şarkı - Turco Inglés Diccionario
Historia

şarkı



Significados de "şarkı" en diccionario inglés turco : 24 resultado(s)

Turco Inglés
Common Usage
şarkı song n.
General
şarkı lay n.
şarkı chant n.
şarkı strain n.
şarkı ballad n.
şarkı song n.
şarkı cantus n.
şarkı chanson n.
şarkı cantion [obsolete] n.
şarkı sang [scotland] n.
şarkı steven n.
şarkı melody n.
şarkı round n.
Computer
şarkı track n.
Literature
şarkı rune n.
şarkı duan n.
Art
şarkı song n.
Music
şarkı refrain n.
şarkı melos n.
şarkı discant n.
Archaic
şarkı yedding n.
şarkı dit n.
Slang
şarkı jam n.
şarkı tunage n.

Significados de "şarkı" con otros términos en diccionario inglés turco: 500 resultado(s)

Turco Inglés
Common Usage
şarkı sözleri lyrics n.
şarkı söylemek sing a song v.
şarkı söylemek sing v.
General
şarkı kitabı songbook n.
şarkı söyleyen ses pipe n.
kısa ve nakaratlı şarkı roundelay n.
şarkı sözü song n.
şarkı söyleme sing n.
monoton şarkı chant n.
üç sesli şarkı grubu glee club n.
üç sesli şarkı glee n.
tekerlemeli şarkı jingle n.
kısa ve basit şarkı ditty n.
şarkı söyleme chant n.
şarkı yazarı songwriter n.
şarkı hazinesi a treasury of song n.
şarkı sesi voice n.
şarkı sesi singing voice n.
şarkı söyleme song n.
birkaç sesin belirli aralıklarla birbirini izleyerek söylediği şarkı round n.
şarkı sözlerini şarkıya dökme lyricising n.
hareketli şarkı lilt n.
şarkı sözü yazarı lyricist n.
şarkı sözü lay n.
eskimeyen şarkı evergreen n.
şarkı söyleme singing n.
köy hayatı anlatan şarkı pastorale n.
çok sesli şarkı glee n.
dini şarkı carol n.
şarkı mırıldanan crooner n.
topluca söylenen şarkı catch n.
neşeli şarkı carol n.
erovizyon şarkı yarışması eurovision song contest n.
genellikle 3-4 şarkı içeren kayıtlar extended-play n.
deşifre şarkı söyleme sight-singing n.
dinsel şarkı chant n.
çalgısız söylenen çok sesli şarkı madrigal n.
hep beraber şarkı söyleme singalong n.
ebeveynlere uyarı küfür veya şiddet içeren şarkı sözleri parental advisory explicit lyrics n.
istek şarkı a song request n.
şarkı isteği a song request n.
şarkı geçişi crossfade n.
bütün şarkı the entire song n.
favori şarkı favorite song n.
ses getiren liste başı şarkı/parça megahit n.
ses getiren liste başı şarkı/parça smash hit n.
ses getiren liste başı şarkı/parça blockbuster n.
konuşur gibi okuma (şarkı) recitative n.
koro halinde/hep birlikte şarkı/marş söyleme sing-along n.
(albüm) ekstra şarkı/parça bonus cut n.
(albüm) ekstra şarkı/parça bonus track n.
yeniden yorumlanarak seslendirilmiş şarkı cover n.
liste başı (şarkı) chart-topper n.
denizcilerin iş yaparken söylediği ritmik şarkı chanty n.
denizcilerin iş yaparken söylediği ritmik şarkı sea chantey n.
denizcilerin iş yaparken söylediği ritmik şarkı chantey n.
denizcilerin iş yaparken söylediği ritmik şarkı shanty n.
denizcilerin iş yaparken söylediği ritmik şarkı sea shanty n.
yarım kalmış/bitmemiş şarkı unfinished song n.
şarkı devrimi singing revolution n.
aynı şarkı same song n.
hep beraber şarkı söyleme barbershop singing n.
küçük şarkı ditty n.
yanlış duyulması sonucunda farklı şekilde anlaşılan bir şarkı sözü veya şiir mısrasındaki kelime veya kelime öbeği mondegreen n.
hit şarkı hit song n.
