çorak - Turkish English Dictionary
History

çorak



Meanings of "çorak" in English Turkish Dictionary : 29 result(s)

Turkish English
Common Usage
çorak barren adj.
çorak arid adj.
General
çorak drouthy adj.
çorak waste adj.
çorak gaunt adj.
çorak infertile adj.
çorak desert adj.
çorak poor adj.
çorak waterless adj.
çorak jejune adj.
çorak bitter adj.
çorak saltwort adj.
çorak bald adj.
çorak droughty adj.
çorak degraded adj.
çorak teemless adj.
çorak arid adj.
çorak boney adj.
çorak gally adj.
çorak hirstie [scotland] adj.
çorak improlific [obsolete] adj.
çorak infecundous [obsolete] adj.
çorak seck adj.
çorak shrubless adj.
çorak shy adj.
çorak fountainless adj.
Agriculture
çorak sick adj.
Geography
çorak bleak adj.
Geology
çorak salt adj.

Meanings of "çorak" with other terms in English Turkish Dictionary : 75 result(s)

Turkish English
General
çorak yer barren spot n.
çorak tarla moor n.
çorak arazi barrens n.
çorak arazi badlands n.
çorak toygarı lesser short-toed lark n.
arktik çorak bölge barrens n.
çorak arazi arid land n.
çorak yer bare wasteland n.
çorak çöl barren desert n.
çorak çöl arid desert n.
kanada'nın kuzeyindeki çorak topaklarda yaşayan eskimolar caribou ınuit n.
çorak ve ıssız bölge wild n.
çorak çiftlik arazisi hardscrabble n.
av hayvanları için ayrılmış çorak tarla moor [uk] n.
çorak toprak parçası derelict n.
çorak bölge derelict n.
çorak adacık rock n.
bir ilçenin ücra ve çorak bölümü gore n.
çorak alan dry [australia] n.
çorak toprak scald [dialect] n.
çorak arazi scald [dialect] n.
kullanılmayan çorak arazi devil [dialect] n.
çorak arazi badland n.
çorak bölge badland n.
aşırı çorak overbarren adj.
çorak ve verimsiz (toprak) dour adj.
çorak bir biçimde gauntly adv.
çorak bir şekilde barrenly adv.
çorak bir halde infertilely adv.
Idioms
çorak bölge never-never [aus] n.
çorak arazi land so poor it wouldn't even raise a fuss n.
çorak geçen dönem dry spell n.
çorak arazi land too poor to raise a racket on n.
çorak toprak/arazi land too poor to raise a racket on n.
çorak dönem dry spell n.
çorak toprak/arazi land so poor it wouldn't even raise a fuss n.
çorak arazi/toprak land so poor you couldn't raise a fuss on it [old-fashioned] [us] n.
Astronomy
(ay yüzeyine benzer) pütürlü ve çorak manzara lunarscape n.
çorak gezegen barren planet n.
Zoology
çorak toygarı calandrella rufescens n.
batı abd ve meksika'nın çorak arazilerinde ve mesa ülkesinde yaşayan bir çalıkuşu salpinctes obsoletus n.
Botanic
abd'nin güneybatısı ve meksika'daki kuru ve çorak topraklarda yetişen sürünen kökleri olan çok yıllık bir yakup otu western ragweed (ambrosia psilostachya) n.
abd'nin güneybatısı ve meksika'daki kuru ve çorak topraklarda yetişen sürünen kökleri olan çok yıllık bir yakup otu perennial ragweed n.
abd'nin güneybatısı ve meksika'daki kuru ve çorak topraklarda yetişen sürünen kökleri olan çok yıllık bir yakup otu cuman ragweed n.
abd'nin güneydoğusundaki kuru ve çorak arazilerde yetişen küçük ve yavaş büyüyen yaprak döken çalımsı bir ağaç american turkey oak (quercus laevis) n.
abd'nin güneydoğusundaki kuru ve çorak arazilerde yetişen küçük ve yavaş büyüyen yaprak döken çalımsı bir ağaç turkey oak n.
tropikal ve subtropikal bölgelerin çorak arazilerinde yetişen, küçük beyazımsı çiçekleri olan aslanağzıgiller familyasına mensup bir ot broomweed n.
tropikal ve subtropikal bölgelerin çorak arazilerinde yetişen, küçük beyazımsı çiçekleri olan aslanağzıgiller familyasına mensup bir ot sweet broomweed n.
tropikal ve subtropikal bölgelerin çorak arazilerinde yetişen, küçük beyazımsı çiçekleri olan aslanağzıgiller familyasına mensup bir ot scoparia dulcis n.
çorak arazilerde yetişen ve dikenli meyveler veren ot sandburr n.
Agriculture
çorak toprak/arazi arid land n.
çorak yer bare wasteland n.
çorak topraklar/araziler arid lands n.
çorak yer barren spot n.
çorak tarladaki çalı ve anızların yakılması muirburn [scotland] n.
(toprak) çorak submarginal adj.
Environment
çorak bölge arid zone n.
kauri ağaçlarının ortadan kalkması veya yanması sebebiyle sadece reçine veren çorak topraklar gumlands [new zealand] n.
Geography
sert ve fazlaca erozyona uğramış durumdaki çorak araziler badlands n.
kuzey kanada'da ağaçsız, çorak ve seyrek yerleşimli bir bölge barren grounds n.
kuzey kanada'da ağaçsız, çorak ve seyrek yerleşimli bir bölge barren lands n.
batı avustralya'da çorak bir havza canning basin n.
güney dakota'nın güneybatısı ve nebraska'nın kuzeybatısında yer alan, fazlasıyla erozyona uğramış çorak bir bölge bad lands n.
çorak tarlanın yumuşak yeri hag n.
çorak arazideki yumuşak yer hagg n.
filistin'in güneyi ve doğusundaki çorak bölgeler wilderness n.
filistin'in güneyi ve doğusundaki çorak bölgeler the wilderness n.
çorak arazi hirst [scotland] n.
(özellikle kuzeybatı abd'de) buzulların derinden yardığı düz ve çorak vadi scabland n.
düz ve çorak vadilerden oluşan bölge scabland n.
(özellikle kuzeybatı abd'de) buzulların derinden yardığı düz ve çorak vadi scablands n.
(iskandinav ülkelerinde) çorak plato fjeld n.
Geology
sert ve fazlaca erozyona uğramış durumdaki çorak araziler malpais n.
Archaic
üst toprağın erozyonla süpürüldüğü çorak toprak noktası gall n.
Ornithology
batı abd ve meksika'nın çorak arazilerinde ve mesa ülkesinde yaşayan bir çalıkuşu rock wren n.