Historia

idrak

Significados de "idrak" en diccionario inglés turco : 44 resultado(s)

	Categoría	Turco	Inglés
Common Usage
1	Common Usage	idrak	cognizance n.
2	Common Usage	idrak	discernment n.
General
3	General	idrak	cognition n.
4	General	idrak	comprehension n.
5	General	idrak	nous n.
6	General	idrak	percipience n.
7	General	idrak	intelligence n.
8	General	idrak	consciousness n.
9	General	idrak	appreciation n.
10	General	idrak	grasp n.
11	General	idrak	percept n.
12	General	idrak	apprehension n.
13	General	idrak	distinction n.
14	General	idrak	apperception n.
15	General	idrak	reason n.
16	General	idrak	realization n.
17	General	idrak	cognation n.
18	General	idrak	attainment n.
19	General	idrak	savvy n.
20	General	idrak	intellection n.
21	General	idrak	grip n.
22	General	idrak	understanding n.
23	General	idrak	cognisance n.
24	General	idrak	intellect n.
25	General	idrak	mind n.
26	General	idrak	prehension n.
27	General	idrak	perspicacity n.
28	General	idrak	perception n.
29	General	idrak	realisation n.
30	General	idrak	adeption n.
31	General	idrak	notion [obsolete] n.
32	General	idrak	rumblegumption [scotland] n.
33	General	idrak	rumelgumption [scotland] n.
34	General	idrak	bead n.
35	General	idrak	savey n.
36	General	idrak	savvey n.
37	General	idrak	cognoscence n.
38	General	idrak	daylights n.
39	General	idrak	discernance [obsolete] n.
40	General	idrak	awareness n.
Colloquial
41	Colloquial	idrak	matter n.
42	Colloquial	idrak	breakthrough n.
43	Colloquial	idrak	daylight n.
Trade/Economic
44	Trade/Economic	idrak	perception n.

Significados de "idrak" con otros términos en diccionario inglés turco: 185 resultado(s)

