born - Turco Inglés Diccionario
Historia

born

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Significados de "born" en diccionario turco inglés : 9 resultado(s)

Inglés Turco
Common Usage
born adj. doğan
General
born adj. doğuştan
born adj. doğmuş
born adj. doğma
born adj. kökenden
born adj. tevellütlü
born adj. mütevellit
Irregular Verb
born v. bear - born
Law
born v. vuku bulmak

Significados de "born" con otros términos en diccionario inglés turco: 398 resultado(s)

Inglés Turco
Common Usage
be born v. doğmak
General
born and bred n. doğma büyüme
born of woman n. insan
first-born child n. ilk doğan çocuk
people born in 1980 and afterwards n. 1980 ve daha sonra doğumlu olanlar
child born out of wedlock n. evlilik dışı dünyaya gelmiş çocuk
first-born child n. ilk doğan/doğmuş çocuk
born leader n. doğuştan lider
the city where I was born in n. doğduğum şehir
the city I was born in n. doğduğum şehir
people born in 1980 and afterwards n. 1980 ve sonrasında doğanlar
bambi (born-again middle-aged biker) n. motosiklet süren, orta yaşlı adam
last-born n. ailenin en küçük çocuğu
last-born n. ailede en son doğan kimse
later-born n. ailenin ilk çocuğundan sonra doğan çocuk
born [dialect] n. akıntı
born [dialect] n. yanma
first-born n. en büyük çocuk
be born v. gözlerini açmak
be born under a lucky star v. kadir gecesi doğmak
rue the day one was born v. doğduğuna pişman olmak
be born by caesarean section v. sezaryenla doğmak
be born v. dünyaya gelmek
be born abroad v. ülke dışında doğmak
be born dead v. ölü doğmak
be born deaf v. sağır doğmak
be born v. dünyaya gözlerini açmak
be born in a city v. şehirde doğmak
be born in the purple v. varlıklı bir aileye doğmak
be born in the purple v. soylu bir aileye doğmak
be born into the purple v. varlıklı bir aileye doğmak
be born into the purple v. soylu bir aileye doğmak
make someone regret the day he was born v. doğduğuna pişman etmek
make someone rue the day he was born v. doğduğuna pişman etmek
be born for stage v. sahne için yaratılmak
be born v. gözlerini dünyaya açmak
be born out of the ashes v. küllerinden doğmak
cry like a new born baby v. yeni doğmuş bebek gibi ağlamak
cry like a new born baby v. yeni doğmuş bir bebek gibi ağlamak
be born abroad v. yurt dışında doğmak
be born a citizen of v. ....vatandaşı olarak doğmak
be born for stage v. sahne için doğmuş olmak
be born for stage v. sahne için doğmak
born [dialect] v. doğurmak
born [dialect] v. doğurtmak
born again adj. yeniden doğmuş
born in the purple adj. asil
born and raised adj. doğma büyüme
born in the purple adj. soylu
born and raised in adj. doğma büyüme
born out of wedlock adj. gayri meşru
born in the purple adj. kraliyet soyundan
born classified adj. başlangıçtan gizli
born lucky adj. kadir gecesi doğmuş
gently born adj. soylu
born to the purple adj. asil bir aileden gelen
gently born adj. asil
native born adj. doğma büyüme
born to chat adj. geveze
naked as the day one was born adj. anadan doğma
naked as the day one was born adj. anadan üryan
free-born adj. özgür doğmuş
earth-born adj. fani
earth-born adj. dünyevi
hell-born adj. cehennemden çıkma
free-born adj. hür doğmuş
true-born adj. doğuştan
natural-born adj. doğuştan
native-born adj. yerli
native-born adj. doğma büyüme
well-born adj. soylu
well-born adj. kibar
first born adj. ilk doğan
dead born adj. ölü doğmuş
born alive adj. canlı doğan
new-born adj. yeni doğmuş
born in salonica adj. selanik'te doğdu
canadian born adj. kanada doğumlu
born deaf adj. doğuştan sağır
born blind adj. doğuştan kör
polish-born adj. polonya'da doğmuş
polish-born adj. polonyalı
polish-born adj. polonya doğumlu
born outside marriage adj. evlilik dışı doğmuş
born vaginally adj. normal doğum yolu ile doğan
born-digital adj. dijital ortamda oluşturulmuş
hell-born adj. cehennemde ortaya çıkan
twice-born adj. ikinci kez doğmuş
twice-born adj. ahlaki ve manevi yönlerden yenilenmiş
twice-born adj. üç üst düzey hindu kast gruplarından birine ait
twice-born adj. üç üst düzey hindu kast gruplarından birini oluşturan
last-born adj. en son doğan
last-born adj. en genç
later-born adj. daha sonra doğan
born [dialect] adj. (genellikle born days ifadesinde kullanılır) doğduğundan beri mevcut olan
born-again adj. yoğun bir dinsel deneyim sonucu inancı artmış (hristiyan)
born-again adj. din propagandası amacıyla bir faaliyeti benimsemiş veya yeniden benimsemiş
born-again adj. yeni restore edilmiş
born-again adj. yeniden canlanmış
born-again adj. yoğun bir dinsel deneyim sonucu inancı artmış (hristiyan)
born-again adj. din propagandası amacıyla bir faaliyeti benimsemiş veya yeniden benimsemiş
born-again adj. yeni restore edilmiş
born-again adj. yeniden canlanmış
city-born adj. şehirli
country-born adj. köyde doğmuş
first-born adj. (çocuk) en büyük
first-born adj. (çocuk) en yaşlı
foreign-born adj. doğuştan yabancı
foreign-born adj. oturduğu ülkenin yerlisi olmayan
self-born adj. kendi içinde filizlenen
self-born adj. kendi içinde baş gösteren
self-born adj. kendi içinde ortaya çıkan
self-born adj. kendinden kaynaklanan
self-born adj. önceki oluşumdan kaynaklanan
self-born adj. (bir şeyin) önceki halinden çıkan
self-born adj. (bir şeyin) önceki halinden gelen
sigh-born adj. üzgün
sigh-born adj. mutsuz
sigh-born adj. acı çeken
sigh-born adj. kederli
sigh-born adj. yaslı
sigh-born adj. hüzünlü
in all my born days adv. bütün ömrümde
to the manner born expr. doğuştan alışık
Phrases
every turk is born a soldier n. her türk asker doğar
born in (the year of) expr. doğumlu (tarihinde)
it must be born in mind that expr. hatırlanmalıdır ki
as if to the manner born expr. sanki bu iş için yaratılmış
as if to the manner born expr. sanki biçilmiş kaftan
as to the manner born expr. sanki bu iş için yaratılmış
as if to the manner born expr. sanki doğuştan yetenekli
as to the manner born expr. sanki biçilmiş kaftan
as to the manner born expr. sanki doğuştan yetenekli
as if to the manner born expr. tam da bu işin adamıymış
as to the manner born expr. tam da bu işin adamıymış
Proverb
if you're born to be hanged then you'll never be drowned kişinin alnına ne yazılmışsa o olur
it is better to be born lucky than rich şanslı doğmak zengin doğmaktan daha iyidir
Colloquial
born within the sound of bow bells [uk] n. doğu londra aksanıyla konuşan kişi
born within the sound of bow bells [uk] n. doğu londra şivesiyle konuşan kişi
born within the sound of bow bells [uk] n. doğu londra lehçesiyle konuşan kişi
born within the sound of bow bells [uk] n. bow kilisesi'nin çan sesleriyle büyümüş kişi
born within the sound of bow bells [uk] n. cockney aksanıyla konuşan kimse
born-fighter n. doğuştan savaşçı
natural born performer n. doğuştan performansçı kimse
a born sucker n. doğuştan enayi
a born mother n. doğuştan anne
born yesterday n. enayi
battle born state n. nevada eyaletinin takma adı
born, not made adj. sonradan değil doğuştan
born, not made adj. damarımda
born, not made adj. kanımda
born, not made adj. içselleşmiş yeteneği anlatmak için kullanılan deyim
born, not made adj. anasının karnından böyle doğmuş
born, not made adj. sonradan olma/yapma değil
