yirmi - Turkish English Dictionary
History

yirmi



Meanings of "yirmi" in English Turkish Dictionary : 2 result(s)

Turkish English
Common Usage
yirmi twenty n.
General
yirmi score n.

Meanings of "yirmi" with other terms in English Turkish Dictionary : 324 result(s)

Turkish English
General
yüz yirmi ile iki yüz kişiden oluşan süvari birliği squadron n.
yirmi yedi twenty seven n.
yirmi dört buğday ağırlığında ölçü birimi 1,56 gram pennyweight n.
evliliğin yirmi beşinci yıldönümü silver jubilee n.
yirmi iki twenty two n.
yirmi sayısı (20, XX) twenty n.
yirmi sayısı score n.
ingiliz alfabesinin yirmi birinci harfi u n.
yirmi bir pontoon n.
ingiliz alfabesinin yirmi ikinci harfi v n.
yirmi üçüncü twenty third n.
yirmi altı twenty six n.
yirmi beşinci yıldönümü silver jubilee n.
yüzde yirmi twenty percent n.
yirmi yaş dişi wisdom tooth n.
yirmi bir şilin değerindeki eski ingiliz altını guinea n.
ingiliz alfabesinin yirmi dördüncü harfi x n.
yirmi altı aralık boxing day n.
ilk yirmi top twenty n.
yüzde yirmi beş twenty five percent n.
ingiliz alfabesinin yirmi altıncı harfi z n.
ingiliz alfabesinin yirmi üçüncü harfi w n.
yirmi bir blackjack n.
yirmi saniye twenty second n.
yirmi üç twenty three n.
yirmi bir twenty one n.
ingiliz alfabesinin yirmi beşinci harfi y n.
yirmi yaş dişleri wisdom teeth n.
yirmi dört tabakalık kağıt destesi quire n.
yirmi dört thrave n.
yirmi sekiz twenty eight n.
yirmi bir oyunu blackjack n.
yirmi dört saat daily delegate tarifesi twenty-four hour delegate rate n.
yirmi dört twenty four n.
yirmi dokuz twenty nine n.
yirmi beş twenty five n.
yirmi bir oyunu twenty-one n.
yirmi bir oyunu vingt-et-un n.
yirmi yıl twenty years n.
yirmi yıl two decades n.
sekizinci yüzyılın ilk yirmi yılı first two decades of the eighth century n.
yirmi soruluk anket 20-question survey n.
yaklaşık olarak yirmi sent değerindeki gümüş pers parası abassi n.
ibrani alfabesinde yirmi üçüncü harf taw n.
yirmi dört threave n.
yirmi sekizli grup twenty-eight n.
serinin yirmi sekizinci elemanı twenty-eight n.
serinin yirmi sekizinci elemanı twenty-eighth n.
bir şeyin yirmi sekizde biri twenty-eighth n.
serinin yirmi beşinci elemanı twenty-fifth n.
bir şeyin yirmi beşte biri twenty-fifth n.
serinin yirmi beşinci elemanı twenty-first n.
bir şeyin yirmi beşte biri twenty-first n.
yirmi beşli grup twenty-five n.
yirmi dokuzlu grup twenty-nine n.
yirmi birli grup twenty-one n.
serinin yirmi birinci elemanı twenty-one n.
yirmi ikide birlik parça twenty-second n.
yirmi yedili grup twenty-seven n.
yirmi altılı grup twenty-six n.
serinin yirmi altıncı elemanı twenty-six n.
yirmi üçlü grup twenty-three n.
serinin yirmi üçüncü elemanı twenty-three n.
yirmi ikili grup twenty-two n.
serinin yirmi ikinci elemanı twenty-two n.
bir nesne veya kelimenin ne olduğunu en fazla yirmi soru sorarak tahmin etmeye çalışılan bir oyun twenty questions n.
yirmi bir oyunu vingtun n.
artık yıllarda takvime eklenen yirmi dokuz şubat bissextus n.
yirmi bir şilin değerindeki eski ingiliz altını meg [obsolete] n.
yirmi geyiklik bir sürü little herd n.
(laban hareket analizinde) yirmi temel dansçı hareketini sembolize eden çok yüzlü hayali bir şekil icosahedron n.
yüz yirmi long hundred n.
yirmi veya daha büyük puntolu baskı harfi ölçüsü paragon n.
