yeri olmak - Turkish English Dictionary
History

yeri olmak



Meanings of "yeri olmak" in English Turkish Dictionary : 5 result(s)

Turkish English
General
yeri olmak belong v.
yeri olmak have a place v.
yeri olmak belong to v.
yeri olmak admit v.
Idioms
yeri olmak have a place in v.

Meanings of "yeri olmak" with other terms in English Turkish Dictionary : 46 result(s)

Turkish English
General
bir şeyin içinde çok saygın bir yeri olmak be enshrined in v.
yeri belirli bir yer olmak go v.
önemli bir yeri olmak loom large in v.
başköşede yeri olmak be the honor guest v.
özel bir yeri olmak have a special place v.
özel yeri olmak have a special place v.
-in yeri (belirli bir yerde) olmak belong v.
önemli bir yeri olmak have an important role v.
kalacak yeri olmak have place v.
menşe yeri olmak breed v.
pazar yeri gibi olmak move v.
Phrasals
yeri bir şeyin içi olmak go in v.
yeri bir şeyin altında olmak go under v.
(bir şeyin) tam zamanı/yeri olmak call for (something) v.
(birinin/bir şeyin bir şeyi/yeri) hemen/derhal terk etmesine sebep olmak/terk etmesini sağlamak jerk (someone or something) out of (something or some place) v.
(birini/bir şeyi/bir yeri) sarmasına sebep olmak/sarmasını sağlamak spread to (someone, something, or some place) v.
Colloquial
yeri güzel, uygun, iyi olmak be well, ideally, better placed for something/to do something v.
yeri rahat, elverişli, yakın olmak be well, ideally, better placed for something/to do something v.
Idioms
doğru bir yeri olmak be ideally placed v.
ihtiyacından çok parası/zamanı/yeri olmak have (something) to burn v.
ihtiyacından çok parası/zamanı/yeri olmak have something to burn v.
başını sokacak bir yeri olmak have somewhere to hang one's hat v.
bir yeri gezip görme isteğinde olmak have itchy feet v.
bir yeri gezip görme isteğinde olmak get itchy feet v.
başını sokacak bir yeri olmak have somewhere to hang up one's hat v.
bir şeyde rolü/yeri/payı olmak have a place in something v.
gönlünde ayrı bir yeri olmak enshrine someone's memory v.
gönlünde ayrı bir yeri olmak enshrine someone in one's heart v.
mahşer yeri gibi olmak burst at the seams v.
-de özel bir yeri olmak be steeped in v.
(mağaza/iş yeri) çok rağbet gören ve kalabalık bir yerde olmak be in the thick of something v.
yeri çok sıkışık olmak be pressed for space v.
çok az yeri olmak/kalmak be pressed for space v.
yeri çok sıkışık olmak be pushed for space v.
çok az yeri olmak/kalmak be pushed for space v.
yeri dar olmak be pushed for space v.
yeri, parası, zamanı dar olmak be pressed/pushed for money, space, time v.
başının üstünde yeri olmak be more than welcome v.
ev/iş yeri telefonu olmak be on the telephone v.
ev/iş yeri telefonu olmak be on the phone v.
parası, yeri, zamanı az olmak be pressed/pushed for money, space, time v.
dünyanın en berbat yeri olmak be the armpit of the world v.
kainatın en berbat yeri olmak be the armpit of the world v.
yeri iyi olmak be well placed v.
yeri iyi, uygun olmak be well, ideally, better placed for something/to do something v.
ihtiyacından çok parası/zamanı/yeri olmak have to burn v.