şimdiye kadar yazılmış en iyi şarkı best song ever written n.
konserde çalınan/çalınacak şarkı listesi setlist n.
en sevdiğim şarkı my favorite song n.
çalan şarkı playing song n.
çalan şarkı the song playing n.
eurovision şarkı yarışması eurovision song contest n.
akılda kalan hoş şarkı catchy tune n.
bir kimseyi metheden/öven şarkı hymn n.
erkek kıyafetleri giyerek insanları eğlendiren, şarkı söyleyen, dans eden kadın gösterici drag king n.
askeri personelin koşu ya da yürüyüş esnasında söylediği şarkı cadence n.
askeri personelin koşu ya da yürüyüş esnasında söylediği şarkı cadency n.
şarkı söyleme cantation n.
fransız devrimi sırasında popüler olan dans ve şarkı carmagnole n.
(şarkı, şiir vb.) akılda kalan ufak kısım catch n.
bir ya da iki popüler şarkı içeren kompakt disk formatında albüm cd single n.
yüksek perdeden şarkı söyleyen kimse tweedler n.
ziyafet sırasında misafirlerce söylenen şarkı banquet song n.
coşkuyla söylenen popüler şarkı belter n.
akşam söylenen şarkı evensong n.
sesini titreterek şarkı söyleyen kimse quaverer n.
şarkı olarak okunmak üzere yazılmış şiir melic n.
müziğe uyarlanmaya veya şarkı haline getirilmeye uygun şiir melody n.
ahenkle şarkı söyleyen veya çalan müzisyen harmoniser n.
ahenkle şarkı söyleme harmonization n.
ahenkle şarkı söyleme harmonisation n.
hasat bayramında orakçıların söylediği şarkı harvest-home n.
şarkı söyleme sesi breast [obsolete] n.
daire oluşturularak yapılan dansın basit hareketlerini anlatan şarkı hokey-pokey n.
abd'deki siyahi tarla işçileri tarafından çalışırken söylenen bir şarkı holler n.
şarkı ve ritim eşliğinde yapılan geleneksel bir polinezya dansı hula-hula n.
sevinç ifade eden şarkı hymn n.
şarkı bestecisi muse n.
çocukların çember oluşturup dans ettikleri bir oyunda söyledikleri şarkı ring-a-ring-a-roses n.
kilise korosunda şarkı söyleyen kız choirgirl n.
kilisede şarkı söyleyen erkek choirman n.
amerikan yerlilerinin dans edip şarkı söyledikleri tören dance n.
(şarkı nakaratı, beylik laf) sıklıkla tekrarlanan şey overcome [scotland] n.
eskiden popüler olan şarkı oldie n.
şarkı sözü ditty [obsolete] n.
şarkı konusu ditty [obsolete] n.
dini müziğin şarkı söyleme intonation n.
şarkı söyleme tarzı intonation n.
amerikan şarkı yarışması american song contest n.
eurovision şarkı yarışmasından esinlenilerek amerika'da düzenlenen bir şarkı yarışması american song contest n.
vatanperver duygular uyandıran şey (şarkı) flag-waver n.
erkekleri sohbet ederek, şarkı söyleyerek ve dans ederek eğlendirme üzerine eğitilmiş japon kadın geisha girl n.
paralel olarak söylenen polifonik bir şarkı türü organum n.
bağırarak şarkı söyleyen kimse screamer n.
şarkı söylemek üzere toplanma singing [us] n.
kesinlikle dinlenmesi gereken şarkı must-listen song n.
kesinlikle dinlenmesi gereken şarkı must-hear song n.
hiçbir manipülasyona uğramadan kritik ve finansal başarıya ulaşmış film, dizi veya şarkı bona fide hit n.
kadınların şarkı söyleyerek gerçekleştirdiği bir dönüşüm dansı poi dance [new zealand] n.
(film, şarkı) aşırı popüler şey superhit n.
hit şarkı superhit n.
(opera eserinde) şarkı sözlerinin sahne üzerinde yer alan çevirisi supertitles n.
(şarkı) clementine clementine n.
şarkı (tür) song n.
söylemek (şarkı) sing v.
şarkı mırıldamak croon v.
şarkı söylemek sing v.
bağıra bağıra şarkı söylemek troll v.
yüksek sesle şarkı söylemek troll v.
şarkı söylemek chant v.
titrek sesle şarkı söylemek veya konuşmak quaver v.
şarkı sözlerini şarkıya dökmek lyricize v.
şarkı söylemek descant v.
ses perdesini gereğine göre değiştirmek (konuşma ve şarkı söylemede) modulate v.
mırıldamak (şarkı) hum v.
şarkı mırıldanmak croon v.
şarkı sözü yazmak lyricize v.
şarkı söyleyerek kutlamak chant v.
koroda şarkı söylemek choir v.
alçak sesle şarkı söylemek croon v.
gelişgüzel şarkı söylemek tweedle v.
şarkı bestelemek compose a song v.
şarkı yapmak compose a song v.
şarkı yazmak write a song v.
şarkı dinlemek listen to a song v.
(şarkı) mırıldanmak hum v.
(şarkı vb) çok daha iyi söylemek sing much better than v.
caz müziğinde anlamsız hecelerle şarkı söylemek scat v.
en yüksek sesten şarkı söylemek descant v.
internetten yasa dışı yoldan şarkı indirmek download songs illegally from the internet v.
şarkı tutturmak chant a song v.
(fr) şarkı söylemek chante v.
iyi şarkı söylemek sing well v.
şarkı sözü yazmak write song lyrics v.
şarkı sözü yazmak write lyrics v.
şarkı sözü yazmak write a song v.
şarkı kaydetmek record a song v.
şarkı kaydetmek record a song v.
şarkı kaydetmek record a song v.
duygusal şarkı söylemek torch v.
coşkuyla şarkı söylemek trawl v.
şarkı söyleyerek kutlamak trawl v.
(şarkı) mırıldanmak tune v.
kendini yırtarcasına şarkı söylemek belt v.
(bir şey veya kimse hakkında) şarkı söylemek besing v.
(bir şeye veya kimseye) şarkı söylemek besing v.
uyum içinde şarkı söylemek harmonise v.
değişmeyen bir tonla şarkı söylemek monotone v.
şarkı söylemek gale [dialect] v.
şarkı söylemek hymn v.
şarkı söyleyerek eğlendirmek busk [uk] v.
şarkı söylemek give voice v.
(şarkı olarak) söylenebilmek go v.
(şarkı olarak) çalınabilmek go v.
şarkı mırıldanmak chirm [dialect] v.
koroda şarkı söylemek quire v.
konserde şarkı söylemek quire v.
bağırarak şarkı söylemek roar v.
hızlı ve canlı bir tempoda şarkı söylemek rock v.
şarkı söylemek ditty [obsolete] v.
şarkı söyleyerek kutlamak ditty [obsolete] v.
şarkı söyleyerek eğlendirmek ditty [obsolete] v.
(ayinin bir bölümünün ilk notalarını) şarkı şeklinde söylemek intone v.
şarkı söylemek discant v.
(birine) polifonik şarkı söylemek organize v.
polifonik şarkı söylemek organize v.
(birine) polifonik şarkı söylemek organise v.
polifonik şarkı söylemek organise v.
daha iyi şarkı söylemek outsing v.
şarkı söyleyerek def etmek sing v.
(replik, şarkı) okumak interpret v.
(şarkı) kötü bir sesle söylemek warble v.
şarkı tonunda söylenen intoned adj.
şarkı sesi gelen yer songful adj.
şarkı dolu songful adj.
şarkı yarışması song contest adj.
şarkı söyleme ile ilgili cantatory adj.
şarkı/şarkıcı ile ilgili cantatory adj.
söylenmemiş (şarkı) unsung adj.
şarkı biçiminde söylenmemiş unsung adj.
(şarkı söyleme sesi) tınısız breathy adj.
şarkı olarak söylenen dittied adj.
şarkı olarak bestelenen dittied adj.
evanjelizm temalı ve amerikan kökenli (dini şarkı) gospel adj.
şarkı olarak söylenebilir singable adj.
şarkı sözleri olarak çıldırtırcasına lyrically maddeningly adv.
