Historia

üstünde olmak

Significados de "üstünde olmak" en diccionario inglés turco : 2 resultado(s)

	Categoría	Turco	Inglés
Colloquial
1	Colloquial	üstünde olmak	be on v.
2	Colloquial	üstünde olmak	be over v.

Significados de "üstünde olmak" con otros términos en diccionario inglés turco: 89 resultado(s)

	Categoría	Turco	Inglés
General
1	General	gözünü sürekli üstünde tutarak herşeyden haberdar olmak	keep tabs on v.
2	General	diken üstünde olmak	be on tenterhooks v.
3	General	alan üstünde kurulu olmak	be located on the land of v.
4	General	gözü (bir şeyin) üstünde olmak	keep an eye on v.
5	General	diken üstünde olmak	live on one's nerves v.
6	General	(bir şeyin) üstünde kötü yan etkisi olmak	have adverse side effects of (something) v.
7	General	üstünde etkisi olmak	hold v.
8	General	bir şeyin üstünde boncukların oluşmasına neden olmak	bead v.
9	General	üstünde asılı olmak	overhang v.
Phrasals
10	Phrasals	üstünde asılı olmak	hang over v.
11	Phrasals	yaş sınırının üstünde olmak	age out v.
12	Phrasals	yaş sınırının üstünde olmak	age out v.
13	Phrasals	birinin/bir şeyin üstünde/tepesinde asılı olmak	hang over someone or something v.
Colloquial
14	Colloquial	diken üstünde olmak	have kittens v.
15	Colloquial	diken üstünde olmak	have the jitters v.
16	Colloquial	heyheyleri üstünde olmak	be in bad sorts v.
17	Colloquial	her şeyin üstünde olmak	rule ok v.
18	Colloquial	(birinin) gücünün/kapasitesinin üstünde olmak	be too much (for somebody) v.
19	Colloquial	(birinin) yapabileceğinin üstünde/fazlası olmak	be too much (for somebody) v.
20	Colloquial	(bir iş) üstünde olmak	be up to (something) v.
Idioms
21	Idioms	iş üstünde olmak	have something on the stock v.
22	Idioms	hep bir basamak üstte/üstünde olmak	stay one jump ahead v.
23	Idioms	hep bir basamak üstte/üstünde olmak	be one jump ahead v.
24	Idioms	(hep) bir basamak üstünde olmak	be/stay one jump a head (of somebody/something) v.
25	Idioms	gözü (birinin ya da bir şeyin) üstünde olmak	keep (close) watch for (someone or something) v.
26	Idioms	bulutların üstünde olmak	be sitting on cloud nine v.
27	Idioms	beklentilerin üstünde olmak	be a revelation v.
28	Idioms	beklentilerin üstünde olmak	come as a revelation (to somebody) v.
29	Idioms	(birinin veya bir şeyin) yukarısında/üstünde olmak	above someone or something v.
30	Idioms	birisiyle konuşurken çok dikkatli olmak/diken üstünde durmak	like walking/treading on eggshells v.
31	Idioms	diken üstünde olmak	be like a cat on hot bricks v.
32	Idioms	diken üstünde olmak	be on a knife edge v.
33	Idioms	diken üstünde olmasına neden olmak	put one on one's guard v.
34	Idioms	diken üstünde olmak	be like a cat on tin roof v.
35	Idioms	diken üstünde olmak	be on pins and needles v.
36	Idioms	gözü üstünde olmak	be on the look v.
37	Idioms	kanunun üstünde olmak	be above the law v.
38	Idioms	gözü (birinin/bir şeyin) üstünde olmak	keep a beady eye on (someone or something) v.
39	Idioms	gözü (birinin/bir şeyin) üstünde olmak	keep one's beady eye on (someone or something) v.
40	Idioms	eli (bir şeyin) üstünde olmak	get a hand on (something) v.
41	Idioms	diken üstünde olmak/oturmak	be on the edge of (one's) chair v.
42	Idioms	(birinin) beklentilerinin üstünde olmak	come as a revelation (to somebody) v.
43	Idioms	(birinin) beklentilerinin üstünde olmak	be a revelation (to somebody) v.
44	Idioms	(belli bir yaşın) üstünde olmak	be (on) the wrong side of (some age) v.