(dartta) yirmi beş puan getiren çember semicenter n.
yirmi sekiz domino taşı ile oynanan bir oyun forty-two n.
garsona yirmi dolar bahşiş vermek tip the headwaiter with twenty dollars v.
yirmi altıncı twenty sixth adj.
yirmi yedinci twenty seventh adj.
yirmi yıl süren vicennial adj.
yirmi yaşlarında twenty something adj.
yirmi-beşinci twenty-fifth adj.
yirmi-üçüncü twenty-third adj.
yirmi-yedinci twenty-seventh adj.
yirmi ikinci twenty-second adj.
yirmi-dokuzuncu twenty-ninth adj.
yirmi-sekizinci twenty-eighth adj.
yirmi-altıncı twenty-sixth adj.
yirmi-ikinci twenty-second adj.
yirmi-birinci twenty-first adj.
yirmi-dördüncü twenty-fourth adj.
yirmi dört saatlik circadian adj.
yirmi beşinci 25th adj.
yirmi yedinci 27th adj.
yirmi dördüncü 24th adj.
yirmi beşinci twenty fifth adj.
yirmi dokuzuncu twenty ninth adj.
yirmi üçüncü 23rd adj.
yirmi sekizinci twenty eighth adj.
yirmi sekizinci 28th adj.
yirmi dördüncü twenty fourth adj.
yirmi birinci twenty first adj.
yirmi ikinci 22nd adj.
yirmi dokuzuncu 29th adj.
yirmi ikinci twenty second adj.
yirmi altıncı 26th adj.
yirmi birinci 21st adj.
yirmi dokuzuncu xxix adj.
yirmi tane olan twenty adj.
yirmi sekiz tane olan twenty-eight adj.
yirmi sekizde bir twenty-eighth adj.
yirmi beşte bir twenty-fifth adj.
yirmi birde bir twenty-first adj.
yirmi beş tane olan twenty-five adj.
yirmi parçalı twentyfold adj.
yirmi dört saat süren twenty-four-hour adj.
yaklaşık yirmi twentyish adj.
yirmi kadar twentyish adj.
yirmi bir tane olan twenty-one adj.
yirmi yedi tane olan twenty-seven adj.
yirmi altı tane olan twenty-six adj.
yirmi üç tane olan twenty-three adj.
yirmi iki tane olan twenty-two adj.
yirmi ile ilgili vigesimal adj.
yüz yirmi beşinci hundred-and-twenty-fifth adj.
yüz yirmi olan one hundred twenty adj.
yüz yirmi beş olan one hundred twenty-five adj.
yüz yirmi cxx adj.
yüz yirmi beş cxxv adj.
yirmi beşinci yıl dönümüne dair silver adj.
bir dizinin yirmi beşinci etkinliğine dair silver adj.
yirmi beşinci (evlilik yıl dönümü) silver adj.
yirmi katı twenty times (more) adv.
son yirmi yılda over the last two decades adv.
yirmi yıl sonra twenty years later adv.
yirmi sene sonra twenty years later adv.
yirmi katına kadar twentyfold adv.
yirmi dört saat for 24 hours adv.
(bir şeylerin, birilerinin) yirmi sekizi twenty-eight pron.
(bir şeylerin, birilerinin) yirmi beşi twenty-five pron.
(bir şeylerin, birilerinin) yirmi dokuzu twenty-nine pron.
(bir şeylerin, birilerinin) yirmi biri twenty-one pron.
(bir şeylerin, birilerinin) yirmi yedisi twenty-seven pron.
(bir şeylerin, birilerinin) yirmi altısı twenty-six pron.
(bir şeylerin, birilerinin) yirmi üçü twenty-three pron.
(bir şeylerin, birilerinin) yirmi ikisi twenty-two pron.
otobüs her yirmi dakikada bir geçer the bus runs every twenty minutes expr.
yirmi dört buğday ağırlığında eski ölçü birimi dwt. (pennyweight) abrev.
Phrases
kitaplarınızın yirmi birinci sayfasını açın open your book to page 21 expr.
Colloquial
yirmi beş sent two bits n.
yirmi küsur yaşında kimse twenty-something n.
yirmi beş sent two-bits n.
yirmi bir oyununda kağıt dağıtan kişiden kart istemek hit me v.
(kart ver yirmi bir oyununda kağıt dağıtan kişiden kart isterken) hit me v.
kart gönder (yirmi bir oyununda kağıt dağıtan kişiden kart isterken) hit me v.
kart alayım (yirmi bir oyununda kağıt dağıtan kişiden kart isterken) hit me v.
yirmi küsur yaşında twenty-something adj.
yedi yirmi dört internette takılan terminally online adj.
yedi yirmi dört internette takılan chronically online adj.
son yirmi senedir for the last 20 years expr.
son yirmi yıldır for the last 20 years expr.
yedi gün yirmi dört saat twenty-four-seven expr.
yirmi dört saat twenty four hours a day expr.
yirmi beş kez twenty-five times expr.
(bir saate) yirmi kala 20 to (some hour) expr.
yedi gün yirmi dört saat twenty-four seven expr.
yedi yirmi dört 7-24 expr.
yedi gün yirmi dört saat 7-24 expr.
yedi yirmi dört twenty-four seven expr.
yedi gün yirmi dört saat twenty-four seven expr.
yirmi dört saat all hours (of the day and night) expr.
yirmi dört saat all hours (of the day and night) expr.
yedi gün yirmi dört saat twenty-four/seven expr.
yedi yirmi dört twenty-four/seven expr.
Idioms
yirmi dört saat aralıksız çalışmak work round the clock v.
yirmi dört saat uyumak sleep around the clock v.
yirmi dört saat around/round the clock adv.
yirmi dört saat round the clock expr.
yirmi dört saat around the clock expr.
özgür, beyaz ve yirmi bir yaşında free, white, and twenty-one expr.
Speaking
altıyı yirmi geçiyor it is twenty past six expr.
altıyı yirmi geçiyor it's twenty past six expr.
biz yirmi yıl önce evlendik we married twenty years ago expr.
biz yirmi senedir evliyiz we have been married for twenty years expr.
biz yirmi yıldır evliyiz we have been married for twenty years expr.
biz yirmi sene önce evlendik we married twenty years ago expr.
biz yirmi sene önce evlendik we got married twenty years ago expr.
biz yirmi yıl önce evlendik we got married twenty years ago expr.
beş kere beş eşittir yirmi beş 5 times 5 equals 25 expr.
dört kere beş eşittir yirmi four times five equals twenty expr.
hangi yıl yirmi oluyorsun? in what year will you be twenty? expr.
hadi yüzde yirmi diyelim let's call it twenty percent expr.
o yirmi senedir öğretmenlik yapıyor she has taught for 20 years expr.
o yirmi yıldır öğretmenlik yapıyor she has been teaching for 20 years expr.
o yirmi yıldır öğretmenlik yapıyor she has taught for 20 years expr.
o yirmi senedir öğretmenlik yapıyor he has been teaching for 20 years expr.
o yirmi senedir öğretmenlik yapıyor he has taught for 20 years expr.
o yirmi yıldır öğretmenlik yapıyor he has taught for 20 years expr.
o yirmi yıldır öğretmenlik yapıyor he has been teaching for 20 years expr.
o yirmi senedir öğretmenlik yapıyor she has been teaching for 20 years expr.
yirmi yaşındayken when he was twenty expr.
yediyi yirmi geçiyor it's twenty past seven expr.
Trade/Economic
yirmi dört peni değerindeki şilin sterlini twelvepence n.
yirmi dolarlık bir banknot twenty n.
yirmi dolarlık bir banknot twenty dollar bill n.
yirmi maliye bakanı ve merkez bankası başkanı grubu group of twenty finance ministers and central bank governors n.
yirmi dörtler grubu group of twenty-four n.
(abd) yirmi beş yıl sonra ödenebilir duruma gelen savaş bonosu five-twenties n.
yirmi bir şilin değerindeki eski ingiliz altınının yarısı smelt n.
Politics
yirmi'ler grubu (g20) group of 20 (g-20) n.
yirmi erkekten oluşan devlet görevlileri heyeti vigintivirate n.
yirmi erkekten oluşan devlet görevlileri heyeti vigintiviri n.
yirmi maliye bakanı ve merkez bankası başkanından oluşan grup g20 abrev.
Technical
izometrik sistemde küpün her yüzüne tekabül eden yirmi dört eşit üçgen yüz ile sınırlandırılmış katı nesne tetrahexahedron n.
izometrik sistemde küpün her yüzüne tekabül eden yirmi dört eşit üçgen yüz ile sınırlandırılmış katı nesne tetrakishexahedron n.
yirmi eşkenar üçgen yüzlüler içeren cam icosahedral glass n.
yüzde yirmi beş dikdörtgeni twenty-five percent rectangle n.
yirmi dört tabakalık kağıt destesi quire n.
yirmi uçlu alıcı-verici duplex twenty-pin transceiver n.
yirmi dört buğday ağırlığında eski ölçü birimi pennyweight n.
yirmi dört yüzlü trisoctahedron n.
yirmi eşkenar üçgen yüzlü evreler icosahedral phases n.
bir tahılın yirmi dörtte birine denk gelen kuyumcu ağırlık birimi karob n.