born, not made adj. doğuştan yetenekli
naked as the day one was born adj. anadan üryan
naked as the day one was born expr. anadan doğma
atatürk was born in salonika expr. atatürk selanik'te doğdu
a star is born today expr. bugün bir yıldız doğuyor
naked as the day one was born expr. çırılçıplak
from the moment we are born expr. dünyaya geldiğimiz andan itibaren
born yesterday expr. dünkü çocuk
naked as the day one was born expr. çıplak
born and bred expr. doğma büyüme
born yesterday expr. çok kolay aldatılabilen saf
in all my born days expr. hayatımda (böyle bir şey görmedim vb)
born with a silver spoon in one's mouth expr. şanslı doğmuş
born with a silver spoon in one's mouth expr. varlıklı bir ailede doğmuş
born in the wrong century expr. yanlış yüzyılda doğmuş
I was born ready expr. çoktan hazırım
I've never (done something) in all my (born) days expr. hayatımda hiç (bir şeyi) yapmadım
I've never (done something) in all my (born) days expr. hayatımda hiç (bir şeyi) hissetmedim, duymadım, görmedim, deneyimlemedim, yaşamadım
Idioms
a born liar n. doğuştan yalancı
not know (one is) born v. ne kolay bir hayatı olduğunun farkında olmamak
not know you are born v. ne kolay bir hayatı olduğunun farkında olmamak
not know (one is) born v. ne şanslı olduğunu bilmemek/anlamamak
not know you are born v. ne şanslı olduğunu bilmemek/anlamamak
be born that way v. o/bu şekilde yaratılmak
be born that way v. huyu suyu böyle olmak
curse the day (one) was born v. doğduğuna pişman olmak
curse the day (one) was born v. doğduğu güne lanet etmek
curse the day (one) was born v. doğduğu güne lanet okumak
curse the day (one) was born v. anasından doğduğuna pişman olmak
curse the day (one) was born v. anasından emdiği sütü burnundan getirmek
curse the day (one) was born v. (birinden) ölesiye nefret etmek
curse the day (one) was born v. (başkasına) keşke hiç doğmasaydın demek
curse the day (one) was born v. (başkasının) doğduğu güne lanet edecek kadar usanmak/bezmek
not know (one is) born v. ne kadar şanslı olduğunu görmemek/bilmemek/anlamamak
not know (one is) born v. ne kadar şanslı olduğundan bihaber olmak
not know (one is) born v. hayat şartlarının geçmişe ya da başkalarının yaşamına nazaran ne kadar iyileştiğinden bihaber olmak
not know you are born v. ne kadar şanslı olduğunu görmemek/bilmemek/anlamamak
not know you are born v. ne kadar şanslı olduğundan bihaber olmak
not know you are born v. hayat şartlarının geçmişe ya da başkalarının yaşamına nazaran ne kadar iyileştiğinden bihaber olmak
be born that way v. doğuştan/karakteri öyle olmak
be born that way v. yaradılışında/karakterinde olmak
be not born yesterday v. dünkü çocuk olmamak
be born under a lucky star v. hayata 1-0 önde başlamak
be born on the wrong side of the blanket v. evli olmayan ana babadan dünyaya gelmek
be born with a silver spoon in one's mouth v. kadir gecesi doğmuş olmak
be born under a lucky star v. şanslı doğmuş olmak
be born with a silver spoon in one's mouth v. varlıklı bir ailede doğmuş olmak
be born with a silver spoon in one's mouth v. zengin bir ailede doğmuş olmak
curse the day (one) was born v. doğduğun güne lanet etmek
curse the day (one) was born v. doğduğun doğacağın güne lanet etmek
curse the day (one) was born v. doğduğu güne lanet etmek
curse the day (one) was born v. keşke hiç doğmasaydın demek
not know you are born [uk] v. ne kadar şanslı olduğunu bilmemek
not know you are born [uk] v. ne kadar şanslı olduğunun farkında olamamak
not know you’re born [uk] v. ne kadar şanslı olduğunu bilmemek
not know you’re born [uk] v. ne kadar şanslı olduğunun farkında olamamak
be born yesterday v. dünkü çocuk olmak
be born yesterday v. saf olmak
be born yesterday v. kolayca kanmak
not know (one is) born v. dünyadan haberi olmamak
be born with a silver spoon in your mouth v. zengin bir ailede doğmuş olmak
be born with a silver spoon in your mouth v. varlıklı bir ailede doğmuş olmak
be born with a silver spoon in your mouth v. zenginliğin içine doğmuş olmak
be born with a silver spoon in your mouth v. ağzında gümüş kaşıkla doğmak
be born that way v. o/bu şekilde yaratılmış olmak
be born that way v. öyle/böyle doğmuş olmak
be born that way v. huyu suyu böyle olmak
be born that way v. doğuştan öyle/böyle olmak
be born that way v. karakteri öyle/böyle olmak
be born that way v. yaradılışında/karakterinde olmak
be born under a lucky star v. doğuştan şanslı olmak
not know you're born [uk] v. ne kolay bir hayatı olduğunun farkında olmamak
not know you're born [uk] v. ne şanslı olduğunu bilmemek/anlamamak
not know you're born [uk] v. ne kadar şanslı olduğunu görmemek/bilmemek/anlamamak
born with a caul on (one's) head adj. şanslı
born with a caul on (one's) head adj. bahtı açık
born with a caul on (one's) head adj. doğuştan şanslı
born with a caul on (one's) head adj. uğurlu
born with a caul on (one's) head adj. talihli
born with a caul on (one's) head adj. kadir gecesi doğmuş
born within the sound of bow bells adj. cockney aksanına sahip
born within the sound of bow bells adj. st. mary-le-bow kilisesi'nin çanlarını duyacak kadar yakınlarında doğmuş
naked as the day you were born adj. anadan üryan
born tired adj. doğuştan yorgun
born tired adj. her zaman yorgun
born to do something adj. için doğmuş/yaratılmış
born on third base but believes (one) hit a triple adj. hazıra konup kendi yapmış gibi davranan
born on third base but believes (one) hit a triple adj. hazıra konup kendi başarısıymış gibi gösteren
to the manor born adj. varlıklı ve ayrıcalıklı koşullarda doğmuş
born to (be or do something) adj. bir şey olmak/yapmak için doğmuş
born to (be or do something) adj. bir şey olmak/yapmak için yaratılmış
born to (be or do something) adj. doğuştan bir şey
born in a barn adj. dağdan inmiş
born in a barn adj. dağdan gelmiş
born in a barn adj. dağlı
born in a barn adj. yontulmamış
born in a barn adj. görgüsüz
born with a silver spoon adj. varlıklı/zengin bir ailede doğmuş
born with a silver spoon adj. ağzında gümüş kaşıkla doğmuş
born with a silver spoon adj. zengin doğmuş
born with a silver spoon adj. doğuştan zengin/varlıklı
born with a silver spoon adj. aileden zengin/varlıklı
born with a silver spoon adj. şanslı doğmuş
born with a silver spoon adj. doğuştan şanslı
born with a silver spoon adj. doğuştan şanslı ve zengin
born with a silver spoon in his or her mouth adj. varlıklı/zengin bir ailede doğmuş
born with a silver spoon in his or her mouth adj. ağzında gümüş kaşıkla doğmuş
born with a silver spoon in his or her mouth adj. zengin doğmuş
born with a silver spoon in his or her mouth adj. doğuştan zengin/varlıklı
born with a silver spoon in his or her mouth adj. aileden zengin/varlıklı
born with a silver spoon in mouth adj. varlıklı/zengin bir ailede doğmuş
born with a silver spoon in mouth adj. ağzında gümüş kaşıkla doğmuş
born with a silver spoon in mouth adj. zengin doğmuş
born with a silver spoon in mouth adj. doğuştan zengin/varlıklı
born with a silver spoon in mouth adj. aileden zengin/varlıklı
manner born adj. alışkın
manner born adj. aşina
were you born in a tent? expr. ahırda mı büyüdün?
were you born in a tent? expr. çadırda mı büyüdün?
were you born in a tent? expr. dağdan mı geldin?
were you born in a tent? expr. kapısız köyden mi geldin?
naked as the day you were born expr. anadan doğma
naked as the day you were born expr. çıplak
naked as the day you were born expr. çırılçıplak
born and bred expr. doğma büyüme
born on the wrong side of the blanket expr. gayrimeşru (bebek)
not born yesterday expr. eski kulağı kesiklerden
when two hungry people lie together, a beggar is born expr. iki çıplak bir hamamda yakışır
born with a silver spoon in one's mouth expr. kadir gecesi doğmuş
not born yesterday expr. kaçın kurası
(as) to the manner born expr. sanki için yaratılmış
born with a silver spoon in one's mouth expr. zengin doğmuş
to the manner born expr. zarafet
to the manner born expr. zariflik
to the manner born expr. şıklık
to the manner born expr. asalet
to the manner born expr. asil
to the manner born expr. soylu
to the manner born expr. her şeyin en iyisini görmüş
to the manner born expr. görgülü
to the manor born expr. zarafet
to the manor born expr. zariflik
to the manor born expr. şıklık
to the manor born expr. asalet
to the manor born expr. asil
to the manor born expr. soylu
to the manor born expr. her şeyin en iyisini görmüş
to the manor born expr. görgülü
born on the fourth of july [us] expr. aşırı vatansever amerikalı
in all (one's) (born) days expr. hayatı boyunca
in all (one's) (born) days expr. doğduğundan beri
in all (one's) (born) days expr. bütün hayatı boyunca
in all (one's) (born) days expr. ömründe
in all (one's) (born) days expr. hayatında
in all (one's) (born) days expr. hiç
in all one's born days expr. hayatı boyunca
in all one's born days expr. doğduğundan beri
in all one's born days expr. bütün hayatı boyunca
in all one's born days expr. ömründe
in all one's born days expr. hayatında
in all one's born days expr. hiç
Speaking
naked as the day you were born adj. anadan üryan
naked as the day you were born expr. anadan doğma
I wasn't born yesterday expr. ben bu saçları değirmende ağartmadım
he passed away before I was born expr. ben daha doğmadan ölmüş
we weren't born yesterday expr. biz kaçın kurasıyız
I wasn't born yesterday expr. ben kaçın kurasıyım
I wasn't born yesterday expr. biz bu saçları değirmende ağartmadık
I wasn't born yesterday expr. beni kandıramazsın
I was born for this expr. bunun için doğdum
some are born lucky expr. bazıları şanslı doğar
I was born in Turkey expr. ben türkiye'de dünyaya geldim
I was born in Turkey expr. ben türkiye'de doğdum
I wasn't born yesterday expr. biz anamızdan dün doğmadık
before we were born expr. biz doğmadan önce
where were your children born? expr. çocukların nerede doğdu?
where were your children born? expr. çocukların nerede doğdular?