şarkı söyleyerek chantingly adv.
şarkı söyleyerek singingly adv.
bir şarkı gibi like a song adv.
Phrasals
şarkı söylemeye başlamak strike up v.
bir şarkı patlatmak break out with (something) v.
bir şarkı patlatmak break out with something v.
biri şarkı söylerken (ona) enstrüman vb ile eşlik etmek sing along with someone v.
şarkı/ninni söyleyerek uyutmak sing someone to sleep v.
şarkı söyleyerek yad etmek sing of someone v.
patlama yapmak (kişi veya şarkı vb) take off v.
yüksek sesle şarkı söylemeye başlamak pipe up v.
telli bir enstrümanda bir akor, şarkı çalmak strum on (something) v.
şarkı söylemeye break into v.
şarkı söylemeye break into v.
aniden (konuşmaya, şarkı söylemeye, ağlamaya, gülmeye) başlamak break into something v.
bir anda (konuşmaya, şarkı söylemeye, ağlamaya, başlamak) başlamak break into something v.
bir şarkı patlatmak break out with v.
şarkı patlatmak break (out into) v.
daha düşük bir tondan şarkı söylemek sing down v.
şarkı söyleyerek yad etmek sing of v.
-e/için şarkı söylemek sing to v.
daha yüksek bir tondan şarkı söylemek sing up v.
daha yüksek sesle şarkı söylemek sing up v.
(çok yüksek sesle) şarkı söylemek pound out v.
(şarkı) bağırarak söylemek pound out v.
Phrases
ebeveyn uyarısı küfür veya şiddet içeren şarkı sözleri parental advisory explicit lyrics n.
Proverb
kahvaltıdan önce şarkı söyleyen akşam olmadan ağlar (if you) sing before breakfast, (you'll) cry before night
kahvaltıdan önce şarkı söyleyen akşam olmadan ağlar sing before breakfast, you'll cry before night
kahvaltıdan önce şarkı söyleyen akşam olmadan ağlar (if you) sing before breakfast, (you'll) cry before supper
Colloquial
akla yeni gelen, taze bir fikir, şarkı veya şaka newie n.
amatörlerin barlarda şarkı söyledikleri veya komedyenlik yaptıkları canlı gösteri open mike n.
amatörlerin barlarda şarkı söyledikleri veya komedyenlik yaptıkları canlı gösteri open mic n.
amatörlerin barlarda şarkı söyledikleri veya komedyenlik yaptıkları canlı gösteri open-mike n.
hit şarkı yapan/hazırlayan/besteleyen kimse a hit maker n.
son şarkı last song n.
akılda kalan rahatsız edici şarkı earworm n.
tek şarkı cut n.
tek şarkı cut n.
çıplak kadınların dans edip şarkı söylediği ettiği gösteri girlie show n.
cinsel içerikli şarkı sözleri leerics n.
cinsel/seks çağrışımlı şarkı sözleri leerics n.
(ingiltere'de) 600.000 adetten daha fazla satan şarkı platinum disc n.
(abd'de) bir milyon adet satan albüm veya şarkı platinum disc n.
akılda kalan rahatsız edici şarkı brainworm n.
birine özgü (şarkı vb) someone's party piece expr.
bayağı kötüsün (genellikle şarkı söylemesini/rol yapmasını beceremeyenler için söylenir) don't quit the day job expr.
Idioms
satışları hızla artan bir numara (şarkı) number one with a bullet n.
bir numaraya hızla yükselen şarkı number one with a bullet n.
ağza/dile dolanan/takılan şarkı earworm n.
bir anda geçmişi hatırlatan (şarkı vb) a blast from the past n.
geçmişte populer olmuş ve halen daha dillerde olan şarkı a golden oldie n.
hit parça/şarkı smash hit n.
hiçbir zaman modası geçmeyen eski şarkı a golden oldie n.
ağza/dile dolanan/takılan şarkı sticky tune n.
sadece tek bir şarkı ile ünlü olmuş sonradan unutulmuş kimse a one-hit wonder n.
hit parça/şarkı/albüm a smash hit n.
avazı çıktığı kadar bağırarak şarkı söylemek sing one's heart out v.
yüksek sesle şarkı söylemek belt out v.