	Categoría	Turco	Inglés
Common Usage
1	Common Usage	idrak etmek	comprehend v.
General
2	General	idrak yeteneği	perception n.
3	General	idrak performansı	cognitive performance n.
4	General	idrak insanı	perceiving person n.
5	General	yalnız akıl ile idrak edilen şey	noumenon n.
6	General	idrak kabiliyeti	intellect n.
7	General	sosyal idrak	social perception n.
8	General	idrak eksikliği	incomprehension n.
9	General	zihnin idrak süreci	noesis n.
10	General	idrak edememe	imperception n.
11	General	idrak eksikliği	absence of perception n.
12	General	kendini idrak etme	self identification n.
13	General	metafizik idrak	metaphysical perception n.
14	General	idrak yeteneği	cognation n.
15	General	idrak yeteneği olan	cognizant n.
16	General	idrak yeteneği olan	cognisant n.
17	General	idrak eden kimse	realizer n.
18	General	idrak eden kimse	realiser n.
19	General	idrak eden kimse	understander n.
20	General	idrak etme	understatement n.
21	General	(zihinle) idrak edilen şey	hent n.
22	General	her şeyi idrak etme	omnipercipience n.
23	General	idrak becerisi	clear-sightedness n.
24	General	idrak edilebilme	cognoscibility n.
25	General	idrak edilebilir şey	cognoscible n.
26	General	dış dünyanın idrak edilmesini sağlayan yeti	sensory faculty n.
27	General	nihai idrak	crusher n.
28	General	yavaş idrak etme	slow-wittedness n.
29	General	idrak etmek	get v.
30	General	idrak etmek	perceive v.
31	General	idrak etmek	comprehend v.
32	General	idrak etmek	attain v.
33	General	idrak etmek	realize v.
34	General	idrak etmek	grip v.
35	General	idrak etmek	fathom v.
36	General	idrak etmek	reach v.
37	General	idrak etmek	conceive v.
38	General	idrak etmek	understand v.
39	General	idrak etmek	apperceive v.
40	General	idrak etmek	apprehend v.
41	General	idrak etmek	compass v.
42	General	idrak etmek	dig v.
43	General	idrak etmek	grasp v.
44	General	idrak etmek	savvy v.
45	General	idrak etmek	tumble v.
46	General	idrak etmek	see into v.
47	General	idrak edememek	can not understand v.
48	General	idrak edememek	can not comprehend v.
49	General	idrak etmek	realise v.
50	General	(kafa/idrak vb) çalışmak	act v.
51	General	idrak etmek	agnise v.
52	General	idrak etmek	agnize v.
53	General	idrak edememek	cannot perceive v.
54	General	idrak etmek	touch v.
55	General	idrak edememek	uncomprehend v.
56	General	idrak etmek	undernime [obsolete] v.
57	General	idrak etmek	mind v.
58	General	idrak etmek	glom v.
59	General	idrak etmek	pierce v.
60	General	idrak etmek	savey v.
61	General	idrak etmek	gaum [dialect] [uk] v.
62	General	önceden idrak etmek	precognize v.
63	General	önceden idrak etmek	precognise v.
64	General	idrak etmek	suppose v.
65	General	idrak edilmemiş	unperceived adj.
66	General	idrak yeteneği olan	percipient adj.
67	General	idrak edebilen	comprehensive adj.
68	General	yalnız akıl ile idrak edilen şeylerle ilgili	noumenal adj.
69	General	idrak etme ile ilgli	cognitive adj.
70	General	idrak ile ilgili	cognitive adj.
71	General	idrak edilebilir	cognisable adj.
72	General	idrak edilebilir	cognizable adj.
73	General	idrak edilebilir	cogniseable adj.
74	General	yetersiz idrak sahibi	simple-minded adj.
75	General	idrak edilmez	acataleptic adj.
76	General	idrak eden	realizing adj.
77	General	idrak eden	realising adj.
78	General	idrak yetenekleri oldukça iyi olan	twenty-twenty adj.
79	General	idrak edebilen	apperceptive adj.
80	General	idrak eden	appercipient adj.
81	General	idrak edilmemiş	uncomprehended adj.
82	General	idrak etmesi zor olan	uncomprehensible adj.
83	General	idrak kabiliyeti düşük	underwitted adj.
84	General	idrak edilmemiş	unfathomed adj.
85	General	idrak edilmemiş	ungrasped adj.
86	General	idrak etmeyen	unperceiving adj.
87	General	ince farkları idrak edebilen	knifelike adj.
88	General	idrak yeteneği olan	guilty [obsolete] adj.
89	General	idrak edemeyen	imperseverant [obsolete] adj.
90	General	her şeyi idrak eden	omnipercipient adj.
91	General	zor idrak eden	incomprehensive adj.
92	General	idrak eden	piercing adj.
93	General	zor idrak eden	fat-brained adj.
94	General	idrak edilemez	fathomless adj.
95	General	önceden idrak edilebilir	precognizable adj.
96	General	önceden idrak edilebilir	precognisable adj.
97	General	önceden idrak edilen	precognizant adj.
98	General	önceden idrak edilen	precognisant adj.
99	General	idrak edilen	supposed adj.
100	General	idrak etmeden	uncomprehendingly adv.
101	General	idrak edilemezcesine	inapparently adv.
102	General	idrak etmez bir şekilde	uncomprehendingly adv.
103	General	önceden idrak edilebilecek şekilde	precognizantly adv.
104	General	idrak etmeyerek	imperceptively adv.
Phrasals
105	Phrasals	gerçek anlamını idrak etmek	see through v.
106	Phrasals	idrak etmek	pick up on v.
107	Phrasals	idrak etmek	make out v.
108	Phrasals	idrak etmek	latch on v.
109	Phrasals	idrak etmek	get wise v.
110	Phrasals	idrak etmek	get it v.
111	Phrasals	idrak etmek	cotton on v.
112	Phrasals	idrak etmek	get onto v.
113	Phrasals	idrak edilmek	go in v.
