bead - Turco Inglés Diccionario
Historia

bead

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Significados de "bead" en diccionario turco inglés : 60 resultado(s)

Inglés Turco
Common Usage
bead n. boncuk
General
bead n. arpacık (silahta)
bead n. tespih
bead n. tane
bead n. tespih tanesi
bead n. kolye
bead n. arpacık
bead n. damla
bead n. hava kabarcığı
bead n. çıta
bead n. çubuk
bead n. küre biçiminde cisimcik
bead n. tüfek arpacığı
bead n. ergitilip arıtılmış maden
bead n. nem damlası
bead n. amaç
bead n. (bir şey hakkında bilinen) kesin bilgi
bead n. idrak
bead n. durumu kavrama
bead n. sıvı damla
bead v. boncuk dizmek
bead v. boncukla süslemek
bead v. boncuk boncuk olmak
bead v. bir şeyin üstünde boncukların oluşmasına neden olmak
bead v. nişan almak
Technical
bead n. damak
bead n. kürecik
bead n. ufak yuvarlak cisim
bead n. metal çözümlemedeki küpelasyon işleminden elde edilen bir değerli metal küresi
bead n. madeni para, jeton, madalya ve plakaların üzerindeki kabartılar
bead n. fıçı başlığının dış kenarı
bead n. ipe dizme veya iplikten geçirmek için kullanılan delikli küçük bir cam, plastik veya ahşap parçası
bead n. yöntem bilgisi
bead n. yapabilme bilgisi
bead n. teknik bilgi
bead n. geniş ve yuvarlak kenar çıkıntısı
bead n. kavanoz veya şişe kapağını kaldırmaya yardımcı çıkıntı
bead n. kavanoz yüzeyindeki silindirik oluk
bead n. kutu yüzeyinde silindirik yükselti
bead n. kapı veya pencere kenarına şerit şeklinde döşenen malzeme
bead n. kesintisiz çizgi halinde uygulanan sünebilir malzeme
bead v. boncuk şekli vermek
Computer
bead n. küçük bir alt program
Electric
bead n. koaksiyel kabloda iletkeni içeren ve destekleyen cam, seramik veya plastik yalıtkan
Architecture
bead n. bombeli küçük kalıp
Automotive
bead n. kaynak dikişi
bead n. lastiklerde jantla kavranan kısmin içerisindeki çelik tel
bead n. topuk
bead n. topuk
bead n. topuk
bead n. tane
bead n. (pnömatik lastikte) çıkıntı yapan jant veya kenar
bead n. lastik tekerleğin güçlendirilmiş bölümü
Aeronautic
bead n. kordon kaynak
bead n. lastik kardunu
Chemistry
bead n. boncuk testinde kullanılan erimiş boraks veya akı küresi
Archaeology
bead n. pervaz
Military
bead n. arpacık
Hunting
bead n. küre şekilli arpacık
bead n. silahta arpacık

Significados de "bead" con otros términos en diccionario inglés turco: 185 resultado(s)

