Turco - Inglés
Turco - Inglés
Alemán - Inglés
Francés - Inglés
Español - Inglés
Inglés Sinónimo
Sinónimo
Sobre nosotros
Herramientas
Recursos
Contacto
Iniciar sesión / Registrarse
Apagar las luces
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Sinónimo
Herramientas
Sobre nosotros
Recursos
Contacto
Iniciar sesión / Registrarse
EN-TR
Turco - Inglés
Alemán - Inglés
Español - Inglés
Francés - Inglés
Inglés Sinónimo
Turco - Inglés
Francés - Inglés
Español - Inglés
Alemán - Inglés
Historia
bring on
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
Significados de
"bring on"
en diccionario turco inglés : 31 resultado(s)
Categoría
Inglés
Turco
General
1
General
bring on
v.
gelişmesine neden olmak
2
General
bring on
v.
sebep olmak
3
General
bring on
v.
geliştirmek
4
General
bring on
v.
neden olmak
Phrasals
5
Phrasals
bring on
v.
başlamasına sebep olmak
6
Phrasals
bring on
v.
kaynaklanmak
7
Phrasals
bring on
v.
bir hastalığın gelişmesine neden olmak
8
Phrasals
bring on
v.
ortaya çıkarmak
9
Phrasals
bring on
v.
sahneye çıkarmak
10
Phrasals
bring on
v.
meydana çıkarmak
11
Phrasals
bring on
v.
getirmek
12
Phrasals
bring on
v.
takıma katmak
13
Phrasals
bring on
v.
transfer etmek
14
Phrasals
bring on
v.
arasına katmak
15
Phrasals
bring on
v.
azdırmak
16
Phrasals
bring on
v.
cinsel yönden uyarmak
17
Phrasals
bring on
v.
harekete geçirmek
18
Phrasals
bring on
v.
uyandırmak
19
Phrasals
bring on
v.
kendi başına iş açmak
20
Phrasals
bring on
v.
kendi başına felaket getirmek
21
Phrasals
bring on
v.
kendi kuyusunu kazmak
22
Phrasals
bring on
v.
kendi kaşınmak
23
Phrasals
bring on
v.
kendi başına çorap örmek
24
Phrasals
bring on
v.
piyasaya sürmek
25
Phrasals
bring on
v.
çıkarmak
Colloquial
26
Colloquial
bring on
v.
saldırmak
27
Colloquial
bring on
v.
zorluk yaratmak
28
Colloquial
bring on
v.
tehlike arz etmek
Idioms
29
Idioms
bring on
v.
gelişmesini hızlandırmak
30
Idioms
bring on
v.
neden olmak
31
Idioms
bring on
v.
sebep olmak
Significados de
"bring on"
con otros términos en diccionario inglés turco: 127 resultado(s)
Categoría
Inglés
Turco
General
1
General
bring something to bear on
v.
bir şeyi uygulatmak
2
General
bring someone in on
v.
birinin bir işe katılmasını sağlamak
3
General
bring trouble on
v.
başına dert açmak
4
General
bring pressure to bear on
v.
sıkıştırmak
5
General
bring trouble on
v.
başına iş açmak
6
General
bring pressure to bear on
v.
zorlamak
7
General
bring someone in on
v.
birini bir işe katmak
8
General
bring shame on
v.
rezil etmek
9
General
bring disgrace on somebody
v.
utandırmak
10
General
bring disgrace on somebody
v.
rezil etmek
11
General
bring on a headache
v.
baş ağrısına neden olmak
12
General
bring on a headache
v.
başını ağrıtmak
13
General
bring (something) on oneself
v.
çanak tutmak
14
General
bring one on one's way
v.
eşlik etmek
15
General
bring one on one's way
v.
katılmak
16
General
bring one on one's way
v.
yol göstermek
17
General
bring that up again and we'll vote on it
interj.
konuyu tekrar aç ve oylayalım
Phrasals
18
Phrasals
bring someone on
v.
birini sahneye çıkarmak
19
Phrasals
bring someone on
v.
birini baştan çıkarmak
20
Phrasals
bring someone on
v.
birini ayartmak
21
Phrasals
bring someone on
v.
birini azdırmak
22
Phrasals
bring someone out (on something)
v.
sahneye çıkarmak
23
Phrasals
bring someone out (on something)
v.
alkışlarla sahneye getirmek
24
Phrasals
bring (something) on (someone or something)
v.
(birinin/bir şeyin) başına bir şey getirmek
25
Phrasals
bring (something) on (someone or something)
v.
(birinin/bir şeyin) başına dert açmak
26
Phrasals
bring something on someone
v.
birinin başına bir şey getirmek
27
Phrasals
bring something on someone
v.
birinin başına dert açmak
28
Phrasals
bring something on
v.
bir şey olmasına neden olmak
29
Phrasals
bring something on
v.
bir şeye yol açmak
30
Phrasals
bring something on
v.
bir şeye neden olmak
31
Phrasals
bring something on
v.
bir hastalığa neden olmak
32
Phrasals
bring down on
v.