(bir şiirin vb sözlerinden) şarkı yapmak set something to music v.
iyi (şarkı) söylemek be in good voice v.
kötü (şarkı) söylemek be in poor voice v.
müzik/şarkı söyleme yeteneği olmak can carry a tune v.
iyi şarkı söyleyebilmek can carry a tune v.
doğru tonda şarkı söyleyebilmek can carry a tune v.
detone olmadan şarkı söyleyebilmek can carry a tune v.
hevesle/neşeyle şarkı söylemek sing up a storm v.
hevesle/neşeyle şarkı söyleyip durmak sing up a storm v.
Speaking
benim için bir şarkı söyleyebilir misin? can you sing a song for me? expr.
bayağı kötüsün (genellikle şarkı söylemesini/rol yapmasını beceremeyenler için söylenir) don't give up the day job expr.
bu şarkı this song expr.
bu şarkı sana gelsin this song goes out to you expr.
burada şarkı söylüyorum I'm singing a song here expr.
bu şarkı tanıdık geliyor mu? does this song sound familiar? expr.
bu şarkı this single expr.
çocukluk döneminde en sevdiğiniz şarkı neydi? what was your favourite song in your childhood? expr.
en sevdiğin şarkı your favorite song expr.
en sevdiğin şarkı your favourite song expr.
o şarkı neydi? what was that song? expr.
şarkı söylemeyi sever he likes singing expr.
şarkı söylemekten hoşlanıyorum I like to sing songs expr.
şarkı söylemekten hoşlanıyorum I like singing songs expr.
şarkı söylemekten sever she likes singing expr.
şarkı söylemeyi sever she likes singing expr.
şarkı koymak put on a song expr.
şarkı söylemekten hoşlanırım I like to sing songs expr.
şarkı söylemekten hoşlanır he likes singing expr.
şarkı söyleyebiliyor musun? can you sing? expr.
şarkı söylemekten hoşlanırım I like singing songs expr.
şarkı açmak put on a song expr.
uyumam için bana şarkı söyle sing me to sleep expr.
dinlediğin son şarkı ne? what's the last song you listened to? expr.
Law
bestecilere, şarkı sözü yazarlarına ve müzik yayıncılarına telif hakkı ücretlerini ödeyen bir kuruluş mcps (mechanical copyright protection society) abrev.
Politics
(eskiden) siyahilerle dalga geçmek için yapılan bir şarkı ve dans gösterisi gerrymandering n.
Computer
önceki şarkı previous track n.
şarkı notaları musical scores n.
şarkı göstergeci song pointer n.
şarkı ismi song title n.
şarkı başlığı song title n.
sonraki şarkı next track n.
şarkı listesi track list n.
dijital müzik koleksiyonundan şarkı çalmak için kullanılan yazılım aplikasyonu jukebox n.
bedava (şarkı vb) royalty free adj.
Television
şarkı sözleri menüsü lyrics menu n.
Radio
programın temasını oluşturan şarkı, aranjman veya ses efekti signature n.
Agriculture
hasat festivalinde söylenen şarkı harvest home n.
Social Sciences
çinlilerin pirinç tarlalarında çalışırken şarkı söyleyip ettikleri dans yang ko n.
çocukların ev ev dolaşıp şarkı söyleyerek hediye istemesi geleneği hogmanay [scotland] n.
yunanistan'da kadınların cenazede söylediği, merhuma adanmış doğaçlama şarkı myriologue n.
Education
şarkı söyleyebilen erkeklerin genel eğitim alabildiği dini okul choir school n.
şarkı söyleyebilen erkeklerin genel eğitim alabildiği dini okul schola cantorum n.
gidenlerin şarkı söylemeyi öğrendiği sanat okulu singing school n.
Literature
kısa ve basit şiir ya da şarkı chansonette n.
kısa ve basit şiir ya da şarkı chansonnette n.
kısa şarkı yazarı chansonnier n.
çapraz ve tekdüze bir kafiye düzeni içeren eski bir şarkı veya şiir virelay n.
tatlı şarkı bestecisi bulbul n.
koro şarkı sözlerinde her biri farklı yapıda olan kıta grubu pericope n.
(eski yunan lirik şiirleri) şarkı olarak okunmak üzere yazılmış melic adj.
Linguistics
şarkı söyleme vocalism n.
History
(antik yunanistan'da) festival sırasında tanrılar onuruna şarkı söyleyen ve dans eden topluluk thiasus n.
özellikle eskiden ingiltere'de kağıda basılan balad veya popüler şarkı broadside n.
özellikle eskiden ingiltere'de kağıda basılan balad veya popüler şarkı broadside ballad n.
günlük hayatı konu alan oyunlar için üretilen şiir veya şarkı secular hymn n.
(yunan tragedyasında) iki şarkı arasında söylenen bir ezgi stasimon n.
Religious
dini şarkı canticle n.
dini şarkı ve ilahi söyleme bhajan n.
orfeus'a atfedilen bir şarkı orphic n.
düzenli vezni bulunmayan ve bazı kiliselerdeki belirli ayinlerde okunan veya söylenen monoton şarkı veya ilahilerin yer aldığı kitap sequencer n.
dine uygun olarak şarkı söylemek sing [obsolete] v.
Military
askeri cenazelerde boru üfleyerek çalınan şarkı the last post [british] n.
Baseball
ev sahibi takımın vuruş için köşeye yürümesi esnasında çalan şarkı walk-up song n.
Art
genellikle piyano eşliğinde resitalde söylenmek üzere bestelenmiş şarkı art song n.
özellikle bir halk ozanına ait olan şarkı grubu minstrelsy n.
aynı temada yazılmış şiir veya şarkı serisi cycle n.
özellikle halk ozanı üslubuyla şarkı söyleyerek methiye düzmek minstrel v.
Music
şarkı kitabı cancionero n.
kısa neşeli şarkı canzonet n.
kısa neşeli şarkı canzonetta n.
şiirsel yapıda şarkı canzone n.
enstrümansız söylenen şarkı cappella n.
gece kulübünde şarkı söyleyen kadın chanteuse n.
güney amerika’daki siyahi köleler arasında çıkan bir tür dini şarkı negro spiritual n.
en popüler 40 şarkı top 40 n.
ilk 40 şarkı top 40 n.
bir barok şarkı türü trio sonata n.
klavyede çalınan şarkı trio sonata n.
arka arkaya başlayan seslerle söylenen şarkı troll n.
tirol köylü dansı için bestelenen şarkı tyrolienne n.
bir şarkı ile söylenen ikinci derecedeki ezgi undersong n.
denizcilerin çalışırken söylediği şarkı shanty n.
denizcilerin çalışırken söylediği şarkı chanty n.
dini şarkı chant n.
gırtlaktan şarkı söyleme overtone singing n.
gırtlaktan şarkı söyleme overtone chanting n.
gırtlaktan şarkı söyleme harmonic singing n.
gırtlaktan şarkı söyleme throat singing n.
hit şarkı hit single n.
karşılıklı koroların birbirine cevap verir nitelikte şarkı söylemeleri antiphonal singing n.
konuşur gibi okunan şarkı sprechgesang ( spoken singing) n.
konuşur gibi okunan şarkı sprechstimme (spoken voice) n.
moğol/tuvan tarzı gırtlaktan/armonik şarkı söyleme biçimi khoomei n.
moğol/tuvan tarzı gırtlaktan/armonik şarkı söyleme biçimi harmonic singing n.
moğol/tuvan tarzı gırtlaktan/armonik şarkı söyleme biçimi overtone singing n.
moğol/tuvan tarzı gırtlaktan/armonik şarkı söyleme biçimi overtone chanting n.
protest şarkı protest song n.
şarkı okuma chanting n.
tirol tarzında şarkı söyleme yodling n.
tirol tarzında şarkı söyleme yodeling n.
tirol tarzında söylenen şarkı yodle n.
tirol tarzında şarkı söyleme yodelling n.
tek sesli şarkı monody n.
tirol tarzında şarkı söyleyen kimse yodler n.
üç veya daha çok sesli şarkı glee n.
(dinsel) şarkı chant n.
