that something happens v.
yüzde yüz/kesinlikle emin olmak bet dollars to doughnuts v.
yüzde elli şansı olmak have an even chance v.
yüzde yüz sure as the wind blows adj.
yüzde elli yüzde elli fifty-fifty adj.
yüzde yüz doğru (as) right as rain adj.
yüzde yüz doğru (as) true as steel adj.
yüzde yüz destekleyen all for expr.
yüzde bir one in a hundred expr.
yüzde bir (eşsiz/benzersiz) one in a hundred expr.
yüzde bir müstesna one in a hundred expr.
yüzde yüz kaliteli all wool and no shoddy expr.
yüzde yüz a hundred per cent expr.
yüzde yüz one hundred per cent expr.
yüzde yüz it's dollars to doughnuts expr.
yüzde yüz eggs is eggs expr.
yüzde yüz no buts (about it) expr.
yüzde yüz no ifs and buts (about it) expr.
yüzde yüz no ifs or buts (about it) expr.
Speaking
hadi yüzde yirmi diyelim let's call it twenty percent expr.
insan beyninin yüzde kaçını kullanır? what percentage of our brains do we use? expr.
insanların yüzde kaçı oy kullanmadı? what percentage of people did not vote? expr.
insanlar beyinlerinin yüzde kaçını kullanır? what percentage of the brain do humans use? expr.
yüzde yüz katılıyorum I agree 100 percent expr.
yüzde kaç? what percentage? expr.
yüzde kaçını? what percentage? expr.
Trade/Economic
frangın yüzde birine denk gelen İsviçre para birimi rappen n.
euro, dolar vb. para birimlerinin yüzde biri cent n.
birçok ülkenin para biriminin yüzde biri cent n.
yüzde bir yen değerinde eski japon sikkesi cent n.
litvanya litasının yüzde biri centas n.
ispanyolca ve portekizce konuşulan birçok ülkenin para biriminin yüzde biri centavo n.
panama, uruguay ve şili'nin resmi para birimlerinin yüzde biri centesimo n.
italyan liretinin yüzde biri centesimo n.
ispanyol pesetasının yüzde biri centimo n.
kosta rika, paraguay, peru ve venezuela para birimlerinin yüzde biri centimo n.
abd ve kanada’da pound'un yüzde birine denk gelen para birimi new penny n.
botsvana'da pulanın yüzde birine eşit para birimi thebe n.
aylık yüzde oranı per cent per month n.
al/tut’ların yüzde kar/zararı buy/hold percentage of gain/loss n.
dikey yüzde gelir tablosu vertical percentage income statement n.
dikey yüzde bilançosu vertical percentage balance sheet n.
doların yüzde biri cent n.
dikey yüzde yöntemi vertical analysis n.
dikey yüzde analizi common-size percentage n.
gecelik yüzde on faiz a ten percent interest charge overnight n.
frankın yüzde biri centime n.
gerçekleşme ihtimali yüzde yarımdan az olarak hesaplanan durumlar tail risk n.
gümrük tarifelerinde eşit yüzde indirimi equal percentage reduction of tariffs n.
gümrük tarifelerinde linear indirim ya da gümrük tarifelerinde yatay indirim ya da gümrük tarifelerinde eşit yüzde indirimi linear reduction of tariffs n.
gümrük tarifelerinde linear indirim ya da gümrük tarifelerinde yatay indirim ya da gümrük tarifelerinde eşit yüzde indirimi horizontal reduction of tariffs n.
kar/zarar yüzde percent gain/loss n.
maliyet artı yüzde kar sözleşmesi cost-plus-percentage-fee contract n.
maliyet artı sabit yüzde fiyatlaması cost plus fixed-fee pricing n.
perakende satışlarda yüzde fiyat indirimi markdown n.
sermayenin yüzde elliden fazlasının ana şirkete ait olduğu şirket majority-owned subsidiary n.
standart sabit yüzde eklemeli fiyatlama sistemi standard markup pricing n.
türk lirasının yüzde biri piastre n.
tahsis edilen yüzde dağılımı allocated percentage n.
yüzde yüz kontrol screening inspection n.
yüzde oran percentage n.
yüzde yüze varan iskontolar discounts up to 100% n.
yüzde yüz rezerv bulundurma sistemi one hundred percent reserve system n.
yüzde yüz iştirakli iş aktifleri wholly owned business assets n.