114	Phrasals	idrak etmek	break through v.
115	Phrasals	(bir şeyi) idrak etmeye başlamak	cotton on to (something) v.
116	Phrasals	'-i idrak etmeye başlamak	cotton onto v.
117	Phrasals	(bir şeyi) idrak etmek	latch on to (something) v.
118	Phrasals	idrak etmek	latch onto v.
119	Phrasals	idrak etmek	latch on to v.
120	Phrasals	(bir şeyi) idrak etmek	latch onto (something) v.
121	Phrasals	(bir şeyi bir şey sayesinde) idrak etmek	tell (something) from (something else) v.
Colloquial
122	Colloquial	(bir şeyi) idrak etme	fix on (something) n.
123	Colloquial	idrak etmek	get the picture v.
124	Colloquial	idrak etmek	get it v.
125	Colloquial	hızlı idrak edememek	be not all there v.
126	Colloquial	hızlı idrak edememek	be not quite there v.
127	Colloquial	(biri) idrak edemiyor	(one) catch no ball expr.
Idioms
128	Idioms	kavrayışı/idrak yeteneği yüksek kimse	acute observer n.
129	Idioms	bir şeyi idrak etme	fix on something n.
130	Idioms	(bir şey) için ihtiyaç duyulan kafa/idrak	the wherewithal for (something) n.
131	Idioms	(bir şey yapmak) için ihtiyaç duyulan kafa/idrak	the wherewithal to (do something) n.
132	Idioms	söyleneni anlayıp idrak etmek	read someone's lips v.
133	Idioms	tam olarak idrak etmek	have a (good/solid/sound/etc.) grasp of/on (something) v.
134	Idioms	tam olarak idrak etmek	have (solid) grasp of something v.
135	Idioms	idrak edememek	be above (someone's) head v.
136	Idioms	gerçeği idrak etmek	see the lord v.
137	Idioms	idrak etmek	catch on v.
138	Idioms	idrak etmek	twig v.
139	Idioms	idrak etmek	get the picture v.
140	Idioms	(birden) idrak etmek	experience an epiphany v.
141	Idioms	(birden) idrak etmek	have an epiphany v.
142	Idioms	birini/bir şeyi idrak etmek/anlamak	draw a bead on (someone or something) v.
143	Idioms	(bir şeyi) idrak etmek	lay hold of (something) v.
144	Idioms	bir şeyi iyi idrak etmek	have/get a (solid) grasp of something v.
145	Idioms	bir şeyi iyi idrak etmek	have/get a (sound) grasp of something v.
146	Idioms	bir şeyi iyi idrak etmek	have/get a (good) grasp of something v.
147	Idioms	hızlı idrak edememek	be not playing with a full deck v.
148	Idioms	hızlı idrak etmek	be quick off the mark v.
149	Idioms	yavaş idrak etmek	be slow off the mark v.
150	Idioms	biri bir şeyi idrak etmek	come home to someone v.
151	Idioms	(bir şeyi iyi) idrak etmek	get a good grasp of (something) v.
152	Idioms	(bir şeyi iyi) idrak etmek	get a solid grasp of (something) v.
153	Idioms	(bir şeyi iyi) idrak etmek	get a sound grasp of (something) v.
154	Idioms	(bir şeyi iyi) idrak etmek	get a good grasp on (something) v.
155	Idioms	(bir şeyi iyi) idrak etmek	get a solid grasp on (something) v.
156	Idioms	(bir şeyi iyi) idrak etmek	get a sound grasp on (something) v.
157	Idioms	bir şeyi idrak etmek	get your head around something v.
158	Idioms	bir şeyi idrak etmek	get your head round something [uk] v.
159	Idioms	(bir şeyi) idrak etmek	glom on (something) v.
160	Idioms	(bir şeyi) idrak etmek	glom onto (something) v.
161	Idioms	bir şeyi tam olarak idrak etmek	have a (solid) grasp of something v.
162	Idioms	bir şeyi tam olarak idrak etmek	have a (sound) grasp of something v.
163	Idioms	bir şeyi tam olarak idrak etmek	have a (good) grasp of something v.
164	Idioms	bir şeyi tam olarak idrak etmek	get a (solid) grasp of something v.
165	Idioms	bir şeyi tam olarak idrak etmek	get a (sound) grasp of something v.
166	Idioms	bir şeyi tam olarak idrak etmek	get a (good) grasp of something v.
167	Idioms	söyleneni anlayıp idrak etmek	read lips v.
168	Idioms	idrak edemezsin	above your head expr.
169	Idioms	biri (bir şeyi) idrak edemiyor	(something) does not compute [cliché] expr.
Law
170	Law	(ingiliz hukukunda) sanığın işlediği suç sırasında yaptığının farkında olmaması veya yaptığı şeyin yanlış olduğunu idrak edememesi durumunda cinnet getirmiş sayılacağına dair kurallar	mcnaughten rules n.
171	Law	(ingiliz hukukunda) sanığın işlediği suç sırasında yaptığının farkında olmaması veya yaptığı şeyin yanlış olduğunu idrak edememesi durumunda cinnet getirmiş sayılacağına dair kurallar	mcnaghten rules n.
172	Law	idrak etmek	comprehend v.
Medical
173	Medical	sinirsel idrak	neurocognition n.
174	Medical	yapılan hareketi idrak edememe	kinaesthesia n.
175	Medical	yapılan hareketi idrak edememe	kinaesthesis n.
Pathology
176	Pathology	yapılan hareketi idrak edememe	kinanesthesia n.
Religious
177	Religious	(hinduizm'de) duyulardan gelen izlenimleri alıp ve ruha sevk eden zihinsel idrak melekesi	manas n.
Philosophy
178	Philosophy	yalnız akıl ile idrak edilen şey	thing-in-itself n.
179	Philosophy	yalnız akıl ile idrak edilen şey	noumenon n.
180	Philosophy	algı, idrak ve bilgi netliğine ulaşma	enlightenment n.
Archaic
181	Archaic	idrak etme becerisi	animadversal n.
182	Archaic	idrak etmek	describe v.
183	Archaic	idrak edilebilir	animadversive adj.
184	Archaic	idrak edemeyen	uncomprehensive adj.
Modern Slang
185	Modern Slang	yavaş idrak eden	abright adj.