Inglés Turco
General
blue bead n. mavi boncuk
glass bead n. boncuk
blue bead worn against the evil eye n. nazar boncuğu
bead seat n. tırnak yuvası
bead molding n. tespih silme
add-a-bead n. ekli boncuk
rosary bead n. tespih tanesi/taşı
quirk bead n. dar oyuntulu köşebent
bead and quirk n. dar oyuntulu köşebent
draw a bead on v. nişan almak
Phrasals
bead up v. boncuk gibi dizilmek
bead up v. boncuk boncuk dizilmek
bead up v. boncuk taneleri halinde dizilmek
bead up v. boncuk boncuk terlemek
bead up v. boncuklaşmak
bead up v. boncuklanmak
Idioms
take a bead on someone v. birisine silah doğrultmak
get a bead on someone v. birisine nişan almak
draw a bead on someone v. birisine silah doğrultmak
take a bead on someone v. birisine nişan almak
draw a bead on someone v. birisine nişan almak
draw a bead on v. dikkatle nişan almak
draw a bead on v. göz koymak
draw a bead on v. tüm ilgisini birine yöneltmek
draw a bead on (someone or something) v. (birine/bir şeye) nişan almak
draw a bead on (someone or something) v. (birine/bir şeye) namlu/silah doğrultmak
draw a bead on (someone or something) v. tüm dikkatini (birine/bir şeye) vermek
draw a bead on (someone or something) v. birine/bir şeye odaklanmak
draw a bead on (someone or something) v. birini/bir şeyi hedef almak
draw a bead on (someone or something) v. birini/bir şeyi idrak etmek/anlamak
draw a bead on (someone or something) v. birini/bir şeyi takdir etmek
get a bead on (someone or something) v. (birine/bir şeye) nişan almak
get a bead on (someone or something) v. (birine/bir şeye) namlu/silah doğrultmak
get a bead on (someone or something) v. (birini/bir şeyi) hedef almak
get a bead on (someone or something) v. (birine/bir şeye) dikkat çekmek
get a bead on (someone or something) v. (birine/bir şeye) odaklanmak
get a bead on (someone or something) v. (birini/bir şeyi) iyice anlamak
get a bead on (someone or something) v. iyice farkına varmak
get a bead on (someone or something) v. anlamak
take a bead on (someone or something) v. (birine/bir şeye) nişan almak
take a bead on (someone or something) v. (birine/bir şeye) silah doğrultmak
take a bead on (someone or something) v. dikkatini (birine/bir şeye) yöneltmek
take a bead on (someone or something) v. (birine/bir şeye) odaklanmak
take a bead on (someone or something) v. (birini/bir şeyi) hedef almak
take a bead on (someone or something) v. (birinin/bir şeyin) farkına varmak
take a bead on (someone or something) v. (birini/bir şeyi) anlamak
take a bead on (someone or something) v. (birini/bir şeyi) takdir etmek
get a bead on v. dikkatle hedef almak
draw a bead on someone/something v. birine/bir şeye nişan almak
draw a bead on someone/something v. birine/bir şeye silah doğrultmak
draw a bead on someone/something v. birini/bir şeyi hedef almak
draw a bead on someone/something v. birine/bir şeye namlu doğrultmak
draw a bead on someone/something v. birine/bir şeye silah çekmek
take a bead on someone/something [us] v. birine/bir şeye nişan almak
take a bead on someone/something [us] v. birine/bir şeye silah doğrultmak
take a bead on someone/something [us] v. birini/bir şeyi hedef almak
take a bead on someone/something [us] v. birine/bir şeye namlu doğrultmak
take a bead on someone/something [us] v. birine/bir şeye silah çekmek
draw a bead on v. azimli bir planı olan
draw a bead on v. büyük amacı olan
Technical
bead test n. boncuk testi
dispersion using a bead mill n. boncuk bilyalı öğütücü kullanılarak dispersiyon
bead weld n. boncuk kaynağı
draw bead n. çekme boncuğu
glass bead n. cam boncuk
bead down n. cam elyafı kopması
tire bead seat n. damağın janta oturma yüzeyi
stop bead n. durdurma biti
weave bead n. dikiş boncuğu
premix glass bead n. hazır karışım cam kürecik
parting bead n. kılavuz çıtası
weld bead n. kaynak dikişi
weave bead n. kaynak boncuğu
corner bead n. köşe silmesi
angle bead n. köşe çubuğu
bad bead n. kordonlu kesme
bead blasting n. kum raspası
bead-blasting n. kum püskürtme
protecting corner bead n. koruyucu köşe profil
bead blasting n. kum püskürtme
bead blasting n. kum raspalama
bead weld n. kordon kaynağı
crush bead n. model girintisi
tyre bead wire n. oto lastiği damak teli
fused cast bead method n. pişirilmiş dökme boncuk yöntemi
mother-of-pearl bead n. sedef kaplama boncuk
bead plane n. silme rendesi
bead seat n. tırnak yuvası
bead and quirk n. süslediği yüzeyden dar bir olukla ayrılan boncuk
bead test n. bir mineralin metal bileşenlerini belirlemeye yönelik bir test
bead tool n. boncuklama için kullanılan kesici bir alet
bead proof n. alkollü likörlerin cam yüzeyinde oluşturduğu baloncuklarla ölçülen sertlik derecesi
bead and butt n. aralarında silindirik oluk bulunan iki çerçeveyi içeren bağlantı
Textile
bugle bead n. tüp şeklinde giysi boncuğu
Architecture
bead and reel n. boncuk ve makara şeklindeki motiflerden oluşan bombeli silme
Construction
glazing bead n. cam çıtası
staff bead n. iç pencere çıtası
angle bead n. köşe metali
corner bead n. köşe koruyucu
plaster bead n. köşelik
corner bead n. köşe metali
angle bead n. köşe çubuğu
angle bead n. köşe çıtası
edge bead n. köşe çıtası
corner bead n. köşe silmesi
corner bead n. köşe çıtası
angle bead n. köşelik
corner bead n. köşelik
hip-bead n. mahyalık
plaster bead n. sıva köşe koruyucusu
Automotive
glass bead n. cam küre
dual bead tire n. çift topuklu lastik
dual bead tires n. çift damak telli lastik
bead core n. çelik tel
bead seat band n. çember
bead heel n. damak topuğu
bead zone n. damak bölgesi
bead toe n. damak burnu
bead seat contour n. damak oturma yeri şekli
bead bundle n. damak teli paketi
bead seat n. damak oturma yeri
bead wire n. damak teli
bead seat n. damak
bead heel n. dış topuk
tapered bead seat rim n. eğimli damaklı jant
safety bead seat n. güvenlik damağı
weld bead n. kaynak dikişi
bead blasting n. kumlama
tyre bead n. lastik kordonu
tyre bead n. lastik ökçesi
tire bead n. lastik damağı
tire bead n. lastiğin janta oturma yüzeyi
tyre bead wire n. oto lastiği topuk teli
bead breaker n. topuk düşürücü
bead breaker n. topuk düşürme aparatı
bead wire n. topuk teli
bead wire n. topuk teli
single bead n. tek damak telli
single bead n. tek topuk telli lastik
bead separation n. topuk ayrılması
bead filler n. topuk dolgusu
bead expander n. topuk genişletme aleti
bead movement n. topuk hareketi
bead lock n. topuk kilidi
bead chafer n. topuk takviye bezi
bead wires n. topuk teli demeti
bead core n. topuk telleri
bead toe n. topuk ucu
adhesive bead n. yapıştırıcı damlası
Aeronautic
tire bead seat n. damağın canta oturma yüzeyi
Medical
glass bead n. cam boncuk
Chemistry
borax bead n. boraks incisi
Biology
bead mold n. gövdeleri boncuk dizisine benzeyecek şekilde gevşek bir şekilde birleşmiş tekil hücrelerden oluşan bir mantar veya küf türü
Botanic
black bead n. küçük dikenleri, beyaz veya sarı çiçekleri olan bir çalı
black bead n. kavisli sivri tohum zarfları ve siyah parlak tohumları olan dik çalı türü
bead-tree n. tespih ağacı
jet bead (rhodotypos scandens) n. gülgiller familyasına ait beyaz çiçekleri ve parlak siyah meyveleri olan bir çalı
blue-bead lily (clintonia borealis) n. sarı çiçekleri ve yuvarlak mavi meyveleri olan yaygın bir kuzey amerika bitkisi
bead tree (adenanthera pavonina) n. süs olarak yetiştirilen bir batı hint adaları ağacı
bead-ruby n. çan şeklinde küçük beyaz çiçekleri ve küçük kırmızı yemişleri olan bir ılıman bölge zambak bitkisi
bead-ruby (maianthemum canadense) n. abd'nin kuzeyi ve kanada'da yetişen iki yapraklı küçük bir ot
jumbie bead (ormosia coarctata) n. sirari
jumby bead n. sirari
bead tree n. tespih ağacı
black bead n. batı hint adaları ve florida'ya özgü beyaz ila sarı çiçekli bir çalı
white bead n. kuzey amerika'ya özgü zehirli meyveleri olan bir ot
bead tree (ormosia monosperma) n. batı hint adaları ve venezüela'da yetişen herdem yeşil bir ağaç
jumby bead n. ormosia monosperma bitkisinin tohumu
bead fern (onoclea sensibilis) n. kuzey amerika ve doğu asya'ya özgü olup batı avrupa'da da yetişen bir eğrelti otu
bead tree n. mısır akasyası
bead tree n. hint leylağı
bead tree n. çin leylağı
prayer bead n. gözyaşı otu
Religious
bead-roll n. dua edilecek ölülerin adını gösteren liste
bead-roll n. isim listesi
bead-roll n. uzun çizgi
bead-roll n. katalog
bead-roll n. şecere
Military
ring and bead sight n. dairesel gez-çubuk arpacıklı nişan tertibatı
stringer bead n. stringer boncuğu
Hunting
draw a bead on someone v. nişan almak
Reptiles
bead snake n. doğu mercan yılanı
bead snake n. amerika'ya özgü, parlak kırmızı, siyah, beyaz veya sarı şeritleri olan zehirli bir yılan
British Slang
pure bead adj. pahalı
pure bead expr. aşırı zengin