yüzde oranı centage n.
yüzde hisse percentage share n.
yüzde ölçeği percent scale n.
yüzde ile ifade edilen durum percentage statement n.
yüzde elli ortaklık 50 percent partnership n.
yüzde olarak işlem başına kar ortalaması avg profit per trade n.
yıllık yüzde oran annual percentage rate n.
yüzde noktası percentage point n.
yüzde yüz iştirakli iş wholly owned business n.
yüzde yüz iştirakli hisseler wholly owned shares n.
yüzde elli ortaklık fifty-fifty partnership n.
yüzde ile belirtilmiş mali tablo percentage statement n.
yüzde yüze varan iskontolar discounts up to 100 percent n.
yüzde yüze varan indirimler discounts up to 100% n.
yüzde yüz iştirakli şirketler wholly owned companies n.
yüzde kiralama percentage lease n.
yüzde elli ortaklık fifty percent partnership n.
yüzde beş alan five percenter n.
yüzde yüz iştirak wholly-owned subsidiary n.
yüzde elli zamlı gündelik time and-a-half n.
yüzde bir percentile n.
yüzde yüze varan indirimler discounts up to 100 percent n.
yüzde yüz karşılık bulundurma sistemi one hundred percent reserve system n.
romanya ve moldova'da bir leyin yüzde birine karşılık gelen para birimi bani n.
(beyaz rusya'da) rublenin yüzde biri kapeika n.
güney kore wonu'nun yüzde birine karşılık gelen bir para birimi jeon n.
bir avronun yüzde biri eurocent n.
bir eurodoların yüzde biri eurocent n.
naira'nın yüzde birine eşdeğer bronz sikke şeklinde nijerya para birimi kobo n.
grivnanın yüzde birine eşdeğer bir ukrayna para birimi kopek n.
grivnanın yüzde birine eşdeğer ukrayna para birimi kopiyka n.
zairenin yüzde birine eşdeğer eski bir para birimi olan likutanın çoğulu makuta n.
arnavutluk lekinin yüzde birine eşit para birimi qindar n.
arnavutluk lekinin yüzde birine eşit para birimi qindarka n.
arnavutluk lekinin yüzde birine eşit para birimi qintar n.
katar riyalinin yüzde birine eşit olan para birimi qatari dirham n.
azerbaycan manatının yüzde birine eşit olan para birimi qepiq n.
kuzey kore'nin para birimi olan won'un yüzde biri jun n.
riyalin yüzde birine eşit olan suudi arabistan para birimi halala n.
korunanın yüzde birine eşit para birimi haler n.
arnavutluk leki'nin yüzde birine eşit para birimi quintar n.
bir korunanın yüzde birine eşit olan çek cumhuriyeti ve slovakya para birimi heller n.
dram'ın yüzde birine eşdeğer bir ermenistan para birimi louma n.
kwanza'nın yüzde birine eşdeğer bir angola para birimi lwei n.
makedonya cumhuriyeti'nin dinar'ın yüzde birine eşdeğer para birimi deni n.
riyalin yüzde birine eşdeğer olan bir iran para birimi dinar n.
yatırım yapılan başlangıç miktarının tiyatro yapımcılarından talep edilebilen yüzde 10 ila 20'lik ek kısmı overcall n.
borsada işlem gören hisse senedinin yüzde 10 veya daha fazlasının en son hamili insider n.
tahviller arasındaki kar farklılıklarını ölçmek için kullanılan yüzde birlik dilim basis point n.
tahviller arasındaki kar farklılıklarını ölçmek için kullanılan yüzde birlik dilim bp (basis point) n.
gambiya dalasisinin yüzde biri olan para birimi butut n.
afganinin yüzde birine denk afgan para birimi pul n.
afganinin yüzde birine denk afgan para birimi poul n.
kredi borcunun görünür değerine ait yüzde puanı point n.
yüzde olarak in percentage terms expr.
Politics
yüzde noktası percentage point n.
yüzde değişikliği percentage change n.
