Historia

şahit

Significados de "şahit" en diccionario inglés turco : 20 resultado(s)

	Categoría	Turco	Inglés
Common Usage
1	Common Usage	şahit	witness n.
General
2	General	şahit	authority n.
3	General	şahit	eyewitness n.
4	General	şahit	witnesser n.
5	General	şahit	evidence n.
6	General	şahit	witness n.
7	General	şahit	deponent n.
8	General	şahit	attester n.
9	General	şahit	onlooker n.
10	General	şahit	wit (witness) abrev.
11	General	şahit	dept. (deponent) abrev.
Trade/Economic
12	Trade/Economic	şahit	witness n.
Law
13	Law	şahit	testate [obsolete] n.
14	Law	şahit	attestor n.
15	Law	şahit	deponent n.
16	Law	şahit	attestant n.
17	Law	şahit	witness n.
18	Law	şahit	attestator n.
19	Law	şahit	testifier n.
20	Law	şahit	deposer n.

Significados de "şahit" con otros términos en diccionario inglés turco: 77 resultado(s)

	Categoría	Turco	Inglés
Common Usage
1	Common Usage	şahit olmak	witness v.
General
2	General	yeminli şahit	deponent n.
3	General	çocuğun anne babasını cinsel ilişkisine şahit olması anı	primal scene n.
4	General	düelloda şahit	second n.
5	General	şahit olma	witnessing n.
6	General	şahit numune	witness sample n.
7	General	yalancı şahit	false witness n.
8	General	yazılı şahit	deponent n.
9	General	şahit olan kimse	surveyor n.
10	General	şahit olmak	witness v.
11	General	şahit dinlemek	interview the witness v.
12	General	şahit göstermek	produce a witness v.
13	General	-e şahit olmak	witness v.
14	General	payına düşenden daha fazla acıya şahit olmak	see more than its share of suffering v.
15	General	suça şahit olmak	witness a crime v.
16	General	suça şahit olmak	witness the crime v.
17	General	şahit olmak	eyewitness v.
18	General	kişisel dini bir beyana şahit olmak	witness v.
19	General	(doğaüstü gücü) şahit olmaya çağırmak	obtest v.
20	General	şahit dinlemek	hear the witness v.
21	General	şahit olunabilir	witnessable adj.
22	General	şahit olunmuş	witnessed adj.
23	General	birebir şahit olunarak	firsthand adv.
Phrasals
24	Phrasals	'-e tanık/şahit olmak	witness to v.
Phrases
25	Phrases	tanrı şahit	god's honest truth n.
Colloquial
26	Colloquial	bir şeye şahit olmak	be in at something v.
27	Colloquial	sana arkadaş demeye bin şahit lazım	call yourself a friend? expr.
Idioms
28	Idioms	gözleriyle şahit olmak	see something with one's own eyes v.
29	Idioms	şahit göstermek	give evidence to v.
30	Idioms	birinin sonuna şahit olmak	be in at the death/finish v.
31	Idioms	birini izleyip başarısına şahit olmak	watch someone's smoke v.
32	Idioms	bir şeye tanık/şahit olmak	witness to something v.
33	Idioms	bir hayvanın öldürülmesine şahit olmak	be in at the death v.
34	Idioms	bir şeyin sonuna/çöküşüne şahit olmak	be in at the death v.
35	Idioms	bir şeye şahit olmak	be witness to something v.
36	Idioms	(bir şeye) şahit olmak	be (a) witness to (something) v.
37	Idioms	izleyip başarısına şahit olmak	watch (one's) smoke v.
38	Idioms	bir hayvanın öldürülmesine şahit olan	in at the death expr.
39	Idioms	bir hayvanın öldürülmesine şahit olan	in at the kill expr.
40	Idioms	bir hayvanın öldürülmesine şahit olan	in on the kill expr.
Speaking
41	Speaking	büyümek küçük kardeşinin boyunun uzadığına şahit olmandır	growing up is watching your younger sibling get taller expr.
42	Speaking	şahit olduğum en garip sahne	the weirdest scene I have ever witnessed expr.
Trade/Economic
43	Trade/Economic	şahit denetim	witness audit n.
Law
44	Law	güvenilir şahit	credible witness n.
45	Law	mahkemede avukatların sorularına cevap vermek (sanık/şahit)	take the stand n.
46	Law	şahit olunmuş suç	flagrant offence n.
47	Law	şahit listesi	list of witnesses n.
48	Law	şahit ifadesi	parole evidence n.
49	Law	şahit kürsüsü	witness stand n.
50	Law	şahit değerlendirmesi	witness assessment n.
51	Law	şahit olunmuş suç	flagrant offense n.
52	Law	şahit ifadesi	witness testimony n.
53	Law	tarafgir şahit	zealous witness n.
54	Law	tanık olarak dinlenen şahit	prosecuting witness n.
55	Law	tasdik eden şahit	attesting witness n.
56	Law	yalancı şahit	false witness n.
57	Law	yemin eden şahit	attesting witness n.
58	Law	yalancı şahit	perjurer n.
59	Law	zıt şahit	hostile witness n.
60	Law	şahit olmak	testify v.
61	Law	şahit dinlemek	hear a witness v.
62	Law	şahit olarak dinlenmek	testify v.
63	Law	şahit olarak (birini) çağırmak	vouch v.
64	Law	şahit olarak yazmak	protest [obsolete] v.
65	Law	(şahit) çapraz sorguya tabi olan	hostile adj.
Technical
66	Technical	şahit numune	proof bar n.
67	Technical	şahit numune	arbitration specimen n.
68	Technical	şahit deney çubuğu	arbitration test bar n.
69	Technical	şahit çubuk	arbitration bar n.
70	Technical	şahit çözelti	blank solution n.
Construction
71	Construction	şahit harç	reference mortar n.
72	Construction	şahit beton	reference concrete n.
Medical
73	Medical	çift şahit	dual witnessing n.
Food Engineering
74	Food Engineering	şahit numune	replicate sample n.
Religious
75	Religious	yetkili bir rahip ve en az iki şahit olmadan yapılan evliliğin, katolik evliliği olmadığını ilan eden cemaat kurul kararı	ne temere n.
Geology
76	Geology	şahit tepe	butte n.
77	Geology	şahit tepe	outlier n.