(antik roma'da) yaklaşık olarak bir onsun yirmi dörtte birine denk gelen ağırlık ölçü birimi scruple n.
izometrik sistemde küpün her yüzüne tekabül eden yirmi dört eşit üçgen yüz ile sınırlandırılmış katı nesneye ait tetrahexahedral adj.
yirmi dört yüzlü özelliğinde olan trisoctahedral adj.
yirmi eşkenar üçgen yüzlü icosahedral adj.
yirmi misli twentyfold adv.
Textile
yirmi dokuz beden giysi twenty-nine n.
yirmi yedi beden giysi twenty-six n.
yirmi üç beden giysi twenty-three n.
dokuma tarağında yirmi dişten oluşan grup beer n.
dokuma tarağında yirmi dişten oluşan grup bier n.
Lighting
yirmi aydınlatma dizileri twenty-lighting chains n.
Automotive
bir batarya sınıflandırması yirmi beş amper derecesi twenty-five-ampere rate n.
bir batarya sınıflandırması yirmi amper derecesi twenty-hour rate n.
yirmi saat derecelendirmesi twenty hour rating n.
Transportation
yirmi dört buğday ağırlığında eski ölçü birimi dwt (deadweight tonnage) abrev.
Medical
gece ve gündüzü içeren yirmi dört saatlik süre nychthemeron n.
doğal gündüz ve geceyi kapsayan yirmi dört saatlik süre nycthemeron n.
yirmi tırnak distrofisi twenty nail dystrophy n.
Dentistry
yirmi yaş dişi third molar n.
Physiology
yirmi dört saatlik sürede yaşanan fizyolojik değişikliklerle ilgili olan nychthemeral adj.
Pharmaceutics
en yaygın yirmi üç pnömokok zincirine karşı etkili bir aşı markası pneumovax® n.
Printing
(kitap boyutu) yüz yirmi sekiz sayfa sixty-fourmo n.
yüz yirmi sekiz sayfalık kitap sixty-fourmo n.
Math
yirmi çarpı dokuzun sonucu (180) ninescore n.
seri veya dizide yirmi birinci eleman twenty-five n.
seri veya dizide yirmi dördüncü eleman twenty-four n.
yirmi dörtte bir twenty-fourth n.
seri veya dizide yirmi dördüncü eleman twenty-fourth n.
seri veya dizide yirmi dokuzuncu olan şey twenty-nine n.
yirmi dokuzda bir twenty-ninth n.
seri veya dizide yirmi dokuzuncu eleman twenty-ninth n.
seri veya dizide yirmi yedinci eleman twenty-seven n.
yirmi yedide bir twenty-seventh n.
bir seri veya dizide yirmi yedinci eleman twenty-seventh n.
yirmi altıda bir twenty-sixth n.
seri veya dizide yirmi altıncı eleman twenty-sixth n.
yirmi üçte bir twenty-third n.
seri veya dizide yirmi üçüncü eleman twenty-third n.
seri veya dizide yirmi yedinci eleman twenty-three n.
yirmi eşkenar üçgen yüzlü biçim icosahedron n.
(abd'de) on üzeri yirmi dört şeklinde gösterilen sayma sayısı septillion n.
bir şeyin yirmi dörtte biri olan twenty-fourth adj.
bir şeyin yirmi dokuzda biri olan twenty-ninth adj.
bir şeyin yirmi ikide biri olan twenty-second adj.
bir şeyin yirmi yedide biri olan twenty-seventh adj.
bir şeyin yirmi altıda biri olan twenty-sixth adj.
bir şeyin yirmi üçte biri olan twenty-third adj.
Geometry
düzgün yirmi yüzlü regular icosahedron n.
her yüzü dört kenarlı olan yirmi dört yüzlü tetragonal trisoctahedron n.
her yüzü dört kenarlı olan yirmi dört yüzlü icositetrahedron n.
üç köşeli yirmi dört yüzlü kristal triakisoctahedron n.
her bir yüzü ikizkenar üçgen olan yirmi dört yüzlü trigonal trisoctahedron n.
Statistics
bir frekans grubu yirmi eşit gruba bölündüğünde oluşan gruplardan her biri ventile n.
bir frekans grubu yirmi eşit gruba bölündüğünde grupları ayıran değerlerden her biri ventile n.