I wasn't born yesterday expr. dünkü çocuk değilim ben
I wasn't born yesterday expr. dünkü çocuk değilim
I don't remember being born expr. doğumumu hatırlamıyorum
I wasn't born yesterday expr. daha dün doğmadım ben
there's a sucker born every minute expr. dünya enayi ile dolu
from the moment we are born expr. dünyaya geldiğimiz andan itibaren
the day I was born expr. doğduğum gün
from the moment we are born expr. hayata gözlerimizi açtığımız andan itibaren
what year were you born? expr. hangi senede doğdun?
from the moment we are born expr. hayata gözümüzü açtığımız andan itibaren
what city were you born? expr. hangi şehirde doğdun?
I've never seen anything like it in all my born days expr. hayatımda hiç böyle bir şey görmemiştim
what year were you born? expr. hangi yılda doğdun?
I was born in istanbul expr. istanbul'da doğdum
she/he was born after us expr. o bizden sonra doğdu
where was she born? expr. o nerede doğdu?
I wasn't born yesterday expr. kaçın kurasıyız
when were you born? expr. kaçlısın?
where were you born? expr. nerede doğdunuz?
where was he born? expr. o nerede doğdu?
when were you born? expr. kaç doğumlusun?
I wasn't born yesterday expr. kaçın kurasıyım
where were you born? expr. nerede doğdun?
when were you born expr. ne zaman doğdun
he was born in 1881 in salonica expr. o 1881'de selanik'te doğdu
I wasn't born yesterday expr. sen giderken ben dönüyordum
I wasn't born yesterday expr. sen kısa donla gezerken ben
there's one born every minute expr. salaklık parayla değil ya
what time were you born? expr. saat kaçta doğdun?
I was born in Turkey expr. türkiye'de doğdum
I was born in Turkey expr. türkiye'de dünyaya geldim
I was born in expr. tarihinde doğdum
were you born in turkey? expr. türkiye'de mi doğdun?
where was atatürk born? expr. atatürk nerede doğdu?
I was born in 1981 expr. 1981 doğumluyum
I was born into the wrong generation expr. yanlış zamanda doğmuşum ben
Law
child born out of wedlock n. evlilik dışı doğan çocuk
born in lawful wedlock adj. meşru olarak doğmuş
out of wedlock born expr. gayri meşru doğmuş
out of wedlock born expr. evlilik dışı doğmuş
Politics
natural born citizen n. doğma büyüme vatandaş
natural born british subject n. doğuştan ingiliz vatandaşı
natural born citizen n. doğuştan vatandaş
natural born citizenship n. doğumla kazanılan vatandaşlık
Technical
born theory n. born kuramı
born-haber cycle n. born-haber çevrimi
air-born viable particulate count n. hava kaynaklı canlı partikül sayımı
air-born particulate count n. hava kaynaklı partikül sayımı
air-born particulate n. hava kaynaklı partikül
sea-born adj. deniz yolu ile taşınan
sea-born adj. denizde doğmuş
air-born adj. hava kaynaklı
Construction
structural born sound n. strüktürel ses
Medical
posthumously born person n. babanın veya annenin ölümünü takiben doğan çocuk
born mature n. miadında doğum
born criminal adj. doğuştan suçlu
Psychology
born criminals n. doğuştan suçlular
Social Sciences
born-free n. (güney afrika'da) ırkçılık dönemi sonrası doğmuş kimse
born-free n. (zimbabve'de) beyaz azınlık rejimi sonrası doğmuş kimse
Literature
muggle-born n. harry potter'da anne babası büyü dışı olan kimse
Religious
born-again christian n. yeniden doğmuş hristiyan
Geography
battle born state n. nevada
battle born state n. abd'de bir eyalet
Slang
there is one born every minute expr. beyin bedava
were you born in a barn? expr. kapısız köyden mi geldin?
Modern Slang
abcd (american born confused desi) n. amerika'da büyümüş ve amerikalı gibi davranan hint/pakistanlı/bangladeşli kimseler için kullanılan aşağılayıcı bir tabir
Star Wars
trial-born n. duruşma doğumlu