boyalı - Turco Inglés Diccionario
Historia

boyalı



Significados de "boyalı" en diccionario inglés turco : 11 resultado(s)

Turco Inglés
General
boyalı dyed adj.
boyalı coloured adj.
boyalı painted adj.
boyalı coated adj.
boyalı colored adj.
boyalı impictured adj.
boyalı doped adj.
Trade/Economic
boyalı made-up adj.
Technical
boyalı painted adj.
Textile
boyalı dyed adj.
Literature
boyalı tinct adj.

Significados de "boyalı" con otros términos en diccionario inglés turco: 108 resultado(s)

Turco Inglés
General
boyalı hanım çiçeği echeveria n.
boyalı basın the tabloid press n.
boyalı muşamba tarpaulin n.
boyalı kalem crayon n.
boyalı saç bottle job n.
boyalı basın yellow press n.
boyalı ip çizgisi chalk line n.
yeşil boyalı ev green painted house n.
sarı boyalı hint zamkı camboge n.
(ahşap/boyalı yüzeyde) küçük çatlak check n.
boyalı cam tasarlayan kimse vitrailist n.
boyalı cam yapan kimse vitraillist n.
saçı sarıya boyalı kadın blondine n.
kırmızı boyalı harflerle süsleme (el yazması) miniation n.
boyalı porselen gereçlerin imitasyonu potichomania n.
boyalı porselen gereçlerin imitasyonu potichimanie n.
boyalı ve desenli kumaş print n.
pürüzlü, dekoratif ve dayanıklı yüzeyler oluşturmak için kullanılan boyalı kum smalt n.
boyalı kalem ile işaretlemek lace v.
(ahşap/boyalı yüzey) çatlamak check v.
(boyalı yüzeyi) çatlatmak check v.
kırmızı boyalı harflerle süslemek (el yazması) miniate v.
boyalı şekiller ile donatmak depaint [obsolete] v.
(boyalı yüzeye) sünger ile tampon uygulamak spunge v.
boyalı basına özgü tabloid adj.
yeni boyalı freshly painted adj.
fazla boyalı overcoloured adj.
fazla boyalı overcolored adj.
… boyalı -stained adj.
Colloquial
boyalı basın dime novel n.
boyalı basın penny-dreadful expr.
Idioms
saçları maviye boyalı yaşlı kadın bluehair n.
Law
eskiden kralın mahkemesinde boyalı asa taşıyan görevli baston n.
Technical
boyalı cam stained glass n.
boyalı uçak benizi dyed aviation gasoline n.
boyalı kağıt ve kartonda renk haslığının tayini determination of colour fastness of dyed paper and board n.
boyalı cam painted glass n.
boyalı cam dyed glass n.
cam boyalı resim stereochrome n.
cam boyalı resim yapma stereochromy n.
sarı boyalı hint zamkı gamboge n.
makine ile preslenen hafif boyalı cam eşya depression glass n.
sır üzerine uygulanan boyalı veya baskılı süsleme overglaze n.
eskiden yaygın şekilde ihraç edilen sırlı ve boyalı bir fayans dutch tile n.
boyalı yüzey üzerinde desenler oluşturan dişli alet comb n.
boyalı yüzey üzerinde aletle oluşturulan ahşap ya da mermer benzeri desen comb n.
kumaş veya boyalı deriden bulaşan boya crock n.
boyalı cam pot metal n.
aşırı boyalı hyperchromic adj.
emaye boyalı enamel-painted adj.
hafif boyalı tinted adj.
ön boyalı pre-painted adj.
Textile
boyalı tekstil ürünleri dyed textile products n.
boyalı iplikten jacquard design n.
boyalı ve baskılı tekstil ürünleri dyed and printed textile products n.
boyalı iplik dyed yarn n.
boyalı iplik dyed thread n.
eskiden hindistan'da üretilen boyalı veya baskılı basma kumaş pintado n.
boyalı kumaşın rengini çıkarmakta kullanılan bileşim discharge n.
boyalı kumaşın renginin çıkarılması discharge n.
boyalı kumaş üzerinde aşındırma etkisi discharge n.
(boya, boyalı kumaş veya deri) renk atmak crock v.
boyalı iplikten yapılmış dyed-in-the-wool adj.
boyalı iplikten yapılmış engrain adj.
Architecture
boyalı cam pencereleri olan vitrailled adj.
Construction
boyalı cam vitrail n.
astar boyalı ready-primed adj.
Dyeing
ingiltere'nin coventry bölgesinde üretilen mavi boyalı iplik coventry blue n.
boyalı bir yüzeyin ışığı dağıtması veya emmesi flatness n.
(boyalı veya cilalı yüzeyin) zımparalama ile parlaklığını almak flat v.
kırmızımsı lake renginde boyalı laky adj.
kehribar rengine boyalı ambered adj.
Furniture
süslü ve boyalı italyan sandığı cassone [italian] n.
Automotive
aracın boyalı kısımları vehicle paintwork n.
boyalı kaldırım colored curb n.
kırmızı boyalı kaçak belirleme solüsyonu red dye trace solution n.
Medical
nikotinamid adenin dinükleotit tetrazolium redüktaz boyalı stained with nicotinamide adenine dinucleotide tetrazolium reductase n.
aşırı boyalı hyperchromatic adj.
Printing
pigmentli veya boyalı bir resmin bir yüzeyden diğerine çıkartıldığı işlem transfer process n.
Chemistry
epoksi boyalı donatı epoxy coated reinforcement n.
Biology
(hücre, hücre yapısı) boyalı chromophil adj.
Biochemistry
(hücre çekirdeği maddesi) boyalı chromatinic adj.
Marine Biology
boyalı vatoz undulate ray n.
Zoology
boyalı çinte passerina ciris n.
boyalı çinte painted bunting n.
Botanic
boyalı dil çiçeği salpiglossis sinuata n.
boyalı dil çiçeği painted tongue n.
Literature
hafif boyalı tinct adj.
History
ermin boyalı (arma) ermined adj.
Religious
(new mexico'da) boyalı veya oymalı ahşap aziz figürü santo n.
Basketball
hücum oyuncusunun rakip pota önündeki boyalı alanda üç saniyeden fazla kalıp takımının top kaybetmesine neden olması 3-in-the-key n.
boyalı alanın ucunda yer alan çizgili alan floor n.
serbest atış çizgisi altında kalan boyalı alandan elde edilen sayılar points in the paint n.
Art
sanat eserinde kızılötesi ışık kullanılarak boyalı yüzeyin altındaki çizimlerin görüldüğü tahribatsız bir teknik reflectography n.
Music
genellikle yüzleri boyalı olan dansçıların fiziksel temas olmaksızın birbirleriyle kavga eder gibi hızlı ve agresif figürler sergiledikleri bir dans krumping n.
Painting
guaj boyalı resim gouache n.
Theatre
boyalı lamba colour-dipped lamp n.
ahşap çerçeve ile boyalı kumaştan oluşan sahne dekoru flat n.
Ornithology
boyalı çinte nonpareil (passerina ciris) n.
boyalı çinte pape n.
boyalı çinte pop [dialect] n.
Reptiles
boyalı su yılanı common water snake (natrix sipedon) n.
boyalı kaplumbağaları da içeren cins chrysemys n.
boyalı kaplumbağaları da içeren cins genus chrysemys n.
boyalı kaplumbağa painted terrapin n.
boyalı kaplumbağa painted tortoise n.
boyalı kaplumbağa painted turtle n.
boyalı kaplumbağa chrysemys picta n.