üstüne/tepesine inmesine neden olmak
33
Phrasals
bring down on
v.
üstüne/başına düşürmek
34
Phrasals
bring down on
v.
tepesine/tepesinden aşağı indirmek
35
Phrasals
bring down on
v.
başına dert açmak/almak
36
Phrasals
bring down on
v.
başını belaya/derde sokmak
37
Phrasals
bring someone in (on something)
v.
(bir şeyle ilgili) birini almak
38
Phrasals
bring someone in (on something)
v.
(bir şeyle ilgili) birini dahil etmek
39
Phrasals
bring someone in (on something)
v.
(bir şeyle ilgili) birini işe katmak
40
Phrasals
bring someone in (on something)
v.
(bir şeyle ilgili) birini işin içine katmak
41
Phrasals
bring someone in (on something)
v.
(bir şeyle ilgili) birini getirmek
42
Phrasals
bring up on
v.
bir alışkanlıkla yetiştirmek
43
Phrasals
bring up on
v.
belli bir şekilde yetiştirmek
44
Phrasals
bring up on
v.
ile büyütmek/beslemek
Idioms
45
Idioms
bring (one) up on (something)
v.
çocuğunu bir alışkanlıkla yetiştirmek
46
Idioms
bring (one) up on (something)
v.
bol bol (bir şey) yedirerek/yaptırarak çocuğunu büyütmek/yetiştirmek
47
Idioms
bring (one) up on (something)
v.
çocuğunu (bir şeyle) büyütmek/beslemek
48
Idioms
bring someone up on something
v.
çocuğunu bir alışkanlıkla yetiştirmek
49
Idioms
bring someone up on something
v.
bol bol (bir şey) yedirerek/yaptırarak çocuğunu büyütmek/yetiştirmek
50
Idioms
bring someone up on something
v.
çocuğunu (bir şeyle) büyütmek/beslemek
51
Idioms
bring (one) up on charges
v.
(birine) dava açmak
52
Idioms
bring (one) up on charges
v.
(birini bir şeyle) suçlamak
53
Idioms
bring (something) down on (one's) head
v.
(birinin) üstüne/tepesine inmesine neden olmak
54
Idioms
bring (something) down on (one's) head
v.
(birinin) üstüne/başına düşürmek
55
Idioms
bring (something) down on (one's) head
v.
(birinin) tepesine/tepesinden aşağı indirmek
56
Idioms
bring (something) down on (one's) head
v.
başına dert açmak/almak
57
Idioms
bring (something) down on (one's) head
v.
başını belaya/derde sokmak
58
Idioms
bring (something) down on (one's) head
v.
başına belalı bir iş açmak
59
Idioms
bring (something) down on (oneself)
v.
üstüne/tepesine inmesine neden olmak
60
Idioms
bring (something) down on (oneself)
v.
üstüne/başına düşürmek
61
Idioms
bring (something) down on (oneself)
v.
tepesine/tepesinden aşağı indirmek
62
Idioms
bring (something) down on (oneself)
v.
başına dert açmak/almak
63
Idioms
bring (something) down on (oneself)
v.
başını belaya/derde sokmak
64
Idioms
bring (something) down on (oneself)
v.
başına belalı bir iş açmak
65
Idioms
bring something down on
v.
üstüne/tepesine inmesine neden olmak
66
Idioms
bring something down on
v.
üstüne/başına düşürmek
67
Idioms
bring something down on
v.
tepesine/tepesinden aşağı indirmek
68
Idioms
bring something down on
v.
başına dert açmak/almak
69
Idioms
bring something down on
v.
başını belaya/derde sokmak
70
Idioms
bring something down on
v.
başına belalı bir iş açmak
71
Idioms
bring (one) up on charges
v.
(birine) dava açmak
72
Idioms
bring (one) up on charges
v.
(birini) mahkemeye vermek
73
Idioms
bring (one) up on charges
v.
(birini) hakim önüne çıkarmak
74
Idioms
bring someone up-to-date on
v.
birisini son gelişmelerle ilgili bilgilendirmek
75
Idioms
bring the curtain down on something
v.
bir dönemi bitirmek/sona erdirmek
76
Idioms
bring something on oneself
v.
kendi başına (dert) açmak
77
Idioms
bring the curtain down on something
v.
(oyunun sonunda) perdeyi indirmek
78
Idioms
bring someone up-to-date (on someone or something)
v.
birini (biri/bir şey hakkında/konusunda) güncellemek
79
Idioms
bring someone up-to-date (on someone or something)
v.
birine (biri/bir şey hakkında/konusunda) son gelişmeleri anlatmak/bildirmek/aktarmak
80
Idioms
bring someone up-to-date (on someone or something)
v.
birini (biriyle/bir şeyle ilgili) güncellemek
81
Idioms
bring someone up-to-date (on someone or something)
v.
birine (biriyle/bir şeyle ilgili) son gelişmeleri anlatmak/bildirmek/aktarmak
82
Idioms
bring something to bear (on something)
v.