Technical
yaklaşık yüzde 0,02 ila 0,05 oksijen içeren rafine bakır tough cake n.
yaklaşık yüzde 0,02 ila 0,05 oksijen içeren rafine bakır tough pitch n.
kırılmada yüzde uzama percent elongation at fracture n.
kritik yüzde critical percentage n.
parti yüzde kusurlu toleransı lot tolerance percent defective n.
yüzde verim percentage of yield n.
yüzde dağılımı percentage distribution n.
yüzde yüz dağılma dikdörtgeni one hundred percent rectangle n.
yüzde hata percentage error n.
yüzde değişim percentage change n.
yüzde yirmi beş dikdörtgeni twenty-five percent rectangle n.
yüzde soğuk-iş percent cold work n.
yüzde noktası percentage point n.
yüzde puan değişimi percentage point change n.
yüzde uyumsuzluk percent nonconforming n.
yüzde değişme percentage change n.
yüzde hataları percentage error n.
yüzde yanılgı percentage error n.
yüzde meyil percent of slope n.
yüzde kesit alanı daralması percent reduction of area n.
yüzde uzama percentage elongation n.
yüzde elli dikdörtgeni fifth percent rectangle n.
yüzde değişim oranı ratio of percentage change n.
yüzde boşluk percentage void n.
yüzde puan değişme percentage point change n.
yaklaşık yüzde beş oranında antimon içeren kurşun alaşımı hard lead n.
yüzde 65 bakır ve yüzde 35 çinko içeren pirinç high brass n.
yüzde 0,9’dan fazla karbon içeren çelik hyper-eutectoid steel n.
yüzde 35 ila 85 arasında akrilonitril içeren çeşitli sentetik kopolimer tekstil lifleri modacrylic n.
yüzde 35 ila 85 arasında akrilonitril içeren çeşitli sentetik kopolimer tekstil lifleri modacrylic fiber n.
karbon oranı yüzde 0.5 ila 0.95 arasında olan çelik plow steel n.
(nükleer fizikte) mikrosaniyenin yüzde birini oluşturan bir zaman birimi shake n.
Computer
kullanılan yüzde percent used n.
tamamlanan yüzde complete n.
yüzde imi percent sign n.
yüzde birlik percentile n.
yüzde dağılımı percentage distribution n.
yüzde stili percent style n.
yüzde bir as hundreths n.
yüzde biçemi percent style n.
yüzde cinsinden in percent expr.
yüzde olarak in percent expr.
Informatics
yüzde dağılımı percentage distribution n.
Telecom
yüzde dağılımı percent allocation n.
yüzde kullanım percent utilization n.
Aeronautic
gecikmiş uçuşların yüzde olarak belirlenmesi percentage delayed flights n.
Marine
konteyner kullanım yüzde oranı percentage of containerisation n.
kum yüzde oranı sand percentage n.
Medical
yüzde peteşi petechia on the face n.
yüzde ve extremitelerde döküntü rash over the face and extremities n.
yüzde nonsendromik multipl bazal hücreli karsinoma nonsyndromic multiple basal cell carcinoma on the face n.
aşırı alkol tüketimi sonucu yüzde oluşan kızarıklık rosedrop n.
yüzde simetrik şekilde ortaya çıkan symmetrically localized on the face adj.
yüzde yanakları ve burun kemerini etkileyen butterfly adj.
Anatomy
yüzde bulunan küçük çıkıntı monticulus n.
kafatası genişliği uzunluğunun yüzde 70-75'i arasında olan orthocephalous adj.
Psychology
yüzde engellenemeyen kızarma erythromania n.
Pharmaceutics
yüzde 20 çinko oksitten oluşan ve cilt hastalıklarının tedavisinde kullanılan bir merhem zinc oxide ointment n.
Dermatology
yüzde alın, burun ve çeneyi kapsayan t şekilli alan t-zone n.
ilk olarak yüzde görülen ve yara izi bırakarak iyileşen bir deri hastalığı lupus vulgaris n.
genellikle yüzde kutanöz lezyonlar oluşturan bir deri hastalığı discoid lupus erythematosus n.
Optics
radyanın yüzde biri centrad n.
Veterinary
burun ve yüzde çarpılmalara ve iltihaba neden olan kronik bir domuz hastalığı atrophic rhinitis n.
burun ve yüzde çarpılmalara ve iltihaba neden olan kronik bir domuz hastalığı rhinitis n.
Food Engineering
yüzde nem percentage humidity n.
ilk damıtma sonrası elde edilen yaklaşık yüzde 20 oranında alkol içeren bir içki low wine n.
