This vote represents an unprecedented halt for European research.
Bu oylama Avrupa araştırmaları için eşi benzeri görülmemiş bir duraklama anlamına gelmektedir.
We also believe that the Indonesian Government should call a halt to the army's commercial activities in Papua.
Ayrıca Endonezya Hükümetinin ordunun Papua'daki ticari faaliyetlerini durdurması gerektiğine inanıyoruz.
Bumpy diplomatic relations haven't halted economic ties between the two nations.
İnişli çıkışlı diplomatik ilişkiler iki ülke arasındaki ekonomik bağları kesmemiştir.
This is the only way to create a climate which ultimately halts the spread of disease in a holistic way.
Bu, hastalığın yayılmasını bütüncül bir şekilde durduracak bir iklim yaratmanın tek yoludur.
The Lamfalussy agreement is in danger of being delayed and the UCITS directive of being halted in its tracks.
Lamfalussy anlaşmasının ertelenmesi ve UCITS direktifinin yürürlüğünün durdurulması tehlikesi bulunmaktadır.