yahut - Turkish English Dictionary
History

yahut



Meanings of "yahut" in English Turkish Dictionary : 2 result(s)

Turkish English
General
yahut or conj.
yahut else conj.

Meanings of "yahut" with other terms in English Turkish Dictionary : 16 result(s)

Turkish English
General
alçak veya sulak kesimler yahut sığ sular üzerinden geçen yükseltilmiş yol causeway n.
fikir, inanç yahut inanç sistemi, kültür aracılığıyla yayılan yahut anne babadan geçen kültürel miras, gözlemleme ya da iletişim araçları vasıtasıyla edinilen davranış şekli meme n.
bir toplantıya katılmak veya oy kullanmak yahut oyunda yer almak üzere bir yere gitmek turn out v.
(bir anlaşma, kanun, plan yahut politikayı) iptal etmek scrap v.
bugün yahut yarın one or other day adv.
Colloquial
ya .... yahut... either ... or ... expr.
Idioms
bir şeyi yahut karmaşık bir durumu düzeltmek set something straight v.
Law
çocuk yahut mirasçı bırakmadan ölmek leave no issue v.
Politics
gizli, gayrı resmi yahut düzenli işlemeyen iletişim yolu/kanalı back-channel n.
Tourism
kalkış ve varış noktaları yahut da dinlenme noktaları farklı olan dönüş yolculuğu open-jaw n.
‎kalkış ve varış noktaları yahut da dinlenme noktaları farklı olan dönüş yolculuğu open-jaw ticket n.
History
(feodal ingiltere'de) bir derebeyine kiracısı tarafından özellikle başka bir derebeyinin hukuki yetki alanı içerisindeki bir kız veya erkekle evlenmek için yahut derebeyin ilk gece hakkından feragat etmesi için ödenen harç marchet n.
(feodal ingiltere'de) bir derebeyine kiracısı tarafından özellikle başka bir derebeyinin hukuki yetki alanı içerisindeki bir kız veya erkekle evlenmek için yahut derebeyin ilk gece hakkından feragat etmesi için ödenen harç merchet n.
(feodal ingiltere'de) bir derebeyine kiracısı tarafından özellikle başka bir derebeyinin hukuki yetki alanı içerisindeki bir kız veya erkekle evlenmek için yahut derebeyin ilk gece hakkından feragat etmesi için ödenen harç marcheta n.
Hunting
genelde iki yahut daha fazla namlulu küçük cep tabancası derringer n.
Basketball
topun panyaya yahut çembere çarpıp uzağa sekmesine neden olan şut brick n.