Gastronomy
alkol oranı yüzde 80 ile 95 arasında değişen hafif aromalı bir viski light whiskey n.
en az yüzde 60 yağ içeren fransa'ya özgü yumuşak bir peynir türü double cream n.
en az yüzde 48 yağ oranına sahip bir krema türü double creme n.
en az yüzde 48 yağ oranına sahip bir krema türü heavy whipping cream n.
hacminin yüzde üçü ile beşi arasında şeker içeren (şampanya) sec adj.
Math
yüzde birlik miktar hundredth n.
Geometry
yüzde birlik sistemde dik açının yüzde biri grad n.
dik açının yüzde biri gon n.
Statistics
hoşgörülen yüzde lot tolerance percent defective n.
yüzde diyagramı percentage diagram n.
yüzde sıralaması percentile rank n.
yüzde birlik percentile n.
sıralı dağılımı yüzde yirmilik beş parçaya bölen dört noktadan her biri pentile n.
Physics
bilimsel bir büyüklüğün yüzde biri hundredth n.
Chemistry
yüzde 76 bakır, yüzde 22 çinko ve yüzde 2 alüminyum içeren alaşım aluminum brass n.
bir gram suyun sıcaklığını 0°c'den 100° c'ye çıkarmak için gereken ısı miktarının yüzde biri mean calorie n.
yüzde 0,9’dan daha az karbon içeren çelik hypo-eutectoid steel n.
yüzde 0,80’den fazla karbon içeren (çelik) hypereutectoid adj.
Biology
genin beraber etki gösterdiği unsurların yüzde sıklığı penetrance n.
yüzde ellinin üzerinde ölüm oranına yol açan bir mutasyon türü semilethal n.
Biochemistry
yüzde çökelti percent solution n.
Marine Biology
yüzde çözelti percent solution n.
Agriculture
bir sıvı içerisinde çözünmüş olan katı maddelerin yüzde oranı brix n.
Education
yüzde veya not bakımından standardın biraz üzerinde olan plus adj.
Linguistics
yüzde aralığı percentile band n.
History
bir tugrik'in yüzde birine eşdeğer olan eski bir moğolistan para birimi mongoe n.
bir tugrik'in yüzde birine eşdeğer olan eski bir moğolistan para birimi möngö n.
gelirinin yüzde onunu kiliseye vermeyen untithed adj.
Environment
bir alanın genellikle yüzde ile ifade edilen karla kaplı bölümü snow cover n.
Meteorology
yüzde 95'inden fazlası bulutlarla kaplı (gökyüzü) overcast n.
Geology
ağırlıkça yüzde percentage by weight n.
yaklaşık 66 milyon yıl önce dünya'ya çarparak canlıların yüzde yetmiş beşini yok eden asteroitin oluşturduğu çarpma krateri chicxulub crater n.
ferromagnezyen mineral oranı yüzde 30 ile 60 arasında değişen (volkanik kayaç) mesocratic adj.
(volkanik kayaçlar) yüzde 55 ile 66 arasında silika içeren intermediate adj.
Military
yüzde elli vuruş sahası fifty-percent zone n.
yüzde elli vuruş sahası fifty percent zone n.
yüzde 82 vuruş sahası eighty-two percent zone n.
Baseball
vurucunun kaleye ne sıklıkla ulaştığını belirten yüzde ile kale yüzdesinin toplamı ops (on-base plus slugging) abrev.
Chess
bir piyonun yüzde biri centipawn n.
yüzde bir piyon centipawn n.
Wagering
kasanın bahisten kazandığı yüzde hold n.
Theatre
tiyatro yapımcılarının talep etmesi halinde finansör tarafından ek olarak başlangıç miktarının yüzde 10 ila 20'sinin tedarik edileceğini ifade eden sözleşme maddesi overcall n.
Photography
fotoğrafın bir diğer fotoğraf ile kapsadığı ortak alanın genellikle yüzde olarak ifade edilen miktarı overlap n.
Archaic
inç'in yüzde biri gry n.
Slang
haksız yüzde/komisyon a rake-off n.
yüzde çıkan sivilce guber n.
(ortaya konulan bahisten yüzde veya belirli ücret karşılığında) oyunda olmayan krupiye olmak cut v.
şarjı yüzde yüz charged up adj.
Modern Slang
gülerken göz çevresinde oluşan veya yüzde kendiliğinden bulunan ve sevimli bulunan kabarıklık aegyosal n.