1969 led zeppelin'in led zeppelin adlı albümünden şarkı communication break down n.
koro tarafından karşılıklı sırayla okunan ilahi veya şarkı antiphone n.
sözlü geleneğe ait olmayıp bir besteci tarafından bestelenmiş şarkı art music n.
duygusal şarkı ballad n.
(şarkı) derin bas sesler bassi profundi n.
16. yüzyılda italya'da ortaya çıkmış yerel dille 4-6 ses için yazılan çok sesli bir şarkı madrigal n.
nefes basıncı veya perdede dalgalanma ile şarkı söylerken üretilen titreşimli etki vibrato n.
16. yüzyılda italya'da ortaya çıkan bir şarkı türü villanella n.
rustik dans tarzında enstrümantal şarkı villanella n.
hawaii'ye özgü şarkı veya ilahi mele n.
aralarda şarkı ve orkestra müziği bulunan romantik ve duygusal piyesler yazma melodramaticism n.
jamaika'ya özgü kalipso benzeri şarkı veya balat mento n.
şarkı sözleri word n.
şarkı sözünün anlamını belirtmek veya pekiştirmek için sesin müzikal niteliklerini kullanma tekniği word painting n.
şarkı sözleri words n.
ahenkle şarkı söyleme harmonisation n.
şarkı koleksiyonu harmonist n.
başka bir şarkı içinde yer alan şarkı bridge n.
tek sesli şarkı homophony n.
ağzı açmadan şarkı söyleme humming n.
tek sesli şarkı yazarı monodist n.
tek sesli şarkı söyleyen şarkıcı monodist n.
tek sesli şarkı bestecisi monodist n.
sabit ücret karşılığında sınırsız şarkı dinlenebilen eski bir çevrimiçi müzik hizmeti rhapsody n.
şarkı söylerken ses perdesinin göğüs sesinden falsetoya aniden değiştirilmesiyle üretilen bir etki yodel n.
şarkı söylerken ses perdesinin göğüs sesinden falsetoya aniden değiştirilmesiyle üretilen bir etki yodle n.
özellikle romantik bestecilerce kullanılan bir alman şarkı stili lieder n.
genellikle romantik bestecilerin yazdığı alman şarkı stilindeki şarkıları seslendiren kimse lieder singer n.
ninni gibi şarkı lullaby n.
şarkı sözü lyric n.
şarkı olarak söylenmeye uygunluk lyricality n.
şarkı olarak söylenmeye uygunluk songfulness n.
şarkı olarak söylenmeye uygunluk lyricism n.
16. yüzyılda koro müziğinde kullanılan bir şarkı söyleme şekli gimel n.
geçmişten günümüze popülerliğini yitirmemiş şarkı oldie n.
koroda şarkı söyleme teknikleri choralism n.
koroda şarkı söyleyen kimse choralist n.
toplulukta şarkı söyleyen kimse choralist n.
yeni şarkı veya sanatçının tanıtımını yapmak için kullanılan kayıt demo n.
ana ezgi üzerine en yüksek sesten şarkı söyleyen kimse descanter n.
(şarkı) tekrarlanan sözcük overword n.
canlı şarkı roundelay n.
hareketli şarkı roundelay n.
büyük topluluğun şarkı söylemesi community singing n.
kapalı armoni ile şarkı söyleme close harmony n.
kapalı armoni ile şarkı söyleme close-harmony singing n.
yeniden yorumlanmış eski şarkı cover song n.
yeniden yorumlanmış eski şarkı cover version n.
şarkı söylemede kelimelerin telaffuzu diction n.
(şarkı yollu sözlü atışmalarda) dalga geçme veya iğneleme amaçlı meydan okuma picong [caribbean] n.
popüler şarkı pop n.
şarkı söyleyen kimse crooner n.
güney afrika'ya özgü popüler bir şarkı sarie marais [south africa] n.
kontradansta çalan şarkı contradance n.
ağır ve kederli şarkı dirge n.
geleneksel folk müziği tarzında bestelenmiş şarkı folk song n.
halk müziği tarzında bestelenmiş şarkı folksong n.
dini olmayan sözlere sahip çok sesli bir şarkı part song n.
plena tarzı hicivli sözleri bulunan şarkı plena n.
13. yüzyıla özgü, her biri birçok kez tekrarlanan iki cümleden oluşan tek sesli bir şarkı formu rondeau n.
caz müzikte anlamsız hecelerle şarkı söyleme scat singing n.
davetteki konuklarca söylenen şarkı scolion n.
denizcilerin iş yaparken söylediği ritmik şarkı shantey n.
grup olarak sol-fa notasyonunu kullanarak eşliksiz şarkı söyleme tarzı shape singing n.
grup olarak sol-fa notasyonunu kullanarak eşliksiz şarkı söyleme tarzı shape-note singing n.
birlikte şarkı söyleme sing n.
sabit tempolu şarkı sing-along n.
eşlik edilen şarkı sing-along n.
şarkı olarak söylenebilme singableness n.
şarkı söyleme singsong [uk] n.
şarkı söylemek için bir araya gelme sing-song n.
şarkı söylemek için toplanma sing-song n.
beklenmedik şekilde hit olan şarkı sleeper n.
solfej yaparak şarkı söyleme solfège n.
şarkı metninde temponun değiştiği yerleri göstermek için kullanılan çizgiler pointing n.
şarkı grubu veya koleksiyonu song n.
şarkı kitabı song book n.
şarkı sözleri içeren kitap song book n.
aynı şair veya bestecinin elinden çıkmış olup ortak bir tema çerçevesinde söylenen bir grup piyanolu şarkı song cycle n.
şarkı veya şarkı sözü yazımı songcraft n.
şarkı yazarı songsmith n.
şarkı sözü yazarı songsmith n.
şarkı kitabı songster n.
popüler parçaları içeren şarkı kitabı songster n.
şarkı sözü songwriting n.
doğru tonda şarkı söylemek carry a tune v.
(şarkı) çalmak touch v.
arka arkaya başlayacak şekilde (kanon benzeri) şarkı söylemek troll v.
oynak şarkı söylemek lilt v.
trilli şarkı söylemek yodel v.
müziğe göre şarkı uydurmak vamp v.
söylemek (şarkı) melody v.
şarkı sözü yazmak lyricise v.
(şarkı) tekrar tekrar söylemek decantate v.
ana ezgi üzerine en yüksek sesten şarkı söylemek descant on v.
nağmeli şarkı söylemek roulade v.
kıvrak geçişli şarkı söylemek roulade v.
ana melodiye eşlik ederek şarkı söylemek counter v.
(bir kilise müziği, mezmur veya ilahinin başındaki açılış cümlesini) şarkı şeklinde tek başına veya yarım koro şeklinde söylemek intone v.
süsleyerek şarkı söylemek divide [obsolete] v.
parçalar halinde şarkı söylemek organize v.
parçalar halinde şarkı söylemek organise v.
çığlık atarak şarkı söylemek scream v.
ağır şarkı sözlerini hareketli hale getirmek shout v.
şarkı ya da ilahi olarak söylenebilir chantable adj.
tekdüze tonda söylenebilen (şarkı, ilahi, vb.) chantable adj.
melodik ve şarkı biçiminde bestelenmiş chantant adj.
tekdüze tonda söylenen (şarkı, ilahi, vb.) chanted adj.
şarkı ya da ilahi olarak söylenen chantlike adj.
değişmeyen bir ses tonuyla söylenen (şarkı, ilahi vb.) chantlike adj.
hatasız şarkı söyleyebilen note-perfect adj.
hatasız şarkı çalabilen note-perfect adj.
hatasız söylenen (şarkı) note-perfect adj.
ilk 40 şarkı ile ilgili top 40 adj.
güncel teknolojiyle yeniden düzenlenmiş (parça, şarkı) remastered adj.
şarkı söyleme sesi orta kuvvet ve aralıkta olan lyric adj.
şarkı eşliğinde olan choral adj.
(şarkı) tekrar tekrar söylenmiş decantate adj.
(caz müzikte) anlamsız hecelerle doğaçlama şarkı söylemeye ait scat adj.
(caz müzikte) anlamsız hecelerle doğaçlama şarkı söyleme ile ilişkili scat adj.
çalgı eşliği olmadan şarkı söyleyen (koro) a cappella adv.