45	Idioms	beklentilerin üstünde olmak	come as a revelation (to somebody) v.
46	Idioms	beklentilerin üstünde olmak	be a revelation (to somebody) v.
47	Idioms	normalin/ortalamanın üstünde olmak	be above par v.
48	Idioms	paritenin üstünde olmak	be above par v.
49	Idioms	(birinin) anlayabileceğinin/kavrayabileceğinin üstünde olmak	be beyond (one's) ken v.
50	Idioms	diken üstünde olmak	be looking over (one's) shoulder v.
51	Idioms	diken üstünde olmak	be looking over your shoulder v.
52	Idioms	başının üstünde yeri olmak	be more than welcome v.
53	Idioms	(bir yaşın) üstünde olmak	be (on) the wrong side of (some age) v.
54	Idioms	(birini kırmamak/bir durumu bozmamak) için diken üstünde olmak	be treading on eggshells v.
55	Idioms	her zamankinin üstünde olmak	be up to par v.
56	Idioms	her zamankinin üstünde olmak	be above par v.
57	Idioms	(birini kırmamak/bir durumu bozmamak) için diken üstünde olmak	be walking on eggshells v.
58	Idioms	gözü (birinin/bir şeyin) üstünde olmak	be wise to (someone or something) v.
59	Idioms	gözü (birinin/bir şeyin) üstünde olmak	be/get wise to somebody/something v.
60	Idioms	hep bir basamak üstte/üstünde olmak	be one jump ahead v.
61	Idioms	hep bir basamak üstte/üstünde olmak	stay one jump ahead v.
62	Idioms	(birinin/bir şeyin) hep bir basamak üstünde olmak	be one jump ahead (of somebody/something) v.
63	Idioms	(birinin/bir şeyin) hep bir basamak üstünde olmak	stay one jump ahead (of somebody/something) v.
64	Idioms	gözü birinin/bir şeyin üstünde olmak	keep a beady eye on somebody/something v.
65	Idioms	gözü birinin/bir şeyin üstünde olmak	have your beady eye on somebody/something v.
66	Idioms	(bir şeyin) çok üstünde olmak	blow past (something) v.
67	Idioms	(belli bir düzeyin) çok üstüne çıkmak/üstünde olmak	blow past (something) v.
68	Idioms	diken üstünde olmak	get/have the jitters v.
69	Idioms	gözü (birinin/bir şeyin) üstünde olmak	have (one's) beady eye on (someone or something) v.
70	Idioms	gözü üstünde olmak	have one's eye on v.
71	Idioms	gözü birinin/bir şeyin üstünde olmak	have your eye on somebody/something v.
72	Idioms	gözü (birinin ya da bir şeyin) üstünde olmak	keep (a) close watch on (someone or something) v.
73	Idioms	gözü üstünde olmak	keep (close) watch v.
74	Idioms	gözü (birinin ya da bir şeyin) üstünde olmak	keep (close) watch over (someone or something) v.
75	Idioms	gözü (birinin/bir şeyin) üstünde olmak	keep (one's) eyes on (someone or something) v.
76	Idioms	gözü (birinin/bir şeyin) üstünde olmak	keep one's an eye on (someone or something) v.
77	Idioms	gözü (birinin/bir şeyin) üstünde olmak	keep an eye on (someone or something) v.
78	Idioms	gözü (birinin ya da bir şeyin) üstünde olmak	keep a close eye on (someone or something) v.
79	Idioms	gözü birinin ya da bir şeyin üstünde olmak	keep a close eye/watch on somebody/something v.
80	Idioms	diken üstünde olmak	live on your nerves [uk] v.
81	Idioms	diken üstünde olmak	look over (one's) shoulder v.
82	Idioms	gözü (birinin) üstünde olmak	look over (one's) shoulder v.
83	Idioms	diken üstünde olmak	look over your shoulder v.
84	Idioms	(birinin) diken üstünde olmasına neden olmak	put (one) on guard v.
85	Idioms	kanunun üstünde olmak	above the law adj.
Speaking
86	Speaking	gözü üstünde olmak	i have one’s eye on someone v.
Archaic
87	Archaic	üstünde asılı olmak	overbrow v.
Slang
88	Slang	üstünde emanet olmak	carry a piece v.
89	Slang	iş üstünde olmak	be at it v.