Chemistry
molekülünde yirmi üç karbon atomu olan bir hidrokarbon trikosane n.
her yüzü dört kenarlı olan yirmi dört yüzlü leucitohedron n.
her yüzü dört kenarlı olan yirmi dört yüzlü leucitoid n.
(izometrik sistemde) küpün her yüzünde dört eşit üçgen bulunan ve toplamda yirmi dört eşit üçgen yüz ile sınırlandırılmış katı fluoroid n.
Marine Biology
yirmi beş yılan balığı a stick of eels n.
yirmi beşli yılan balığı grubu stick n.
yirmi beş poundluk balık stick n.
Astronomy
bir günün öğle saatinden diğerininkine kadar geçen yirmi dört saatin sayılmasıyla ölçülen ortalama güneş zamanı astronomical time n.
yıldız gününün yirmi dördüncü bölümü sidereal hour n.
bir güneş gününün yirmi dört saatlik bölümü solar hour n.
Zoology
(hayvan) yirmi dört saatlik aktivite döngüsüne sahip polyphasic adj.
Botanic
on ila yirmi yılda bir çiçek açıp sonra ölen uzun saplı yaygın bir amerikan bitkisi american agave (agave americana) n.
on ila yirmi yılda bir çiçek açıp sonra ölen uzun saplı yaygın bir amerikan bitkisi sentry plant n.
on ila yirmi yılda bir çiçek açıp sonra ölen uzun saplı yaygın bir amerikan bitkisi american aloe n.
on ila yirmi yılda bir çiçek açıp sonra ölen uzun saplı yaygın bir amerikan bitkisi agave n.
on ila yirmi yılda bir çiçek açıp sonra ölen uzun saplı yaygın bir amerikan bitkisi century plant n.
on ila yirmi yılda bir çiçek açıp sonra ölen uzun saplı yaygın bir amerikan bitkisi maguey n.
(kaliksinde) yirmi erkek organı olan icosandrian adj.
Breeding
on sekiz ila yirmi dört aylık arasında olan hayvan senior yearling n.
Social Sciences
eş ve hane halkının bir parçasını oluşturan yirmi bir yaşın altındaki bakmakla yükümlü olunan çocuklar immediate dependents n.
Literature
denizler altında yirmi bin fersah twenty thousand leagues under the sea n.
(washington irvin'in hikayesinde) hayatının yirmi yılını uykuda geçirdikten sonra tamamen değişmiş bir dünya ile karşılaşan serseri bir karakter rip van winkle n.
Linguistics
yunan alfabesinin yirmi ikinci harfi chi n.
ibrani alfabesinin yirmi ikinci harfi shin n.
ibrani alfabesinin yirmi ikinci harfinin diğer sami alfabelerindeki karşılığı olan harf shin n.
History
irlanda soyluları tarafından aralarında ömür boyunca lordlar kamarasının üyesi olarak seçilmiş yirmi sekiz soylu peers of ireland n.
irlanda soyluları tarafından aralarında ömür boyu lordlar kamarasının üyesi olarak seçilmiş yirmi sekiz soylu peers of scotland n.
yirmi dönümlük bir arazi birimi yardland n.
Religious
eski ahit'e ait yirmi birinci kitap preacher n.
Geography
yirmi dört saatlik zaman aralığı natural day n.
yirmi dört saatlik zaman dilimi twenty-four hour period n.
yirmi dört saatlik zaman dilimi 24-hour interval n.
Card
kuralları yirmi bir oyununa benzeyip sayı hedefinin on beş olduğu bir iskambil oyunu quinze n.
Music
yirmi saniye oktav tridiapason n.
Librarianship
yirmi dört yapraktan oluşan bir kitap vigesimo-quarto n.
yirmi dört yapraktan oluşan vigesimo-quarto adj.
Printery
yirmi dört yapraklı defter twenty-fourmo n.
yirmi dört yapraklı kitap twenty-fourmo n.
yirmi dört yapraklı twenty-fourmo adj.
Archaic
yirmi dört yapraklı defter twenty-fours n.
yirmi dört yapraklı kitap twenty-fours n.
yüz yirmi sixscore n.
Slang
yirmi dolarlık poşet içinde uyuşturucu dub (rap slang) n.
yirmi iki double-deuces n.
yirmi iki double-deuces n.
yirmi dolarlık marihuana torbası dub n.
Star Wars
oteroa sıfır-yirmi oteroa zero-twenty n.
platform yirmi platform twenty n.