(bir şeyin üstüne) silah doğrultmak/yöneltmek
83
Idioms
bring something to bear (on something)
v.
(bir şeye) silah çekmek
84
Idioms
bring something to bear (on something)
v.
(bir şeye) nişan almak
85
Idioms
bring something to bear (on something)
v.
bir şeyi (bir şey üzerinde) kullanmak
86
Idioms
bring something to bear (on something)
v.
bir şeyi (bir şey) üzerinde uygulamak
87
Idioms
bring down the curtain (on something)
v.
(bir şeyi) bitirmek
88
Idioms
bring down the curtain (on something)
v.
(bir şeyi) sona erdirmek
89
Idioms
bring down the curtain (on something)
v.
(bir şeyin sonunda) perdeyi indirmek
90
Idioms
bring down the curtain (on something)
v.
(oyunun sonunda) perdeyi indirmek
91
Idioms
bring down the curtain (on something)
v.
(oyunun sonunda) perdeyi kapatmak
92
Idioms
bring down the curtain (on something)
v.
(bir işte) kepenk kapatmak
93
Idioms
bring down the curtain (on something)
v.
(bir işte) kepenkleri indirmek
94
Idioms
bring down the curtain (on something)
v.
(bir şeyi) sona erdirmek
95
Idioms
bring down the curtain (on something)
v.
(bir şeyi) sonlandırmak/bitirmek
96
Idioms
bring down the curtain on
v.
-i sonlandırmak/bitirmek
97
Idioms
bring down the curtain on
v.
-i sona erdirmek
98
Idioms
bring down the curtain on
v.
perdeyi indirmek/kapatmak
99
Idioms
bring down the curtain on
v.
kepenk indirmek/kapatmak
100
Idioms
bring on oneself
v.
çanak tutmak
101
Idioms
bring the curtain down on something
v.
bir şeyi bitirmek
102
Idioms
bring the curtain down on something
v.
bir dönemi bitirmek/sona erdirmek/kapatmak
103
Idioms
bring the curtain down on something
v.
bir şeyi sona erdirmek
104
Idioms
bring down the curtain on something
v.
bir şeyi bitirmek
105
Idioms
bring down the curtain on something
v.
bir dönemi bitirmek/sona erdirmek/kapatmak
106
Idioms
bring down the curtain on something
v.
bir şeyi sona erdirmek
107
Idioms
bring/ring down the curtain (on something)
v.
(bir şeyi) bitirmek
108
Idioms
bring/ring down the curtain (on something)
v.
(bir şeye) son vermek
109
Idioms
bring/ring down the curtain (on something)
v.
(bir şeyi) sona erdirmek
110
Idioms
bring/ring the curtain down (on something)
v.
(bir şeyi) bitirmek
111
Idioms
bring/ring the curtain down (on something)
v.
(bir şeye) son vermek
112
Idioms
bring/ring the curtain down (on something)
v.
(bir şeyi) sona erdirmek
113
Idioms
bring the curtain down (on something)
v.
perdeyi indirmek/kapatmak
114
Idioms
bring the curtain down (on something)
v.
sona erdirmek
115
Idioms
bring the curtain down (on something)
v.
son vermek
116
Idioms
bring the curtain down (on something)
v.
bitirmek
117
Idioms
bring the curtain down (on something)
v.
kepenkleri indirmek
118
Idioms
bring the curtain down (on something)
v.
perdeyi kapatmak
119
Idioms
bring that up again and we'll vote on it
expr.
tekrar geğir de oylayalım
120
Idioms
bring that up again and we'll vote on it
expr.
o nasıl bir geğirmeydi
Speaking
121
Speaking
bring it on
expr.
elinden geleni ardına koyma
122
Speaking
bring it on!
expr.
hodri meydan!
123
Speaking
if you were stranded on a deserted island name three things you would bring?
expr.
ıssız adaya düşsen yanına alacağın üç şey ne olurdu?
124
Speaking
if you were stranded on a deserted island what three things would you bring?
expr.
ıssız adaya düşsen yanına alacağın üç şey ne olurdu?
125
Speaking
bring it on
expr.
sıkıyorsa gelin
126
Speaking
bring it on
expr.
yap da görelim
Technical
127
Technical
bring a turbine on steam
v.
buhar türbinine yol vermek
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of bring on
×
Term Options
Corregir / Sugerir
Francés Inglés Diccionario
Español Inglés Diccionario
Alemán Inglés Diccionario
Inglés Sinónimo Diccionario
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy